Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm_ Kolye

@sonbahar_ayazi

Nedenmi delicesine ağlamak yerine başım dikti.

Bilmediğim bir evrende,bilmediğim kişiler varken nedenmi korkmuyordum.

 

Cevabı aslında çok basitti.

 

Hayır, ben asla 'hiç birşeyden korkmam' diyen insanlardan olmadım.

Hatta çoğu zaman korkak olarak anılırdım.

 

Şuan korkmamamın nedi ise rahatlık. Herkesten uzak olmanın rahatlığı.

Geçmiş olmadan geleceği düşünmeden yaşamanın rahatlığı.

 

Annem o şimdi telaşlımıdır.

Kesinlikle.

Babam şuan karakollara düşmüşmüdür.

Büyük ihtimalle.

 

Fakat annem, acaba ismimizi kirletirmi diye telaşlıdır.

 

Babam ise yine, alkol çalmaktan karakola düşmüştür.

 

Evet saçmaladım. Benim hayatım beni ilgilendirir.

 

Şu an bunları neden mi söylüyordum, çünkü herkes de lanet olası bir sessizlik vardı.

 

Eee tabi bende konuşmadan duramazdım. Ben sessizliğin sesiydim. Bazense sesin sessizliği.

 

Sonunda bir yüce gönüllü arkadaş konuşmaya başladığında iç sesimi susturdum.

 

" Eee gökyüzü varisi, öyle sus pus oturacakmısın. Konuş biraz. "

Bunu söyleyen tabikide Toprak varisiydi.

Gıcık, ama hoş biriydi.

 

" Ne söylememi bekliyorsun? "

" Of. Boşver onu Diana, sen soru sor biz cevaplayalım. "

 

Esteria nın tatlı yüzüne gülümseyip başımı salladım. Teker teker gidecektim. İlk başta Nady vardı.

 

" Herkesin kendi element rengini giyiyor sanıyordum. Sen su varisi isen neden Siyahsın?"

 

Nady durdu, böyle bir soru beklemediği için cevabı biraz aklında oyaladı.

 

" Deniz renksizdir Diana, sadece gökyüzü mavisiyle mavi gözükürüz. Fakat denizin derinliklerine inan gördüğün tek şey zifiri karanlık olacaktır. Yani, denizin tek gerçek rengi, siyahım. "

 

Bunun üzerine Çok düşünülmüş olmalıydı. Gerçekten anlamlıydı.

" Çok güzel bir anlamı varmış "

 

Başını hafif sallayarak beni onayladı. Gözlerim hemen onun yanında oturan Royan'a baktım.

 

" Bizler ne işe yarıyoruz. Yani hani varisiz ya, bu sözde güçler ne işe yarayacak? "

 

Tek seferde sorduğum soruyla Toprak varisi başını sağa yatırıp durdu.

 

" Sen nerden geldiysen geri gitmelisin. Hiçbir halt bilmiyorsun en fazla 3 gün yaşarsın. "

 

Kaşlarımı çattım, bukadar yüzüme vurmasına gerek yoktu.

 

"Ben hiç bilmediğiniz biyerden geldim. Seni şu an geldiğim yere göstersek seni de uzaylıya benzetirlerdi. Ve emin ol sende en fazla yarım saat yaşayabilirdin. "

 

Başımı olduğumuz yerdeki manzaraya çevirdim.

" Lan ben ondan demedim. Burada yaşamakta emin ol zor. Hele senin gibi YENİ bir varis için çok daha zor. "

 

Yeni kısmına özellikle vurdu yapmıştı. En azından beni küçümsemek gibi bir hata yapmadığına sevinmiştim.

 

" Soruna gelirsek, Biz koruma açısından en yüksek birimiz. Bu krallığı korumak bizim görevimiz. Yani guclerimizi sadece korunma, ve koruma amaçlı kullanabiliriz. "

 

Başımı hafifçe salladım. Demekki artık savaşıcaktım. Korunacak ve koruyacaktım.

