Yeni Üyelik
23.
Bölüm

22.Bölüm

@uykuluhatun

Asaf gideli 10 gün olmuştu, bu zamanda annemler beni oradan oraya sürüklüyordu. çeyiz alışverişi için İstanbul'u altüst etmiştik, en son durağımız Eminönü olmuştu. Ben çeyizden bir şey anlamıyordum, sadece bundan sonra hayatıma nasıl devam edeceğim onu düşünüyordum bir de babam vardı.. Ona olan nefretim beni her gece ağlatmaya yetiyordu, içimde sebepsiz bir hüzün vardı. Boğazımda yumru bir türlü geçmiyordu. "Azıcık heyecanlı mı olsan ?" dedi Büşra.

" Ne yapayım amuda mı kalkayım, mum duruşumu yapayım canım ne istersin ?"

" Kız sanki zorla evleniyorsun, senin yerine ben heyecanlanıyorum. Hoş ben bu zamanları 1 ay önce yaşadım çok zaman geçmedi."

" Bilmiyorum ki bir kaç önceki hayatım ile şuan ki hayatım arasında okyanus var." Büşra omzumdan tutup kendine çekti. "Güzelim benim her şey güzel olacak."

" İnşallah." dediğimde annemler hiç anlamadığım dantel takımı hakkında konuşuyorlardı." Ben bunu sermem, boşuna paranızı harcamayın."

" Güzel kızım." dedi Hicran anne, "onu istemiyorsun bunu istemiyorsun, parayı sakın dert etme hepimizin birikmişi var."

" Yok Hicran anne, sadece dantel benlik değil. " dediğimde annem başını salladı." Ah ah bunlar ne kadar değerli, biz böyle şeyler göremedik kızımız görsün istiyoruz."

" Annecim kullanmayacağım şeye para vermek istemiyorum, minimal takılmak istiyorum. Zaten hep beraber yaşayacağız ne gerek var yemek takımına tencere takımına."

" Tamam kızım, sen git gelinlik provan yokmuydu bugün ?"dedi başından savmak ister bi halde.

"Ben onu tamamen unutmuştum." Saate baktığımda kendime sövdüm bir saat sonraydı provam elimdekilerini anneme verip Büşra'nın bileğinden tutarak koşturmaya başladım. İstanbuldan bir yerden bir yere gitmek ne kadar zor anlatmaya gerek yok.. Tekirdağ'ı bu yüzden özlemiştim.. Ben hiçbir zaman İstanbul'a adapte olamamıştım, köküm toprağım orada..

 

Gelinlikçide ki son provamdı bir hafta sonra alacaktım ve beni bekleyen geleceğe bir adım daha atacaktım. Gelinliği üzerime giymekte yardım eden kızın yanında utancımdan kızardım çırılçıplak görmeleri pek hoş değildi. Aynada kendimi gördüğümde gülümsedim, Büşra'da bir yerden fotoğraflarımı çekiyordu. Yunan helen modei denilen bir gelinlik modeliydi. Sade ve zarif. V şeklinde derin bir dekoltesi vardı onu biraz yakınlaştırmıştık, geri kalan tül ve boyuyla alakalı tamirlerdi. " Bak tam zamanında aradı eniştemiz." dedi telefonu bana uzattı.

" Efendim canım."

" napıyosun şehirlli?" dediğinde gözlerim devirdim. "Biz ne zaman aşkımlı canımlı konuşmalara geçeceğiz?"

" Bilmem ne zaman geçsek?" diyerek kıkırdadı.

" Bende öküz mü desem?"

" Tamam tamam canımın içi, nasılsın?"

" Seni görsem daha iyi olurum."

" Allah Allah?" dedi imalı bir şekilde. " Dayanamıyorsun değil mi bensizliğe ?"

" Ölüyorum hasretine ne demezsin."

" Çok az kaldı sonra benimsin." dedi nefes verdi. İçim bir hoş oldu, " seni özledim. " dedi sesi fazlasıyla arzuluydu ve bende bu duygular sarhoş etti. " Be-bende özledim, bitti mi ev nasıl oldu?" kıkırdadı.

" Hıhıh bitti, eşya seçicez daha nerede bitsin."

" Tamam canım, ben şimdi provadaydım. Görüşürüz."

" Seni seviyorum."

" Bende." diyerek suratına kapattım. Yüzüm alev alevdi. Gelinlik provasından çıkınca derin nefes aldım, Büşra ile vedalaşıp eve doğru yürümeye başladım. Annemlerin nerede olduğu pek önemli değildi.

