Yeni Üyelik
28.
Bölüm
@rarbezrh

O arabayı sürerken ben de koltukta onu seyrediyordum. Duman.. Onunla geçirdiğim, tam tamına yirmi sekizinci gündeyim. Aradan geçen günlerde birbirimize alışmıştık. Her gece beraber uyuduk. Her sabah aynı masada beraber kahvaltı yaptık. Ona muğlayı gezdirdim. Bir sürü anımızı fotoğrafladık.

 

Gözlerimi bir an kapattım. Saat sekizi geçmiş ve hava çoktan kararmıştı. Bugün gecenin doğum günüydü ve ona sürpriz yapmak için İstanbul'a gelmiştik.

 

Küçük bir barda organizasyon ayarlamıştım. Şuan bizim gelmemizi bekliyor olmalıydılar.

 

Kısa sürede ulaştığımız barın otoparkına arabayı çekti. Arabadan inip içeriye geçtiğimizde birkaç arkadaşımız çağırmıştık. Sonradan da bir şekilde ayarladığımız Geceyi buraya getirecektik.

 

... 

 

Gecenin doğum günü pastasını üfledikten sonra son günümüşcesine eğlenmiştik ve hala eğlenmeye devam ediyorduk.

 

Ne güzeldi kokun üzerime sinmiş

 

Etraf karanlıktı. Kollarımı boynuna sarmış, şuan onun benim yanımda olmasının hissiyle gülümsedim.

 

Alev almış içim yana yana dinmiş

 

Yüzlerimiz birbine oldukça yakın, birbirinden ayrılmak istemiyordu. Kollarıyla belimi sıkıca sarmış, ona böylece iyice sokulmuştum.

 

Düşkünlüğüm deli gözlerine

 

Gözlerime bugün diğerlerine nazaran biraz daha farklı bakıyordu. Aramızdaki sessizliği son vermek istiyormuş gibi dudaklarını ıslattı. Gözlerini bir an olsun benden çekmedi.

 

Azabım inci gibi dizilmiş

 

"Seni seviyorum." Dedi.

 

Soluğum kesildi. "Benim küçük sevgilimsin artık." Dedi daha da nefessiz kalıp ölmemi ister gibi.

 

O kadar yoğun bakıyordu ki lal olacağım ve konuşamayacağım sandım.

 

"Sevgilim?" Dedim emin olmak için. Karşılık olarak başını salladı.

 

"Evet, sevgilim."

 

Narin dudaklarım usulca kıvrılırken, zaten az bir mesafe kalmış olan bedenlerimizi birleştirdim. Sıkıca sarıldım, boynuna değen burnum kokusunu solurken kahkahalarla gülmek istiyordum. Gözlerimi kapalıydı. Başını eğdiğini ve saçlarımın arasına yerleşen başını hissediyordum. Hep bunu yapıyordu birbirimize sarılırken ve uyurken. Kulağıma yakın yerde dudakları durdu. Sıcak nefesi boynumu yakıp kül etti. Sanki hiç yanmamışım gibi.

 

"Onun adı Ahu, ona baktıkça sevmenin ve sevilmenin ne olduğunu gördüm. Kalbimin nasıl attığını duyuyor musun? Senin için atıyor ve böyle hızlı atınca biliyorum ki sen yanımdasın. Deliriyor bu kalp sana. O Ahu, artık kalbim. Sevdiğim kadın. Sevgilim."

 

Birkaç damla yaş onun boynundan teker teker kayıp gidiyordu. Omuzlarım sarsılıyordu ağlamaktan. Ama biliyordum ki bu kavuşmanın, sevgimin karşılık bulmasının sarsıntısıydı.

 

"Siyah Kelebek, ben geldim sana. Senin için acı dolu bir bekleyiş oldu biliyorum. Özür dilerim. Acılar kayıplar hep olmaya devam edecek. Tek sıkı tutunacağımız düğüm yan yana olmak. Birlikteyken üstesinden gelmesini bilmeliyiz."

 

Kafamı olduğu yerde ağır ağır salladım.

 

"Ben bundan sonra senin ağlamana, üzülmene katlanamam. Hayatta en büyük kanayan yarası olan bu zarif kadını mutlu etmek benim görevim."

 

 

Loading...
0%