Yeni Üyelik
17.
Bölüm

16.Bölüm

@uykuluhatun

İki gündür bana kıyafet bakmak için geziniyoruz, ne giysem hoşuma gidiyor desemde Büşra Hanım'a anlatmak ne mümkün! Sanırım oda yoruldu ki soft turuncu bir abiye seçmiştik, ışıltılı olması dışında sorun yoktu.. göğüs dekolte sevmediğim için yeterince kapalıydı kalın askıları taş detayları ile güzeldi.. sırt dekoltesini söylemeyi unutmuştum değil mi ? Sırtı V şeklindeydi taşlı iplerle birbirine bağlıydı.. Yorgunluktan bayılmak üzereyken;

" Şu kafeye oturalım mı ?" dediğinde başımı olumlu bir şekilde salladım. Sadece birazcık dinlenmek istemiştim..

İstediğim tek şey fazlasıyla yorulacak bir iş , yattığımda sadece yorgunluğumu düşünmekti. Bu sürede anılarım zihnimi kurcalamaktan vazgeçecekti..

Ben dondurma Büşra ise sade kahve istemişti. En son gördüğümde hafif kilolu olan Büşra'yla şuan aynı fizikteydik.

" Kuzucum noldu sana ? " dedi kahvesinden bir yudum aldı. " Ortalıktan neden kaybolduğunuda anlatmadın, biz yakın değil miyiz ?" derin soluk alıp verdim.İki gündür bana sormak istiyor ama fırsat bulamıyordui fırsatını bulduğun an sormuştu. Kalbimdeki bu yük sürekli duygusallaştırıyor ve ağlama moduna sokuyordu. Kalbim artık nefes almak istiyordu..

" Ben babamın yanındaydım. " dedim tek solukta. Durdu gözlerini bana dikti " mezarlıkta 3 hafta ne yaptın ?" Ah yavrum olaylar hiç öyle değildi..

" Babam yaşıyor.." Dediğimde öksürük krizine girdi. Eliyle iyiyim desede ben gibi oda şoka uğramıştı.

" Ne demek babam yaşıyor ? "

" Doğru duydun hatta çiftlikleri var durumları gayet iyi hem de.. " derin nefes verdim. Sanırım az da olsa hafiflemişdim.

" Anlatsana kızım şunu adam akıllı" gözlerini dikip meraklı bir şekilde bakıyordu..

" Babam ölü değilmiş , babannem olacak kadın anneme ifitra atmış annemde kaçmış. Babam bırak arkasından gelmeyi bütün anılarıyla kalbine gömmüş annemin günlüğünü buldum, babam hayalimden yakışıklıydı ve ben Hilal halama benziyorum.. Dedem Sait bana öyle bir sarıldıkı Hilal diye. Bir an hilal olmak istedim.. Babama kızınım dedim inanmadı ve bende geri döndüm.. Diğer yarımıda orda bıraktım.." sonunu fısıldayarak söylmiştim. Ne dediğimi ben anlamadım umarım Büşra anlamıştır.
" Anlamadım Hilal kim? Sait kim baban kim? Ay kız dur devrelerim yandı benim!"
Bir de Asaf vardı diyemedim..
Lanet olsun neden Asaf sürekli aklımda ki ?! Neden neden ! Onun yüzünden ne dediğimi ben bile anlamıyorum.
" Dedem Sait, Hilal de ona benzediğim ölen halam.. babam ise Güneş Sonay.." diyerek çoğu şeyi anlattım.. Çiftliğe nasıl geldiğimi Firuze Hanıma nasıl masaj yaptığımı Sait Dedemi Gülfidanı hepsi teker teker yavaş bir şekilde anlattım..

Büşra elimi tuttu "Sen nasıl bu kadar güçlü kalabiliyorsun ? Babandan yara almışsın ama üstüne başka bir yara açılmış, Mihrimah bana anlatmadığın başka bir şey varmı ?" Asaf konusu açmak istemiştim ama nasıl açacağıı ne diyeceğimi bir türlü karar veremedim..

