Yeni Üyelik
11.
Bölüm
@rarbezrh

Gecem adlı kişiden dört mesaj.

 

Gecem: Kızım ben okumayı bırakıp acaba fal bakmaya devam mı etsem ya.

 

Gecem: Bugün 600 lira kazandım.

 

Gecem: Fincan başı 20 lira alıyorum biliyorsun. 30 kişi geldi. Etti mi sana 600.

 

Gecem: Yakın arkadaşlara falan da bedava yapıyorum ayıp olur diye düşünsene bir de onlardan para alsam ne kadar kazandığımı.

 

Ahu: Sabah kalmışım güzel uykumdan, bakmışım telefona mesajda dönene muhabbete bak.

 

Ahu: Bak kızım okumayı bırakmayacaksın dedim.

 

Ahu: Tamam fal bakmaya devam et ama okumayı bırakmayacaksın.

 

Gecem: Diyene bak

 

Gecem: Benden çok da farkın yok,

 

Ahu: Kızım ben okumayı bırakacam mı dedim.

 

Gecem: Doğru. Benim güzel kızım, resim öğretmeni olacak. Mini mini bit kadar çocuklara resim yaptıracak.

 

Ahu: Sen de bu yaşına gelene kadar hiç bit olmamışsın gibi konuştun.

 

Gecem: Uff

 

Gecem: Bitliğim aklıma geldi de, kızım berbat resim yeteneğim var ya.

 

Gecem: Hani hocaya da o küçük boyumla derdim. "Büyüyünce resim hocası olmayacağım ki neden bununla zaman kaybedeyim."

 

Ahu: Bak hele bakkk, minnak gecenin baş kaldırışına bak

 

Gecem: Hep olgundum. Senin gibi.

 

Ahu: Bazen olgun olmak istemiyorum. Bazen çok güzel Bazen çok acı verici olabiliyor.

 

Gecem: Sen benim hala o küçük sınıf arkadaşımsın.

 

Gecem: Çilli Ahu'm.

 

Ahu: Sen de öylesin.

 

Ahu: Özledim.

 

Gecem: Ben de özledim.

 

Gecem: Artık ya sen bana gel ya da ben sana geliyim yoksa çıldırmama ramak kaldı bilesin.

 

Ahu: Benim sana bir şey söylemem lazım.

 

Ahu: Bu sabah Duman geldi.

 

Gecem: Anlamdım. Duman?

 

Gecem: Buraya gelmek?

 

Ahu: Kızım sana anlattığım Duman. Hani onun için Muğlaya yerleştiğim Duman.

 

Gecem: Ha-sik-tir.

 

Gecem: Nerde şimdi?

 

Ahu: Evimin balkonunda.

 

Gecem: Ne demek evimin balkonunda.

 

Gecem: Kızımmmm

 

Gecem: Noluyor lan

 

Ahu: Offf, kafam çok karışık.

 

Ahu: Arıyorum aç.

 

...

 

Kahvaltı masasını topladıktan sonra, Duman'a yol yorgunu olmasından dolayı dinlenmesi gerektiğini söylemiştim.

 

Birazcık inatlaşma sonucunda, salonda koltuğa çarşaf ve nevresim sermiştim. Yorgan ister misin soruma da olumsuz cevap vermişti.

 

İkimizin ayrı bir noktası. Ben yorganla, yazın sıcağında bile sarılarak uyumayı severdim.

 

Evdeki birkaç işi hallettikten sonra, Black'in yemeğini verdim ve salona geçtim. Perdenin güneşliğini çekerek, ortamın biraz daha kararmasını sağladım.

 

Çift kişilik koltuğa oturduğumda, gözlerim onun bedenine dikkat kesildi. Uzun boyundan dolayı koltuktan sarkan ayakları komik görünüyordu. Yüz üstü yayılmış, yastığı koluyla sarmalamıştı.

 

Bu görüntüyle, bizi de sarmalar mı bir gün diye içimden geçirdim.

 

Bacaklarımın arasına sıkıştırdığım telefonumu avuçlarımın arasına aldığımda tuş kilidini açtıktan sonra kamera uygulamasına tıkladım. Bağdaş kurduğum ayaklarımı birbirinden çözerek ayağa kalktım. Yanına doğru adımlamaya başladım.

 

Yastığı sıkmaktan dolayı iyice gerilmiş kol kaslarına gözüm kaydığında, ağzımdaki suların suratına akmasından korktum.

 

Şu içimi harekete geçiren görüntüsünü, kamerayı yüzüne yaklaştıracak şekilde tutup çektim.

 

Diz kapaklarına kaymış olan nevresimi sırtına kadar çektiğimde, elleri örtüyü tutan parmaklarıma kısa bir süre değip geri çekti. Dudakları hafifçe kımıldadığında, büyük ihtimalle boğazının kuruluk hissinden dolayı yüzünü buruşturmuştu.

 

"Ahu," dedi.

 

Sikeyim. Başka bir kadının ismini söyleme klişesine girecek diye çok korktum.

 

"Bu Ahu,' dedi kafasını hafifçe sallayarak.

 

Kiminle konuşuyon lan?

 

"Benim, Ahu. Uyumaya devam et. Duman."

 

"Hıhım." Diye mırıldandı.

 

Yastıkla alnı arasına sıkışmış buklelerini yavaşça yukarı doğru çektim. Kendimi, karşısında tutamadım. Ve boşta kalan yanağına buse kondurdum.

 

"İkinci busem, yine görmedin."

 

 

 

 

Loading...
0%