@sahrakendirci
|
"Zümra ben çıkıyorum 9'da Hatice abla gelecek ağdaya" Ayben'in kapıdan seslenmesi ile elimdeki tabakları bırakarak yanına doğru gittim "tamam canım ben de evi toplayıp geliyorum siz açın bugün yoğun geçecek zaten" Ayben'i gönderdikten sonra hızla mutfağa gidip bulaşıkları makineye attım ve odama geçtim. Evet bugün baya yoğun geçecekti ve hazırlamam gereken bir gelin vardı. En yakın arkadaşım Aslı'nın bugün nişanı vardı. Ah şu kız ,kesin Ayben daha Matmazel' i açmadan kapıda beklemeye başlamıştır bile. Hızlıca üzerime siyah gömleğimi ve beyaz pantolonumu giyerek evden çıktım. Çocukların cıvıl cıvıl sesleri , kadınların kapıdan sohbet etmeleri ve tabi ki mahallenin delikanlılarının bakkalın önünde şakalaşmaları ile derin bir nefes alarak gülümsedim. Cidden güzel bir mahalleye gelmiştik Aslı sayesinde. İnsanların hiçbir şekilde değişmediği komşuluğun ölmediği - "Kız Zümra duydun mu Hacer'in kızı zibidi Osman ile konuşuyormuş" ha bir de dedikodunun asla ama asla bitmediği bir mahalleydi burası.
"Duymadım Ayten abla öyle miymiş" Camın oradan avucunda ki çekirdeği aşağı atıp tam bir akbabanın avını gözlediği misali dedikodu kapmak için tüm duyularını açan Ayten teyze ellerini beline koyarak kaşlarını çattı "Aman be kızım nasıl kuaförsün sen asıl senin bilmen lazım bu kızlar orda toplanıp konuşmuyor mu allasen hiç mi duymadın bakem"
"Yok ablam biliyorsun ya ben pek ilgilenmem öyle şeylerle neyse benim çok işim var ablam hadi gideyim ben" "Tamam ablam .Kız Zümra bende akşam için bi-kaş bıyık geleyim diyorum ablam sen ayarla da kendini" "Tamam abla görüşürüz." Dedikodu tufanına yakalanmadan hızlıca Matmazel' e girdim.Çok erken saatler olmasına rağmen dükkan tıklım tıklımdı. "Abla günaydın Aslı abla geldi sabahtan beri seni soruyor valla bi bak istersen" "Tamam Ayşe çay demlediysen bize bir bardak getir ablacım" çantamı içerideki masaya bırakıp herkesle selamlaştıktan sonra köşede heyecandan kıpkırmızı olmuş Aslı' nın yanına gittim. "Zümra neredesin sen saat kaç oldu yetişemeyeceğiz bak "sitemle ellerini beline koyup yüzüme kızgın kızgın bakan arkadaşıma gülümseyerek karşısındaki koltuğa oturduğumda Ayşe çayları getirmişti. "Hah çay mi içeceksin kızım nişanım var benim akşama ya kaldır o güzel mabedini" "Aslı'cım bir sakin ol lütfen daha çok erken akşama kadar ben seni kırk defa hazırlarım bir çay iç, sen kahvaltını bile yapmadın dimi" "Yok ya yiyemedim heyecandan baksana Samet beğenir dimi beni koca göğüslü Nurten'in kınasındaki gelin başı gibi yapmazsın dimi beni kızım ölüyorum ben ya bayılıcam heyecandan" verdiği örnekle kendimi tutamayıp kahkaha attım .Bu kız tam bir manyaktı.
"Yok Aslı'cım ben senin kafana tavus kuşu oturtucam Allahım ya tamam bak bir sigara içeyim söz halledicem " Aradan geçen beş saatin ardından önümdeki peri kızı kadar güzel olan arkadaşıma bakarak dolan gözlerimi sildim.Zaman ne ara bu kadar çabuk geçmişti gerçekten bilmiyordum ama cidden büyümüştük.
