NARİN (TAMAMLANDI)
Küçük yaşta annesinin yabancı bir adamla zorla evlendirilmesi üzerine çok acı çeken Narin, bir gün annesini kaybeder. Babasının baskısından ve şiddetlerinden kurtulamayan Narin yediği ağır dayaklar sonucunda evden kaçar. Mahallesinde tanıdığı yaşlı Hacer teyzenin evine sığındığında Umut Ali’yle karşılaşır.
Yaşadığı zorlu günlerde her zaman yanında olan Umut Ali’yle birbirlerine aşık olurlar. Bu iki karakterin yaşadığı zorluklara, güzelliklere, maceralara, aşk dolu günlere ortak olalım.
Şaşırtan olaylar, beklemediğiniz bölümlerle karşılaşacaksınız.
Kitabıma şans verirseniz çok sevinirim 🙏🏻🤍
|
Hedef: Vatan Sağ Olsun!
Radyoda sevdiği türkü çalmaya başlayınca hafif tebessüm etti Yüzbaşı Özer. Sesini açtı radyonun. Türkünün bitmesini istediği için hızını düşürdü arabanın. Nakarat kısmı geldiğinde daha da sesini açtı.
"Sözlüysekte uzakların yoluna
Öleceğiz doğduğumuz toprakta
Memleket sevdana yürek gerek."
Karanlık yolda bir karartı fark ettiğinde hemen belinden çekip aldı silahını. Yolun üstündeki arabayı fark ettiğindede kaşları çatılmıştı. Ardından arabadan inen kişiyle aynı anda hem şaşkınlık hemde sevinç hissetti Yüzbaşı Özer.
Arabayı durdurup silahını beline koydu. Gülümseyip arabadan indiğinde karşısındakine sarılmayı ümit ederken beklediği gibi olmadı. Karşısındaki kişi silah çıkartıp Yüzbaşı Özer`e doğrulttu. Yüzündeki gülümseme silindi yavaş yavaş. O an bütün askerlik reflekslerini unutmuş gibiydi. Öylece karşısındakine bakıyordu.
Issız yolda dört el silah sesi yankılandı. Dört kurşun Yüzbaşı Özer`in vücuduna saplandı. Üç kurşun göğsünü delerken diğeri karnından isabet etmişti.
Vücuduna saplanan dört kurşun yıkamadı Yüzbaşı Özer`i. Hala öylece ona silah doğrultup onu vurana bakıyordu. Bu dört kurşun yakmadı canını. Canını yakan şey sırtındaki baltaydı. Bıçak denemezdi böyle bir ihanete.
Karşısındakiler arabaya binip gittiklerinde vücudu dayanamadı Yüzbaşı Özer`in. Dizlerinin üstüne çöktüğünde zor bela sırtını arabaya yasladı.
Daha az önce çalan türkü değişmiş başka bir türkü çalıyordu arabada. Yüzbaşı Özer o türkünün son sözlerini işitebildi sadece.
"Çıkıp boz kırlara ulaşamadım.
Yalan Dünya sana çıkışamadım.
Eşimle dostumla buluşamadım.
Var git ölüm bir zamanda yine gel.
Karacaoğlan derki konup göçerken
Ecel şerbetini tas tas içerken
Yine buldum beni senden kaçarken
Var git ölüm bir zamanda yine gel."
Gözleri kapandı Yüzbaşı Özer`in. Dört küçük kurşuna dayanamadı koca cüssesi.Dört kurşun bir komutanı alıp getirdi bu yalan dünyadan. Alıp getirirkende hayatın son sillesini çakmayı unutmamıştı Yüzbaşı Özer`e. Bir ihanet koskoca komutanı yıkıp geçmişti. Bir ihanet sekiz kişiyi komutansız bırakmıştı.
|
0% |