 

Kapıyı açtığımda evde biri olduğunu hissettim, " benim benim korkma!" sesiyle yerimden sıçradım. "Asaf!" dedim elimi kalbimin üzerinde tutarak." Ölüyordum neredeyse!"

" Sakin ol canım." diyerek, saçımı kulağımın arkasına koydu.

" Geldim demedin?"

" Nişanlıma süprizde mi yapacağız?"

" Yap canım." dedim sımsıkı sarıldım, kokusunu içime çektim. "Sen oturma odasına geç geliyorum ben." dediğini yapıp odaya geçtim. Bu kargaşa da fazlasıyla yorulmuştum.. hem zihinsel hem de fiziksel olarak..

 

" İyi ki doğdun Mihrimah! İyi ki doğdun." sesiyle ellerinde mumlar sönmesin diye tutuyordu. Çok güzel çilekli pasta ile karşımdaydı. Gözlerim doldu. " İyi ki doğdun."

" Aşkım teşekkür ederim ama benim doğum günüme çok var."

" Biliyorum 5 şubat ve biz ekim ayındayız." derin nefes verdi bana yaklaştı." Bensiz kutladığın 21 yıl için bu." dediğinde yanaklarım ıslandı. "Seni çok seviyorum." dediğimde bana yaklaştı. " Hadi dilek tut bakalım." Pastaya yaklaştığımda ellerimi çenemin altına koydum.

Derin nefes aldım." Teşekkür ederim Allahım bana bu güzellikleri yaşattığın için teşekkür ederim." diye fısıldadım. Sonra mumları üfledim. O sırada o da saçlarımdan öptü, "Seni seviyorum Mihrimah." dediğinde başımı ona doğru çevirince dudaklarımızda milim kalmıştı. Dudaklarımı dudaklarına değdirdiğimde bunu bekliyormuş gibi tek eliyle boynumu kavrayıp haşin bir şekilde öptü. Bütün vücudum titrerken bir anda kapı açılma sesiyle kendimi geri çektim. " Mihrimah kızım geldin mi ?" sesiyle Asaf'tan uzaklaştım. " Evet geldik." dediğinde Hicran anne ve annem kapıya geldi. " Siz napıyorsunuz pastayla burada?" dedi meraklı bir şekilde annem.

" Asaf bey romantik olmaya karar vermişti tam siz geldiniz." İmalı bir hmmm sesi duydum başka bir şey duyamamışım...

 

 

**

 

Elim ayağma dolaşmıştı. Bugün evleniyordum ben evleniyordum! " Buketim nerede? " diye çığlık attım üzerimdeki helen modeli gelinlik ile. Büşra etrafa bakınırken halime gülüyordu.

Büşra benim şahidim olacaktı Asaf'ın ise asker arkadaşı. Neredeyse nikahımda 30 kişi vardı. Komşu anneler teyzeler Büşra eşi ve liseden bir kaç arkadaş.

" Mihri sakin. " dedi annem omuzlarımdan tutup yüzüne bakmamı sağladı. " Anne geç kalacağız ama. " diye mırıldandım.

" Kızım saat 12 nikaha 1'de "

" Asaf nerde? Niye geç kaldı? Vaz mı geçti? "

" Ayyy Mihri. " dedi avuç içini alnına vurdu.

" Geliyor yolda. " aslında kapıdan çıkmadan kırmızı kuşağımı babamın bağlaması gerekiyordu ama yoktu. Babam.. Hiç bir zaman olmamıştı.

En çok ihtiyacım olduğu an hep uzaklardaydı. Bana hiç yakın olmamıştı ki.. Kızını sever , sayar sandım. Yanılmışım... Aşık olduğu kadına inanmayan bir adam kızına nasıl inanırdı ki? İnanmamıştı zaten. Haddimi bilmem gerekirken ben yine yapmıştım yapacağımı. Ben annemin kızı olabilirdim ama haksızlığa gelemezdim. O firuze olacak kadın! doğmamış kardeşimin katili benim babasızlığım sebebi. Ona hakkımı helal etmiyorum.. Bu dünyada mutlu olabilir, parası olabilir ama öldüğü zaman yaptıklarını çekecek!

Onun öldüğü duyduğum gün ağlamayacağım biyolojik babamın annesi alt tarafı.

Güneş beyin gelip af dilemesini çok isterdim fakat gelirse affetmekten çok korkuyorum.. Bana sarıldığı an dünyalar benim oluşunu dün gibi hatırlıyorum. Gözlerimin içine gülümseyerek baktığı zamanları özlüyorum.. Baba-kız çok zaman geçirmesek de küçük zaman diliminde beni dünyanın en mutlu insanı etti.. Onun için anneme demediğim laf kalmamışken onu öyle hayal etmemiştim.. Onu bambaşka hayal etmiştim..

