Yeni Üyelik
53.
Bölüm
@rarbezrh

İyi okumalarrr

 

💋

 

Alperen'in ağzından...

 

"Bagajda bavullar var onları alabilir misiniz?"

 

"Tabi efendim. Size ayırtılmış odaya çıkın ardınızdan ben bavulları getireceğim."

 

"Teşekkür ederiz."

 

Uzun saatlerdir yolda olduğumuz için bebeğimin uykusu gelmişti. 1 saat önce arabada başımı ondan tarafa çevirdiğimde uyuduğunu görmüştüm. Bayağıdır uyuyordu. Otele geldiğimizde bir beyefendi bizi karşılamıştı. Ondan bavulları almasını rica ederken, ben de İpeği kucağıma almıştım. Yavaş adımlarla resepsiyondan oda anahtarımız almış ve odaya doğru ilerlemiştim. Odaya geldiğimizde İpeği bir dizime sabitleyerek, anahtarla kapıyı açtım.

 

Yeni temizlendiği belli olan odanın kokusu burnuma doluştuğunda, bakışlarımı odada gezdirdim. Daha fazla vakit kaybetmeden İpeği yatağa yatıracaktım ki kucağımdaki bedeni hareket etti. Uyanmıştı uykucu. Gece uyuyamayacaktı bu sefer. Büyük yatağa bedenini bıraktığımda, kolları hala boynumda durmaya devam ediyordu.

 

"Benden ayrılmak istemediğini bu kadar belli etme."

 

Kıkırtısı kulaklarıma ulaştığında, gülümsediğini göremiyordum. Kendisi kollarını epeyce sarmıştı. Başımı boynuna gömdüğümde, kokusunun yoğun olduğu o noktaya dudaklarımı değdirdim. Tam dudaklarımı aralayacağım vakitte bir öksürük sesi duydum.

 

Kapıyı kapatmayı unutmuştum.

 

İpek hemen boynumdan kollarını çektiğinde, arkamı dönerek gelen kişiye baktım. Bavulları alan adam gülümseyerek bize bakıyordu. Bavulları öne doğru iterek tekrardan bize doğru döndüğünde ellerini önünde birleştirmişti.

 

"İyi balayılar efendim."

 

Ne?

 

İpeğin kısık kahkahasını duyduğumda, çok fazla uzatmadan adama teşekkür ederek odadan yolladım. Öylece adamın gittiği kapıya bakmaya devam ederken, İpek daha fazla gülmeye başladı. Bakışlarımı kapıdan çekerek ona baktım. Sırtını yatağa yaslamış gülerek bana bakıyordu.

 

"Biz balayı odası falan mı tuttuk la yanlışlıkla."

 

Dediklerimle tutamadığı gülümsemesi çoğaldı. "Ya adama nasıl yakalandık, o da bizi evli sandı herhalde. Yoksa odaya bakarken bu balayı odası yazmıyordu."

 

"Bizden daha mutluydu adam."

 

"Adamın bizi gördüğü anki tipi çok komikti. Sanırım hiç unutmayacağım o bakışı."

 

"Bak nasıl unutturuyorum o bakışı."

 

Yatakta doğrulduğunda şaşkınca bana bakmaya başladı. "Sen adamı mı kıskandın?"

 

"Yoğ." dedim umursamazca.

 

"Kıskandın kıskandın." Parmağını sallayarak, imalı imalı konuştuğunda daha fazla dayanamadım ve bana uzattığı parmağına uzanarak dişlerimin arasında aldım.

 

"Ah acıdı." Elini çekerek kendi dudaklarının arasına aldığında, acısını dindirmeye çalıştığını anladım. Parmağını kendi dudakları arasından çekerek, öpmeye başladım.

 

"Ben acıttım, ben dindiririm." diye usulca fısıldadım.

 

Küçük öpücüklerle öptüğüm parmağını bıraktığımda bana kal gelmiş gibi bakıyordu. Başımı hayırdır derecesine salladım.

 

"Hatırlatırım demiştim."

 

O da hatırlamış olacak ki gülümsedi.

 

"İlk önce bir duş almak istiyorum."

 

Yataktan kalkarak odada bakışlarını gezdirdiğinde, ben de eğildiğim yataktan kalmış onun yanına ulaşmıştım.

 

Oda fazlaca büyüklüğe sahipti. Ayrıca yine büyük bir balkonumuz vardı. Oda tamamen taşlardan döşenmişti. Bu da odayı şık gösteriyordu. Odada büyük bir yatak, oturma gurubu ve kapısı kapalı bir ayriyeten oda vardı. Sanırım banyo olmalıydı. İpek de baktığım yere gözlerini değdirdiğinde adımları kapalı kapıya sürüklendi. Aslında odaya internet üzerinden bakmıştık ama sanırım çok da fazla aklımızda kalmamıştı.