" Baba şefkati tattım onun yokluğunu taşıyorum keşke Güneş Diyar olarak bilseydim keşke o çiftliğe gitmeseydim. " dedim elimi çektim. Peçete alıp akan göz yaşlarımı sildim.
Bir süre sessizlik hakim olmuştu, konuşulmuştu ama kimse duymamıştı.. Zihnimde ki düşünceler oradan oraya savruluyordu.. Sonunda dayanamadım ;

" Büşra Cüneyt'e aşık olduğunu nasıl anladın ?" dedim dilimi tutamayarak. İlk olarak imalı gülümsesede konuşmaya başladı.

" İkimizde başta nefret ederdik birbirimizden söylemiştim, birbirize laf sokmalarımız çok tatlıydı sürekli açığmıızı bulmaya çalışırdık. Bir kere çarpıştık ben düşerken belimden yakaladı o an..Dünya durdu kalbim ağzımda attı gözleri kalbimi mühürledi ve herşey anlamsızlaştı. Ne o beni sinir ediyordu ne ben onu sonra sürekli görme isteği sürekli düşünmek özlemek.. öyle işte böyle oldu. " dedi gülerek omuz silkti. Elimi çenemin altına koydum.

Olamazdı değil mi ? yok ya olmazdı. Olmaz canım , olamaz.

" Dökül bakalım ne olmaz ne olamaz ? " bir haa diyerek ona baktım yine mi yüksek sesle düşünmüştüm! Şu dilimi kesip köpeklere yem edeceğim valla.

" Ben şey işte " tek kaşını kaldırarak bana baktı." Dinliyorum?"

"biri vardı çiftilikte sürekli laf atardık didişirdik bilmiyorum ama artık olmayacak gibi"

" Hmmm adı ne ? "
ben diyorum olmayacağız adını soruyor manyak mı ne.

" Asaf Azer Miran " dedim tebessüm ederek ah siyah inciler ! darmaduman ettiler.

" VAY be isme baaak " dedi gülerek. " Kalkalım mı ?" dedim lafı geçiştirerek.

" Pekala hanımefendi " dedi gülerek " Bu dosya burda kapanmaz ama " dedi göz kırparak.

**


 

Sonraki günler anlamsız hissiz geçmişti annem kınadan önce aldığı işleri bitirmişti ve tam zamanında teslim etmişti. Kına gecemiz kız evinde 10 arkadaş arasında oldu, Eniştemiz sağolsun evde arkadaşlarıyla yapması için Büşra'yı ikna etmişti. Kına kız gecesine dönmüştü, Büş'ün üniversiteden arkadaşları olduğu için tanımıyordum. Fazla yabancılık çekmesemde pek rahat ettiğim söylenemezdi. Kınayı bende ellerime yaktım , kınanın kokusu her insan hoşlanmazdı ama ben bayılıyordum. Eniştem ve Büş beni eve bırakmaya ısrar edince dayanamadım.

Cüneyt'i arkadan bırakarak önden yürümeye başladık. " Asaf Azer Miran bizim kızı ne hale düşürmüş be " dedi gülerek.

" Kızım çeneni kapat, ben kapatmazsam iyi olur" zaten aklımdan çıkmıyor dahada sokun uyurkende rüyamda göreyim !

Zaten nasıl özlediysem hafif rüzgar esince kokusu burnuma geliyordu. Böyle birşey olması kesinlikle benim hayal ürünümdü. portakal mevsiminde bile değiliz.

" Ne bitki gibisin boş bakıyosun bu gece benden çok sen ağladın" dedi gülerek. Tamam ağlamaya ihtiyacım vardı kınada bahanem oldu olamaz mı.

" Duygulandım yaa ama bende suç "

" Daha türküyü söylemeye başlarken ağladın , sence bu normal mi ? "

" Of Büş Büş "

" Asafı merak ettim, oda seni seviyor mu ? "

" Hayır " ne münasabet o anneme aşık !

" Onu sevmen için bir sebep var mı ? " dedi sakin bir sesle.

" Hayır bir anda gıcık olurken bir anda baktım bakışlarında kalbimm ezildi.. " hafif esen rüzgar saçlarımı geri atarak göz yaşlarımı saç tellerime değdi.. Ben bu hallere düşecek kızmıyıdım be.

