Yeni Üyelik
15.
Bölüm

15. Bölüm

@uykuluhatun

Bana mesaj atalı tam iki gün olmuştu koskoca iki gün.. Ve ben cevaben hiçbir şey yazamadım. Evet iyi geceler yeşil göz'e cevap bulamadım oda zaten bi daha mesaj atmadı. Saat kulesine gelip biraz sohbet etmiştik Kamran'la, önümüzdeki yolu da geçtik mi denizin kokusunu çekecektik.

İzmir yaşanılacak bir şehirdi, sıcağı ile beni benden alsa da denizi bile farklıydı. Deniz'in memleketi olan Artvin bana daha cazip geliyordu sanırım Deniz Laz kökenliydi ve lazlar bana göre çok sevecendi.Neyse konu Deniz'in laz olması değil. Konu ben ona delice aşıktım ve o sadece ego tatmin etmek için bana mesaj atıyordu. Yani ben öyle düşünüyorum.

Kafamın içi kazan gibiydi. Kayalıklara vuran hırçın dalgalara kapılmak istedim bir an tam gidecekken Kamran bileğimi kavradı.

" Hava buz gibi ıslanırsın saçmalama. "

" Sadece biraz daha yakına gitmek istedim yosun kokusunu daha yakından içime çekmek istedim o kadar. "

" Gece üzüldüğünü görebiliyorum sen üzülüyorsun benim canım yanıyor " dedi çaresizce.

" Elimden başka ne geliyor Kamran ? Söyler misin ? Sadece üzülebiliyorum. "

" Vazgeçme o adamdan. "

" Karşıydın Deniz'e diye biliyordum? " dedim sorarcasına.

" Karşı değil kıskandım diyelim. " dedi kıkırdadık. Biraz sessiz kalıp ciğerlerimin yanmasına izin verdim. Burada kış ilk defa bu kadar sert geçiyormuş ablam öyle demişti.

Gözüme ağzıma giren saçlarımı zar zor topladım. Düşüncelerim kıyıya vuran dalgalar gibiydi, dengesiz..

" Üşüteceksin ikiz gidelim. " Kamran'ın sesiyle düşüncelerimden bir an olsun sıyrıldım. Uyumuyor olsaydım Denizi o zamanda düşüneceğime eminim.

Adam 7/24 beynimde , insan çıkıp biraz hava alır der kızın beyni biraz başka şeyler düşünsün ama yok.
Sürekli her anı tekrar tuşuna basmış gibi gözlerimin önüne getiriyordu. Ah bu beynimin oyunları kesinlikle beni tımarhanelik edecekti.

" Peki gidelim "

" Karşıdan karşıya geçerken elini tutayım mı ? Bu dalgınlıkla araba sana değil sen arabaya çarparsın. " dedi gülmeye başladı. Ah sinir şey.

" Sana buradan bir vuracağım jet hızıyla eve varmış olacaksın Kamran. " deyip gözlerimi devirdim. Zaten asabım sinirim moralim kısaca her şeyim bozuk.

" Ay ay benim boncuğum kızarmış da " diyen Kamran cidden sinirlerimi zorluyordu.

" Kamraaannn! " sert bir şekilde bağırdım.. Ellerini havaya kaldırdı " Oww çok kızmışsın sustum. " dedi eliyle ağzındaki görünmez fermuarı kapattı.

Sakin hızlı adımlarla yürümeye başladık birden parlıyordum birden de sönüveriyordum. Ben buydum.

Kapıya yaklaşınca " Özür dilerim bağırmak istemedim birden oldu biliyorsun"

" Önemli değil çıkmama yardım eder misin ? "

⚡⚡⚡

" Teyzeciiiim pasta yapalım mı" diyen Miray gözlerimi kısarak öpücük yolladım. Allahım çok tatlıydı.

" Tabiii teyzemm yaparızzzz "

" Araaabalııı olsunn titi " tabiki bu "titi" Miraç'a aitti. O kadar üşengeçti ki teyze demek yerine titiyi tercih ediyordu. 3 gün içinde bana alışmışlar hatta bensiz durmayacak hale gelmişlerdi.

