@sonbahar_ayazi
|
Hiçbir şeyin anlamı kalmadığında ne yaparsınız. Şuan hiçbir şeyin anlamı yoktu. Çünkü delirmistim. Tanımadığım bi adamın kucağındaydım. Ve buna karşı çıkamıyordum, çok güçlüydü. " Sana beni yere bırak dedim. " Çığlık çığlığa bağırıyordum. Saat kaçtı hiçbir şekilde bilmiyordum. Ama her yer çok karanlıktı. " Teröristmisiniz siz. Benimde mi canımı almaya geldiniz. " Kucağında olduğum kişinin bakışları titredi bana öylebir bakıyorduk. Bir an ağlayacak sansamda yüzünü benden gizledi. " İmdat yardım edin. Sesimi duyan kimse yokmu! " Sesimi duyan birçok kişi vardı. Fakat hepsi bana deli gibiymişim gibi bakıyordu. " Yardım etsenize ! " " Komutanım bırakın isterseniz. " Kadın sesini duyduğum anda ona döndüm. " " Yardım et lütfen, lütfen... " Gözümden akan iki damla yaşı tutamadım. Bunlar teröristti siyah giyimli tıpkı kalpleri gibi. Annemin üstüne kaynar su dökenler gibi... Son bir umut bağırdım. " Abim, ona ne yaptınız. Ona ne yaptınız diyorum cevap verin. Onu damı öldürdünüz. Yalnız mı kaldım ben şimdi. " Dudakları titriyordu beni taşıyan adamın kolları güçsüzleşti. " Gökçe git bana Borayı çağır HEMEN. " Sesi öyle gür çıkmıştıki sıçradım. " Korkuttum mu seni, Söz korkutmak bidaha seni " Terörist o bir terörist. Ve ben onu tanıyormuş gibi hissediyordum. Olabilirmiydi, annemin üstüne kaynar su döken adam bu olabilirmiydi. " Sen... Sen o sun. " Bu sefer tekmeledim. Elimle itmeye çalışsamda bırakmadı beni. Bana ne yapacaktı, annemin sonu olan deniz benimdemi sonum olacaktı. " Yakıcakmısınız beni, yoksa annem gibi boğucakmısın. Yoksa diri diri toprağamı gömüceksin! Hangisi lan hangisini yapacaksın bana. Ailemi öldürdüğün yetmedimi!" Dudaklarını sıkan adama sadece öfkeyle bakabiliyordum. Binaya girmiştik burası askeriye olmalıydı. " Bırak beni , pis terörist çek ellerini üzerimden!" Beni bir odaya getirdi ve yatağın üstüne bıraktı. Yanımızda bizden başka kimse yoktu üstündeki ceketi çıkarınca korkuyla ona baktım. " Bana dokunma, lütfen. " Önümde duran adamın gözünden bi damla düştü. Bu sefer benden saklamadı. " Sen benden " Dedi inanamıyormuş gibi. " Sen benden korkuyorsun. " Ellerim kulaklarımda dizlerimi kendime doğru çekmiştim. Ondan korkmama dayanamıyor gibiydi. " Serçe bende korkmazsın. Dimi Serçe benden korkmazsın." Serçe Bunu duymak kalbimi yerinden sökmüştü gözlerim kaydı ve kendimi daha fazla ayakta tutamadım. Terörist bildiğim adam Albayrak aşığı Aytundu. Çocukluğumun kanayan yarası Aytun Yamaç Tutmaz dı. ^^^ Nefes alma molası ^^^^^ Uyuyordum. Kaç saattir bilmiyordum. İlaçlarımı içmemiştim ve anlaşılan uyurken içirmişlerdi. Şuan herşeyi hatırlıyordum. Evet, benim garip bir hastalığım vardı bi ilaç kullanıyordum. Ve onu o gün içerisinde içmezsem herşeyi unutuyordum. Ve bunun yüzünden görevi baltalamıştım. Dur bir dakika, Serçe? Aytun bana Serçe demişti. Evet Yamaç değil Aytun. Komutanım değil Kartal. Hızla yataktan kalktım. Kapıyı açtım ki bu sefer kapıda resmen bir ordu vardı. " Bana Aytunu çağırın. " " Yamaç komutanımdan mi bahsediyorsunuz Komutanım?" " Evet , Yani hayır bana onu çağırın. " Kapıyı kapattım. Görev için endişelenmeye biliyordum. Başka bir tim o görevi layığıyla yerine getirmişti. Birkaç dakika sonra kapı açıldı. Aytun Yamaç Tutmaz namı diğer Kartal. Bu sefer kapatmadım duygularımı kapalı bir kutuya, bu sefer her şeyinle açık ettim. Hızlı