@sonbahar_ayazi
|
İstifa kağdım komutanın ellerindeydi. " Sebebi dün akşamki olaydır komutanım. " Derin bir iç çekti. " Asker, sen canını vatana adamış bir kadınsın. Nasıl söküp atacaksın gönlündeki vatan aşkını. Düşün timinden biri şehit olucak. Al bayrağa karışacak kanı ve sen onun yanında olamadın diye kendini yiyeceksin. " Yutkundum. Evet yapardım. " Komutanım ama dünki operasyonu mahfettim burda yerim yok artık. " " Asker o iş zaten hiç olmamıştı. Adam bize dediği an değiştirmişler yerlerini." Mutsuz olmam gerekiyordu. Ama mutluluktan ağlayacaktım neredeyse. İşi mahfetmemiştim. Çocuklar benim yüzümden ölmemişti. " Bu nasıl olur komutanım. " " Adamın üstünden ses dinleme cihazı çıktı. Yani asker sen hâlâ istifadan kararlımısın." Birkaç saniye düşündüm, Sonra gülümsedim. "Hayır komutanım, İstifa etmicem." ♤♤♤ Ne zamandır abimi göremiyordum. Hızlıca odasına doğru gittim kapıyı iki kez tıklayıp içeri girdim. " Abi ! " " Neoldu Asiye ilaçlarınımı unuttun yoksa. " Kırgınlık... Abim bana söylemesede biliyordum. Benden utanmıştı. Artık nekadar utandıysa akşam eve bile gelmemişti. " Özür dilerim. " Abim bana bi sağdan baktı sonraysa hızla ayağa kalktı. " Acaba sen yine ne düşünüp üzüldün böyle... " Abim bana sıkı sıkı sarıldı. " Yani benden utanmadınmı? " " Ben seninle sadece gurur duyarım bunu asla unutma. Dün akşam sadece sana zaman tanımak istedim. " O harika bir abiydi, Bunu kimse değiştiremicekti. " Abi biliyormusuun Aytun bizim Aytunmuş. " Önce düşündü sonra gözleri açıldı. " Şu bizim mahalleden olan, ayrıca evimizin camını kıran Aytunmu. " Güldüm, hatta kahkağa attım. " Evet ,evet o Aytun. " "Seni acil başka bir time almam lazım. Kartallar nasıl." " Abi ! Artık çok geç. " " Bilerek bana söylemedi o lavuk. Yoksa biliyo değiştiricemi. " Bu sefer daha gür bir kahkağa attım. " Ona olan tavırların hiç değişmemiş." " Oda huyundan vazgeçmemiş, hağla sana Serçe diyor. " Gülümsedim nerden bildiği okadar da önemli değildi. " O zaman sana iyi çalışmalar abicim ,mağlum benimde işlerim var. " Kapıya doğru yöneldim. " O işlerin içinde Aytun varsa yaktım seni onu bil. " En masum gülümsememi takındım ve odadan çıktım. Sahne Asiyenindi, Açelya kısa bir süreliğine kenardan izleyebilirdi. Cebimden telefonu çıkarıp Gökçe yi aradım. " Komutanım bir sorunmu var? " " Gökçe şu pislik herif nerede şuan. " " Komutanım, Sorgu odasının yanındaki odada ama komutanımızın kesin talimatı var. Kimse oraya ondan habersiz giremez. " " Tamam Gökçe teşekkürler. " 1 saat içinde timdeki herkes burada olurdu. Fakat ben 1 saat bekleyemezdim. Bu sefer hızlıca Aytunu aradım. " Efendim Serçe. " İstemsizce gülümsedim. Özlemiştim. " Komutanım, İzninizle ben birini sorgulamak istiyorum. " " 5 dakikaya oradayım sakın bensiz oraya gidiyim deme Çakmak. " " Tamamdır komutanım. Bekliyorum. Yaklaşık 10 dakika boyunca çardak bekledim. Bugün burası baya güneş alıyordu. Tağki üstümdeki güneşi aniden biri kesinceye kadar. Aytun başımın üstünden bana bakıyordu. Yüzünde hiç görmediğin bir gülümseme vardı. " Hağla kararlıysan gidelim. " Başımı evet anlamında sallayınca ayağa kalktım. " Biliyormusunuz komutanım, abim delirdi. " Güldü. " Rütbeden Ayrıl. " Bunu dediği anda daha yüksek güldü. " Desene hiçbir değişiklik yok. " " Senin ismini söylediğim an ne dedi sence. " Gülerek bana baktı. " O penceremizi kıran Aytunmu dedi. Anlaşılan büyük bir iz bırakmışsın onda. " " Sadece ondamı. " Bende gülümseyerek ona döndüm. " Bendeki izin daha büyük. " Sorgu alanına gelmiştik. " Sen burda bekle ben onu alıp Sorgu odasına getiricem. " Başımı sallayıp sandalyelerden birine oturdum. 