" Sonunda kabullendin " dedin gülerek. Koluna vurdum.

" Çok kötüsünnn sen ! " nasılda almıştı lafı ağzımdan. Korkulur bu kızdan.

" Kabullenmemek en zor evre , bunuda kabul ettiysek sıra onu kendimize bağlamak." bu imkansızdı.

" Büş aramızda bir şehir saatlerce yol var, farkındaysan bilim adamları ışınlanmayı bulamadı. "

" Belkide bulmuştur " diye birşeyler geveledi anlamadım. Zaten çoktan bizim binanın evin önüne gelmiştik.

" Yarın 3 den önce salonda ol " dedi yanağıma öpücük bıraktı. " Görüşürüz güzel gelin " dedim gülerek.

Ben kapıyı tıklamadan annem kapıyı açıyordu. Uzun süredir gözlerinin içinin bu derece güldüğünü görmemiştim.

" Hoşgeldin Minik farem " dedi gülümseyerek. " Hoşbulduk annem " dedim gülümsemesine karşılık vererrk. " Hayırdır yüzünden güller açıyor " dediğimde suratını astı.

" Aşk olsun ama kızımı gördüm olamaz mı " dedi dudak büzdü.

" Ay ay Aysima Hatun bana tripte atarmış dedim boynuna sarılarak. Yüzüne öpücük yağmuruna tutunca pes edip kendinden uzaklaşmaya başladı. " Uyu hanımefendi yarın büyük gün " başımı olumlu bir şekilde salladım. Odama doğru ilerledim yavaş yavaş. Mutluydum neden ama bilmiyorum.Vardır bundada bir hayır. Üzerimi değiştirip yatağa yatacakken annem kapıyı tıklayarak içeri girdi.

" Minik farem uyumuş mu ? "

" Iıı " dedim üzerime örtüyü çekerken. " Konuşalım biraz güzelim. " yastığa sarıldım. Annemde gelip yatağın yanağına oturup saçlarımı okşamaya başladı. " Seni evlendirdiğim günü hayal ediyorumda güvendiğim biriyse gözüm arkada kalmaz. " kapatmaya çalıştığım gözümü açtım. " Nerden çıktı bu " tülbentini çıkarmış kahverengi uzun saçlarını açmıştı.

" Kızım 21 yaşındasın sence ? "

" Evlenmicem ben " diye atara girip bağdaş şeklinde yatakta oturdum.

" senin yaşındayken kucağımda sen vardın , ben seni babasız büyüttüm ama iyi bir yuva kurmanı istiyorum. "

" Ben gidersem sen yalnız kalacaksın ama " ki zaten aday adayım bile yok.

" Güzel kızım ben anneanne olmak istiyorum artık " dedi yüzümü avuçladı, damat buldum evlendik çocuk yaptıkta anneanne olman kaldı annecim.

" Seni bu yaşta anneanne yapamam kusura bakma. Anneanne dediğin pofuduk olur yaşlı olur, sen bana taş hatunsun" dedim gülerek, yaşım kaç benim! Ben çocuğum ne çocuğu, anneanne olmak istiyormuş laflara bak, Büşra'nın yüzünden bu hep. Sevinç ablaya nasıl özendiyse bana ne diyor.

 

" Ah delim " yanağıma öpücük kondurdu. " Önümüzdeki ay baban evleniyor " dedi birden derin nefes verdi. işte bunu beklemiyordum, bu cümle zihnimde deprem etkisi yaratmıştı.

" Nee ! Nasıl nerden duydun, kimmiş? Babam sana aşıkken başkasıyla nasıl evlenecekmiş? " soru bombardımına tuttum.

" Kararı o yöndeymiş , ben çoktan evlenmiştir diyordum ama .. " duraksadı nefes verdi. Bana dediklerini daha yutamamışken olanları sindirememişken bunu duymak kötü hissetmeme sebep oldu.. Benden nasıl nefret ettiyse geri dönmem için kesin çözüm bulmuştu. Derin nefes aldım, ağlamayacaktım.