"beğendin mi prenses" mahallenin çoğu genç kızı Aslının etrafına toplanmış onu izliyorlardı "Evet Zümra çok teşekkür ederim ya valla bugün tüm nazımı çektin sağ ol " ellerini boynuma sarması ile gülümseyerek sırtını sıvazladım bu kız benim canımdı ne demekti nazımı çekmek "kızım manyak mısın ağlatma beni hadi daha çook işimiz var Samet kapıda seni bekliyor bizde hazırlanalım geç kalıcaz bak" Aslının çıkmasının ardından dükkandaki diğer kızların da saçlarını yaparak etrafı toparlamaya başladık. Mahallede ki herkes nişana davetliydi ve mahallede sadece 2 kuaför olduğundan biraz yoğun geçiyordu böyle özel günler.
"Zümra gel bi mola verelim Ayşe de çıktı üstünü giyinmeye gönderdim onu çok yoruldum kızım bu ne" üzerindeki önlükle saçları tamamen dağılmış Ayben'e gülümseyerek karşısındaki koltuğa attım kendimi ay bacaklarım kopmuştu resmen.
"Ayben ben bittim akşam nasıl geçicek ya" üzerimdeki önlüğü çıkarıp kenara atarken Ayben'in uzattığı sigarayı alıp yaktım. "hem daha Ayten abla gelecek "daha sözümü bitirmeden kapıdan telaşla giren Ayten Abla ile "hah aferin iyi insan mı desem başka bir şey mi bilemedim"diyen Ayben'e gülümseyerek sigarayı küllüğe bırakıp ayağa kalktım.
"Hoşgeldin Ayten abla geç otur sen geliyorum ben"hiç yabancı çekmeden üstünü başını çıkaran Ayten ablaya gülümseyerek Ayben'in yanına geçtim "Bebeğim ben hazırlanmaya başlıyorum sende hemen gelirsin çok öptüm" ah ben bilmiyor muyum dedikodudan kaçıyorum demiyor da bana .Biten sigarayı hızla küllüğe bastırdığımda "Kız Zümra birde saçımı yap benim, zilli Nejla da gitmiş kuaföre kart kadın ne işin var senin kuaförde dimi yani bir de ayyy yeşil far sürmüş kız bir görsen gülmekten ölürsün o ne öyle,birde kabarttırmış saçını cin çarpmışa dönmüş haspam. "
"Ay Ayten abla valla sen bi alemsin ne yapcan kadın yaptırmış öyle seviyor demek ki" "Kız Zümra valla senden şüpheliyim ben bi baktır kendine kadın olduğundan emin misin, dedikodu yapmayı sevmeyen kadın mı olur gülüm benim" aynadan şüpheli bakan gözlerine gülümseyerek fön makinesini çalıştırdım. Bu kadın tam bir dedikodu kazanıydı.
Üzerime siyah belden büzmeli salaş dizüstü elbisemi giyerek siyah saçlarımı açık bıraktım. Çok fazla makyaj yapmama gerek yoktu malum Aslı'nın nişanı olduğu için pek oturmazdık. Birde kadınlar ayrı erkekler ayrı olacaktı zaten şimdi gözüm falan akardı hiç gerek yoktu öyle şeylere. Mahallenin sevilen ailelerinden olan Songül Teyzelerin evinde olacaktı nişan. Aslıların aile dostlarıymış .6 aydır mahallede olmamıza rağmen çok insan tanımıyordum mahallede .Malum annem ve babam olmadığı için çok ta içlerine girmek istememiştim .Boynumdaki annemin kolyesini elime alarak aynadan yansımama baktım. Annemi son gördüğüm haline o kadar benziyordum ki dolan gözlerimi hızlıca sallayarak gülümsedim evet onları ne kadar özlesem de ölüme çare yoktu ve bununla mızmızlanamazdım. Yaşamam ve dik durmam gereken bir hayat vardı önümde. Bu hayat yarışında da yalnızdım maalesef.
"Bebeğim hazırlandın mı" kapıdan seslenerek giren arkadaşıma gülümseyerek şöyle bir süzdüm onu.Mavi tonlarında giydiği omuzları askılı boydan elbisesi ve sapsarı saçları ile tam bir manken olmuştu .