2 dakikada kapı açılınca gülümsedim. " Ooo hoşgeldin bak yerin hazır." Aytun onu sandalyeye oturttu. Ve arkamdaki duvara yaslandı. Belimden silahımı çıkardım. " Şimdi, sadece sorularıma cevap vereceksin. Yani ya hemen diyip yaşarsın. Yada dedirtene kadar süründürürüm. " " Be-benden daha ne istiyorsunuz. Söyledim işte. " " ORDA YOKLAR BİLMİYORMUŞ GİBİ YAPMA. ŞİMDİ CEVAP VER, NEREDELER.!" "Ağzından cevap çıkana kadar burdan kimse çıkmicak. " Aytun nasıl bukadar soğuk kanlıydı bilmiyordum. Fakat benim öyle olmadığım da bir gerçektir. Cebimden bıçağı çıkardım. " Şimdi benim fazla vaktim yok her sustuğunda bir uvuzun yok olucak. " Bukadarını beklemeyen komutanım şaşkınlıkla bana bakarken, önümdeki adam titremeye başlamıştı. " Bunu kız halinle yapamazsın. " Kahkağa attım. Bu adam sinirlerime dokunuyordu. Ayağa kalktım. " Sen seç, sağ kolunmu yoksa sol kolunmu. Hangisiyle dokundun o çocuklara." " Lütfen, lütfen yalvarıyorum. " Dilimi damağıma vurdum. " Lütfen diye bir yer bilmiyorum ben, siz biliyormusunuz komutanım. " " Yada acaba kulaklarındanmı başlasak, o çocukların çığlıklarını en çok sen duydun sonuçta. " Elimdeki bıçakla arkasına geçtim. " Şimdi sana 3 saniye veriyorum. Ya, nerede olabileceklerini söylersin. Yada kulaklarından birine elveda dersin. " Aytun gözlerimin içine baktı. Gerçekten yapacakmıyım, o cesaret varmı bende diye baktı. Gözlerimde her ne gördüyse titredi. "Bir... " " Lütfen " " İki... " " Yalvarıyorum bırak. " " Ve üç elveda de... " Aytun un dudaklarında hayır anlamında bir inleme döküldü. Tam bıçak kulağını kesicekken bağırdı. " Tamam tamam yalvarırım dur, anlatıcam. " " Söyle, yoksa bu son sözlerin olur. " " Kuytucular, oradalar." Aytuna baktım rahatlamış ifadesiyle bana bakarken başını salladı. Önümdeki sözde adamın kulağına eğildim. " Bir gün... Sana sözüm olsun, bir gün tüm uvuzlarını kendi ellerimle parçalicam. " Adamın titremesine umursamadan arkasından ayrıldım. " Dışarıda beni bekle. " Aytuna başımı sallayıp dışarı çıktım Hava aniden buz kesmişti. Aniden telefonum çalmaya başladığında cebimden çıkardım. Aytun gurup araması yapıyordu. Açtım. " Şimdi hepiniz 10 dakika içerisinde burada olucak. Görev var. " " Emredersiniz komutanımda saat daha 6 yani. " Çağrı da haklıydı. " Çağrı Sen 5 dakikaya burada olacaksın, yoksa olacakları sen daha iyi biliyorsun. " Çağrı aniden yataktan fırladığında Gökçe evden çıkıyordu. " Asiye komutanım siz konuşturdunuz dimi o adamı. " " Evet Gökçe yerlerini öğrendik Şimdi o çocukları almaya gidicez. " Aytun arkadan gelince telefonu kapattım. Kameranın görüş alanında şuan sadece Aytunla ben vardım. Tam o anda telefonda fazladan bir kare belirdi. Evet abimde sohbete katılmıştı. " Lan Aytun çekil kardeşimin yanından. " Atun gülümserken bana daha çok yaklaştı. " Aytun yaktım seni. Bu sefer yedirmicem kardeşimi sana. " " Daha önce yedirdiniz Yani komutanım " Bunu diyen Çağrı ölüm fermanını imzalamıştı. Polatın yüzü güldü. " Çağrı komutanım bence siz sesinizi kapatın yoksa bizzat Yüzbaşı tarafından kesilecek. " Haklıydı kesilirdi. " Geriye kaldı 7 dakikanız, geç kalanı yaşatmam. " Aytun telefonu kapattı. Gözleri bana döndü. " Birşey diyimmi. " " De " " Gülerken fazla bir bakılası oluyor o gözlerin. " Bu bir itiraftı. İkimizinde zamanı gelince fazlasıyla zorlayacak bir itiraf. Fakat ağnımızı bozmadım. " Seninde gülüşün, bana bakarken fazla bir uğruna ölünesi oluyor sanki. " Fakat uğruma ölmesini değil yaşamasını istiyordum... 8. Bölüm Sonu Evetttt yeni bölüm biraz geç gelmiş olabilir. Ama bence tam ayarındaydı. Her zamanki gibi Sevgilerle,saygılarla,sağlıcakla kalın |
0% |