Ölmüş olan Güneş Diyar'ı ölmese böyle olurduk şöyle olurduk diye düşünür hayal ederdim. Gerçek babamın yaşadığını öğrendiğim an hayallerim bir seviye daha yükselmişti ne yazık ki her şey hayaller gibi mükemmel olmuyordu.

Refet koşarak yanıma geldi elinde kırmızı bir kuşak ile.. Gözlerim doldu..

" Hopp ağlamak yok! Makyajını akmasını istemiyorum! "

" Mihri çok güzel olmuşsun. " dedi başını yukarı kaldırarak. " Sende çok yakışıklı. Dayını bırakıp seninle mi evlensem? "

" Höst. " diye araya girdi Asaf.

" Dehh." diyerek saçma bir espiri yaptım. Asaf espriyi anlayınca yüzünü buruşturdu.

" Bence güzeldi." dedim gözlerimi devirdi.

" Küçük adam, çekil karımdan. O benim. " ay yanaklarım alev aldı.

" Al gelin çiçeğin. " dedi buketi bana uzattı. " Cidden harika gözüküyorsun, bu kadar güzel olduğunu bilseydim daha önce teklif ederdim ya. " diyince gözlerimi kısarak ona baktım. Dizine tekme attım.

" Güneşim ayım nikah masasında basacaksın, az sabret biliyorum sabrın kalmadı. " dedi alayla. Bu sefer göğsüne doğru vurmaya başladım. Beni uzun kollarıyla kucakladı. " Geceye sakla bu haşinliğini. " diyince ona doğru bakınca. Çok yakın olduğumuzu anlayınca heyecanladım kalbim dört nala koşan at gibi hızlıydı. " İlac-ım. " cebinden çıkardığı fıs fısı elinden alıp ağzıma sıkınca nefes alışım düzeldi. " sende ne arıyor. "

" Lazım olacağını biliyordum. " dedi gözlerine inat beyaz incilerini bana sergiledi.

" Kocana acırken kocan olmak.. Sanırım kafayı yemişim. " diye ekledi.

" iyi ya evlenme erken daha vazgeçebilirsin. "

" Yaşamayı seninle anlamışken eski halime mi dönmek? Asla! Unut bunu şehirli sen benimsin. " dedi göz kırptı.

" Sen delisin. "

" Sana deli olduğum için pek umurumda değil.

" Geç kalacağız aşk böcekleri. " diye olaya el attı Gülfidan. " Oğluma kötü örnek olmayı bırakın . " dedi gülerek.

" hadi çıkalım. " dedim Asaf'ın koluna girdim. " Hey kırmızı kuşak? " diyince. " Refete çok teşekkür ederim ama bunu babamın yapmasını istiyordum tek hayalim buydu o olmadığına göre anlamı yok pek. " dedim omuz silktim.

" Tamam ablammç " diyince Refet'e öpücük attım.

Cümbür cemaat kapıdan çıkacakken Asaf bana topuklu ayakkabıyı giydirme çalıştı. Asaf bildiğiniz çömelip kendi isteği ile yaptı.. Nikahta keramet var derler de inanmazdım. Herkes kapıdan çıktı merdivende dururken sona biz kalmıştık. Dış kapıdan çıkınca duraksadım.

Güneş Sonay karşımdaydı. Elinde ise bir demet kırmızı gül.. Babam gerçekten karşımdaydı.

" Mihrimah... Harika olmuşsun kı-kızım. " birden solum cız etti.. Kızım demesi ilk defa bu kadar acıtmıştı..Kızlar en çok babalarına kırırlardı.. Bunun nedenini hala anlamadım. Annem tokat atsa geçerdi ama babamınkinin kalbimde izi kalmıştı.

" Güneş Bey. " dedim bu soğukkanlıkla.

" Kızım. " diye ikaz etti annem.

" O sadece biyolojik olarak babam. Bunu çok iyi anlattı. "

" Mihrimah özür dilerim. Seni kırdım. "

" Kırdın mı? " diye sözünü kestim. " Sen kırmakla kalmadın beni paramparça ettin. "

" Özür dilerim. "

" Gerek yok. Buraya kadar zahmet etmeseydin keşke. Geldiğine göre yolu biliyorsun. Gidelim Asaf. " dedim yürümeye başladım. Yanından geçerken kolumu tuttu. " Özür dilerim kızım, bu yaşlı hatalı herifi affeder misin? "

" Hayır. " dedim düz bir şekilde.

