Yeni Üyelik
24.
Bölüm
@rarbezrh

Beğenmeyi ve yorum atmayı unutmayın. 🤍

 

 

Hazırlanıp evden çıktığımda havaalanına doğru yola çıkmıştım. Sabahın erken saatleriydi. Birazdan uçak iniş yapmış olacaktı. Arabayı uygun bir yere çektikten sonra çıkışta onları beklemeye başlamıştım. Etrafa göz attığımda kalabalık olması dikkatten kaçacak bir durum değildi. Heyecanlı heyecanlı yerimde durmaya çalışırken, dakikalar sonra kapının girişinde onları gördüğümde elimi havaya doğru kaldırarak beni görmelerini sağladım. Beni fark eden ilk başta Defne olurken diğerlerini de dürterek beni görmelerini sağladı.

 

Kızların dudaklarına yerleşen gülümsemeyle bana doğru koştuklarını gördüğümde yerimde kaldım çünkü içerisi kalabalıktı. Daha fazla kapının girişinde kalıp kalabalığa biraz da biz etki edelim istemedim. Kollarımı açarak hepsine yarım yamalak sarılmaya çalıştığımda kahkahalarla gülüyorduk.

 

"Görüşmeyeli iyice bir güzelleşmişsiniz, dur bakayım size bir."

 

"Sen kendinin farkında bile değilsin, kızım çok özledim lan." Pelin'in söyledikleriyle tekrardan ikimiz sıkıca sarıldık. "Ben de ben de, ama artık burada daha fazla vakit kaybetmeyelim."

 

Hepsi bir ağızdan olur dedikten sonra arabaya yerleşmiştik. Dakikalardır konuşarak evimin önünde geldiğimizde şarkı falan da açmamıştık, bir araya geldiğimizde en iyi yaptığımız şey deli gibi konuşmaktı. Onlar çantasını alarak ardımdan geldiğinde yukarı çıkarak evimin kapısına geldik. Kapıyı araladığımda başka bir kapının aralanma sesi hareketimi duraksattı.

 

Arkamı döndüğümde kızlarda sesi duymuş olacak ki onlar da benim gibi o yöne dönmüştü. Kapıyı aralayan Alperendi. Sanırım fazla ses çıkarmıştık.

 

"Sesinizi duyunca bir bakayım dedim. Hoş geldiniz."

 

"Hoş bulduk enişte, günaydın bu arada."

 

Bütün kızlar sadece hoş bulduk demekle yetinirken benim deli kız Pelin enişte lafını kelimenin ardına sıkıştırıvermişti. Kızlar eve geçerken Pelinin söyledikleriyle yanaklarım kızarmıştı. Onunla yalnız kaldığımda öylece bakmayı keserek dudaklarımı araladım.

 

"Günaydın, fazla mı ses yaptık?"

 

Gülümseyerek, başını sıkıntı yok derecesine salladı.

 

"Yok hayır, ben seslerinizi duyunca selam vermek istedim. Bu arada günaydın."

 

"Hım tamam o zaman, görüşürüz sonra."

 

"Görüşürüz."

 

Son kez ona baktım ve kapılarımızı kapatarak evlerimize girdik. Ayakkabılarımı çıkarır çıkarmaz içeriye doğru bağırdım.

 

"Ulan Pelin, enişte ne alaka?"

 

İçeri girdiğimde koltuklara yığılmış kızlarla gülmeden edemedim. Yorgundular. Pelin sesimi duyar duymaz gülmeye başladı.

 

"Amaaan, ne olmuş yani, eniştemiz değil mi ben mi yanlış biliyorum."

 

"Daha yeni birbirimize açıldık, sen gelmiş enişte diyorsun. Çocuğa da rezil olduk."

 

"Bence mutlu oldu."

 

Defne başını koltuktan kaldırarak, Pelin'e bakmaya başladı.

 

"Aynen kesin öyledir, senin uydurman olmasın o."

 

"Bak görün hoşuna gitti. Siz bana güvenin ya."

 

"Neyse," dedim uzatmayarak. "Siz şimdi odalara geçiyorsunuz ben yatakları hazırladım, sizin uykunuz vardır şimdi. Birkaç saat sonra da kahvaltı için sizi kaldırırım. Kafanıza göre hareket edin."

 

Sözlerimden sonra hepsi dediklerimi uygulamış odalara dağılmıştı. Gelecekleri için dünden yatakları hazırlamış, ev için alışverişi yapmıştım. Sabah erken kalktığım için ben de biraz uyumak için odaya geçtiğimde, telefonuma düşen bildirimle çoktan yatağa uzanmıştım.

 

Alperen: Yerleştiler mi?

 

Siz: Evet, şimdi yorgun oldukları için için uzanıyorlar.

 

Alperen: Hım, iyi o zaman.

 

Siz: Biraz da ben yatayım diyorum, erken kalktım ya o yüzden.

 

Alperen: Tamam, sen dinlen.

 

Siz: Tamamdır.

 

Uygulamadan çıktıktan sonra iki buçuk saat sonraya alarmı kurdum ve telefonu yastığın altına koydum ve uykuya kısa sürede daldım.

 

Kalktığımda kahvaltı için hazırlıklara başlamıştım, saat zaten öğleye gelmek üzereydi. Öğle yemeği de denebilirdi. Malzemeleri çıkarmaya başladığımda onlar için dört dörtlük yemekler hazırlamaya koyuldum. Bir saat sonra bütün her şey hazır olduğunda, çoktan masayı da hazırlamıştım. Balkonda yiyecektik. Camları açmış, güzel bir şekilde masayı hazırlamıştım. Odalara giderek kızları uyandırdığımda acele etmelerini söylemeyi de unutmadım. Onlar elini yüzünü yıkamaya giderken, ben de balkona geçerek oturmuştum.

 

Balkon kapısında beliren bedenlerle bakışlarımı o tarafa kaldırdım.

 

"Kızım yemin ediyorum sen bir hamarat üstü hamaratsın."

 

"O ne la."

 

"Ay ne bileyim ben, açlık kafama vurdu benim herhalde."

 

"Sanki normalde halin iyiymiş gibi konuşuyorsun."

 

"Ellerine sağlık güzelim." diyerek sandalyeye kurulduğunda, bu eşsiz masayı Gamze tabi ki de çekmeyi unutmadı. Gamze aramızda böyle şeylere daha fazla önem biriydi. Tam tersi Pelin de daha çok yiyen taraftı.

 

Neyse ki ben ikisinin de bu halini seviyordum.

 

 

Loading...
0%