 

Kapıyı açtığımızda dudaklarım o şeklini aldı.

 

"Çüş."

 

"Manzaraya karşı jakuzi mi o?"

 

Başımı onaylar anlamda belli belirsiz salladım. "Tam da öyle bebeğim."

 

Camın kenarına yerleştirilmiş jakuziden Kapadokya'nın büyülü manzarasını görebiliyorduk. Ayrıca duşa kabin de vardı tabi ki. Bakışları bana doğru kaydığında, gülümseyen suratımla karşılaştı.

 

"Burayı zaten neden evlilerin seçtiği belli oldu."

 

Adımlarımı yanına doğru sürüklediğimde, bedenimi bedenine değdirdim. Göğsü sırtıma değiyordu. Dudaklarımı kulağına sürterek, konuşmaya başladım.

 

Nefsi hızlanmıştı.

 

Daha erken güzelim.

 

"Belki evli olmayanlar da kullanıyordur." dedim.

 

Ellerini karnına götürerek okşamaya başladım. "Acıktın mı?"

 

Derin bir nefes verdiğinde, bu haline gülümsemekten başka bir şey yapmıyordum. Usul usul başını bana çevirdiğinde, omzunun üzerinden bana doğru baktı. Birbirimize çok yakındık, dudaklarımız değecek kadar.

 

"Karnımın tok olup olmadığını mı kontrol ediyorsun?" diye sordu.

 

"Evet."

 

"Anladın mı bari?"

 

"Pek anlayamadım gibi, biraz daha incelemem lazım."

 

Karnında duran ellerim tişörtünün içine doğru harekete geçtiğinde ellerim onun nefesiyle yukarı inip kalkıyordu. "Ac... Acıktım ben." Parmaklarımın hareketi durduğunda, bedenini bedenimden uzaklaştırdım. "Sen bize yiyecek bir şeyler ayarla, ben bir duşa gireceğim."

 

Jakuziye mi?

 

"Ben gelene kadar çıkmış ol."

 

Arkamı dönüp kapıdan çıkacakken, onun sesiyle tekrardan durmak zorunda kaldım.

 

"Neden? Neden sen gelene kadar çıkmış olmalıyım?"

 

Güzelimin sesi titriyordu. Acaba neden?

 

"İstersen çıkma." dediğimde ona bakmadan odadan çıktım. Aşağıya inip bir ihtimal restoran açık mı diye bakmaya gittim. Sadece sıpa bölümü açıktı. Gecenin bu saatinde normal olan da buydu. Biraz buralarda oyalandıktan sonra, odaya geri çıktığımda. İpeği göremedim, su sesi de gelmiyordu. Adımlarımı banyoya sürüklediğimde, aralık olan kapıyı aralarken bu sırada da konuşmaya başladım. "Restoran bölümü kapalı. İstiyorsan senin-"

 

Jakuzinin sert yerine başını yaslamış uyuyordu. Köpüklü su köprücük kemiklerine kadar ulaşmış, tenini bir kıyafet gibi kapatmıştı. Yutkundum. Perdeyi de kapatmamıştı. Buradan kimsenin görmeyeceğini bilsem de içime yerleşen bu tuhaf duygu bedenimden gitmek bilmiyordu. Ardımdaki kapıyı elimde olmadan sert kapattığımda, uyuyan bedenini irkilmeyle kımıldattı. Kısık gözleri beni gördükten sonra irice açıldığında, ayağa kalkacaktı ki aklına çıplak olduğu gelmiş olacak ki yerinde kaldı.

 

"İstersen çıkma derken ciddiydim. Adımlarım jakuziye doğru gitmeye başladığında, gözleri hali yerinde aynı şekilde duruyordu.

 

"Ben... Ben uyuya kalmışım."

 

"Jakuziye girmişsin, bir de perdeyi kapatmadan." Bakışları perdeye kaydığında açık olduğunu gördü. Kaşları çatıldığında, jakuzinin basamağına dizimi koydum ve açık olan perdeyi bir hışımla kapattım. Basamaktan inerek, jakuzinin önünde durdum. Parmaklarım üzerimdeki tişörte giderek bir çırpıda çıkarım ve çıplak kalmamı sağladım.

 

Bunu gören İpek "Ne yapıyorsun?" diye sordu hafif titreyen sesiyle. Tişörtüm mermer zemini bulduğunda bu sefer parmaklarım pantolonumun düğmesine gitti. Açılan düğmenin ardından fermuarımı aşağıya çektiğimde pantolonumu ayaklarımdan sıyırdım. Sadece baksırla kaldığımda, iki adımda ulaştığım köpüklü suyun içe ilk önce ayaklarımı sonra da bütün bedenimi soktum.

 

"Suya giriyorum."

 

"Gördüm."