"oooo bu ne güzellik böyle"ellerini iki yana açarak etrafında bir tur attı ve ışıl ışıl gözleri ile yatağa oturdu "kızım bugün bir av var av. Burada av olan taraf biz avcı olan taraf oğulları olan teyzeler" diyerek kahkaha atmaya başladı. "Ay Ayben ya hadi çıkalım bir an önce Aslı kırk kere aradı nerdesiniz diye" "Sorma ya beni de aradı ,başlayalı 10 dakika oldu siz gelmeden bitecek diyor bu üniversitede de böyle sabırsızdı koşa koşa giderdi derslere" "Sen altını aldıysan çantamı alayım bende hemen gidelim yoksa haşlar bizi" Evden çıkarak seslerin olduğu yere doğru yürümeye başladık.Zaten mahallede olduğu için arabaya gerek yoktu. Nişan yapılan alana ilerledikçe artan kalabalığın arasından sıyrılarak eve girdiğimizde yoğun ses ve ter kokusu çoğalmıştı. Kalabalık ortamları çok fazla sevemiyordum. Daha kapının girişinde bizi öpmeye bir başladılar salona girene kadar bu yolculuk devam etti bir ara teyzenin birini iki kere bile öpmüş olabilirdim .Evet sakinim. Hayır evde ne hikmetse o kadar büyüktü ki öp öp bir türlü bitmiyordu her santimetrede bir insan mübarek.
"Ay Zümra kızımız da geldi aman aman ne kadar güzel olmuşsunuz kızlarım benim"Sevim Teyze oturduğu yerden bir kaynana edasıyla kalkıp büyük ihtimalle Aslı'nın kaynanası olan kadına ve yanlarındakilere ithafen konuşarak yanımıza geldi. "Sende çok güzel olmuşsun Sevim Sultan bu ne şıklık böyle valla Akif Amca çok kıskanacak seni" Ayben'in söylediklerine şuh bir kahkaha atarak ortamıza geçip bizi kadınlara doğru ilerletti "Evet hanımlar bu iki güzel kız da benim size bahsettiğim manevi kızlarım valla elimde büyüdü bunlar " çocuk esirgeme yurdundan beri bizimle beraber olan Sevim Teyze onurla göğsünü kabarta kabarta konuşmaya devam etti "Ay bunlar varya ay parçası. Anneleri gibiyimdir . Aslımdan ayırmam ben bunları onlarda beni anneleri olarak görür dimi kızlar" bir dakika hadi ama yapma Sevim teyze ben bu konuşmayı bir yerden tanıyorum.Evet sevim Teyze annemiz gibiydi ama bu konuşma 'bakın geride iki kızım daha var taliplerini bekliyorlar' konuşmasıydı .
"Evet öyle Sevim Teyze büyüttü bizi sağolsun üstümüzde çok emeği vardır" diyerek elimden geldiğince gülümsedim. "Ay Sevim kız manken gibi bunlar ya Maşallah var mı bunların bir sahibi" ellerini göbeğine bağlamış tam bir akbaba misali gelin avına çıkan teyzeye Sevim teyzenin cevap vermesini beklemeden yanlış hatırlamıyorsam evin sahibi Songül abla araya girdi "Anam size de birini tanıtmaya gelmiyor,sahibi diyor bir de mal mı gülüm bunlar ,gelin kızım siz Aslı'nın yanına geçin" helal sana Songül abla valla idolümsün bundan sonra gel bana kaş-bıyık bedava sana diye bağırasım geldi. Mal mıyız biz ayol.
"Kızım ya nerdesiniz siz Zümra baksana bir makyajım bozulmuş mu "Salonun ortasına otutturulmuş neredeyse ağlamaklı olan arkadaşıma gidip hızlıca sarılarak kulağına "Gördüğüm en güzel kızsın hiç bir şey bozulmamış" diye fısıldayıp geri çekildim.