" Peki. " dedi benden uzaklaşıp anneme yöneldi.

" Aysima.. " dedi imalı bir şekilde annemin heyecanlandığı buradan belliydi. Yanakları al al olmuştu. " Kızımız beni affetmiyor. Sen affeder misin? " diyince gözlerim dışına çıktı. " Be-en bilmiyorum. " dedi aferin annem! Alkış sana.

" İnsanlar bir sürü hata yapar Aysima. Bende o insanlardan biriyim. Anneme kör kütük inandım. Sorgulamadan sual sormadan çünkü anneydi o. Acılarımız ortak unuttun mu? "

" Güneş bak. "

" Bu güzelliğini uzun süre bakarsam güneş olmamın anlamı olmadığını anlarım güzelliğin gözlerimi kamaştırıyor. "

Babamda cidden çene vardı yani.

" Güneş. "

" İsmimi dudaklarından çıkmasını özlemişim. " annem kıvama geldi. Az daha ısrar etme affredecekti.

" Olamayız. "

 

" Anne yetişmemiz gereken bir nikah var, geçmişte kalanlar geçmişte kalmalı." dedim soğukca annem babama bakıp bana doğru yürüdü. Onu bu kadar kolay affetmesini istemiyordum.

Memur beyden özel bir ricada bulunmuştuk nikah öncesi o da bizi kırmamıştı.

" Siz Aysima Sancak'ın kızı Mihrimah Sancak, Asaf Azer Miranı kocalığa kabul ediyor musun? " diye sorunca " Evettt " diye bağırdım. Siz Rauf Miranın oğlu Asaf Azer Miran, Mihrimah Sancak'ı karılağa kabul ediyor musun? " diyince

" Evetttttt" diye bağırdı bende ayağına bastım.. O bana bakıyordu ben ona dünya bizim etrafımızda dönüyordu sanki. " Sizi karı koca ilan ediyorum. " duyduğu gibi alnıma yapıştı. Ayrılıp gözlerime baktı. " Sana aşığım Mihrimah Güneşin aya olan aşkından fazla. " diyince iç çekip gülümsedim. Herkes alkışlarken evlilik cüzdanı elime aldım.

Sonra el öpme merasimi başladı. Nikah salonuna ki herkesi öptükten sonra anneme sarıldım. " Babanı affetmeyecek misin?"

" Hayır, sende affetmeyeceksin. En azından bir süre. Adam seni bıraktı uzun zaman önce aramaya bile gelmedi."

" Haklısın güzel kızım, minik farem." gözlerim babama buluştuğunda onu görmezden gelerek uzaklaştım.. Güneş bey yani babam, eline mikrofonu almıştı.

" Önceklile herkese merhabalar, Ben Güneş Sonay, Mihrimah'ın babasıyım." gözlerim doldu.

" Ondan nasıl özür dileyeceğimi bilmiyorum beni hemen affetmesini de beklemiyorum. Sadece teşekkür etmeme izin verin. İlk olarak Aysima Sancak sana çok teşekkür ederim böyle bir güzel kız yetiştirdiğin için.. Geçmişte yaptığım hatalar için tekrar özür dilerim ama müthiş bir annesin bunu söylemek istedim. Ve dünyalar güzeli kızım çok güçlüsün artıık dinlen Asaf seni çok iyi koruyup kollayacak buna eminim." titreyen sesini yok saydı yutkundu. " şimdi kimse yerinden ayrılmasın kapıda arabalar bekliyor düğün salonuna gideceğiz güzelce eğleceğiz."

Asaf'a baktığımda omuz silkerek gülümsedi.

" Haberin vardı değil mi?"

" Yani galiba."

" Asaff!"

" Efendim ömrümün naçizane güneşi ayı" gülümsedim istemsizce.

" Böyle deyincce sinirlenmiyorum." dediğinde gülümseyip yanağımdan makas aldı.

 

**

Sonra büyük bir düğün salonu önünde durunca gözlerim tekrar doldu. Asaf çiftliğe çok fazla para harcadığımız için sadece nikah yapacaktık.. Düğün olmayacaktı..

" Teşekkürler Güneş Bey, gerek yoktu." dedim ve onu dinlemeden yürümeye başladım.

 

Bizi direk gelin odasına aldılar, Gülfidan gelip makyajımı tazeledi. Sonra o çıkınca Asaf ile yalnız kalmıştık. Dışarıda çalgı sesi gelmeseydi kalbimin sesini duyabilirdi.