 

"Farkında olman güzel." diye alaya alarak gülümsedim. Şuan karşımda şaşırmış haliyle o kadar tatlıydı ki. Onu daha fazla utandırmak, benim hoşuma giderdi. Ve bunu yapmaktan bir an bile olsa çekinmeyecektim.

 

İpeğin ağzından...

 

Sırtımı iyice arkasına yaslayarak dudaklarını araladı. "Araba kullandığım için şu omuzlarım, ağrıyor." Elleri omuzlarına giderek, ağrıyan yerlerini gösterdi. Daha sonra parmakları suyun içine geri girdiğinde sanki hala ellerinin izi teninde duruyordu. Bakışlarım akan damlaların izini taklit etti.

 

Sevgilim hiç utanma duygusu barınmadan bu suyun içine girmişti. Daha bunun şaşkınlığını yaşarken bir de üstüne üstelik masaj yapmamı ima eden bir cümle kurmuştu. O utanmıyorsa, ben de utanmazdım o zaman.

 

Sen istedin sevgilim.

 

Amacın beni utandırmak biliyorum. Ama ben bugün kızaracaksam eğer tek kızarmayacaktım.

 

Olduğum yerde hafice doğrulup yanına doğru bedenimi sürükledim. Ayaklarını öne doğru uzattığı için rahat bir şekilde kucağına yerleştim. Şaşkın bakışlarını üzerimde hissediyordum. Ellerimi omuzlarına çıkararak ovmaya başladım. Ellerimin her hareket edişinde bedenim de sözleşmiş gibi hareket ediyordu. Birkaç dakika ovmaya devam ettiğimde, gözleri kapanmış. Başını arakaya doğru atmıştı.

 

Ovduğum yerler çok sertti. Bu kasılmasından mı kaynaklıydı yoksa başka bir şeyden mi bilememiştim. Alnından akan ter dikkatimi çektiğinde ona ulaşmak için hafifçe kalçamı kımıldattım fakat derin bir inleme sesi kulağıma ulaştı. Gözlerim gözlerini bulduğunda bu hareketimle hareleri açılmıştı.

 

"Son sınıra gelmem bir parmak mesafe kalmıştı. Onu da yok ettin."

 

Ne sınırından bahsediyordu?

 

Tam ne demek istediğini soracaktım ama hiç beklemediğim bir şey yaptı ve dudaklarını dudaklarıma sertçe bastırdı. Bu sertlik bedenimin geriye gitmesine sebebiyet verirken, parmaklarının varlığını sırtıma hissettim. Bedenimi saran titreme, kalbimin ritimle atmasına karıştı. Dudakları ısrarcı bir yağmur gibi hızla akmaya devam ediyordu. Dudaklarımın kasıldığını hissediyordum. O kadar hızlıydı ki bazen ona karşılık veremiyordum.

 

"Beni ne hale düşürdüğüne bak." Dudaklarını kısa bir an dudaklarımdan çekerek söylemişti bunları. Cümlelerinin içerdiği anlam, deli kızarma neden oldu. Nefesim koşuya çıkmış gibi hızıydı.

 

Dudaklarına eşlik eden parmakları da olduğu yeri okşuyordu. Kalbim bugün birçok şey için atıyordu ve ben ölüyormuş gibi hissediyordum. Dudaklarını dudaklarımdan çekerek bana bakmaya başladığında, sarhoş gibiydim. Gözlerim uykuya ihtiyacım varmış gibi kapanıp duruyordu.

 

"Bebeğim." dedi etkileyici bir ses tonuyla. "Öp beni."

 

Onu öpmemi istiyordu. Şu ana kadar birkaç kez öpüşmüştük fakat hiç onu öpen ben olmamıştım. Hem o başlatırdı ben devamını getirirdim. Bu zaten öpüşmemin de ilerisine geçmişti.

 

Alperen'in tutkulu ve ihtiyaç dolu bakışlarını gördüğümde, parmaklarım saçlarını sertçe kavradım ve onu öpmeye başladım. Alt dudağını ağzımın içine aldığımda inledi. Bu ses daha fazla harekete geçmeme yol açarken onun tutkusuna ortak oldum. İkimizin de ihtiyaçmış gibi öptüğümüz dudaklarımızın uzun bir süre birbirine karışmasına zevkle eşlik ettik.

Bu bölümü emojilerle anlatın bakalımmm

 

bizimkiler pek de masum değilmiş ya, ne oldu bunlara.

 

bölümü nasıl buldunuz?

 

Benimkiler iyice kaynaştı, sonraki bölümde artık kaynanayla tanışma vakti. Bakalım nasıl geçecek.

 

Bu arada 53. bölüme de geldikkk

 

Sonraki bölümde görüşmek üzere...

 

💞💗💘

 

 

Loading...
0%