"bak doğru söylüyorsun dimi" çocuk gibi soru soran arkadaşıma gülümseyerek Ayben yaklaştı "Kızım senden iyisi var mı bak bakiyim sen etrafa peri kızı gibisin maşallah" Kendi aramızda devam eden konuşmaya "ee oturmaya mı geldik ayoll kalkın kızlar bir roman havası oynamayalım mı "diye Ayten ablanın dahil olmasıyla çantaları bırakıp oynayan kalabalığa karıştık.Erkek ve kadınlar ayrı olduğu için kadınlar gayet rahat oynuyorlardı. " Ay durun durun bir dakika bizim kızlarla Kibariye oynucaz biz, Kibariye Hap koydum çalın siz ordan Nilüş gel kız sende bi yer açın bakalım bize" Aslı biraz önceki halinden eser kalmamışcasına müziği kapattırdığında elimi başıma koyarak kendime bildiğim tüm küfürleri sıralamaya başladım."Sen evlen ben de Kibariye'nin şarkısında göbek atmazsam neyim demiştin bak Zümra müthiş dansını ve nağmelerini bekliyoruz "diyerek elindeki kırmızı yazmaları belimize bağladı. "Dedim dimi ben öyle bir şey "
"Evet canım benim dedin ve bekliyoruz "Aslı en son kendi beline bağladığı yazma ile sinsice kaşlarını kaldırarak bakıyordu. "Seni mi kırıcam kız açın şarkıyı" belimdeki yazmayı sağlama aldım, Aslı'nın karşısına geçip "Şalvarlı mıııı" diye bağırdım. Kızlar hep bir ağızdan etrafıma geçip "ŞALVARLIII" diye taklit ettiklerinde başladık oynamaya . Kİbariye'nin sözlerini ben söylermişçesine roman havası oynuyorduk. Salondaki herkes etrafımıza toplanmış pür dikkat bize bakarken Aslının kaynanası kahkaha atarak izliyordu bizi. Helaldi kız Aslı sana bu şarkıda oynadın ya .Kaynanamız varmış gibi kızlarla nispet yaparcasına oynarken köşede bizi kahkaha atarak izleyen Songül Teyze yanındaki kadına bizi göstererek bir şeyler söylüyordu. Biten şarkının hemen ardından gelen mezdeke ile kızlar tamemen salmışlardı kendilerini. Salondaki kadınlar da bize katılmış 40 yıllık dansözlere taş çıkarırcasına göbek atıyorlardı. Bir ara Ayten Teyzeyi kadının birine doğru kalçasını sallayarak gittiğini gördüğümüzde kahkaha atmaktan bir hal kalmıştık. Ayben Aslı ile Nilüfer denen kıza doğru yatmış para yapıştırmalarını istiyordu. Çaktırmadan kalabalıktan adım adım uzaklaşarak mutfak olduğunu tahmin ettiğim kapıya ilerlerken karşıma çıkan teyze ile iki göğüs sallayıp sonunda nefes nefese mutfağa girebilmiştim.
"Allahım sonunda çıkabildim o neydi ay çok yoruldum" kapıyı ardımdan kapatarak tam bahçeye ilerleyecektim ki karşımdaki mutfak masasında oturan adamlarla donakaldım. Ya Zümra ah kızım insan bi bakar dimi etrafa . "Zümra , hayırdır kardeşim bir isteğin mi vardı" Aslının nişanlısı Samet Abi oturduğu masadan kalkıp bana doğru gelerek önümde durdu. Elimde ki pakete ve yüzüme bakarak gülümsedi. "Ah abi kusura bakmayın ben sadece kadınlar var sanıyordum rahatsız ettim. Siz oturun " Kimseye bakmadan tam arkamı dönüyordum ki masada oturanlardan biri konuşmaya başladı. "Samet oğlum bizim kabahatimiz çıkalım hadi yanda beklerler bizi. Hanımefendi de bi hava alır hem." Masanın başında oturan adam elindeki bardağı alıp masaya hafifçe vurarak ayağa kalkması ile diğerleri de komut almış gibi ayağa kalkarak bahçe kapısından çıkmaya başladılar.
"Zümra sen rahatına bak abim Aslan haklı yanda beklerler bizi bir ihtiyacınız olursa arayın hallederiz. Başkası gelmez buraya zaten rahat rahat hava al sen" Samet Abi omzuma hafifçe vurup arkadaşlarının arkasından çıktığında içimde tuttuğum nefesi bıraktım. Aferin kızım sana ya on erkeğin arasına birden dalınır mıydı öyle .Ya Ayten abla falan görseydi .Ya yanlış anlasalardı. Zaten potansiyel tehlike olarak algılanıyorduk mahallede .Birde bununla mı uğraşacaktın yani. Kendi kendime söylenerek yaktığım sigara ile balkon tarafına yöneldim. Sağolsun ama adam halden anlıyormuş ki çıkarmıştı herkesi dışarı. Hem bende değildi ki suç yani burada sadece kadınlar olacak denildi. Beyefendiler mutfağı ele geçirmişler resmen .
