Yeni Üyelik
16.
Bölüm

11.Bölüm

@siren_

~Yazardan~

Son ders zilinin çalmasıyla Alev ve arkadaşları savunma dersi için bodrum katına indi. Savunma hocası yeni gelenlere karşı genellikle çok katı olurdu.

Herkes aşağıda toplandıktan sonra odaya hoca girdi. Hoca ilk başta Alev ve arkadaşlarına baş selamı verdi ondan sonra çömezlere dönerek onları alaycı bir şekilde süzdü. İnsanları sadece güçle değil bakışları ile de alt etmeyi hedefliyordu böyle yaparak. İlk olarak çömezleri boylarına göre hizaya sokmakla başladı işine. Onların seviyesini öğrenip ona göre bir eğitim uygulayacaktı. Bunun için Alev ve arkadaşları da gelmişti. Seviyelerinin ölçülmesi için çömezler onlarla kapışacaktı.

Eşleştirmeler yapıldı. Alevle birlikte 5 kişi vardı. Bu da demek oluyordu ki kişi başı 7 kişi ile dövüşeceklerdi. Alev ilk 4 kişiyi kolaylıkla halletti ter içinde kalmıştı. Alperenin uzattığı havlu ile terini silip Alperenin saçlarını öptü. Sonra yerine geri dönüp sıradaki kişi olan Atlasın karşısına dikildi. Atlas her ne kadar iri cüsseli ve kuvvetli olsa da Alev ondan daha avantajlıydı. Diğerlerine göre biraz zorlansada onu da yenmeyi başarmıştı. Alpereni de canını acıtmamaya özen göstererek yendikten sonra son rakibi Bartuya gözlerini çevirdi.

Bartu babasının mesleğinden dolayı savunmayı biliyordu ama yeteri kadar değildi. Alevi baya bir uğraştırdıktan sonra daha fazla dayanamadı ve sonunda yenik düştü. Alev zaferle gülümseyip elini uzattı Bartuya.

Hoca herkesi değerlendirdi. Üçüzler ile Bartu Alevlerin seviyesine yakınlığından dolayı aynı gün eğitim alacaklardı. Koralp ve Kumsal ise daha düşük seviyede olduğundan herşeye en başından başlamak üzere karar aldılar. Ve son olarak Alperen'i Alev yetiştireceği için belirli bir güne dersi konulmadı. Savunmadan sonra herkes duş almak için çekildi. Üstlerini değiştirip okulun önünde buluştular.

~Alevden~

Bayağı acıkmıştım şuan midem sanırım kalbime yöneliyordu. Oğuzun kulağına yaklaşıp fısıldadım.

+Giderleri var gibi ha?

-Var var. Sıkıntı etme sen. Bu arada yemekhanede ne oldu öğlen?

+Alperene sataşmıştı çocuk haddini bildirdim o kadar önemli değil.

-O çocuk zaten kaşınıyordu. Sabahta omuz atmıştı çocuğa

+Alperen bahsetmemişti.

-İlk günden kavga çıksın istememiştir boşver hallettin nasıl olsa. Birazdan görüşürüz gül güzelim.

Deyip saçlarımın üzerinden öptü. Düşüyorum ben bu çocuğa ya. Arkamı döndüğümde üçüzler kaşlarını çatıp bakıyordu. Onlara göz devirip diğerlerine kısaca 'görüşürüz' dedim. Sefa uyuzluk olsun diye sımsıkı sarılıp yanağımdan öptü ve motoruna atlayıp kaçtı. Üçüzlerle uğraşmayı bayılıyordu.

Egelere döndüm ve

+Hadi gidelim
dedim.

Koralp;
+Alev bende seninle geleyim mi nolur nolur nolur no-
Toplum sağlığı açısından ona kaskı uzattım yeterki sussundu. Bartu Koralpe göz devirip arabaya bindi. Bu çocuğada aşırı uyuz oluyorum daha doğrusu kendini beğenmiş herkesten. Koralp'in bakışlarından daha fazla yerimde dikilmeme kararı aldım beklettiğim her an için çirkefçe üstüme atlayacak gibi bakıyordu.

Yolculuk boyunca arkamızda beyaz bir arabanın olması beni işkillendirsede Koralpe hissettirmeye çalıştım. O sırada telefonum çaldı. Koralp'e;

+Telefonumu cebimden çıkarıp hopörlere verirmisin?
diye sordum. Dediğimi yapıp hopörlere aldı arayan babamdı. Aşırı stresli ve titrek sesinden kötü birşeyin olduğunu anladım.

-Kızım beni iyi dinle sakın eve gitmeyin. Dağ evine saklanın ben gelene kadar. Peşinde beyaz bir araba varmı Alev?

+Evet var baba farketmiştim. Sen sakin ol bunun olucağını farkedip önlem almıştık zaten çocuklarla. Seni bekliyor olacağız.

-Beni her defasında daha da gururlandırıyorsun kapatıyorum şimdi. Kendine iyi bak.

+Sende
Deyip telefonu kapattırdım Koralp'e.

~Son derstte Alev ve arkadaşlarının watsap konuşması~

-Sefa ve Haremi-

Alev
+Çocuklar herşey hazır değil mi

Oğuz
+Hazır güzelim de sen aldığın haberin doğru olduğuna eminim değil mi?

Alev
+Eminim abi okul sonrası takibe alıcaklar

Efes
+Biz sizin arkanızdan gelicez Teo ve Sefada evde sizi bekliyecek.

Alev
+Tamam ben atlatmanın yolunu bulacağım bir şekilde siz diğerlerini alıp sapasağlim eve götürün yeter
+Biz Oğuzla adamların derdini öğrenip sizin yanınıza gelicez
+Anlaşılmayan?

