" Herkes yere yatsın ! "
Görkemi ani gelen sesiyle hemen yere yattık.

Oturma odasında aynalı bir dolabım vardı. Orada iki tane silah bulundururdum.

" Mert dolaptaki silahları al! "

Mert başıyla beni onaylayıp hızlıca silahlardan birini yerden bana fırlattı.

Şarjörünü konturol ettiğimde kapımın yumruklandığını duyabiliyordum.

Yerden çömele çömele kapıya ulaştığında tanıdık yüzü gördüğüm an kapıyı açtım.

Kara asker buradaydı.
Hızlıca beni konturol etti.

" İyimisin? Yaralı varmı. "

Hızla içeri geçtiğinde kapıyı kapattım kurşun sesleri durmuştu.

Arkadaşlarım Kara ya ters bakışlar atarken hızlıca Gamzenin yanına gittim.

" Gamze, Gamze güzelim kendine gel."

O böyle şeylere alışık değildi.
" Çilen, Çilen çok korktum. "

Ağlaması hıçkırığa dönüşürken herkesin ağzı mühürlenmiş gibiydi.

En sonunda yanımıza gelen Görkem söze girdi.

" Gamze hadi gel bi elini yüzünü yıkayalım. "

Gamze başını salladığında Görkem onu yavaşça odadan çıkardı.

" Bu nasıl olabilir ! "
Bağırışımla hepsinin yüzü bana dönmüştü.

" Şimdi herkes evlerine dağılsın. "

Karanın sözüyle diğerlerine döndüm.

" Haklı şuan burası güvenli değil."
Tam o an İçeriden Gökçeyle Görkem gelmişti.

" Tehlikeliyse sanada tehlikeli, burda kalmicaksındır umarım. "

Görkemde haklıydı burda kalamazdım, yoksa yarın burda Mertin cesedimi incelemeye gelmesi çok olasıydı.

" Ne yapmayı düşünüyorsun? "

Kutaya cevap veremedim. Mert o sırada cevapladı.

" İstersen bende kal adliyeye beraber Geçeriz. "

Tam bu teklifi onaylicakken başka bir teklif geldi.

" Senin için sorun olmazsa bende kal. Koruma açısından baş savcının hoşuna gitmeyebilir. "

Benim yüzümden Kara nın zor durumda kalmasını istemezdim.

" Bu kim bu arada "
Bunu soran tabikide çiçeğim Eflin di.

" Aynen deminden beri dikiliyor. "
Kutaya göz devirdiğimde. Mecbur açıklama yapacaktım.

" Bizim baş Savcı bana yakın koruma ayarlamış. Ayrıca Asker yani güvenilir. Üs katımda oturuyor. Başka soru ? "

Hepsi başını olumlu anlamda salladığında bende Kara ya döndüm.

" Tamam Bikaç eşya alıp geliyorum. "

Hızlıca odama gittiğimde büyük bir çanta aldım. İçine yarın giyebileceğim basit bir elbise koyduktan sonra saç lastiği de koymayı unutmadım.

Elimdeki çantayla salona ilerlediğimde herkesin bakışları benim üzerimdeydi.

Hızlıca bilgisayarımı ve Mertin verdiği dosyayı çantama zorlan sıkıştırdılar sonra çantayı zar zor kapattım.

Koltuğun üzerine koyduğum silahı hızlıca elime aldığımda hepsinin gözleri büyüdü. Tabi Mert dışında.

" Ne, neden öyle bakıyorsunuz. Bir savcıya her an birileri saldırabilir. "

Silahıdır hızlıca çantanın orta gözüne sıkıştırdığımda hazırdım.

" Evet ben hazırım. "

" Yuh ya resmen kızı bilmediğimiz bir adama mı bırakıcaz. "

Görkem hızla gelip bana sarıldığında bende ona sarıldım kulağıma edildiğinde fısıldadı.

"Eğer tehlikede olursan bir kez çaldır. "

" Oldu bil. "

Bana doğru gelen Eflin, Gizem kadar korkmamıştı.

" Dikkat et. "
" Sende"

Yüzüme gülümsememi yerleştirmeye çalıştım.

" Ama bakın bunu saymıyorum başka bir gün telefi edicez. "

Mert güldü.

" Etmezsen seni dava ederim. "

Mert yanıma gelip hızlıca sarılıp enseme bir şaplak attığında bende ona vurdum.

Çantayı sırtıma aldığımda hepimiz kapıdan dökülmüştük. Apartmandaki bir asansöre biz diğerine onlar binmişti.

Biz bir kat yukarı çıktığımızda hızlıca indik. Kara nın anahtarla kapıyı açması gereğinden uzun sürede sonunda açmayı başarmıştı.

" Lan oğlum nerde kaldın ! Maç bitti bitecek. "

" Geldik işte ne bağrıyirsunuz."

Hızlıca ayakkabılarımızı çıkarıp eve girdiğimizde tekrar bir erkek bağırdı.

" Geldik derken, kim var yanında. "
" Kız atmamışsındır heralde oğlum evde biz varken. "

Gözlerimi kocaman açarak Kara ya baktığımda.

" Onları takma. Zaten birazdan giderler."

Hızlı adımlarla salona yöneldiğinde bende mecburen arkasından ilerledim.

Önümde bir büyük koltuk ve ona zorlan sığmış 7 kişi vardı. İçlerinden birinin kız olması azda olsa rahatlatmıştı.

Beni gördükleri an üstlerini silkelediler.

İçlerinden birinin ağzını açıktı.