" Ahh Miraç el becerim olsaydı keşkeee.." dediğimde ikisi de kıkırdadı. Eniştem ve ablam bugün misafirliğe davetli olduğu için çocuklarla ve Kamran beyle yalnızdım..

Pastanın kremasını yaydıktan sonra tabure yardımıyla aynı boyda olduğum ikizler beni dikkatli bir şekilde izliyorlardı.

" Siz de süsleyin bakalımm " dediğim ikisi de sevinçten alkışladılar. Ah bu çocuklarla uğraşmak harika bir şeydi.

Bu çocuk hevesi birden nerden çıktı derseniz bu yaz arkadaşlarımın yarısı evleniyordu. Tülay 2 çocuğa hamileydi Seda ilk çocuğunu kucağına almıştı.
Ben mi ? Ben hala işte üniden mezun olmaya çalışıyorum, yaşamaya çalışıyorum..İkizlerle ve pastayla birkaç tane selfi çektik en güzellerini seçip facebookta paylaştım. Ana sayfa çıkınca anında beğeniler almıştı ve gözüme çarpan tek şey. Fotoğrafımı beğenen Deniz olmuştu. Kalbimin hızlanması ve bacaklarımın titremesine engel olamadım.

"Teyzee ne zaman yiyebiliriz bunuu "

" Evet titi canım çok çektii" dudaklarını bükerek konuşması yok mu bu Miraç'ın , ölesim geliyor valla.

" Azıcık buzdolabında kalsın teyzem sonra yiyeceğiz olur mu ? " dediğimde ikisi de surat asarak odalarına gittiler. Buzluğa pastayı yerleştirdikten sonra kapıyı yavaşca kapatacaktım ki Kamran birden önümde belirdi. Küçük bir çığlık atıp elimi kalbimin üzerine koydum.

" Allah iyiliği versin Kamran ! " derin nefes aldım nasılda sessiz gelmişti. " nasılda korktum insan sessiz gelir mi ? "

Kamran tek kaşını kaldırıp " İki defa sana seslendim Efser iyi misin sen ? " dediğinde masaya tutundum. Deniz beni benden almıştı aklım başımda değildi ki.

" Pardon ya dalmışım duymadım sesinin " diyip yanından teğet geçtim.Televizyondan şarkı kanalı açıp facede gezinmeye başladım. Arama butonuna Deniz yazar yazmaz ilk onun profili çıkmıştı.

Fotoğrafını güncelleyeli 5 dakika olmuştu ve bana mesaj atmamıştı. Oda selfi çekip atmıştı. Siyah beyaz olan fotoğrafı çok iyiydi beyzbol ceketi beresi kirli sakalları bu adam bu kadar çekici olmak zorunda mıydı ? Fotoğrafından çıkıp duvarına bakmaya başladım 2 dakika öncede durum güncellemişti.

Sessizlik beni öldürüyor.
Duyuyor musun ?

Sanırım İndila'nın şarkısının sözüydü yanı yanlış hatırlamıyorsam. Makbuşun kafesinde İndila şarkısı çok çalıyordu.Makbuş demişken onlar ne yapıyordu ki. Ne Esra ne Nur beni aramıştı nasıl arkadaştı bunlar. Kafam karmakarışıktı ve ben nasıl düzeltecektim bilmiyordum.Deniz'in paylaştığı durum aklımdaki soru işaretlerine bir tane daha ekledi. Bu herifle ne yapacaktım ben ?
Çözülmesi gereken bulmaca gibiydi ve ben bulmaca çözmekten nefret ederim.Ben beni zorlayan her şeyden nefret ediyorum orası ayrı.

Eski durum güncellemelerine göz gezindirecektim gittiğim gecesi paylaştığı duruma baktım.

" İmera Fera" ne demekti acaba ? Sonra ki gönderiye baktım.

Bazı şarkılar dağıtıyor beni, senin toplaman dileğiyle..

