Yeni Üyelik
32.
Bölüm
@rarbezrh

 

 

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum..

 

Keyifli okumalar.

 

💋

 

Tıka basa doyduğumuzda, hiç kimsenin tabağında yemek artığı kalmamıştı. Mekandayken yemekler bitmeden bir ara fotoğraf çekilmiştik. Anı kalsın diye, ama paylaşır mıydık bilmiyorum.

 

"Bundan sonrası için plan yapmadın, ne istersiniz?"

 

Telefonuyla ilgilenen Defne bakışlarını bana doğru kaldırdı. "Kafa dağıtalım biraz diye düşündüm ben." dediğinde ne istediğini anlamıştım.

 

"Vallahi bir mekana gitsek iyi olurdu."

 

"Var mekanlar ama Türkçe şarkı olmadan sarmaz bu ortama ya."

 

Kısa bir sessizliğin ardından Alperen'in sesini duydum. Hafifçe saçlarını dağıttıktan sonra telefonunu eline aldığında "İsterseniz mekan ayarlamaya çalışırım."dedi.

 

"O nasıl olacak birader."

 

"Arkadaşı bir arayacağım birader."

 

"Zahmet olmazsa sen bir konuş eğer ki olmazsa normal gideriz artık."

 

Amacımız mekan kapatmaktı. İşte mekanı kapatıp rahatça eğlenebilmek istiyorduk. Şuana kadar bir kez mekan kapattırmıştık. Almanya'daki arkadaşımın doğum gününde, kendisi kapattırmıştı. Tabi Türkiye'den de arkadaşları olduğu için mekan epey kalabalık olmuştu.

 

Para olunca halloluyor tabi.

 

"Arıyorum o zaman."

 

Masadan kalkıp telefonla konuşmaya gittiğinde Gamzenin sesiyle ona doğru bakışlarımı çevirdim. Gamze benim yanımda oturuyordu. Telefonunu bana doğru uzattığında, "Şunlara bir bak." diye söylendi. Ekranda yemek yerken çekildiğimiz fotoğraflar vardı. Tek tek hepsine baktığımda bir sürü çekmişti. Kaydıra kaydıra bakarken "Güzel çıkmışız, bunlar atılır." diye söylediğimde son fotoğrafın ardından bir erkek fotoğrafıyla karşılaştım. Gözlerimi büyüterek Gamzeye döndüğümde, kaçırdığı ayrıntıyla o da gözlerini büyütmüş ve anında telefonumu elimden çekip almıştı.

 

"Kim la o?"

 

"Hiç... Hiç kimse. Allah Allah sen de kim olacak."

 

"Bayağı yapılı ve kaslı bir bedene benziyor, ne ara yaptın kız?"

 

"Yaa sus."

 

"Daha sonra hesabını soracağım."

 

Zaten bu sırada Alperen masaya doğru yaklaşmıştı. Hepimize hitaben konuştuğunda, mekanı ayarladığını söylemişti.

 

"Hey yiğidim be."

 

Aynı şeyi şimdi ben söyleyecektim.

 

Yiğidim.

 

Halletmişti.

 

"O zaman hesabı ödeyelim."

 

"Tamam ben hallediyorum." Çantamı alarak koltuktan kalktığımda, kasaya doğru ilerlerken arkamdan erkeklerin de geldiğini gördüm. Kaşlarımı çatarak onlara baktığımda, bakışlarım ne yapıyorsunuz der gibiydi.

 

"Biz öderiz yenge sen git."

 

"Olmaz öyle şey, siz benim misafirimsiniz."

 

"Olur olur, bir sürü şey yapıyorsun zaten, bırak da bunu biz yapalım."

 

"Yemekte bizim de tuzumuz bulunsun."

 

Omuz silkerek "Uzatmıyorum." dedim. Onları kasada bırakarak kızlara doğru ilerlediğimde, hepsi eşyalarını topluyordu. Oturdukları yerden kalkarak yanıma geldiklerinde. Defne, makyaj tazelemeye gidelim dedi. Erkeklere haber vererek lavaboya geçtiğimizde, iki kız makyaj tazeliyordu. Aynanın önüne geçerek çantamdan rujumu çıkardım ve dudaklarıma sürmeye başladım. Parlak likit rujumla işim bittiğinde diğerlerine gerek yoktu. Kızlar da işini bitirdiğinde lavabodan ayrılmıştık. Erkekleri yine aynı yerinde görürken, gülümsedim.