İçeri girdiğimde herkes enerjisinden hiçbir şey kaybetmemişçesine oynamaya devam ediyordu. Aslılara görünmemeye çalışarak boş bulduğum koltuğa oturup onları izlemeye başladım "Kizum sen evlimisun de bakayim bağa"yanımda oturmuş büyük bir dikkatle bana bakan teyzeye gülümsedim "yok teyzecim". "Anan baban nerdedur"muhabbete başlayan teyzeye derin bir nefes alarak baktım "sizlere ömür teyzecim" "Ay kizum başin sağolsin sen kimilen kalaysun" "Arkadaşımla teyze " "Ha de bakayim bağa sözlün nişanlun var midur" "yok teyzem ben evlilik düşünmüyorum" "Niye kizum kocan mi aldatup kaçti "ciddi ciddi sorduğu soru ile cevap bekleyen teyzeye diyecek kelime bulamadığımda konuşmasına devam etti "ha kizum olur bu guşkafaliler gül gibi karilari duruken gidip yosmalarla gezeyler bizim Rustem vardı bilur misun" cevap vermemi bekleyen teyzeye "bilmem"dediğimde koluma vurup"a kizum sen nerden bilceysun bizum köyden o , hah işte bu kod kafali karisunu iki kere aldattu bir de uşak geturmiş başladi Fadime boşiycam diye ." şivesi ile kendini anlattığı konuya kaptıran teyze müziğin sesinin artması ile yanıma daha da yaklaşıp bağırarak konuşmaya devam etti"hah dedum Fadime sen salak misun kizum, boşarsan o kari kazanir, sen akilli olacağsun, boşamayıp ağızlarına bir güzel siçacaksun" hırslanıp elini savurmasıyla bir kahkaha attım. Yahu bana normali gelmezdi ya ona gülüyordum" ee teyzem"
"Hah kizum dicem o ki benim bir torinum var , babayiğit yakişuklu bir delikanli, gel senu bu uşağa alayum" konuyu bağladığı yer ile kendimi tutamayıp daha çok kahkaha atmaya başladım. Yahu teyzem alemsin valla. "Ah anne tanıştınız mı bak bu da Sevim'in hani bahsettiği manevi kızı varya o Zümra"elini omzuma koyarak arkamda beliren Songül Teyzeye dua ettim resmen .Bu kadın gözüme pek bir iyi gelmişti bugün .İki kere kurtarmıştı beni. Allah bütün dileklerini kabul etsindi inşallah yani.
"He kizum bende oni bizim Mustafaya alacaktum.Pek bir güzel kiz"beni çoktan almış bir de Songül Teyzeye anlatan kadına daha çok gülerken karşıdan Ayben'in işaret ettiğini görmemle ayağa kalktım"teyzecim çok memnun oldum kızlar çağırıyor hadi Allaha emanet ol"
Aradan geçen 2 saatin ardından nişan takılmış, dualar edilmiş ,misafirler yavaş yavaş dağılmaya başlamışlardı. Aslı ile Ayben'i gidenleri uğurlamak için kapıya dikmişler benimle Songül Teyzenin kızı Nilüfer'i de çay servisine vermişlerdi. Misafirlerin çoğu gittiği için erkekler ve kadınlar kapının önündeki sandalyeleri toplarken bir yandan da sohbet ediyorlardı.
