@siren_
|
Beğeni verirmisiniz yoksa örümcek adam götünden bıçaklanıyor iyileşemiyor. . "Benim doğumum peşinde felaket getirmiş. Şimdi de sen bana, ben kendimi nasıl uğurlu bulabilirim?" . Günlerin lanetli izlerini taşıdığı zamanlardan biriydi yine. Anons sesi yankılandı güneş ışığı almayan koridorda. ♪ ♪ Bu kısa süreli olarak iki kere öten alarm bugün içeceği 4. ve son vitaminin vakti geldiğini söylüyordu. Gün ışığının girmediği bu kafesten kurtulmak onları içmeme imkanı kadar imkansızdı. Kaçmaya çalışanların cezaları ise en ağırlarındandı bir kere deneyimlemişti ve bir daha buna asla kalkışmamıştı. Tek uzun süreli uyarı düdüğü çaldı hizada durmaları için. ♪ Katta bulunan 13 kız sırtlarını koridor duvarına az mesafe kalarak konuşlandırıp yan yana bir hizada durdular. Hepsinin elinde içecekleri vitamin ve diş fırçaları duruyordu. (Seviye 16 filminden) Başlama anonsunun çalması ile ilk sıradaki bakır saçlı kız koridorun ortasında duran lavabonun aynasının önüne geçti. Yukarıdaki kameralardan izleniyordu her hareketi, kornea testi onaylanınca musluğu açtı ve dişlerini fırçaladı ilk. Kameraya doğru ona yakışmayan bir sırıtışla fırçaladığı dişlerini gösterdi. Onay sesinin ardından bir eline turuncu vitamin kapsülünü ve beyaz-mavi olmak üzere iki hapı, diğer eline ise su dolu metal bardağı aldı. Mikrofondan her gün tekrarlanan sesi işitti kulakları tekrar ve tekrardan. "Vitaminler ve haplar sağlıklı bir gelecek için." Ardından sesi tekrar etti "Vitaminler ve haplar sağlıklı bir gelecek için." İlk turuncu kapsülü sonra mavi ve beyaz hapı dilinin üstüne koyup gösterdi ve kameraya bakarak su eşliğinde yuttu. Ellerini yıkamasının ardından yeşil ışık yandı. "İyi geceler Fiona" "Size de hanımefendi." "Sıradaki." Turuncu kıvırcık saçlı kızdaydı sıra hemen ondan sonra Gordania yer alıyordu. Kız ellerindekileri sım sıkı tutarak ilerliyorken ayakları birbirine dolaştı ve haplarla beraber yeri boyladı. Göz bebekleri titreşti ne olacağını biliyordu. "Özür dilerim, özür dilerim, çok özür dilerim şimdi kalkıyorum hemen haplarımı içiyorum." Kırmızı ışık ile beraber red sesi çınladı. Vücudu korkunun esareti altındaydı. Kızlar korku ile karışık ifadeyle başlarını yere eğdiler olacakları görmemek için. Turuncu kıvırcık saçlı kız ona rağmen vaz geçmedi dişlerini fırçaladı alel acele. Elinin titremesinden dolayı fırça sürekli düşüyordu lavabonun içine. Haplarını hızlıca attı ağzına boğazına kaçan Su bile umrunda olmamıştı. Duvar kapı açıldı, içeriye giren iki bekçi, kanları temizlemek için bir hademe ve geriye kızın çığlıkları kaldı. "Aaaaaaaaah" "Sıradaki!" .............. Bazı yaralar iyileşse de hâlâ orada olduğunu ve anısını hatırlarsınız. Belki bir daha o hataya düşmemek için seversiniz o yarayı size ders olur, belki de nefret edersiniz kötüyü hatırlatıyor diye. Ama şunu da bilin ki hayattan yara almazsanız ayakta duramazsınız. Dursanız bile güçlü olamazsınız. Bizi tecrübelerimiz ayakta tutar. Sevgi iyileştirir ve tecrübe dinç tutar. İyisiyle kötüsüyle Gordania'nın bu kadar güçlü olması da geçmişinin eseri. Okulun ilk gününü sağlam bir şekilde atlattıktan sonra eve gelmişti. İlk olarak yediği pastayı çıkarmakla başladı ardından kısa bir duş aldı. Buğra ve Alp işten yorgun döneceklerdi gerçi Buğra'nın bir işi yoktu ama Alp onu zorla asistanı yapınca o da gitmek zorunda kaldı. Önce butları fırına attı sonra pirinçleri yıkayıp tereyağı dolu tencerede kavurdu. Üzerine suyunu ve tuzunu ekleyip son kez karıştırdığında altını kısık ayara alıp kapağını kapattı. Onlar pişerken dün dağılan salonu toparladı Buğra çocuklardan beterdi resmen. ............. "Öyle yapıştırmayacaksın ver bana ver yanlış yaptın." "Buğra kulağım çınladı çirkefleşme." "Ver şu maskeyi diyorum yanlış yapıyorsun ya." "Al al senin olsun masken de al." Gordania'nın okulda ki ilk gününü kutlamak için Buğra PTT (Pijama, Terlik, Televizyon) yapmaya karar vermişti. Marketten aldığı maskeleri yapıyorlardı şimdide. Buğra, Alp'e maymunlu, Gordania'ya aslanlı kendine de çilek desenliyi seçmişti ama Gordania çilek desenliyi isteyince aralarında tartışmış Buğranın çirkefliği yüzünden vaz geçmek zorunda kalmıştı. Buğra, Alp'in takamadığı maskesini kafasına vurup çıkardı ve düzgünce tekrardan taktı. Gururlu bir anne gibiydi şuan çocukları yürümeyi öğreniyordu çünkü. Şaka. Gordania da banyoda aynaya bakarak maskesini taktı ve televizyon izleyecekleri salona girdi. Uyku tulumlarının içine girdiler. Ortak kaseye cipsleri ve sosunu döktükten sonra ışığı kapattılar şimdi geriye ne izleyeceklerini seçmek kalmıştı. "Avengers izleyelim." Buğra Alp'in teklifine yüzünü buruşturarak baktı. Gordania desen zaten onlara bırakmıştı seçimi. Buğra kumandayı onlara bırakmayarak arkasına yaslandı ve izleyecekleri şeyin adını YouTube'de aramaya koyuldu. Bulduğunda yüzünde memnun bir gülümseme oluştu. "İşte" dedi. "İşte izleyeceğimiz bu. Ne Netflix'i ne Harry Potter'ı ben varım diyor ben." Kumanda ile çalıştırdı ve ses yükseldi. "Hoobah, Hoobah! You're the king! You're the one, you're the best Marsupilami! In the jungle with the rest, Marsupilami! Up and down all around, Marsupilami! Now come and dance! Come and dance with me! Hoobah, Hoobah, Marsupilami (repeat, drums) Hoobah, Hoobah, Marsupilami, (squawk) Hoobah, Hoobah! Hoobah, Hoobah!" Ahh açtığı şey Marsupilami'ydi. https://youtu.be/HaCdjvL93rw (izlersiniz isterseniz.) (Şu mavili salağı hiç sevmiyorum. Bence Marsu'nun karısı Marsu'yu aldattı kardeşiyle çünkü Marsu'da koyu mavi hiçbir renk yok. Marsu'nun kardeşi koyu mavi. Araştırılmalı DNA testi istiyoruz.) ................ Kısa bir geçiş bölümü olarak sayalım bunu.
|
0% |