Iııhhh bu da neydi böyle ya ? Kimin için yazıyor bunları bu adam ! Hayvan var ya yemin ederim mal bu adam ! Başka biri mi var acaba sarışın mı ki mavi gözlü uzun boylu göbeksiz midir ki ? Ben kısa boylu ve göbekliyim çünkü!

" Ihhh çıldırcam Allah'ım " diye söylenmeye başladım. Bu sırada Kamran yavaşca tekerlekleri ite ite yanıma geliyordu. " Kızım sen nasıl bir dengesiz oldun telefonla neden kavga ediyorsun? " elini düşünüyor gibi suratına koydu.

" Onları yüksek seslemi söyledim ben " dedim masumca sesim baya bir tuhaf çıktı kendim bile şaşırdım.

" Gece tek başına kalınca ne içiyon kızım kafa güzel. Hap mı içtin bonzaimi kullandın ne ettin ? " vallahi Nur terlik konusunda haklı yanımdaki yastığı Kamran'a fırlattım. " Tövbe de bonzai falan Allahım sen koru !" gözlerimi kısarak Kamran'a baktım.

" Şaka yapıyorum ikizim " dediğinde cevap vermedim. Ya oğlum işin yok mu senin git de ben şu malın durumlarına hoş benimle tanışmadan önceki durumları nerdeyse ezberlemiştim.

" Kamran git yavrum pasta olmuş mu bak sinirimi zıplatma "

" Laflara bak yavrum falan düzgün konuş ben senden 1 saat önce doğdum abinim " dediğinde histerik bir kahkaha attım durduramadım kendimi.

" Abicim git pastaya bak o zaman " dedikten sonra kıkırdadım. Kamran kafan güzel diyordu ama onun kafası benimkinden daha güzeldi.

" tamam bee" diyerek yavaş yavaş odadan çıktı. Telefonu hemen elime aldım devam edicektim uzun süredir duvarına girmemiştim. Kendimle iç savaş içindeydim çünkü.

İçimden yine ona söverken o fotoğrafı gördüm " hasst" dememe kalmadan " Baldız ayıp ayıp küfür etme " diye kızan eniştem odaya girdi.

Sanırım midemdeki yapışan kelebekler şuan horon tepiyordu.

" Özür dilerim enişteciimmm birden şey olduu "

" Birden şey olmayacak " diyip burnumu sıktı. Kalkıp ablama bakıcaktım çocukların odasından çıktı. " Aferinn Gececicim bu saatte uyuduklarına gözümle görmesem inanmazdım hem de pijamlarını giymiş bir şekilde" derken ellerim belimdeydi sırıtarak " Haa evet yani ben biliyorsun" nasılda unutmuştum onları uyutmayı.

" Aa bişey olmuş " dedi sırıtarak

" ney olmuş"

" Yüzünde güller açıyor Efser hayırdır" dedi yine gülümseyerek. Yanağindaki çukuru görünce dayanamayıp yanağını öptüm. " Bişey yok ablaamm " diyip odama yöneldim tabi ki şarkı mırıldanarak.

Koltuğa oturur oturmaz rehberden Saliha'yı buldum. Derya'yı aramayı düşünüyordum ama finaller yaklaştı telefonu final haftası kapalı oluyordu artık dönüşte onunla konuşmam gerekiyordu.

Saliha aranıyor..

"Efendimm canım "

" Saliiha ne oldu biliyor musun ? "

" Hayır bilmiyorum "

Gözlerimi devirdim ah bu kız illa işin içine etmek zorundaydı. Enerjimi emiyor, ruhsuz şey.

" Salihaa "

" Şaka yapıyorum göbüşlüm benim "

" Göbeğim varsa var ne takıyosun kızım göbeğime kürdansın sen bişi diyorum mu ?"

" Kürdansam kürdanım lan Alperim böyle beğeniyor ya beni "

" Ah sen ve Alper öykk çok cıvıksınız"

" Efserr!"

" Şaka yapıyorum Salihacımm " onu taklit etmiştim şimdi beni nasıl sinir etiğini anlamıştır umarım.

