@rarbezrh
|
Arabanın bagajına sadece bavullar sığarken, herkes kendi çantasını yanına almıştı. Zaten sadece kızlarda vardı. Erkeklerin yanında telefon, cüzdan bir de gözlük vardı. Tek arabaya sığmayacağımız için kendi arabamın yanında bir tane araç kiralamıştık. Biz kızlar benim arabamla giderken, erkekler de diğer arabayla gidecekti. Diğer arabada direksiyonun başında Alperen vardı. Ona beni takip etmesini söyleyerekten çıkmıştık yola. Birkaç dakika sonra marketin önündeki büyük otoparka doğru sinyalimi verdiğimde, uygun bir yer bularak arabayı park ettim.
"Yolda giderken atıştırmak için bir şeyler mi alacağız?"
Başımı onaylar anlamda sallarken emniyet kemerimi çıkardım. "Hem yolda hem de orada ihtiyaç duyulacak ne varsa alırız." Çantamı elime aldığıma "Hadi inin bakalım." dedim ve kendi kapımı açarak dışarıya çıktım.
Neyse ki boş yer olduğu için, o da yanıma arabayı park etmişti. Bütün kızlar ve erkekler dışarıya çıktığında Alperen yanıma doğru adımladı.
"Bir sorun mu var? Neden buraya girdik?"
"Bir şeyler alırız diye düşündüm."
Başını onaylar anlamda sallayarak o ve ikimiz önde olmak üzere onların da arkamızdan gelmesiyle marketten içeriye girdik. Market arabasını ellerimin arasına alarak sürmeye başladığımda, bakışlarımı arkaya doğru çevirdim.
"İstediğiniz olanları arabaya koyabilirsiniz, vakit kaybetmeyelim."
Ada'nın sesini duydum. "Tamamdır, hadi beyler dağılalım o zaman."
İlk önce abur cuburları almış daha sonra da içecekleri halletmiştik. Yolda giderken aç karnımızı doyurmak için sandviç ekmekleri almıştım. Onların içi dolduracak domates, peynir ve marulları da hallettiğimizde hesabı erkekler ödemişti. Dışarıya çıktığımızda, diğer eşyaları arabaya yerleştirmiş sandviç malzemelerini elime almıştım. Kaputa poşeti koyduktan sonra malzemeleri üzerine koydum ve yerleştirmeye başladım. Bıçağı böyle bir şeyi yapacağımı plan ederken arabaya koymayı unutmamıştım.
"Yenge ne yapıyorsun sen?"
Evet, yine bu Cemdi.
Cemin konuşmasıyla Serkan ensesine bir tokat patlattı. "Yemek pişiriyor görmüyor musun?" Kafasını iki yana sallayarak konuşmasına "Te Allah'ım." diye devam etti.
"Biz yardım edelim sana." diyen Adayla birlikte, teşekkür ettim ve bana yardım etmelerine müsaade ettim. Erkekler bana yardım ederken, kızlara gözüm kaydığında erkekleri izlediklerini gördüm. Aralarında fısır fısır konuşuyorlardı. Daha sonra ne konuştuklarını sorarım diyerek, aklımın bir köşesine yerleştirdim.
"Tamamdır, alın bakalım. İçecek de almıştık onları da çıkarır mısınız?"
"Bizim arabaya koyduk onları, ben alayım." diyen Gamze arabaya doğru yaklaştığında arka taraftan poşeti alarak yanımıza geldi. Herkes içeceğini eline aldığında, uzattığım sandviçlerle yemeye başladılar. Ağzıma götürdüğüm sandviçi çiğnerken, bir süre sonra aç olan karnımın doyduğunu hissettim.
"Ellerine sağlık sevgilim, çok güzel olmuş." diyen tabi ki de Alperendi. Bir anda duymayı beklemediğim sevgilim kelimesiyle karnım kasılmaya başladı. Sessiz sakin atmayı sürdüren kalbim şimdi deli gibi atmaya başlamıştı. Kızların imalı imalı bakması altında dudaklarımı aralayarak konuşabildim. "Afiyet olsun."
Alperenle bakışmamızı bölen sesin Cemden gelmesiydi.
"Harbiden yenge güzel olmuş, ellerine sağlık. Vallahi sen de olmasan aç kalacaktık."
"Afiyet olsun ne demek, ufak bir şey yaptım."
