@rarbezrh
|
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
💓
Alperen'in ağzından.
Sevdiğim kadınla bu gece uyumak istemiştim. Daha önceden de birkaç kez beraber uyumuştuk fakat bu farklıydı. Onu evime çağırıyordum ve geceye doğru yaklaşmıştık. Onunla benim yatığımda uyuyacak olma düşüncesi bile kalbimin hızlanmasına sebep olurken birazdan bu düşüncelerimi gerçekleştirecektik.
Her gün yüzünü görsem dahi bir insan bu kadar birisini özleyebilir miydi?
Özlerdi. Mesela ben.
Sınav haftalarında çok fazla birbirimize yakın olamıyorduk. Aşk kadar geleceğimiz de önemliydi. Ve biz ikisinde de iyi olmak için fazlasını yapıyorduk. Emekse emek, çabaysa çaba. Sonuçta o gelecekte de sevdiğim kadın vardı.
Onunla bir ömür geçirmek.
O kadar mutluydum ki onunlayken, kalbimin bu kadar deli gibi çarptığına şahit olmamıştım. İpek artık hayatımın büyük bir parçasıydı. Ve ben bu parçayı içimden hiç çıkarmak istemiyordum. Çünkü o zaman eksik kalacağımı düşünüyordum. Ne de olsa her yapboz bir parçası olmadan hep eksiktir.
Kapıma tıklatılan parmaklar evin içerisinde duyulduğunda, adımlarımı dış kapıya doğru sürükledim. Birazdan onu karşımda görmenin vereceği heyecanla derin bir nefes aldım. Kapıyı açtım ve karşımda küçük bedenini gördüm.
Gecelikleriyle karşımda dururken alttan alttan bana bakıyordu. Bu halde ne kadar tatlı olduğunu bilse yanakları kıpkırmızı olurdu. Ki zaten şuanda da kızarıktı. Onun da heyecan yaptığını biliyordum. Çoğu zaman böyleydi. Bundan kesinlikle rahatsız değildim.
Onun yanında ben de heyecanlıydım. Bu kötü bir şey değildi. İnsan sevdiğinin yanında heyecan yapmazsa eğer o zaman bir şüphelenmek lazımdı.
Baştan aşağıya beni süzdüğünde gözleri kocaman açıldı. Neden böyle yaptığını bilmezken sonradan üzerimin çıplak olduğunu hatırladım.
Yani havalar sıcaktı, ben böyle uyurdum. Ki denizde de beni gördüğü için sıkıntı olmaz diye düşündüm.
Yanlış mı düşündüm?
"Allah bismillah."
Evet, bunu diyen İpekti.
Daha fazla onu şaşırmasına sebep olmak ister ki kısa bir adımla ona uzandım ve kucağıma aldım. Hemen kollarını ve bacaklarını bedenime doladığında dudaklarından küçük bir nida çıkmıştı. Terlikleri yeri boylarken, ardımızdan dış kapıyı kapattım ve odama doğru çıkmaya başladım.
Kucağımda sessiz sessiz duruyordu. Kim bilir içinden neler geçiyordu.
Benim güzelim.
Koyu tonlarda olan çarşafın üzerine bedenini bıraktığımda öylece bana bakmaya başladı. Bu haline gülümserken lambaya uzandım ve odayı karanlık yaptım. Aşırı yorgundum ve bir an önce onun kolları arasında uyumak istiyordum. Hatta uyumak ve bir daha kalkmamak.
Bence olurdu.
Sol tarafta o yatarken diğer tarafa doğru geçtim. O aynı şekilde dikilmeye devam ediyordu. Daha fazla gülerken başımı yastığa koydum ve onu kendime doğru çektim. Bedeni bedenime yaslandığında bir şeyler mırıldandığını duymuştum ama anlayamamıştım.
"Bir şey mi söyledin yavrum?"
"İyi geceler sevgilim dedim."
Başımı saçlarının arasına soktuğumda derin derin nefesler alıyordum. "Şu kokuyla uymak en güzel gece olması için sebep resmen."
"Sen sanırım yatağının tamamen sen koktuğunu, bedeninin arkamda olduğunu ve gece boyunca kokuna bolca doyacağımı bilmiyorsun."
"Artık öğrendim."
"Güzel bir gece olacak o zaman ikimiz için."
"Seninle olan zamanların kötü olma ihtimali yok."
"Tamam ben seni anladım. Amacın beni bayıltmak."
Güldüm. "Hiç böyle bir amacım olmadı."
"Tabi tabi kesin öyledir."
"İnanmıyor musun bana?" derken o görmese de kaşlarımı yalandan çattım.
"Bu konuda hayır."
"Alındım, gücendim."
"Hıh. Çağırdın beni uyumaya vır vır konuşuyorsun. Sus da nefes alışverişlerini dinleyerek uyuyayım."
"Uyu sevgilim. Kollarımın arasında uyu."
"Uyuyorum sevgilim, kollarının arasında."
|
0% |