" Buraları iyi biliyor olmalısın. Yoksa evimi tarif etmeden bukadar hızlı gelmen imkansız."

"İnsan kendi evi için yol tarifi istermi ? "

" Nasıl yani, siz benimle aynı apartmandamı oturuyorsunuz? "

Başını evet anlamında salladığında arabayı kapattı.

Yavaşça arabadan indik.

Hızlı adımlarla apartmana girdiğimizde çıkan tek ses topuklularımın sesiydi.

" Evini bilen kimler var? Ve evde senden başka biri yasıyormu?"

" Evde benden başka kimse kalmıyor.Sadece arkadaşlarım ve ailem gelip gider. "

Tam birşey söylemek için dudaklarını araladığında söze başladım.

"Kapı deliğinden bakıcam tanımadıklarıma kapıyı açmicam. Başka eklemek istediğiniz birşey varmı asker bey "

Gülümsedi

" Hayır savcı hanım. Eve giren çıkanların tam listesini verirseniz yeterli olur. "

Başımı sağa yatırdım tam listeyi vermiştim zaten. Asansör gelmişti.

" Tam listeden kastın ne? "

" Arkadaşların ın isimleri ve kaç kişi oldukları. Onun dışında birşey istediğim yok. "

Asansör 6. Kata geldiğinde durdu.

" Tabikide asker bey, emriniz olur. "

Asansör tam kapanacakken ayağıyla durdurdu.

" Numaranız bende var beni kaydedin birşey olursa deniz tarafına bakan daire benim."

" Olmuş bil ayrıca bende deniz tarafıyım. Yani birşey olursa sende gelmekten çekinme. "

Daha fazla birşey demeden asansörden ayağını çekti. Bende yavaş adımlarla dairenin önüne geldim.

Çantamdan anahtarı çıkardığım gibi kendimi eve attım topuklular ayağımı baya bi kesmişti.

" Merhaba güzel evim. "

Bu eve 3 ay önce taşınmıştım. Yüksek güvenlikli bir sitede yaşıyordum.

Hızlıca yatak odama doğru ilerledim kapımı açtığım an kendimi yerde buldum.

Evet köpeğim Kar Tanesi beni yere fırlatıp yalamaya başlamıştı bembeyaz tüyleri sahipti.

" Oglum, nasılsın bakıyım sen özledinmi beni. "

Kafasını bir güzel kaşıyıp öptüm.

Yerden kalktığımda çantamı yatağıma fırlattım.

Giyinme dolabının önüne geldiğimde takvime baktım. Bugün film gecesi yapacaktık.

Hemen üstüme geceliklerimi giydim.

Kırmızı kareli geceliğime önden bir bakış attım.

Yuvarlak olan herry potter gözlüklerimi taktığımda gerçekten hoş bir görüntü olmuştu. Kar Tanesi hemen oturma odasındaki yerine geçmişti.

Bende oturma odasındaki yemek alanını üstüne tüm alet edevatlarımı kurmuştum.

Koyu kumral saçlarımı geriye atıp sandalyeye oturdum. Telefonumdan gelen bildirim sesiyle hızlıca ona döndüm.

Bilinmeyen Numara : Ben Kara- kişileri bana at.

Hızlıca yazmaya başladım.

Siz : Off benim çok fazla arkadaşım var şimdi hepsini sana mı yazıcam.

Bilinmeyen numara : Hepsini evine çağrıyorsan evet yazıcaksın "

Oflayarak 30 a yakın kişinin ismini ve soy ismini ona attım.

Acaba engellesem mi diye düşündükten sonra zar zor kaydettim.

Kara Asker : Yuh sen bukadar kişiyi evinemi çağırıyorsun.

Siz : Bir Savcıyla konuştuğunuzu unutmayın. Asker bey.

Kara Asker : Meslekleri kaldıralım diyen sizdiniz Savcı Hanım.