" Sayın Savcım "
Bu beni sabah Kara nın yanında gören askerdir.

Başımı selam vermek amacıyla salladığımda. Diğerlerinin daha çok şaşırdığı belliydi.

" Oğlum bizi mi yargılatıcan, hadi yargılatıcan maç günümüzümü buldun. "

Kara Derin bir nefes verdi.

" Ben demin burdan niye çıktım? "
Hep bir ağızdan.
" Silah sesi duydun diye. "

Hâlâ anlamsız bakışlar görünce sinirlenmişti.

" Askeriye etrafı 50 tür koşu belki aklınız başınıza gelir. Baş Savcının yakın koruma emri verdiği kişi Çilen Savcı. "

Hepsi başıyla onaylamıştı.

" Sesli ortamda çalışabileceksen burda çalış Çilen, çünkü başka bir odada masa veya piriz yok. "

" Sorun olmaz çalışırım. "

Masanın yanındaki sandalyelerden birini çektiğimde hızlıca bilgisayarımı kurdum.

Hızlıca dosyayı masaya çıkardığımda dosyanın gereğinden büyük olduğunu farkettim.

Diğerleride görmüş olucakki şaşırdılar.

" Allah büyük sabır versin savcım. "
Bakışlarımı kadına çevirdiğimde dosyaya hayretle bakıyordu.

" Çilen dersen yeterli olur. E tabi sizede asker demek garip olur."

İsmini sorduğumu anlamış olucakki dikleşti.

" Asude, diğer öküzleri soracak olursan sırasıyla Fatih, Ilgaz ,Tunç, Adem ,Davut ve Atalay."

Hepsine başımı salladığımda gözlüğümü düzelttim.

Çantamda hızlıca defterimi aradığımda kahretsin yoktu.

"Evden acilen gidip birşey almam lazım."

Bu sözüm Kara yaydı.
" Tek gitme."
" İsterseniz ben gidebilirim. " Dedi Asude.

" Alt tarafı bi alt kata incem. Kendim gidip alabilirim. "

" Asude sen yinede yanında git. "

Kara ya gerimi devirdiğimde hızlıca çantamdan silahımı çıkardım. Dığerleride hızlıca bana silah çektiğinde bu sefer donan taraf bendim.

" Lan sadece korunma amaçlı silah taşıyorum herkes de ayrı bir garip. "

Silahlarını indirdiklerinde Kara ofladı.

" Demin bit cumhuriyet savcısına silah çektiniz tim. Cezanız 100 tura çıktı. Senin hâlâ 50 Asude."

Daha fazla dinlemeden evden çıktığımda silahı olabildiğince gizledim. Hızlıca asansörden bir alt kata indiğimizde hızlıca kapımı açtım.

" Ayakkabınla girebilirsin her yer cam."

Tağki o an birşey hatırladım Köpeğim.

" Kar! Oğlum nerdesin. "

Eve girdiğimde herhangibi bir havlama yoktu. Oturma odasına girdiğimde görünürde yoktu.

" Sanırım onu buldum Çilen. "

Hızlıca mutfakta olan Asude nin yanına gittiğimde buranında caminin patlamış olduğunu gördüm. Köpeğim buradaydı, beni gördüğü an hızlıca havlamaya başlamıştı, yanıma gelince eğildim.

Beni yalamaya başlayınca güldüm.

" Oğlum, çok korktum. "
" Çilen hızlıca yukarı çıksak iyi olabilir."

Bir eli belindeki silahtaydı.

" Tamam, oğlum beni bekle."

Oturma odasına girdiğimde aynalı dolabımdan hızlıca olay defterimi aldım. Bunun içinde onlarca notum vardı.

Tam Asudeyle kapıya gidecekken masanın üstündeki kağıdı fark ettim.

Hızlıca kağıdı elime aldığımda üstünde yine aynı kişinin el yazısı duruyordu.

Kara Kutu.

_____________________

Sevgili Savcı Hanım.
İlk önce camlar için kusura bakmayın. Sizden bir isteğim dışında hiçbir şey istemiyorum. Bana adliyenin Kara kutusunun siz olduğunuz söylendi.

Bana o kutuyu verin, sonucunda sizde bende karlı olucaz.

Siz bir dostu kaybetmiş olacaksınız ama.
Ben sizden uzak olucam.

Karar sizin.

Kanlıca mahallesi no 32 dosyanızı bekliyorum sayın savcım.

Perşembe saat 16.30 da kargom elimde olsun. Yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim.

Sevgilerle saygılarla
Kara Kutu
____________________________

Kal gelmişti.
" Çabuk, hızlı. "

Apar topar Kar tanesiyle evden çıktığımızda Asude de bende asansörü beklemeden merdivenlerden yukarı çıktık.

Kapının ziline abanan ben sonucumda zil bozulmuştu.

Anında kapı açıldığında karşımda Kara vardı. Gözlerindeki korku iki saniyelikti. Çünkü ben hızla ayakkabımı çıkardığımda köpeğime arkamdan gelmişti.

" Çilen, Asude noluyor o ordamıydı."
Hayır anlamında başımı salladım

" Kara Kutu. "
Dedim.
" Benden koz istiyor. "

3. Bölüm sonuuuu

Evet Geldik bir bölümün daha sonuna. Sizce Çilen ne yapacak?

Yorumlarınızı bekliyorum. Oy kullanmayı unutmayın.

Bide sizce Kara Kutu kim????

Her zamanki gibi

Sevgiyle, saygıyla, sağlıcakla kalın.
Sevgilerle ~E~