@rarbezrh
|
Keyifli Okumalar..
💓
Tatlı bir katlı kafenin önünde arabayı durdurduğumda, emniyet kemerlerini çıkarmış arabadan inmiştik. Arka kapıyı açarak attığım çantayı koluma taktığımda, beni bekleyen bedenin yanına gittim ve birlikte mekandan içeri giydik. Kapıdan girince sağda boş olan cam kenarına geçtiğimizde karşılıklı duran sandalyelere oturduk.
Siparişlerimizi verdiğimizde kısa sürede geldi. İkimizde içecek içmek istemiştik. Soğuk içecekten bir yudum aldım.
"Nerede kalıyorsun?" diye sordum. Böylece sohbeti başlatan ben oldum.
"Şu anlık bir arkadaşımda kalıyorum. Ev bakmaya başladım ama daha uygun bir yer bulamadım."
"Ev bakıyorsun demek, sana yardımcı olabilirim."
"Yani komşum olmak ister misin bilmiyorum ama,"
"O ne demek?" diye sordu lafımın devamını merak edermiş gibi masaya doğru eğildi.
"Dairemin karşısı boş, eğer bakmak istersen ev sahibiyle senin için konuşurum."
"Vallahi mı?" diye sordu heyecanlı heyecanlı.
Bu tatlı haline gülümseyerek, başımı onaylar anlamda salladım. Yabancı bir yerde birisi eğer ki olmazsa zorlanıyordu insan. Buraya geldiğimde bir kızla tanışmıştım. Onun sayesinde biraz buralara alışmış, hatta onun sayesinde şuan kaldığım evdeydim. Ben de şuan Alperene yardım etmek istiyordum.
"Vallahi, ben mesaj atayım arkadaşıma onun babası bu işle ilgileniyor. Eğer müsait olduklarında yarın görüştüreyim sizi."
Mesaj yazmaya başlayacaktım ki aklıma gelen şeyle parmaklarım durdu. "Sen yarın müsaitsin değil mi, sana sormadım."
"Müsaidim müsaidim."
"Tamam o zaman."
Arkadaşıma mesaj yazmaya başladığımda, kısa sürede çevrimiçi olmuştu. Beni biraz bekleteceğini söyledi. Babasıyla konuşması gerekti. Bu sırada telefondan birkaç işimi halletmiştim. Bildirim geldiğinde mesajı okudum ve dudaklarıma bir gülümseme yerleşti.
"Tamamdır bu iş, yarın beklediklerini söylediler."
Camda duran bakışlarını bana doğru çevirdiğinde, söylediklerimle onun da yüzünde bir rahatlama hissi belirdi ve gülümsedi.
"Ne kadar sevindiğimi anlatamam. Teşekkür ederim. Bana kalsa çoktan evsiz kalmıştım."
"Rica ederim. Yabancı bir şehirde yaşamak zor, yardım edebildiğim kadar yardım ederim sana."
"Aynı şekilde ben de. Bu konuda yardım edemem ama başka bir konuda yardım etmek için elimden geleni yaparım."
"Olur." diye mırıldandım.
Telefonu çıkarıp onunla mesajlaştığım sohbete girdim ve benim apartmanımın konumu attım.
"Konumu sana attım ama gelmem zor olur diyorsan ben seni almaya gelebilirim."
Telefonunu eline alarak attığım mesaja baktı. "Yok gelirim ben."
Üstte baktığımda telefon numarasının yazdığını gördüğümde üzerine basarak numarayı adıyla değiştirdim. Alperen.
Bundan sonra daha fazla konuşacak gibi duruyorduk. O yüzden telefon numarasını kaydetmiştim.
İçeceklerimiz bitene kadar sessizce mekanda çalan canlı müziği dinlemiştik. Bir ara bakışları telefona kaydıktan sonra beni bulduğunda konuşmaya başladı.
"Artık kalksak mı?"
"Olur kalkalım."
Kasaya doğru ilerlediğimde bileğime değen parmaklar ileriye gitmemi engelledi. Ona bakmamla parmaklarını geri çekerken "Ben ödeseydim." diye mırıldandı.
"Ama teklif eden benim, olmaz yani. Başka zaman sen ısmarlarsın olur biter."
"Sözüm olsun o zaman."
"Olsun." diyerek gülümsedim ve onu ardımda bırakarak parayı ödedim. Mekandan ayrılarak arabaya bindiğimizde onu aldığım eve kadar hiç bir şey konuşmadık. Apartmanın önünde arabayı yavaşlattığımda, derin bir soluğu içime çektim. Çantamdan pasaportu çıkarırken gülümsedim.
"Bir daha unutmadan vereyim."
O da kot pantolonundan benimkini çıkardığında "Ben de." dedi.
Sonunda pasaportlar ait olduğu yere ulaşmıştı.
"Bir daha umarım böyle bir hata yapmam."
"Belki de bu hataya düşmen, iyi şeyleri ardından getirir."
Belki...
|
0% |