Kıyafetlerimizi üzerimize geçirdiğimizde, artık hazır hale gelmiştik. Akşam dersim olduğu için öğleden sonra biraz gezelim demiştik. Bu yüzden kahvaltıyı yaptıktan sonra etrafı toparlamış ve vakit kaybetmeden üzerimizi giyinmek için odalara dağılmıştık.

Çantama evin anahtarı olmak üzere birkaç eşyayı yerleştirmiştim. Diğer kızlarda hazır olduğunda evden ayrılmış arabaya yerleşmiştik. Konumu girdikten sonra istediğimiz şarkıları dinleyerek eğlene eğlene alışveriş merkezine ulaşmıştık.

"Bu nasıl peki?"

Kaçıncı kıyafeti çıkarıp değiştirmişti acaba? Yine üzerine beyaz renkte kısa bir elbise tutuyordu. Zara mağazasına girmiş, saatlerdir buradaydık.

"Diğerlerinden bin kat daha iyi."

"Ya öyle mi diyorsun?" Diyerek etrafında bir kez döndüğünde, aynadan yansıyan görüntüsüne bakıyordu.

"Evet." Diye mırıldandım.

"Hepiniz okeyseniz alıyorum."

"Okey okey, hadi git çıkar." diyerek Gamze Pelin'i giyinme kabinine sürüklediğinde, bu hareketi için alkış tutacaktı.

Pelin, "Bu hareketinizi unutmam." diyerek kabinine kapısını kapattı.

Elbiseyi çıkarıp kendi kıyafetlerini giydikten sonra aldığımız şeyleri ödeyip mağazadan ayrılmıştık. Şimdi ise bir şeyler içtikten sonra eve gidecektik. Çünkü benim dersim vardı. Tanıdığım tatlı bir kafeye götürdüğüm kızlar etrafa bayılırken, boş olan duvar kısmına yerleştik.

Üçümüz soğuk kahve içerken, Defne doppio içmek istemişti. İçeceğimden bir yudum alırken, Pelin dudaklarını araladı.

"Siz şimdi aynı okulda mı okuyorsunuz?"

"Evet, aynı üniversite aynı bölüm."

Parmağını bana doğru sallarken, pis pis sırıtıyordu.

"Lan ne ballısın."

"Ballıymışız."

"Ee siz her gün beraber gidiyorsunuzdur artık."

"Yani, ayrı mı gitseydik."

İmalı imalı gülümsemeye devam ederek, "Tabi ayrı gayrı olmaz." dedi.

"Aynen aynen ondan."

Farklı bir konu açmak ister gibi, Gamze "Dersler nasıl gidiyor diye sordu."

"Daha yolun başındayız, şimdiden yoğun geçiyor."

"Allah kolaylık versin yavrum."

"Savoll."

İçeceklerimiz içtikten sonra eve geçtiğimizde odama çıkıp hazırlanmaya başlamıştım. Kızlar yatağıma yerleşmiş beni izlerken, makyajımı yapıyordum. Mavi pantolonun üzerine siyah bir tişört geçirdiğimde kızların kötü bakışlarına maruz kalsam da umursamadım.

"Bugün çok soru sormadım ama kendimi yarına saklıyorum. Onlar geliyor değil mi?"

Dudaklarıma ruju sürdüğümde hazırdım. Makyaj masasının önündeki oturduğum puftan ona doğru döndüğümde "Geliyorlar, kötü bir şey olmazsa eğer."

"Hım, tamam o zaman. Ben öylesine sordum yani."

Ayağa kalkarak çantamı ayarlamaya başladım. Bir yandan da Pelinle konuşuyordum. Kızlar ise pür dikkat bizi izliyordu.

"Farklı bir şey ima eden olmadı, yoksa edilecek bir şey mi vardı?"

"Yok yok, sen geç kalmıyor musun?"

"Çıkıyorum şimdi zaten ben, istediğiniz gibi takılın yiyin için ama sıçmayın."

"Görev anlaşıldı komutanım."

Telefonu çıkarak Alperen'e mesaj attım.

Siz: Çıkıyorum.

Alperen: Aşağıdayım.

Beğenip yorum atmayı unutmayın, çook sevgii

💓