2 gün sonra

"Ya benim gözlüğüm nerde? Ben hazırlamıştım çantamı şimdi nereye kayboldu bu gözlük. Kızlar size diyorum."

Pelinin odadan gelen sesiyle, gözlerim etrafı taradı. Yavaş adımlarla kaldığı odaya giderken, karşılaştığım manzarayla gülümsedim. Yatağın altına eğilmiş bedeniyle gözlük arıyordu.

"Çık şu yatağın altından."

"Ha? Buldun mu?"

Bedenini kaldırarak doğrulduğunda, bakışları bana kaydı. Gözlerim saçlarının üzerinde duran gözlüğü bulduğunda gülümsemem kahkahaya dönüştü.

"Kızım senin aklın nerede ya, kafanda ya gözlük."

"Kafam da mı?"

Elleri saçlarında duran gözlüğe dokunduğunda, avucunu sertçe altına vurdu.

"Ulan ben ne geri zekalıyım."

"Bana baksana sen. İyi misin?"

Şaşkın bakışlarla bana bakmaya başladı. "İyiyim, heyecan yaptım biraz o kadar."

"La heyecan yapacak ne var?"

"Hele hele diyene bak, kızım ben seni göreceğim bugün. Ama bak gördüğüm an yüzüne karşı ima yapmayan ne olsun."

"Saçmalama, yani canım arkadaşım ne gerek var böyle şeylere."

Omzuma doğru hafifçe vurdu. "Hadi hadi, sevgilin için hazırlanmaya devam et."

Burun kıvırıp odadan çıktığımda diğer kızlara bakmaya gittim. Gamze makyajına devam ederken, Defne saçlarını hafifçe tokayla topluyordu. Kapıdan bedenimi çekerek odama doğru adımladım. Valizimi ve çantamı alarak aşağıya indiğimde duvarın kenarına bavulu bıraktım. Orta boyutta gül kurusu renginde bavuluma ne varsa doldurmuştum.

Kızlar da benim gibi yapmıştır büyük ihtimalle.

"Kızlar hadi." dedim son harfi uzatarak.

Sözlerimden sonra elinde zorla taşıdığı bavulla gelen Peline kıkırdadım. Sarı renkte bavulunu benimkinin yanına bıraktı. Derin bir nefes verirken, iki elini beline koydu.

"Hazırım aşko."

"Aşko ne be!"

"Sen ne anlarsın cahil."

"Yav he he."

"Süperim, güzelim ve seksiyim." Defnenin sesiyle bakışlarım sesin geldiği yere kaydı. iddialı siyah bir büstiyerin altına beyaz kot şort giymişti. Birkaç takıyla bedenini süslendirmişti.

"Kızım. Afetsin."

Gamze, "Afet o zaten, ama isim olan." dediğinde kahkaha attık.

Gamze ve Pelin elbise giymişti. Ben ise bikinimi üzerime geçirmiştim. Orada giyinmekle uğraşmamak için. Bikinimin üst kısmı görünürken alt kısmını şortla kapatmıştım. Rahat uzun bir gömleğimi de en son üzerime geçirmiştim.

"Hadi çıkalım da karşı komşum ne yapmış bakalım."

"Allah bismillah."

Bavulları ve çantalarımızı aldıktan sonra ayakkabılarımızı giydiğimizde kapıyı kapattım. Kızlar arkada kalırken adımlarımı onun evinin kapısına sürükledim ve elimi yukarıya kaldırarak kapıyı tıklattım. Birkaç saniye sonra Alpereni görmeyi beklerken tanımadığım simayla, bakışlarım merakla onu buldu.

Arkadan Pelinin "Çüş bu çok yakışıklı la." dediğini duyduğumda, oğlanın da benim gibi duymaması için dua etmeye başladım.

"Selam yenge, ben Cem. Biz hazırız geliyoruz inşallah."

Yenge?

Mal gibi durmayı bırakarak "Selam." dedim.

"Ben bizimkileri çağırayım." diyerek kapıdan uzaklaştığında kapıyı aralık bırakmıştı. Arkamı dönerek peline ithaf en "Çenenin bağına tüküreyim."

Omuz silkti. Gözlerimi kısarak baktım. Yine omuz silkti.

Yine bizi çok bekletmeden kapıda belirdiler. Bizim gibi dört kişilerdi. Ayakkabılarını giydiklerinde Alperen tek tek isimlerini söyleyerek bize tanıttı.

Cem, Serkan, Ada.

Hepsi aynı anda memnun olduk yenge. dediklerinde gülmeye başladım. Ben karşılık verdiğimde be de kızları diğer erkeklere gösterdim.

"Memnun olduk beyler." diyerek herkesin adına konuşan Pelin yine şaşırtmamıştı.

"Biz de bizde." dedi Cem.

Ama bir dakika onun gözleri Pelinde miydi, yoksa ben mi yanlış görüyordum.

Bunu gün içerisinde gözlemleyeceğimi aklımı bir köşesine kazıdıktan sonra dudaklarımı araladım.

"E hadi o zaman gidelim."