Yeni Üyelik
5.
Bölüm

GEÇMİŞ YA GEÇMEMİŞSE

@sadeceyaziyorumist

*GÜNÜMÜZ*

Karşımdaki adama şaşkınlıkla bakıyordum. O muydu acaba gerçekten? Ortalıkta deliler gibi aradığım adam, o muydu?

Dudaklarımı yavaşça aralayıp "Sen Ü. A mısın?"dedim. Gülümsemesi dahada büyürken "Ü. A. Değil. Ümit Arslan. Ayrıca beni böyle hatırlaman fazla garip bayan neşter. "dedi. Demek ki gerçekten oydu. Ve beni en başından beri tanıyordu. Ne diyeceğimi bilemiyordum. Üç ay boyunca adamı her yerde aramış ama bulamamıştım. Şimdiyse adam kanlı canlı karşımda duruyordu. Üstelik ben onu aramadan, o benim ayağıma gelmişti. "Seni emniyete defalarca sordum ben başkomiser"dedim gözlerimi tekrar yarasına çevirirken. Pansumanı neredeyse bitmişti ama ben biraz daha uzatabilmek için her yolu deniyordum. "Görevdeydim. Ayrıca soruşturma esnasında tek tanık olan senle konuşmam benim açımdan tehlikeliydi."dedi.

"Tehlike? Ben seni öldüremezdim. Sadece teşekkür edecektim. Gerçi durumları eşitlemiş sayılırız."

"Tehlike senden kaynaklı değildi zaten. Öldürdüğüm koca bir adam vardı ortada."

"Keyfi bir ölüm olmamıştı ama. Bir sivili korudun.

"O adama olan kinimi bilmeyen yoktu. Bir ara seni bile benim tuttuğumu sanmışlardı?"

"Affedersin? Ne yani? Sırf para için kendimi mi bıçaklatmışım?"

"Şenlik bir şey değildi. Benim üzerime oynuyorlardı."

"Niye? Onlara mı bey amcalık yaptın?"

"Sende olsan bana inanmazdın. Hem zaten o şerefsizi öldürebilmek için yanıp tutuşuyordum."

"Benim bile inanmayacağım kadar ne yapmış olabilirsin ki?"kara gözlerini tekrar bana dikmiş bakıyordu. Tekara dolaba yönelip onu arkamda bıraktığımda "Neden? Sen bana inanır mıydın?" dedi. Nefesimi verip bir çırpıda arkamı döndüm. "Haklısın. Bende sana inanmazdım." gözleri yüzümde biraz daha gezindi fakat konuşmadı. Ben yarasını kapatmak için hazırlanırken "O şerefsiz benim kardeşimi bıçaklanmıştı. Öldü, kardeşim. Operasyonda."demişti. Ne yapacağımı şaşırmış ellerimi koyacak bir yer aramaya başlamıştım. Ve kahrolsun ki ellerim yine o yaraya dokunmuştu. Ve bu dokunuş diğerinden katbe kat daha sertti. Vücudunu geri çekmiş, büyük bir nefes vermişti. Bu sefer canını fazlasıyla yakmıştım. Elimdeki malzemeleri fırlatıp hemen yarasına eğildim. Kanamıyordu, dikişlerede zarar gelmemişti. Kafamı tekrar kaldırdığımda göz göze gelmiştik. Fazlasıyla yakın bir konumda hemde. Birkaç santim daha yaklaşsa burnu yüzüme değebilirdi. Kenetlenmiş gibi bekliyordum. Oysa o, konuşmaya bile tenezzül etmiyordu. Ne kadar olduğunu bilmediğim bir süre böyle beklemiştik. Ne o hareket ediyordu ne de ben. Gözlerim yarasına kaydığında"Acıdı mı? Özür dilerim. Faydamdan çok zararım dokundu sana."diye fisıldamıştım. Yine cevap vermedi. Sadece yüzüme bakıyordu. "Mira?" Şu an bu durumdayken en son duymak istediğim sesi duyuyordum. Gözlerimi karşımdaki adamdan ayırdığımda bakışlarım kapının önünde duran adama odaklanmıştı. Şu an onunla karşılaşmaktansa ölmeyi yeğlerdim. "Berk?" dedim. Ses tonum karmakarışık bir haldeydi. Az önce başkomiserle sadece sohbet eddiyordum evet ama bu Berk tarafından nasıl karşılanırdı? Düşünmek bile istemiyordum. Sıkıntılı bir nefes verip"Bak, nasıl görünüyor farkındayım ama-"

"Bu yüzden mi günlerdir beni ekiyorsun? O yüzden mi gelmedin benimle buluşmaya? BU ŞEREFSİZ YÜZÜNDEN Mİ? SEN, SEN NASIL BÖYLE BİR ŞEY YAPABİLİRSİN MİRA!? BEN, BEN SENİN SEVGİLİNİM. EĞER BENİ İSTEMİYORSAN SÖYLEMEN YETERLİ. ARKAM-"

"Berk! Laflarına dikkat et! Sen ne dediğinin farkında mısın? Hastam o benim. HASTA. VE BENDE DOKTORUM!"