Telefonu sinirle kenara koyduktan sonra bilgisayarı açtım.

Gelen başka bir bildirimle tekrar telefona baktım.

Lisede hep olan 6 lı arkadaş gurupları varya bizde öyleydik.

Fakat biz onların aksine hâlâ arkadaştık. Hepimiz işinde gücünde olan insanlar olsakta, sık sık ya telefondan ya yüz yüze konuşurduk.

Süper 6 li ;gurubundan 18 yeni mesajınız var.

Bildirime tıkladığımda gruptaki herkes çevrim içiydi.

Görkem: Lan Çilo akşam sizdeyiz dimi.

Görkem : Lan Çilo bak şu telefona

Görkem : Ona göre kıza randevu vericem.

Eflin : Yaw Göko bi git. Sana şu yaştan sonra kim bakar.

Kutay : Katılıyorum, çöktün oğlum sen.

Gamze : Sanki sen 18 lik çıtırlardansın Kutay.

Görkem : Lan alt tarafı sizden 2 yaş büyüğüm atmayın. 2 sene sınıfta kalmam benim sorunummu. yooo.

Görkem 2 sene sınıfta kalmıştı bizde o sayede tanışmıştık. Ben yapmasamda bu gruptaki hiçkimse yapmaktan sıkılmıyordu.

Siz : Evet umarım herkes geliyordur, bu arada evde yemek yok. Kısaca pamuk eller cebe gelirken bişeyler alırsınız.

Mert S. : Sorgu alıyorum burda iki de bir Çin Çin Çin mesaj sesi geliyorrrrrr.

Evet Mert Savcı benim lise arkadaşımdı.

Siz: Dosyayı akşam bekliyorum Mert Savcı.

Mert S. : Tabikide Çilen Savcım.

Siz : Saat kaçta gelirsini?

Gizem : Ben bi 6 da ordayım kuşum.

Eflin : Tamam o zaman 6 uygun.

Diğerleri de onayladığında telefonu bu sefer gerçekten kenara fırlattım.

Telefonun çarpma sesiyle Kar tanesinin kulakları havalandı.

" Özür dilerim Oğlum. "

Kar Tanesi tekrar yerine sinince bilgisayarımın tam ortasında olan dosyaya tıkladım.

Başlık belliydi ' Kara Kutu ve Cinayetleri. '

15 cinayet işlemişti ve bunların hepsi kusursuzdu.

Diğer cinayetlerine görevden istifa eden bir savcı bakmıştı. Benim fazla bir bilgim yoktu.

Kara Kutu ismini o kendi takmıştı.

Öldürdüğü kişiler üzerinde belli bir sabitlik yoktu. Bir şarkıcıyı öldürürken, bir sokak ayyaşını da öldürebiliyordu.

Biri 40 yaşındayken diğeri 25 lerinde bir genç te olabiliyordu.

Kısaca ipin ucu hiçbir yere varmıyordu. Güvenlik kameraları desen... Ne işse belli saat aralıklarına ulaşılamıyordu.

Halla halla acaba neden.

Tam ellerimi başımın arasına almış ne yapıcam diye düşünürken aniden gelen zil sesiyle kapıya baktım. Köpeğim hemen havlamaya başlıştı.

" Sakin ol oğlum. "

Ayağa kalktığımda kapının deliğinden baktım.

Gelen kişi Kutay dan başkası değildi.

Hızlıca kapıyı açtım.

Elleri pizza kutularıyla doluydu.

" Saat 6 oldu dersiniz benim mi haberim yok ? "

Bakmayın böyle dediğime geldiğine baya sevinmiştim.

" Sana da yaranılmıyor. Almicakmısın beni içeriye. "

Arkada bir hareketlilik vardı.

Kutaya başımı salladığımda kapıdan çekildim.

Kutay içeri geçerken hızlıca duvara baktım. Hareketli kamera takılmıştı. Hemde sadece benim kapıma doğru bakan.

