Keyifli okumalar

💓

Alperen: Ben geldim, kaçıncı kattasın?

Siz: Son kat

Alperen: Tamam.

Telefonu koltuğu bırakıp, oturduğum yerden kalktım. Kapıya çıktığımda gelmesini bekledim, çünkü daha arkadaşım gelmemişti. O yüzden o gelene kadar biraz bende oturabilirdi.

Asansörde duyulan küçük sesle kapılar açıldı ve ardında onun uzun bedeni görüldü. Mavi kazağın altına koyu gri kargo pantolon giymişti. Onun aksine üzerimde eşofman ve sweatshirt vardı. Bana doğru gelirken dudaklarımı araladım.

"Onlar gelene kadar evime geçebilirsin."

"Tamam." Diye mırıldandı.

Böyle sakin ve uslu birisi miydi acaba hep?

Ayakkabılarını çıkardığında, salona doğru geçmesini söyledim. Bej rengindeki L koltuğa oturduğunda ayakta iken "Kahve içer misin?" diye sordum.

"Yok, istemiyorum. Teşekkürler."

Salonumda L koltuğun yanında kocaman bir çiçek, duvarda asılı iki tablomla birlikte birkaç dekor bulunuyordu. Salona bağlı balkon da içeriye hoş bir görüntü yaratıyordu.

Gözleri evimin içine göz atarken, ben de bu sırada koltuğa oturmuştum. Sessizce durmayı bırakarak lafa daldım.

"Eğer bugün evi beğenir ve almak istersen hemen alacak mısın?"

"Alırım sanırım, daha fazla beklemek istemiyorum."

"Bu sırada arkadaşında kalmaya devam edeceksin herhalde."

"Öyle yaparım. Elimi biraz çabuk tutarım, eşyalara falan bakarım."

Ağzımı açıp bir şeyler söyleyecekken, zilin çalmasıyla konuşmam başlamadan bitmişti. Koltuktan kalkarak kapıya doğru adımladım, aralanan kapıda görülen bedenlerle Alperen'e seslendim.

Ardımdan onunla evden çıktıktan sonra, karşı evin kapısını aralamıştık. Semih Amca ayakkabılarımız için galoş verirken, içeriye doğru adımımızı atmıştık. Ev eşyalı olduğu böyle bir şey yaparken, Alperen'e doğru döndüm. Evin içerisini inceliyordu. Umarım beğenir.

"Eşyalı olması senin için sıkıntı olur mu?"

Sorun yok derecesine başını salladı. "Daha iyi hatta, bu kısa süre içerisinde eşyaları nasıl alacağımı düşünüyordum."

"Sevindim." Diye mırıldandım.

Evin içini tamamen gezmiş, Alperen de birkaç bilgi sahibi olduktan sonra ödeme kısmına geçmişlerdi. Semih Amca acele olmadığını söylese de Alperen öyle olmaz dedi.

Dakikalar sonra Semih Amca evden gittiğinde, artık evi almıştı. Aklıma gelen şeyle gözlerim kocaman açıldı.

"Samih Amca unuttu, benim de şimdi aklıma geldi."

"Neyi unuttu."

"Gelsene benimle."

En üst katta oturanlar bir avantajı vardı. Yukarıda kocaman tavanı camla kapalıydı. Bu yüzden benim yatak odam üst kattaydı. Sonra odaya uzanan büyük bir teras bulunuyordu.

O arkamda olmak üzere yukarıya çıktık.

"Nasıl buldun?" diye sevinçle sordum.

"Evin en güzel kısmı burasıymış."

"Öyledir" dedim. "Ben burayı yatak odası olarak kullanıyorum ama sen nasıl istersen öyle kullanabilirsin. Benimki sadece bir tavsiye. Gece gökyüzüne bakmak güzel oluyor."

"Ben de öyle yaparım. Belki baktıkça birisi aklıma gelir."