 

"Alperen sen önden git ben sizi takip edeyim."

 

"Tamam."

 

Mekandan ayrılarak arabalara yerleştiğimizde vakit kaybetmeden yola çıkmıştık. Otel yolun geri döndüğümüzde otelin yakınlarında olduğunu anlamıştım. Dakikalar sonra sahil kenarına yakın bir mekanın önünde arabayı durdurduğumuzda araçlardan inmiştik. Bizden önce inen erkekler bir tane adamla konuşuyordu. Alperen sanırım onu tanıyordu, içeriye geçmemizi söylerken karanlık odayı aydınlatan renkli ışıklı bir alana girdik. İçeride barmen dışında kimse yoktu. Büyük bir masaya yerleştiğimizde çantalarımız koltuğa koyduk. Pelin hiç oturmadan ses sisteminin olduğu kısma doğru ilerlediğinde şarkı açacağını anladım.

 

Evdeki Saatin Uzunlar şarkısını ayarladığında, onun gelmesiyle barmenden içkileri almıştık. Bugün aşırıya kaçmayacaktım çünkü ardımı toplayan bir insan olmayabilirdi. Ki zaten arabayı kullananlardan birisi olarak çok içmem doğru değildi. Akşam kaç tane şarkı bitti, kaç tane bardak boşaldı sayamamıştım. Deli gibi eğlenmeye devam ediyorduk.

 

Hayat bu kadar mı?

Bence değil

Bir kaç sözüm var

Biraz senin gibi

Yıkılmayan duvarları var

Bazen esintili

Bazen uzak yakınlarım var

Ben, ben böyleyim kendi yolumda

 

Bırak tutma beni

Kaybetsem de üzülmem asla

Ne boş kaygıların

Korkma bana hiç bir şey olmaz

Yanlış doğru gibi

Eksik kalan bir kaç satırsa

Ve ben ben böyleyim

Kendi yolumda

 

Hepimiz ortaya geçmiş, zıplıyorduk. Cemin elinde bir bardak onunla dans ediyordu.

 

Hayat benim

Her anımı yaşadıkça sevesim var

Aldırmam hiç yağmurlara

Benim güzel hatalarım var

Bir an bile vazgeçmedim

Kendi yolumdan

 

Değişen şarkıyla Serkan aniden Defnenin elini tutarak kendine doğru çekiştirdi. Ağzım açık kalırken, gülmeye başladım.

 

Bu kız beni sever

Bu kız beni öldürür

Bu kız bana güzel hayaller gördürür

 

Bu kız beni tutar

Ve kendine çeker

Bu kızla bana bir oda, bir yatak, bir kütüphane yeter

 

Harbiden de tutup kendine doğru çekmişti. Defnenin yanaklarının kızardığını buradan görüyordum. Ortalık kızışmıştı. Yangına odun atan da sıradaki şarkıyla biz olmuştuk. Alperen beni kendine doğru çektiğinde bedeniyle bedenimin arasında hiç boşluk kalmamıştı. Yüzü yüzüme değecek kadar yakınken alkol kokan nefesini hissediyordum.

 

Bakması ne zormuş ah o güzel yüzüne

Toplamış yine bütün güneşi üstüne

Kamaşıyor gözlerim bebeğim

 

Öyle gülmek olur mu gözünü seveyim

Cennet dudaklarınmış

Öp de öleyim

 

Aşkmış adı nerden bileyim

Böyle zulüm olur mu gözünü seveyim

Adımı sorsan söyleyemem yemin ederim

 

Belimdeki parmaklarının baskısı çoğalırken, kalbim deli gibi atıyordu.

 

Ah ellerim titriyor

Of bir ateş basıyor

Özlemek bu dokunmakla geçmiyorAh (Ne olur sevgilim)

Öyle sev ki beni (Kanat kalbini)

Mey diye içeyim (Doldur sevgilim)

Kalbim tekliyor ay gel hasta gibiyim

 

Dudaklarını araladığında, bakışlarım ilk önce dudaklarına sonra da gözlerine çıktı. Gözlerimin en derininde onu hissederken kulaklarıma sözleri ulaştı.

 

"Seni seviyorum."

 

Seni seviyorum...

 

Ellerim buz kesmişti. Rahatça nefes almak çok zordu. Zaman algımı böyle bir halde yitirirken dudaklarımı zorlukla araladım.

 

"Seni seviyorum."

 

 

Loading...
0%