 

Hemen başım diğer kişiye döndüm. Sarmaşık Varisi, Esteria

 

" Peki, savaş olmadığı zamanlarda ne yapıyorsunuz?"

 

Esteria hafif bir tebessümle cevap verdi.

 

" Kendimizi geliştiriyoruz, kasabayı geziyoruz, askerlere ders veriyoruz, Krallığın görüşmelerini yapıyoruz... Kısacası boş vaktimiz kalmıyor. "

 

" Zormuş... "

Yanındaki kişi Oyuncu varis, Luka. Ona burayla alakalı birşey sormicaktım. Derek le arasında inanılmaz derecede büyük bir benzerlik vardı.

 

" Bir abin veya kardeşin varmı? "

Luka gülümsedi.

" Dikkatliymişsin, ama yanlış soru sen Derek le benim abi kardeş olup olmadığımı soracaktın, ve evet Derek abim. "

 

Gözlerim ikisi arasında gidip geldi. Derek daha esmer bir tene sahipken, Luka daha açık bir tene sahipti. Saç renkleri aynı sayılırdı.

 

" Neden şövalyelik yapıyorsun? "

Bu sorum tabikide kırmızı şövalyeyeydi.

 

" İstedim, oldum. "

 

" Diana gelecek nasıl biyer. "

Esteria nın sorusuyla ikilemde kalmıştım. Gelecekte bukadar yeşillik yoktu, bukadar toprak, veya bukadar hava da yoktu.

 

Söylemeye pek te niyetim yoktu zaten. Geçmişteki bir kişinin geleceği öğrenmesi pek iyi olmazdı. Yani filmlerde öyleydi.

 

" Gitme vaktimiz geldi. "

 

Derekin sözüyle ona baktım.

O çoktan ayakalanmıştı. Bende peşinden kalktığımda. Diğerleri de ayaklandı.

 

" Akşam hazırlıkların üstünden geçicekmiyiz. "

Royan ın sesi ciddileşti. Acaba ben gelicekmiydim.

 

" Geçeriz. Saat 11 de toplantı alanına gelin. "

Derek arkasına dönüp gitmeye başlayınca bende atıma doğru yöneldim.

 

Hızlıca atıma bindiğimde yol boyunca hiç konuşmamıştık.

 

Nöbet degistiren şövalyeler tekrardan bana baka kalınca gür bi ses yükseldi.

 

" Önünüze dönün şövalyeler! "

 

Aniden önüne dönen şövalyelere şaşkınlıkla baktım. Derekten baya korkuyor olmalıydılar.

 

Kocaman kapıyı geçtiğimizde odama doğru gidiyorduk. Kapımın önüne geldiğimde durdum.

 

Derek hâlâ yürümeye devam ediyordu.

 

" Peşimden gel, Gök. "

Gök? Benmiydim, gelmediği anlayınca arkasına dönüp bana baktı. Gök benmişim.

 

Hızlı adımlarla ona yetiştiğimde yürümeye devam ettik. Kırmızı boyayla kaplı kapının önünde durunca bende durdum.

 

" Gözlerini kapat. "

Anlamaz bakışlarına engel olamamıştım. Burası muhtemelen onun odasıydı. Fakat neden gözlerimi kapatma mı istiyordu?

 

" Bunu yapmicam. Neden gözlerimi kapatmamı istiyorsun? "

 

" Bunu tüm varislere yaptılar. Korkmana gerek yok."

 

Gözlerimi kapattım. Kapının açılma sesi gelince yavaş adımlarla odanın içine yürüdüm. Derek bileğimden tutuyordu.

 

" Şimdi seni bırakıcam, sakın gözlerini açma. "

 

Ses gelmeyince onay beklediğini anlayıp başımı salladım.

 

Odadan takır, tukur sesler gelirken sadece bekleyerek yetindik.