"Zümra gel kızım şu çayları da dışardakilere götür sen yazık yorulmuşlardır " Sevim Teyzenin doldurduğu çayları tepsiye koymasıyla elime alıp dikkatle dışarı çıktım. Oldum olası şu çay dağıtma olayından ne kadar nefret etsem de her ne hikmetse bana kalıyordu her seferinde. Akif Amcaların olduğu tarafa doğru yönelip önümde ki gençlere ithafen konuştum "Çay alır mısınız?" "hah Zümra kızım sen de olmasan bir çay verenimiz yok ne iyi yaptın,birde Aslan oğlumlara götür kızım sabahtan beri koşturuyor çocuklar" Akif Amcaların tepsiden çayı alması ile gösterdiği tarafa baktım. Ay bu da olmaz ya benim mutfakta yakalandığım tayfa değil miydi bunlar?
"Tamam Akif Amca götürüyorum hemen" el mahkum tepsiyle kalabalığa daha fazla bakmadan mutfağa çayları doldurmak için girdim. "Zümra Abla ben içerdeki teyzelere de götürüyorum çayı sen dönme bir daha oraya "Nilüfer çayları doldururken tepsiye sarılıp sen dışarı götür demek istesem de yalandan bir tebessüm kondurdum yüzüme ."Tamam ablacım ben de dışarı götüreceğim Akif Amca öyle söyledi" "Ay Zümra kızım sen burda mıydın bende seni arıyorum hiç oturmadın kızları da göndereyim yanına birşeyler atıştırın"Songül Teyze elindeki dürüm dolu tepsiyi masaya bırakıp ayranları masaya koyup beni yanına çağırdı.Tepsiye bardakları yerleştirip çayları doldurdum"Şu çayları dağıtıp geliyorum Songül Teyze keşke zahmet etmeseydin"
"Ne zahmeti kızım ne yaptık sanki koşturan siz gençlersiniz."tepsiyi alıp tekrar dışarı çıktığımda biraz önceki sandalye toplayan gençlerin masanın etrafına oturduklarını görünce büyükçe yutkundum.Aman canım nerden tanıyacaklar sanki dimi yani.Milyon tane kız vardı evde.
"Abi çay alır mısınız?"sadece Samet Abiye bakarak konuştuğumda arkasına dönerek tepsinin içinden bir çay aldı ."Abim ne iyi ettin" "Samet alsana oğlum kızın elindeki tepsiyi "Masanın başında oturan adamla 2 saat önceki olay aklıma gelirken istemsiz konuşmasıyla ona kayan gözlerime mani olamadım.Oturmasına rağmen neredeyse aynı olan boyumuzla ve kuzguni siyah gözleriyle ben buradayım diye bağıran bir yakışıklılığı vardı .Sert yüz hatlarının eşlik ettiği soğuk bakışları ellerimin üşümesine sebep oldu nedense. Çok sinirli bakıyordu.Göz göze geldiğimiz anda içimden geçen o tuhaf hissi yok saymaya çalışarak tepsiyi elimden alan Samet abiye "Afiyet olsun abi" diyerek eve doğru adımladım hızlıca .Biraz önce gördüğüm yüzü hafızamın en derinlerine hatırlamamam gereken yerlere doğru iterken yorgunluktan kırılan bedenimi mutfaktaki sandalyeye attım. Bugün tahminen ne zaman biterdi acaba? "Aslı valla çok yoruldum ya mümkünse bir iki yıl yapmayın düğünü .Çok zormuş bu işler. "Ayben elindeki dürümü hızla ağzına atarken bir yandan da söylenerek ayranını içiyordu. "Ooo Ayben senin keyfini mi beklicez kızım Samet en fazla üç ay nişanlı kalırım dedi valla dört aya ayarla kendini düğün var" sabahtan beri göbek atan kendisi değilmiş gibi rahat rahat oturup dürümünü yiyen Aslıya baktım.Hayretti valla nasıl bir heyecandı böyle ki yorulduğunu bile fark etmiyordu kız.
"Abla bu ne ki bizim oralarda bir düğün olur bin kişilik sofralar hazırlanır , bunda hiç bir şey yok"Nilüfer'de kendini dürüme kaptırmış sohbete dahil olmuştu.Nilüfer Songül ablanın kızıymış. Yani karadenizli o teyzenin torunu.Ah Nilüfer sizde o Rüstemler varken daha çook düğün yaparsınız kuzum benim. Biten dürüm kağıdını masaya koyup saate baktım .On bire geliyordu ve sabah açmamız gereken bir kuaför vardı.
