Evet, her şeyin bir bedeli olurdu.
Üniversite değiştirip abimin evine taşınmanın da elbette bir bedeli olacağını biliyordum. En azından bir süre için. Ama ev arkadaşının da bu bedellerden biri olacağını düşünmemiştim.
Zade Walkers hayat boyu nefret ettiğim tek kişiydi.
Öyle kalmasından da memnundum.
Ama onunla aynı evde yaşamak zorundayken nefretimi de kendime saklamak zorundaydım.
En azından şimdilik...
"Her şey tepetaklak oldu! Ondan nefret etmiyordum, ona aşık olmuştum"
İki ırk arasında yüzyıllardır süren barış bozuluyordu, üstelik barışı bozan da bu savaşın en güçlü silahı da genç kadın olacaktı.
Henüz farkında olmasa da bu savaşa kendi için değil insanlığın en büyük düşmanı için girecekti.
Çünkü o düşmana aşık olmuştu.
Buz kütlesi gibi bir adamla aynı yerde çalışmak zorunda kalan inatçı bir kadının tutku dolu ve eğlenceli hikayesi. Kadın, adamın buzdan duvarlarını kolayca eritebilirdi belki ama adam onun inadını o kadar kolay yenemeyecekti..
Gözlerine bakarken aklımda tek bir düşünce vardı. Onun da aklından geçenin aynı olduğunu biliyordum. Bakışlarım dudaklarına kaydığında nabzım hızlandı.
Belimi kavrayan eli sıkılaştı ve vücudumu kendi vücuduna dayadı. Gözlerinde alev alev yanan bir şey vardı.
Dudaklarımızın arasında milimler kalana kadar yaklaştı. Sıcak nefesi dudaklarımı okşarken "Çok güzelsin" diye fısıldadı. "Aynı zamanda tehlikeli"
Hafifçe gülümsedim.
"Tehlikeli mi?" Diye fısıldadım. "Neden?"
"Beni kendine aşık edecek kadar tehlikelisin
Beni takip ediyordu, gittiğim her yerdeydi. Girdiğim her delikte, evimde, odamda, uykularımda bile vardı. Ondan kaçamıyordum, beni bırakmayacaktı. Ondan korkuyorum ama aynı zamanda ona karşı koyamadığım bir çekim hissediyorum. Ona aşık olmak ölümüm olacaktı ve ben ölümü hiç bu kadar arzulamamıştım.
“Kayıp ruhumun anahtarı sensin, kurtuluşum sensin. Ve ben senden nefret ediyorum” dedi.
Laneti kırmak, ruhunu kurtarmak için genç kadına ihtiyacı vardı. Önünde ise iki seçenek vardı, ya önü öldürecek ya da ona muhtaç olmayı seçecekti.
Kadının yüzünü izlerken seçimini çoktan yapmıştı.