 

" Şimdi, önünde bir kutu var. Hissedince tuttuğun şeyi al. "

 

Elimi kutuya daldırdım. Ağzına kadar doluydu. Elimi yavaşça içinde gezdirdim. Hiçbirşey hissetmiyordum. Tağki elim sivri birşeye deyinceye kadar.

 

Elimi hemen çektim. Fakat çekme sebebim sivriliği değildi, çok sıcaktı.

 

" Çok sıcak! "

" Tamam şimdi senden o şeyi tekrar tutmanı hatta eline almanı istiyorum. "

 

" Elimi yakmayamı çalışıyorsun! "

" Hayır Gök. Yanmicaksın. "

 

Oflayarak tekrar elimi içine soktuğumda bu sefer elimi ilk seferki gibi yakmamıştı.

 

" Evet, şimdi eline al "

 

Dediğin yaptım yavaşça elime aldım. O sırada yine sesler geldi.

 

" Artık gözünü açabilirsin. "

Gözümü açtığımda, elimde tuttuğum şey bi kolyeydi. Yani ucunda kılıç asılan bir kolyeydi.

 

" Bu ne? "

Elimi yakan şeyin, bir kolye olma ihtimali yoktu.

 

" Artık o senin, güçlerini kontrol etmesini sağlicak. Eğer onu takmadan güçlerini kullanırsan. Kendini kontrol edemezsin. "

 

" Bu, herkeste varmı? "

" Herkesin kendine özel eşyası var. Kın, bileklik, yüzük ,taç... "

 

Nady, aklıma ilk gelen şey oydu beni gördüğü an eli kının'a gitmişti.

 

" Nady, onunki kın. Değilmi? "

Başını aşşağı yukarı sallarken, gözlerinin derinliklerindeki şaşkınlığı gördüm.

 

" Peki senin eşyan hangisi ? "

" Güçlerimiz, öfkemize göre şekillenir. Ve ben, sinirlenmem Gök. "

 

Yani güçlerimiz kontrol etmek zaten zorken. Birde öfkemize göre mi zorlaşıyordu ?

Bunca şeye rağmen kontrolcü eşya takmaması büyük başarıydı.

 

Elimdeki kolyeyi yavaşça boynundan geçirdim. Göğsümde oluşan sıcaklığı umursamamaya çalıştım.

 

" Sıcaklığı önemseme."

Dedi boynumu göstererek.

"Ayrıca akşam 11 de hazır ol. Sende toplantıya katılacaksın Gök. "

 

Kapıya doğru yöneldiğimde Derek te yanıma geldi.

" Yolu biliyorum. "

" Kaçma yolunu biliyorsun evet. "

 

Kaçmayı düşünmesemde birçok yeri incelemiştim. Eğer kaçarsam, nerelere saklanacağımı az çok biliyordum.

 

Kapının önüne geldiğimde başka bir şey söylemeden, baş selamı vererek odama girdim.

 

Çok uykum vardı. İlk günden bukadar şey yaşamayı beklemiyordum.

 

Kendimi dolabın önüne zar zor getirdim. Yatmak için uygun birşeyler alıp yavaşça giyindim. Kendimi yatağa bıraktığımda yumusakligina karşı hayret ettim.

 

Kendi yatağımdan daha rahattı.

Gözlerim yavaş yavaş kapandı. Gördüğüm son şey, baş ucumda olan mavi rüya kapanımdı...

 

♡♡♡

 

Yavaşça aralanan gözlerim kapanmak için beni zorluyordu, yavaşça diklendim yatakta.

 

Kapıdan gelen sesler vardı, konuşma sesleri net anlaşılmasada, anlaşılıyordu birazı.

 

" İçeriden bayadır ses gelmiyor. "

" Konturol etsekmi, kaçmış olabilir? "

" Veliaht muhafız a haber verelim. "

" Bencede, sen burada nöbette kal. "

 

Kaçtığımı mı düşünüyorlardı ? Kaçıncı katta olduğumu bilmiyordum. Ama baya yüksekteydim, kapıdanda çıkmadığıma göre?