Dikkat çekmemek için kapıyı kapattığımda Kutay mutfağa geçmişti.

" Lan Çile bu Mikrodalga nasıl çalışıyor. "

" Tuşlarına baş işte "

Mükemmel bilgimi verdikten sonra hızlıca telefonumu elime aldım.

Kara Asker e tıklayıp yazmaya başladım.

Siz : Kapımı gözetleyen bir kamera var!

Kara Asker : Evet ben taktırdım. Özel yapım. Kapına biri gelince bana bildirim geliyor.

Nefesimi verdiğimde rahatlamıştım. Tekrar ev değiştirmek istemiyordum.

Siz : Beni nekadar korkuttuğundan haberin varmı! Ayrıca bu özel hayatımın gizliliğini çiğneyen bir şey.

Kara Asker : Bana ne senin evine gelen Kutay dan, keyfimize yapmıyoruz heralde.

İstemsizce güldüm ne ara görünüşüne kadar öğrenmişi.

Siz : Sizden korkulur Asker bey.

Kara Asker : Sizdense kaçılır Savcı Hanım.

İstemeden gür bir kahkağa attım.

Telefonu yerine koyduğumda bilgisayarımı kapattım vemasanın üstünden dolaba kaldırdım.

Bikaç kere daha zil çalınca Kutay hepsini teker teker açtı. Mağlum benim daha önemli bir işim vardı.

Kar Tanesini taramak gibi.

Son çalan zille artık. Kutay kapı açmaya tövbe ettiği için ben hızlıca kapıya doğru yöneldim.

Kapının deliğinden baktığımda gelen kişi Mert ti.

Hızlıca kapıyı açtım.

" Dosyayı getirdinmi."

Yüzünü buruşturdu.

" Bu gençliktede hiç ahlak kalmamış insan bi sarılır lan. "

Tek koluyla bana sarılınca bende hafifçe ona sarıldım. Azmı ders çalışırken onla sabahlamıştık.

" Daha sabah görüşmemiş olsaydık. Belki daha çok özleyebilirdim. "

" Sen sabah Savcı Mert le görüştün, ben seninle ders çalışırken sabahlayan Mert im arada çok fark var. "

Elindeki dosyayı çekercesine aldığımda kapıyı kapatmadan ilerledim.

Arkamdan tabikide Mert kapatmıştı.

Salonda iki tane büyük koltuk iki tanede tekli koltuk vardı.

" Eee görüşmeyeli napıyonuz."

Eflin tekstil tasarım işiyle uğraşıyordu. Ayrıca Çok ünlü markalarla iş birliği yapıyordu. Tabi buda benim biraz işime geldiği için kıyafetlerimi hep ondan alıyordum.

" Bilgisayar, bilgisayar ve yine bilgisayar. Kısaca değişen birşey yok. "

Kutay her zaman bilgisayar sevdalısıydı.

" Valla ben halimden memnunum. Çoluk çocuk falan." Gizem Ana okulu öğretmeniydi.

" Bende memnunum fakat bu aralar baya yoğunuz. "

Görkem polisti. Bu sabahki görevde yanıma gelmesede oradaydı. Gerçekten yoğun çalışıyorlardı Kara Kutu yüzünden.

" Bizde de aynı meseleler burda gördüğüm yetmiyormuş gibi birde aynı dosyaya verdiler."

Bunu diyeni bence az çok tahmin etmişsinizdir, Mert. Ona göz devirdiğimde güldü.

" Bende memnunum işimi seviyorum. Fakat insanlar beni seviyormu tartışılır."

Tam o an üç kurşun sesi geldi evimin kocaman camı paramparça olmuştu.

" Herkes camlardan uzaklaşsın. "

2.bölümün sonuuuu

Tam 00.00 a yetiştirdim.

Unutmayın ben sözümü tutarım.

Sevgilerle,saygılarla,sağlıcakla kalın.
Sevgilerle ~E~