Yıllar önce bir facia yaşandı. O Facia da binlerce masum insan canından oldu. 85 yılı, Bhopal`de, Union Carbide Fabrikasında bir sızıntı oldu. Tonlarca litrelik bir sızıntı. Ve binlerce canı da beraberinde alıp götürdü. Yıllar sonra, idealist bir Avukat olan Arishfa Jaikonde ve idealist bir Polis olan Rahul Sikwander, bu olayın mağdur çocukları olarak, adaleti yerine getirmek için kolları sıvar. Yalnız, düşman sandıklarından çok daha güçlüdür. Yıllar boyu uyuşturulmuş olan Arishfa, ve yıllarca ona kin gütmüş olan Rahul, şimdi yeniden bir araya gelmenin yolunu bulmak, ve davayı yeniden gün yüzüne çıkarmak zorundalar. Çünkü beden ve beyin ne kadar uyuşsa da, kalp asla uyuşturulamaz. Acı, tatlı tüm duygular orada ilk günkü gibi yaşamaya devam eder.

Gizem avcısı güzel bir kız, ve Londra`nın meşhur haydutu nasıl bir gizem de bir araya gelebilir? Hadi gelin bu sorunun cevabını beraber görelim. Violet Genevivie Masterson, Scotland Yard yetimlerinden biriydi. Scotland Yard`ın en büyük yetimhanesinde büyümüş ve kimsenin evlat edinmek istemediği bir çocuktan, meraklı, gizemleri anında keşfeden ve çözmek için elinden geleni yaparak bundan zevk alan genç bir kadına dönüşmüştü. Scotland Yard`ın yarı toprak, yarı arnavut kaldırımlı sokaklarının asi kızı olan Violet, son gizeminin peşinden gittiği bir taverna da, Scotland Yard`ın dilinden düşürmediği, ama kimsenin de yüzünü net olarak göremediği o meşhur haydut ile tanışır. Sevgi ve bağlanmaya karşı kalkanları her zaman dimdik kalkık olan Violet, bu esrarengiz konuğun kim olduğunu ve hayatına ne kadar etki edeceğini ne zaman anlayacak dersiniz?