 

Kapım aniden sert bir şekilde açılınca yerimden sıçradım.

 

Gözlerim karanlığa alıştığı için ani ışıkla gözlerimi yumdum. Saniyesinde açtığımda, Derekin yüzü vardı sağ çaprazımda.

 

İçeriye dalan kişi Derek ten başkası değildi.

 

Gözleri beni bulunca duraksadı.

 

" Kaçmayamı çalışıyordun ?"

Sesi sakindi yapmayacağımı oda biliyordu.

 

Yavaşça ayağa kalktım, yavaş adımlarla onun karşısına geçtim.

 

" Kaçıyormuş gibimi görünüyorum ?"

 

Elimle kendimi gösteriyordum şuan çok havalı bi sahne olacağından emindim.

 

Ama üstümde bu kıyafet yerine daha havalı bişey olsaydı.

 

Gözü hızlıca beni süzdüğünde hemen başını kaldırdı.

 

" 1 saat içinde gelicem hazırlan. "

 

Odadan çıktığı anda ses yükseldi.

 

" Bir daha, bir varisten şüphelenirken bir daha düşünün, yoksa sizi hadsizlikten hücre cezasına atarım . Ayrıca bu odaya varisler hariç kimse girmicek. Umarım anlaşılmıştır. "

 

" Anlaşılmıştır Velihat Varis. "

 

Sonraysa sesli ama dikkatli adımlarla uzaklaştı.

Bu akşam toplantı vardı.

 

Hızlıca dolabıma gittim yine sade ama bu sefer dizlerimde biten bir elbise aldım.

 

Ayakkabıları değiştirme gereği duymadım.

Bu elbisede geceliğe benziyordu. Fakat daha normaldi.

 

Saçlarımı topladığımda gayet normaldim.

 

Banyoya geçip yüzüme su çarptıktan sonra azda olsun kendime gelebilmiştim.

 

Yavaş adımlarla küçük koltuğuma geçtim.

Acaba burda boş zamanlar nasıl geçiriliyordu.

 

Saate baktım, Saat 10.50 idi.

 

Birazdan Derek odama gelecekti.

Acaba toplantıda ne yapacaktık.

Umarım diplomasi gibi sıkıcı bir konu değildir.

 

Hoş, günüm çok sıkıcıydı ya, heyecan arıyordum...

 

Bu gece yıldızlıydı. Gökyüzündeki tüm yıldızları sayabilirdim.

 

Diğer evren veya her neyse, kısaca geldiğim yerde; bunları görmek imkansızdı.

 

Yarım ay tüm ihtişamıyla parlıyordu. Odamı onun ışığı dolduruyordu.

 

Tam o an iki kere kapı tıklandığında ayağa kalktım.

 

" Gelebilirsin. "

Derek gelmişti. Farklı birini beklemiyordum zaten.

 

Saate baktım. Tam 11 di.

" Hazırsan toplantı vakti. "

 

Başımı sallayıp yanına gittim. Koridora girip bi kat yukarı çıktık.

 

Hızlı ama temkinli adımları vardı. Şuan kılıcı yoktu, miferi yoktu, onu koruyan zırhıda yoktu.

 

Korunmasızdı, tabi güçleri hariç.

 

" Bana ne zaman güçlerimi kullanmayı öğreticeksin? "

 

" Yarın başlarız. Saat 7 de hazır ol. "

 

7 mi ben çok alışkınım ya (!)7 de hortlamaya

 

" O saatte uyumamız gerekmiyormu? "

" Erken saatler daha verimli olur Gök. Buna alışsan iyi edersin. "

 

Derek durunca bende durdum. Hızlı adımlarla kapıyı açtı. Ben onun aksine yavaş adımlarla girdim.