"Doktorluk ne demek biliyorum Mira. Emin ol biliyorum. Ve bu, doktorluk değil"

"Sen kendinde değilsin Berk! Gerçekten kendinde değilsin."

"Ne o!? Şimdide deli damgası mi yiyorum? Hemde aldatılan benken!?"

"Sen deli misin Berk! Defol git şuradan! Seni görmek istemiyorum. Defol!

"Peki. Öyle olsun Mira hanım. Ama emin ol bunu sana ödeteceğim"

"Git Berk. Lütfen git."

Berk daha fazla beklemeden arkasındaki kapıyı çekip odadan çıktı. O kapı sanki bu odada değilde benim içimde bir yerlerde kapanmış gibiydi. Arkamı dönüp başkomiserin yüzüne bakmaya çekiniyordum nedense. "Sevgilin miydi?" dedi arkamdan Ümit. Kafamı evet anlamında salladıktan sonra yavaş hareketlerle yüzümü ona çevirdim. Çenesini kaldırmış beni izliyordu. Bakışlarında şüphe vardı bu sefer. Kuşkuluydu. Neden bilmiyorum ama öyle hissettirmişti. Ve bu his benim tüylerimi ürpertmişti. "Dikişlerin bitti. Hadi gidelim. Arkadaşların seni bekliyor."dedim . Bakışlarımı mümkün olduğunca ondan kaçırmaya çalışıyordum. Ama her defasında gözlerimiz birbirini buluyordu. Tekrar kolunun altına girip ağırlığını yüklenmeye çalıştım. Bu defa öncekinden daha başarılıydım. Odadan çıkıp koridorda ilerlemeye başladığımızda yine herkes bize bakıyordu. Ama bu defa herkes arkamızdan fısıldıyordu. Ve bunun en büyük hatta tek sebebi Berk'ti. Ümit kafasını kulağıma doğru eğip fısıldadı"Doktor, öz-" Ümit'in sesi sebebini anlayamadığım bir sekilde bölünmüştü. Ve ben sebebini ümit'in başı omzuma doğru düştüğünde anlamıştım. Ümit bayıltmıştı. Benim kollarımda...

*****************

Yanıbaşımda bana sorular soran polisleri görmezden gelirken pir dikkat Ümit'i izliyordum. Az önce odada benimle konuşan ve sürekli "platonik yenge"deyip duran polisin önümde sallanan elleri beni gözlerimi Ümit'ten ayırmaya zorlamıştı. "Ne var Selim?" dedim az çıkan sesimle. Sesim sebepsiz yere boğuk çıkıyordu. Adı Selim''di. Yani en azından Beril öyle söylemişti."Platonik yenge, niye bayılmış başkomiserim?"

"Halsizlikten, fazladan kan kaybından, aşırı açlıktan,uykusuzluktan. Daha sayayım mı Selim, yoksa yeterli mi? Adam değil robot çalıştırıyorsunuz o merkezde herhalde. Bunca şeye rağmen ayakta durabilmesi bile bir mucizeydi. Eşşek kafam. Nasıl fark edemedim ben? Geçen seferkinden daha yorgun duruyordu. Benim hatam!"kafamı kaldırdığımda tüm ekip bana bakıyordu. Biraz aşırıya kaçmış tüm belki ama bir insanın benim kollarımda yığılıp kalması da normal gözükemezdi. "Sakin ol platonik yenge. Nöbetleri ona ben vermiyorum ya? Hem fazladan mesai yap diyende ben değilim. Bence sen bunları uyanınca ona söyle. Bizi dinlemiyor ama senin etkin farklı olur belki. Sonuçta sen pl-"

"Selim! Sıktın ha! Platonik yenge diyip durma bana! Ben onun platoniği falan değilim arkadaş! Benim kendi özel hayatım var. Tamam mı? Altını çizerek söylüyorum kendi özel hayatım. Anladın mı? Biraz daha zorlarsan sen dahil bütün ekibi odadan çıkarırım."

"Tamam pla- pardon Mira yenge. Ben sustum."

"Açelya!" Selim'i umursamadan dışarıda bekleyen hemşireye seslendim. Açelya içeriye girdiğinde "Buyrun doktor hanım. Bir sorun mu var?"

"Hemşire arkadaşlardan birine seslen. Başkomseri benimle beraber MR'a getirsinler. Ne olur ne olmaz kapsamlı bir şekilde bakalım. "

"Tamam doktor hanım. Ben hemen Murat'a haber vereyim gelsin."

"Tamam. Acele etsin. Bekliyorum."