Omuzlarını olsun derecesine silkerken, yemeklerimizi ve içeceklerimizi bitirdik ve dağıttığım eşyaları poşete yerleştirdikten sonra arabaya koydum ve daha sonra biz de arabaya geçtik tekrardan yola koyulduk.
Bu sefer camları açtığımızda gülerek konuşan Pelin'in sesini duyduğumda bakışlarımı kısa süreli ona çevirmiştim. O benim yanımda oturuyordu, diğer kızlar da arkaya geçmişti.
"Bu gelecekteki sevgilime gelsin."
Youtube'dan bir şarkı açtığında, şimdi eğlenmeye başlamıştık.
Macerayı kapına getiriyorum Çok tutar bu film, e başrolde yine adım Tam bi' kahraman kesiliyorum Düşünce aşka, kurusun tabiatım
Yaklaştığında yaz geliyo' Ne kadar abartsam da az geliyo' İşlemez bana uzakta oluşun Şimdi yollar düşünsün, geliyorum yanına
Kop, kop, kop, kop sabahlara kadar Keyfimiz gıcır, e olsun o kadar Yazarız adımızı bütün sahillere Kaçılın, çok dar bize buralar (buralar, buralar, buralar)
Çoktan coşmaya başlamıştık. Arkadaşlarımla olduğum her an bana eğlence mekanıydı. Deli gibi eğlenmekten zerre çekinmiyorduk.
"Aa bu benim ilkokul şarkım."
"He şu videosunu bize gösterdiğin."
"Evet, evet."
"Kızım o zaman ne cilveliymişsin bee."
"He ya."
Yine yüzünden düşen bin parça Dalıp dalıp uzaklara iç çekiyorsun Eğer bıçak kemiğe dayandıysa Niye bu amansız acıya göz yumuyorsun? Akıl karı değil ızdırabın böylesi Bu aşk değil esaretin ta kendisi
Ben senin yerinde olsam Ufak ufak uzarım durmam Pılımı pırtımı, toplar giderim Bakmam göz yaşına bakmam Bi' dakika bile katlanmam Sevene zulüm edeni ezer geçerim
Bağıra bağıra şarkı söylüyorduk, dışarıya çıkıyor muydu bilmiyorum ama pek dikkat ettiğimiz yoktu. Çoktan otobandan çıkmış, orman yoluna girmiştik. Asfaltlı yoldan ilerlerken etrafımız ağaçlarla kaplıydı. Bakışlarım navigasyona kaydığında, 20 dakika sonra ulaşacağımız söylüyordu.
"Ay bu kısmı söyleyebilen aramızda tek kişi sensin, açıyorum hazır ol."
"Aşka Yürek Gerek mi?"
"Tam isabet."
Anaveis foties Anaveis ke ola ta kes Ke apo opon peraseis Kadeis katastrofes Anaveis foties Anaveis ke ola ta kes Ke piso sou afineis Pligomenes kardies
Bu dili bilmesem de bu şarkıyı çok önceden dinleye dinleye ezberlemiştim. Aksanıyla söyleyebilmeyi başarıyordum.
Aşka yürek gerek anlasana Her defa yanıyorum ama gitmeliyim Yaranı sarıp acını dindiremem Bak bana ben acının ta kendisiyim
Yaklaştığımızda, arabanın gazını kesmiştim. Uygun bir yere park ettiğimde, arabayı sıkıntı yapmayacak bir yere park ettim. Deniz yakın konaklama yeri ayarlamıştık. Son dakika aslında karar vermiştik böyle bir şeye, yani daha doğrusu onlar bir anda böyle bir teklifle karşıma çıkmışlardı. Neyse ki yer bulmakta sıkıntı çekmemiştik. İki oda istemiştik, onlar bir odada kalırken biz de bir odada birlikte kalacaktık. Yani dört gün buradaydık. Okul işini halletmiştik.
Araçlardan indiğimizde, hissettiğim hafif esen rüzgarla gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Başım geriye doğru gitmiş gözlerim kapalı durmaya devam ederken bir ses duydum.
"Benim İzmir'imi hiçbir yer tutamaz." Gözlerimi açıp burun kıvırmasına bakarken derin bir sessizlikten sonra adayı gür kahkaha sesleri sarmaladı.
Biz sekiz kişi tam şuanda, sylt adasındaydık.
BÖLÜM SONU
Bu bölümü saat kaçta okuyorsunuz?
Nasılsınız?
Bölümü nasıl buldunuz?
Kendinize iyi bakın.. 💓
|
0% |