ZAMANIN ELİ
Şüpheler en kötü gerçeklerden daha zordur,der Moliere.
Neye inanmalı insan,kime dönmeli sırtını,kime açmalı yüreğini?
Elimizdekiler mi inandırır bizi bariz yalanlara, yoksa gözbebeklerinde seçilen en ufak titreme mi alır şüphelerimizi?
Sahi gözler de yalan söyler mi, yoksa dile mi özgüdür yalanlar?
Çocukluğuna zamanın eli değmiş iki genç..
Masumiyetin yerini seçimlere bırakan kader.
Birbiri için atan iki kalp,yazgının tekrar bi araya getirdiği iki yara.
Geleceğe yön veren seçtiklerimizdir ama hayat koyar seçenekleri önümüze.
O halde kader midir bizi doğruya yanlışa iten?
Yıllar önce hayatı elinden alınmış hasta ruhlu bir adam.
Hayatı, seçimlerine yönelik yaşayan delidolu bir kadın.
Tercih hakkı sunulmayan yanlışlardan,sorumlu olabilir mi insan?
Oysa hiçbir hata isteyerek yapılmaz.
Yalanın doğruyu,ihanetin sadakati kovaladığı amansız bir yarıştı; güven.
Kimin kazanacağını bilmeden,öne sürülen bi avuç hayat.
Ve arkasında bıraktığı yakıcı vicdan ateşi...
|
0% |