 

Herkes bize dönmüştü. Gözüm direk Esteria ya kaydığında oda bana gülümsedi.

 

" Hepiniz bi sandalyeye oturun. "

Zaten herkes yerindeydi.

Geriye kalan iki boş sandalye vardı.

 

Önümde duran masaya oturduğumda sağ yanımda Nady, sol yanımda ise Royan vardı.

 

Derek sandalyeye oturmadan direk havada asılı olan haritanın önüne geçti.

 

" Senin için küçük bir tekrar yapıcam gökyüzü varisi. "

 

" 2 hafta sonra büyük bir savaşa giricez. Sen gelmeden önce bu savaşa çok hazırdık, savaşçılar, alan, pusu yerleri... fakat şimdi işler zorlaştı. "

 

Derin bir nefes verdi. Ve sandalyeyi çekip tam karşıma oturdu.

 

" İki ihtimal var, ya senin burda olduğunu öğrenip saldıracaklar. Yada senin burda olduğunu bildikleri için geri çekilecekler."

 

Kafam çok karışmıştı, uğurmuydum bela mıydım belli değildi.

 

" Küçük krallıkların saldıracağını sanmıyorum. Fakat büyük krallıklar saldirabilir. "

 

Royan haklıydı.

Küçük krallıklar buna kalkışamazdı. Fakat büyük krallıklar nekadar büyüktü.

 

Veya biz hangisine dahildik ?

 

" Büyük krallıklar birleşirse bu bizim sonumuz olur. "

 

Esteria nında tahmini doğruydu.

 

" Ona cesaret edemezler. "

Derek nasıl bukadar emindi?

 

" Buna nasıl emin oluyorsun? "

 

Bana döndü. İç çekti, burda anlamayan tek kişi ben değildim!

 

" Bana salak muamelesi yapmayı kes, herşeyi bilemem! "

 

Sesim normaldi yüksek çıkmamıştı. Ama şuan başka biyerde olsak avazım çıktığı kadar bağırırdım.

 

" Sana salak muamelesi yapmıyorum Gök. Sadece bu soru fazla basit. "

 

Durdu.

 

" Krallıklar seni paylaşamaz. Diyelimki paylaştılar. İlerde paylaşanlar savaş çıkarırsa, yine seni paylaşamazlar. Çünkü iki tarafta seni kendine isteyecektir. Bunu göze alamazlar. "

 

Kahretsin ben neden bunu düşünemedimki. Fakat bunu sesli dile getirmedim. Arkama yaslanıp başımı salladım.

 

" 3 günümüz var. Muhakkak krallıkta hainler vardır. Onların haberi ulaştırması 3 gün sürer."

 

Luka ciddilesmişti. Sabahki ışık saçan gözler yoktu karşımda.

 

Derek tekrar bana döndü.

" Seni düşündüğümden daha hızlı hazırlamalıyız Gök. "

 

Savaş çok yakındı fakat ben hiçbir şey bilmiyordum.

 

" Geleck savaşları sonra düşünürüz şun önümüzdeki savaşa hazırlanalım. "

 

Nady in dediği mantıklıydı. Savaşa 2 hafta vardı. Ve biz olmamış savaşın planını kuruyorduk.

 

Derek, haklısın diyip sandalyeden kalkığında tekrar haritanın önüne geçti.

 

" Burası Kapheira vadisi. Bu ismi vermelerini nedeni çok yağmur yağması ve çok rüzgarlı olması. "

 

Vadi baya büyüktü.

 

" 10.000 e yakın ordumuz var. Nişancıların okları hazırlandı. 3.000 nişancı nın eğitimi tamamlandı. 7.000 asker eğitimine savaş gününe kadar devam edecek. Karşı tarafın asker sayısı 16.000 kadar."

 

3.000 açığımız vardı.

 

Biz bu savaşı nasıl yenecektik ?

Tam o an bişey farkettim.