adımlarla geldim ona sarıldım. " Kartal, sensin dimi. O çocuk sensin, lütfen lütfen buda hafızamın bana olan bir oyunu olmasın. " Hiçbir şey söylemedi öylece sustu itmedi de beni sarılmadı tamda fakat burnundan alıp ağzından verdiği derin nefes... Herşeyiyle ben kartalım diye bağırıyordu. Elleri beni sandığında emin oldun oda beni özlemişti. Tıpkı benim onu özlediğim gibi. " Neden bana daha önce söylemedin? " Hâlâ ondan ayrılmamıştım. Güldü " Doğru zamanı bekledim belkide. Ve evet doğru zaman buymuş. " " Özürdilerim çok özürdilerim. " Neden dilediğimiz biliyordu. Sözlerim çok ağırdı. Ailesini teröristlerin öldürdüğü bir çocuğa terörist demiştim. Ellerim saçlarına gitti, teker teker okşadı, oda saçlarımdan sevdi. Bizim aramızdaki bağı çoğu kişi kıskanırdı. Hiçbir zaman abi kardeş gibi olmamıştık. Olamazdıkta zaten. Seviyorduk yetmezmiydi. Not : Aşık değilim bu başka bir sevgi. Tarifi olmayan, eşi benzeri olmayan. Ayrıldığımızda yüzündeki ışıltıyı görebiliyordum. Şuan bana hiç Üsteğmen gibi bakmıyordu. Şuan bende ona Asiye gözüyle bakamıyordum. O bana Serçe, bense ona kartalmış gibi bakıyordum. Tıpkı küçüklüğümüzdeki gibi dedi iç sesim. Evet dedim tıpkı küçüklüğümüzdeki gibi Serçe, Kartalda korkmazdı. Ve ölene dek bu böyle olacaktı. ~ Bilmem kaç yıl öncesi ~ " Cik, cik, cik hadi sev beni. " Aytun birkaç gündür kendisini kötü hissediyordu. Ama minik serçesi onu birtürlü bırakmıyordu. " Serçe bak sende hasta olacaksın " " Ama kartallar hasta olmazki. " " Demekki ben oluyomuşum Serçecik. " " O zaman iyileş. " " Dinlenebilirsem iyileşebilirim Serçe. " " E dinlen o zaman akıllım, niye dır dır yapıyorsun. " Serçenin yavaş adımlarla Kartalının yatağına girdi. Aytunun yanakları kızarsada hemen gizledi bunu minik serçeden. " Koyun sayalımmı Aytun. " " Sayalım Açelya. " En fazla 15. Koyuna kadar sayabildiler. Sonraysa Derin bir uykuya daldılar. Açelyanın annesi Gülsüm. Bu tatlı görüntüye bakacaktı her zaman. İkiside çok küçükte olsa emindi Gözü hiç arkada kalmicaktı. Oğlu ve Kızı hep mutlu hayatlar sürecekti. O yanlarında olmasa bile. ~ Şimdiki zaman ~ Aytun beni ece bırakmıştı. Abimin nerde olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Eve geldiğimde kimse olmadığı için hemen yatmıştım. Cebimdeki not kağıdını çıkardım. Elimdeki kağıda hiçbir şey yapamıyordum. Ne gitmesi gereken yere verebiliyordum. Nede yırtıp bencillik yapabiliyordum. Ve ben buydum bencillik yapmayı sevmezdim. Bu kağıdı ne olursa olsun teslim edicektim. Masamda hâlâ duran tyt ve ayt kitapları vardı. Serçenin kalbi uçuştu bu normalmiydi? Gözlerim boşluğa daldı birkaç saniye. Aytuna söylediğim sözler yankılandı kulaklarımda. Kendime de kızamıyordum. Hastaydım ve üzerime bu aralar çok geliyordu herşey. Ve ben ne yapacağımı biliyordum. Küçük Serçenin artık yuvadan uçma zamanı gelmişti. *** Sabahın ilk ışıklarında askeriye ye girmiştim. Dünkü olay yüzünden herkes bana bakıyordu. Hızlıca Albayın yanına gittim. İki kere tıkladım. Albayın ' gel ' diyen kalın sesiyle içeriye girdim. " Neoldu Asiye bir sorunmu var. " " Hayır komutanım size, bunu vermeye geldim. " Elimdeki kağıdı Albaya uzattım. Elindeki kağıdı uzun uzun okudu. Sonra bana döndü. " İstifa nın nedenini öğrenebilirmiyim Açelya. " 7. Bölüm sonu Evet bir bölümün daha sonuna geldik hepinize iyi geceler. Sevgiyle saygıyla ve sağlıcakla kalın Sevgilerle ~E~
|
0% |