Sefa
+Okey honey dikkat edin

Oğuz
+👍

Poyraz
+Dikkat edin abla seni iyi görmek istiyorum bizim için endişelenmeyin

Teo
+Bir çizik olsun üstünüzde motorlarınızı çizerim

Efes
+Oha bundan büyük tehdit olamazdı

Alev
+Ahahaha tamam Teo. Hadi by

~Şimdi~
Alev'den

Koralp arkamda tedirgin olmaya başladı. Ona döndüm.
+Koralp bak şimdi beni iyi dinle. Sakin ol seni şimdi arkadaşlara teslim edicem. Seni sapasağlam bir şekilde eve götürecekler. Lütfen telaş yapma söz veriyorum. Şimdi bana sıkıca tutun ve Egeyi ara tamam mı?

+Tamam, sana birşey olmayacak değil mi?

Beni düşünmesi gülümsetmişti. Hemen Egeyi arayıp hopörlere açtı. Ege;

+Ne var lan özlemime dayanamadın mı?

-Ege boş yapmayı kes hemen arabayı kenara çek acele et.

Dediğimi yapıp sağa çekti Oğuz, Efes ve Poyrazda yanımıza geldi. Hemen Koralp'i arabaya indirip Egeye döndüm.

+Lütfen hiçbirşey sorma Efesleri takip edin sadece tamam mı?

Aynı zamanda hem konuşup hemde arabaya doğru ilerledim. Ön koltukta oturan Bartu'nun camına vurup açmasını söyledim. Camı açtıktan sonra kafamı soktum ve kafamı üzerine eğdim fazla yakındık. Hemen torpidodaki silahı aldım. Yaşım 19 olduğu için babam lazım olur diye silah ruhsatı aldırtmıştı. Lazım olmadıkça elime almıyordum. Gerçi alsamda zarar vermezdim korkutmak amaçlıdı. Silahı gören Kumsalın gözleri açıldı.

Kumsal
+Oha o silah mı?

Acelem olduğundan sorusunu yanıtsız bıraktım. Ege kolumu tutup;
+Neler olduğunu söylemeyecek misin? Bu silah neyin nesi? Söylesen Al-

-Ege derhal arabaya biniyorsun ve çocuklarla gidiyorsun vaktim yo-

Silah sesleri duyulmaya başlayınca Egeyi araba kapısından içeri attım ve

+Sür Ege çabuk gidin.

+Sür Ege çabuk gidin

(Alev ve motoru)

Onların rahat gidebilmesi için silahının emniyetini açıp 2 ateş açtım. 3 ay önce tıpkı bunun gibi bir olay daha olmuştu. O olaydan sonra babam silah için baskı uygulamıştı. İyi ki de almışım. Egeler göz önünden kaybolunca rahatlamıştım. Onlara birşey olmasını istemiyordum. Oğuza doğru yaklaştım. O silah kullanmayı annesinden öğrenmişti. Annesi emekli Albaydı ve beni çok severdi. Anne sevgisine bana o verirdi bu yüzden Oğuzla abi kardeş büyümüştük.

Adamlar silahlarını indirdiği de zarar vermek için değil konuşmak için geldiklerini anladım. Oğuzla beraber silahlarımızı indirdik. Adamlar genel olarak 35 yaş üstüydü ama yinede yapılı ve tehlike korkuyorlardı. Arkadan siyah bir Passat geldi ve içerisinden 25 yaşlarında siyah takımlı bir adam indi. Sanırım adamlar onun adamıydı. Yakışıklıydı yalan yok ama böyle birşey yapacak kadarda hadsizdi. Adam'a;

+Anladığım kadarıyla konuşmak istiyorsun yanlışmıyım?

-Evet Alev doğru anlamışsın. Fakat sözümü lütfen kesmeden dinle çünkü pek bir vaktim yok.

Onu kafamla onayladım ve devam etti.
+Ben Turan Özalp. Böyle eşkiya gibi durdurmak istemezdim ama... Neyse asıl konuya gireceğim. Katarlılarla yaptığın proje ve iş birliği senin gibi birisi için takdire şayan doğrusu.

Kaşlarımı çattım.Resmen beni aşağılamaya çalışıyordu.
+Benim gibi birisi derken?

-Senin gibi küçük birisinden bahsetmiştim. Konuya dönelim güzellikle söylüyorum. Bu anlaşmadanda iş birliğinden de vazgeçiceksin güzelim.

Güzelim kelimesini duyan Oğuz'un Turan'ın suratına yumruğu geçirmesiyle aynı zamanda korumaların ve benim silahımı çekmem bir oldu. Turan yerden kalkıp eliyle kanayan dudağını sildi gerçek yüzünü göstermeye başlamıştı. İğrenç bir gülüşle beni süzdü ve ;

+Pekala sanırım artık sözü devralma vaktim geldi. Ya dediğimi dinlersin ya da ..

-Ya da ne? Ne yapabilirsin ki o küçük benin ile beni alaşağı ediceğini mi düşündün? Bak asıl ben seni uyarıyorum bir daha seni etrafımda görürsem ezerim. Asıl bu benim sana son uyarım olsun. Hadi defol git karşımdan yüzsüzlüğünüde köpeklerinide al DEFOL.

+Bu burada bitmeyecek. Görüşeceğiz.

Oğuz
+Si*tir git hâla duruyor ite bak

Arabasına bindi ve itlerinide alıp gitti. Geri duracağını sanmıyorum hele ki adamlarının önünde aşağılandıktan sonra. Oğuzla motora binip eve doğru sürmeye başladık. Çocuklarda eve dönün diye mesaj çektik.
.
.
.
.
.
.
.
.

Loading...
0%