Derek,nası desem fazla olumluydu. Yani öyle bakıyordu.

 

Yüzümdeki bakışı görünce tekrar konuşmaya başladı.

 

"Dün sızan köstebekten haber geldi. Karşımızda bulunan kişilerin sadece 4 varisi var. Bizse 6 kişiyiz. Ve söylediğine göre onların güçleri yetersizmiş. "

 

Luka tekrar söze girdi.

 

"Eminmisin abi hepsinin başı Kara varis olarak adlandırılan, şimşek varisi.

 

İkincisi Fırtına varisi .

Üçüncüsü Güneş varisi.

Dördüncüsü ilizyon varisi.

 

Abi, sence çokmuş güçsüzler? "

 

Derek in kaşları çattı.

 

" Güçsüz demedim Luka, yetersiz dedim. Güçlerini tam anlamıyla kullanamıyolar. "

 

Derek hepimize teker teker baktı.

" Uygulamaya gelirsek. Gökyüzü varisinin çok hızlı bir şekilde hazırlanması gerek.

 

Kılıç ,ok ve yay onları sana Royan ve Luka öğreticek.

 

At, koşu, çeviklik. Bunları da sana Ester ve Nady öğreticek.

 

Güçlerini kullanmayıda sana ben öğreticem. "

 

E.. Ben ne zaman nefes alacaktım.

 

Bu iş bölümünün ardından Derek hiç susmamıştı.

 

Savaşın nasıl başlayacağı, nasıl devam edileceği, nasıl biteceği... hatta ölülerin nereye gömüleceğini bile anlatmıştı.

 

Bense şuan uyumamak için zor duruyordum.

Dirseğim masada elim yanağımda öylece yarım göz izliyordum.

 

Tam o an sesler sustu Derek sadece bana bakıyordu. Kaşları çatılmış dudakları hafif aralık.

 

Anlamadım ama o an göğsüm yanmaya başladı. Elim yüzümden düştüğü gibi göğsüme baktım kıpkırmızıydı.

 

Aniden yanma öyle bir arttıki sıçrayarak ayağa kalktım.

 

" Ağh noluyor böyle, yanıyorum. "

Elimi hızlıca sallıyordum fakat geçmiyordu.

 

Derek hızlıca yanıma geldi. Eli ayağına dolaşmış gibiydi.

Diğerleride yanımdaydı.

 

" Ko-kolye çıkarmalıyım. "

Elim boynundaki kolyeyi koparır gibi yukarı çeksemde Derke engel oluyordu.

 

Kahretsin ben burda yapıyordum!

 

"Çıkaramazsın. Yoksa güçlerin ortaya çıkar. "

 

" Kız böyle duramaz ama. Su getirin "

 

Luka dışardaki muhafızlara öyle yüksek bağırdiki bu halde olmasam sıçrardım.

 

" Yanıyor Derek Yanıyorum. "

Nefeslerim düzensizdi, ateşe dönüşecek gibiydim.

 

En sonunda büyük bir çığlık attım.

 

" Tamam, tamam sakin ol ve sakinleşmeye çalış. "

 

Bunu söylerken kendisi benden daha telaşlıydı. Hızlı nefeslerimi yavaş nefeslere çevirmeye çalıştım.

 

Olmuyordu, kahretsin olmuyordu ve sıcaklık artıyordu.

 

Çıldırıyordum. Alnıma dokunan el çok soğuktu.

 

" Su nerde kaldı ! "

Derek in bağırmasıyla acı resmen tetiklenip arttı.

 

Artık sadece yanmıyordum, acı da çekiyordum.

 

" Ç-çok acıyor lütf-... "

Daha fazla dayanamadım dudaklarım oynamaz. Bedenim tutmaz olmuştu yüksek doz acıdan...

 

~♡~

 

Evet bir bölümün daha sonuna geldik. Yorumlarınızı bekliyorummmm. ♡

Loading...
0%