" Hicran anne aradı beni bugün, baya sinirliydi artık çiftlikte işim kalmadı dedi sonra buraya taşınmayı dile getirdi.. " Babamın olayını idrak edememişken,

" Peki Asaf ? " Annem gülünce dudağımı ısırdım. " Şey arkadaş olduk ya ondan "

" Bilmiyorum ya sanırım yarın sevgilisinin yanına gidecekmiş o da " dedi gülümseyerek.

Se sevgilimi ? Asaf Azerin sevgilisi mi varmış ? Annem varken ağlayamam. Bide babamın evlenmesi.. hangisine üzüleceğim bilemedim.

" Suratın düştü hayırıdır? "

" Bana anlatmamıştı o yüzden yani beni boşver anne sen nasılsın şimdi? Babamın evlenmesini nasıl bu kadar sakin karşıladın?"

" Üzüldüm kızım ama 40 yaşındayım ben üzerinden 20 yıl bilmem küsür geçmiş. En son saçları simsiyah gencecikti. Şimdi yaşlanmıştır herhalde, yolda görsem tanır mıyım onu bile bilmiyorum. Neyse ben yatayım kızım yarın uzun ve güzel birgün olacak. " dedi saçımı öpüp odadan çıktı. İkimizde biliyorduk ki yalnız kaldığımızda hüngür hüngür ağlayacağımızı.. Duvara yaslanıp dizlerim karnıma çektim..

Olanları bininci kez tekrar hayal ederken , nerede yanlış yaptığımı bulmaya çalıştım, babamda da Asaf'da da..

 

Babam .. o nasıl böyle bir şey yapabilirdi? Hayır anne yani iki kötü haber nasıl aynı anda verilirdi? Şimdi hangisine üzüleyim, hangisi için ağlayayım? Babama sarılışımı aklıma geldi, keşke daha uzun sarılsaydım.. bir daha sarılamayacaktım çünkü.. biraz baba olarak seslenseydim keşke içimde ki kız çocuğu mutlu olsaydı.. ona çok şey borçluydum en çokta çocukluk..

Bugün sabah olacak gibi değil, gerçekten!






" İyi ki erken uyu dedim dimi kızım ! " diye sitem etti annem. Haklı kadın gözlerim balon gibi şiş. Ama suç onda elime pimi çekilmiş bombayı verdi. Bende patladım. " Kötü rüyalar gördüm ne yapayım babamın başkasıyla evlenmesi var bide " sustum Asaf'ın buluşacağı sevgilisini kendime sakladım.

" Tamam sen kahvaltını yap ben giyineyim sonra saçını yapalım, makyajını sen yaparsın herhalde."

" Evet Aysima sultan git giyin. " dedim çaydan yudum alırken. Küçük ekmek parçası alıp içine peynire koydum. Canım hiçbirşey istemiyordu. Bugün bir daha ne zaman yemek fırsatı bulabilirdim bilmiyorum o yüzden az da olsa midemde birşeyler bulunması şarttı.

*

Kahve bordo renginde ki rujumuda sürünce tamamen hazırdım işte. " Nasıl olmuşum annem ? " dedim zorla gülmeye çalışarak.

" Bugün görücüye gelmek isteyen olmazsa şaşırmam " dedi gülerek. " Sen bi aşka geldin anne ? Beni evlendirme aşkı hayırdır, bıktıysan söyle!"

" Deli kız olur mu öyle şey, dalga geçiyorum ben seni veremem ki.." dil çıkardım çocuk gibi. Annem halime güldü.

 

" Gebertecek beni saat 2'i geçti bizim evden çıkmamız oo" diye söylendim. Çantamı içine astım ilacımıda koydum ne olur ne olmaz.

Yanımda beni sakinleştirecek Asaf bile yoktu. Sevgilsinin yanındadır o !

Merdivenlerden önden ben arkadan annem olarak indik. Düşmemek için önüme bakarken annemin ayak sesleri kesildi arkama dönüp ona bakarken gülümseyerek bana baktığını gördüm. Tam önüme döndüm ki burnumun dibindeki gece lacivert takımlı adamı farketmedim.

Bir dakika Asaf ? Görüntü karşısında mest olmuştum..

 

 

Profilimde diğer kitaplarıma da beklerim canlarım :)

 

Loading...
0%