"Aslı bizim yapmamız gereken bir şey var mı "halsizce ayağa kalkıp bahçe tarafında bir sigara yaktım. Allahım dumanı çekecek halim bile kalmamış . "Yok bebeğim ama bugün Nilüş ile size geleceğiz malum evler kalabalık akrabalar var yarısını Nilüşlere yarısını bize pasladık ama hem yabancı erkek olduklarından hem de Aslan Abi ve Samet'in 'yabancı erkek olan evde sizin ne işiniz var' lafı yüzünden ikimize yer kalmadı"kelimeleri kalınlaştırıp kaşlarını çatarak Samet abiyi kendince taklit derken kendimizi tutamadık kızlarla. "Tamam canım o zaman toparlanıp çıkalım, Ayben sende Ayşe ile konuş yarın açmalayım kuaförü hem dinleniriz hem de kız kıza sohbet falan ederiz şimdi kendimizi zorlamaya luzum yok" "Tamam canım ben arıyorum. O zaman madem bize gideceğiz hazırlanın da gece uzun eve geçelim" Kızlarla solandaki balonları ve fazla olan sandalyeleri de kapıya çıkarıp bir yandan da nişan için kurulmuş divanı kaldırıyorduk. Allah Songül Teyzeye sabır versindi bu ev bir gün de temizlenmezdi yani. "Sevim Teyze başka bir şey yoksa ben kızları alayım çıkalım diyoruz olur mu" elindeki çay bardağını yanındaki sehpaya bırakıp ayağa kalkan Sevim Abla yanımıza gelip teker teker hepimize sarılıp geriye çekildi. "Kızlar hakkınız ödenmez gerisini biz hallederiz siz gidin hadi çok yoruldunuz zaten "Evdekilerle selamlaşıp nihayetinde dışarı çıkabilmiştik. Allahım bitti valla bugün de geçti. "Kizum ,kizum kiz baksağa bağa "hayır ya bitmiş olması lazım .Pijamalarımı çekip evde oturmam lazım. Tanıdık gelen sesle arkamı dönüp bana doğru gayretle gelen teyzeye adımladım. Koşma be teyzem düşüceksin "Buyur teyzecim" "Gel bak kizum seni biriyle taniştircem"elleriyle kolumu tutup beni istediği yere götürmesine izin verdim. Belli karadeniz inadı vardı bu kadında. Gençlerin dikildiği kalabalığın arasından bir adamın omzuna dokunarak bize dönmesini sağladı. "Bak kizum bu benum bahsettuğum Mustafam gel alayim ben seni buğa,babayiğit delikanlidir bak bulamazsun böyle uşağu" kuzguni siyah hareler gözlerimi deşip geçerken karşımdaki adamın yanında küçücük kalan bedenimi o an yerin dibine sokmak istercesine ayaklarımı toprağa bastırdım. Ne yaptın Sakine Teyze sen, nasıl bir olayın ortasına attın beni.
"Bak Aslanım sana bir gelin buldim valla kaçirma,kişun bulunan nadir istavrit gibudur valla, bu ne guzelliktur da" Gözlerimi deşip geçen kuzguni siyahlarını benden çekmeden dudağının kenarında anlık oluşan hafif tebessümü bir an hayal sandım. Baştan aşağı vücudumda gözlerini gezdirip en son Sakine Teyzeye baktı. Neydi bu şimdi? Malın kaLitesine bakan tezgahtar mıydı bu adam.O nasıl bakmaktı öyle.Hem neler oluyordu böyle.Çaktırmadan hafifçe etrafa göz gezdirdiğimde çoğu insanın bize doğru baktığını gördüm.Allahım yok et beni ,tam şuan.Lütfen ama ya.Kendi kendime iç hesaplaşmam devam ederken duyduğum sözlerle karşımdaki 1.90 boylarında olan adama baktım şokla. "Ha Sakine Sultan kızı kapmış gelmişsin bir de sana buldum diyorsun , kaçırayım mı ben bu kızı usul adet nerdedir, gidip istemeden olur mu hiç ayıp değil mi" Pardon bayım bakar mısınız , hani bende buradayım ya tek sorun bu muydu şuan ? |
0% |