"Murat'a ne gerek var ya? Ben getiririm başkomiserimi."araya giren Selim'e öfkeyle bakarken gözlerimle geri durması

gerektiğini haykırıyordum. Oda anlamış olsa gerek ki fazla uzatmadı. Açelya'nın bahsettiği Murat hemşire gelir gelmez başkomiseri acil MR'ın çekildiği odaya geldik. Ümit hala bayındı. Murat'la beraber onu MR'a yerleştirdikten sonra gözlem odasına geçtik. Dakikalar geçmesine rağmen Ümit'te hala tık yoktu. İşlemin bitmesine on beş dakika kadarlık bir süre kalmışken Ümit uyanmıştı. Nerede olduğunu anlayamadığından kalkmaya yeltendi ama ben hemen açık olan mikrofandan seslenip"Mr'dasın Ümit başkomiser. Hareket etme. Son on beş dakikan."dedim. Gözlem odasından çıkıp MR'ın olduğu odaya geçtim vakit kaybetmeden. "Sen misin doktor?"dedi Ümit ben odaya girer girmez. Anlamıştı."Benim. Biraz bekle. Birazdan biter."

"Ne işim var benim burada doktor?"

"Bayıldın. Bizde önlem amaç-"

"Her bayılana MR mı yapıyorsun doktor?"

"Her bayılana değil ama senin değerlerin normal olma-"

"Karıştırma değerleri doktor. Kapat şunu çıkacağım ben."

"Beklemelisin başkomiser. Süre dolana kadar beklemelisin."

"Çıkar dedim doktor!"

"Bak, bana saygısızlık yapmana katlanabilirim. Zaten buna alışığım ama bu hareketi kendine yapmana izin veremem. Sen hastasın, bense senden sorumlu olan doktorum. Tamam mı? En azından bitene kadar bekle. Sonra gidersin."

Cevap vermesini beklerken o yine susmuştu. Zaman dolana kadar yanında bekledim. Gözlem odasındaki hemşire tamam deyince Ümit'i MR'dan çıkardık. Küplere binmiş gibi bir hali vardı. "Baş bak doktor, çı-"

"Bana bak başkomiser, doktor senin babanın kızı değil. Ya doğru dürüst konuş yada sus. Tahlillerine baktıktan sonra istediğin yere gidersin. Zorla tutmuyorum." O, bu defa konuşacak olsa bile benim dinlemeye hiç niyetim yoktu. Kapıyı açıp odadan çıktım. Murat hemşire ve başkomiser arkada ben önde polikliniğe gidiyorduk. Yada en azından ben öyle sanıyordum. Acilin kapısına geldiğimde arkamı dönüp "Başkomi- Bir dakika. Murat, başkomiser nerede?" dedim. Ümit ortalıkta yoktu."Diğer koridordan saptı doktor hanım."

"Aferin Murat. Sende zin verdin öyle mi?"

"Ama dok-"

"Tamam Murat. Sen git işinin başına." Murat'ı gönderir göndermez hemen odaya girdim. Diğer polislerde ortalıkta yoktu. Fazla beklemeden hemen kapıya indim. Polisler ekip arabasına binmiş gidiyorlardı. Bariyere geldiklerinde olağanca gücümle koşup arabanın önüne geçtim. Selim arabayı son anda durdurmuştu. "Platonik yenge, hayırdır? Ne oldu, ne diye atıyorsun kendini arabanın önüne? Az kalsın araba sana, başkomiser bana çarpacaktı."

"Selim. Başkomiser nerede? Arabada, değil mi? Çık dışarı başkomiser"

"Bi' sakin platonik yenge. Başkomiserim kendi arabasıyla gidiyor."

"Kendi arabası mı?"

"Hıhı."

O sırada otoparktan çıkan başka bir araba takılmıştı gözüme. Siyah bir Mercedes Brobus'tu ve plakasındaki harfler şoförün kim olduğunu bas bas bağırır haldeydi. "Ü-M-T" Ümit gidiyordu. Selim'lerde benimle vedalaştıktan sonra arkasından gittiler. Bugünlük bu kadardı. Yine yaşlanmıştım, tek gecede hemde. "Mira?" Elif'in sesiyle arkamı döndüğümde Büge ile beraber bana bakıyorlardı. Sanırım ikinci round şimdi başlıyordu...

 

Elif, Büge?"

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu kitabı daha önceden tamamladığım için tüm bölümleri bu hafta içinde yayınlayıp bitirmek istiyorum. Daha sonra da diğer kitapları paylaşacağım. Okuduğunuz bölümlere oy ve yorum bırakırsanız beni çoooooook mutlu edersiniz. Şimdiden okuduğunuz için teşekkür ederim 🥰🙃

 

Yeni bölüm yarın burada ve profilimdeki diğer kitplarada bakarsanız sevinirim ❣️

 

 

Gün sonunda eğer oy sayısı elliyi ve yorumda yirmi beşi geçerse bonus bölüm atacağım ve kitap aslında wordde elli sayfa. Ama beğenilirse eğer bölümlerde uzayacak iyi okumlar🙃🥰🥰

Loading...
0%