" Karıcığım. " diye fısıldadı bana yaklaşırken. " Efendim. " dedim gözlerimi çıkararak ona baktım. Gözleri gözlerimi buldu sonra dudaklarına indi. Gözlerini kapatıp dudağıma yanaştı. " Sanırım fıs fısa ihtiyacım var. " diyince gülümseyip fıs fısı uzattı. Fıs fısı çekince birden dudaklarıma yapıştı. Sıcak dudakları dudaklarımı bulduğunda beynim akma aşamasına gelmişti.. Acemi bir şekilde öpüşmeye başladık.. Bu duygu farklıydı.. İlk sevgilim son sevgilim ve kocamdı..

Kapı tıklayınca kendimi nasıl çektim anlatamam.. Sanırım yüzüm domates gibi olmuştu.. Gelen Gülfidandı.

" Artık aşağı inmeniz gerek. " dedi suratımıza baktı. " Öhö Abicim dudağında ki ruju sil de ayıp olmasın. " dedi çıktı. " Allah seni bildiği gibi yapsın. Rezil olduk ya! "

" Karım değil misin lan! " dedi çekti kendine yapıştı dudağıma. " Çok tatlı doyamadım. " diyince kolunu sıktım.

Damatlık ile ne kadar yakışıklı olduğunu söylemeye gerek yok herhalde.

" sus gidelim. "

" bir kere daha"

" dudağını sil hadi." gülümseyerek kapıdan çıktım. Asaf koşar adım yaklaştı. Koluna girip yürümeye başladım, gelinlikle yürümek zor olsa da üstesinden geldim. Giriş müziği ile içeri yürümeye başladık.

İlk dansımız için bizi pistte aldılar.. Ve şarkımız başladı.

 

Güllerin içinden, canım
Koşarak koşarak gel, bana gel
O güzel gözlerini, canım
Süzerek süzerek gel, bana gel
Bu küskün yüzün gayri gülsün, canım
Gülerek gülerek gel, bana gelAaah, aaah, aaahGüllerin içinden, canım
Koşarak koşarak gel, bana gel
O güzel gözlerini, canım
Süzerek süzerek gel, bana gelBu küskün yüzün gayri gülsün, canım
Gülerek gülerek gel, bana gel
Dayanamadım gayrı döndüm, canım
Diyerek diyerek gel, bana gelAaah, aaah, aaah

 

Konfetiler patlatılırken bir andan fotoğraflar çekildi. Her şey çok güzel olmuştu, roman havaları halay ankarası havası ile baya yorulana kadar göbek atmıştık.

Anneannem olacak insan ve dayımda buradaydı. Sait Dedem de buradaydı başka o aileden birini görmek istemezdim zaten..

 

** 

"bu düğün ne zaman bitecek" dediğinde güldüm, "Siz istediniz Asaf bey."

" Sen mutlu ol diye."

" Ben seninle çok mutluyum." dediğimde tebessüm edip yanağımı sevdi.

**

Arabalara yöneldiğimizde Güneş bey önümüzde durdu.

" Bu araba sizin, şu kağıtta otelinizin adı, şu kartta balayı için hediyeniz." dediğinde yüzüne donukça baktım.

" Bu şekilde mi babalık yapacaksınız?"

" Mihrimah." diye ikaz etti annem.

" Haklı Aysima. Babalık diye değil. İçimden gelen bir hediye."

" Kabul ediyoruz." dedi Asaf." ona şaşkınca bakarken elimi sıkıca kavradı.

" Her şey i,çin teşekkürler Güneş bey." diye de ekledi. Bende arabaya doğru yöneldim.

Annem Hicran anne, Gülfidan, Refet, dedem, Büşra hepsiyle tek tek sarıldım ve arabaya bindim.

Babama sarılmaktan korktum, onu affetmekten korktum. Asaf yanıma oturduğunda arkadaşı arabayı çalıştırdı, herkese el salladık..

" Balayı için nereye gidiyoruz?"

" Onu söylemiyoruz maalesef." dediğinde güldüm..

 

Benim için bahar gelmişti.. Kışı arkamızda bırakmıştık..

 

Biraz geç geldi bölüm kusura bakmayın, Güneş'i nasıl yazacağım ne yapacağım karar veremedim. Başka bir platformda Baba Tarafı çoktan final olmuştu ve ben bu sefer finali değiştirdim nasıl olacağına dönüşmesi biraz zaman aldı. Teşekkür ederim Baba Tarafını okuyp bana destek olduğunuz için. Burada ki kitlemin profilimde ki kitaplara da bakmasını tavsiye ederim , onlarada bayılacağınıza eminim. Yorumlarda buluşmak üzere..

 

Loading...
0%