" Hangi dağda kurt öldü de aradın bakalım"

" Ölmüş bi yerde işte oğlum iyi ki bir şey dicektim illa araya Alperi sokcaksın "

" Tabi sokarım o beniim nişanlımm! "

" Amaan. Boşver şimdi sizi Denizzz varyaaa " dedim sesim haddinde fazla heycanlı çıkmıştı.

" Evlenme teklifimi etti yoksaaa ! "

" Evet sevgili olmadan karı koca olak dedi fesubanallah! "

" Ne dedi kızım anlatsana ya "

" Hani nişanlı rolü yapıyorduk yaa o zaman çekilmiş fotoğrafımızı face atmışş ve şunu yazmış Bazıları varlığıyla bile mutlu ediyor yazmış olummm"

" Ohaa şaka yapıyosunnn! "

" Evettttt!" sırıtmadan durmaıyorum. "Bir şey yazayım mı yoksa mesaj atayım mı? "

" Valla sana kalmış Efser, Alper arıyor kız sonra konuşuruz öptüm " sonrası dıtt dıtt. Alçak Saliha bir sevgili uğruna. Hoş Deniz arasa ben pat diye kapatırım sonuçta o arıyor.

Kendimi yatağa bıraktım tavana bakarken sırıtmaya başladım.Bazıları varlığıyla bile mutlu ediyor sözünü tekrarlamaya başladım. Bu adam kalbimi delirtiyordu. Vücuduma bilmem kaç volt elektrik veriyordu ve ben bir şey yapamıyordum.

Ahh aşk nelere kadir benim gibi birini ne hallere düşürdü. Ben ona kızgın değil miydim ? Diyen iç sesime güldüm işte aşk buydu.

Ondan habersiz ona küsüp yine haberi olmadan barışmaktı..

 

 

**

 

Esin İris - Özledim

Göksel - Deniz'e bıraksam kendimi

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım, ben onu çok özlemiştim.

İçimde depremlere neden olan çekik koyu kahve gözlerini çok özlemiştim. Ah evet gerçekten benim hayatımda biri yoktu hayatım Deniz Güney olmuştu. Ukala tavırları muzip gülüşü her derdime koşuşu. Ona aşık olmam için nefes alması yeterliydi. sol yanımdaki tatlı sızıya ne demeli peki? Eksikti işte o eksikti. Deniz Güney'siz herşey eksikti onunlayken her şey tamamlanıyordu. Deniz Güney benim eksik parçam gibiydi..

Eğer duygularımız karşılık değilse bile onu sevmekten vazgeçmeyecektim. Ne pahasına olursa olsun onu seviyorum o beni istemese bile. Bunu düşüncesi kalbimi sıkıştırsa da böyle olmak zorundaydı.

Aklıma anılarımız gelince gülümsemeye başladım -ki zaten aklımdan da çıkmıyordu- deniz kenarında kafalarımızın tokuşmaları nasıldı ama bunu düşününce kıkırdamadan edemedim. Beni dışardan biri görmüş olsa deli derdi, hoş ne demişti Mevlana ; Aşk deliliktir biz delinin delisiyiz.

Deliydim , hastaydım hatta Deniz Güney'e bağımlıydım. Yoksa neden sürekli onu düşüneyim onu görmek isteyim ki.

Ben değil bir tek bütün organlarım onu özlemişti.
Gözlerim gözlerini yüzünü, burnum kokusunu, dudaklarım yeni yeşermiş sert sakallarını, ellerim ellerini, kalbim ritmini değiştiren adamı özlemişti.

Yerimden kalkıp güzel manzaranın tadını çıkardım, deniz ve ışık yanan evler muazzam bir manzaraydı. Gözlerimi kapatıp derin nefes aldım keşke rüzgar onun kokusunu burnuma getirse ciğerlerime doldursam kokusunu ne olurdu ?

Benim olmayan birini özlemek gibi kötü bir durum yoktu. Benimsin diyemiyorsun özledim diyemiyorsun. Başımı geri atıp soğuk havanın boynumu ısırmasına izin verdim.

Rüyamı anımsayınca dudaklarım yukarı kıvrıldı boynum gerildi ama önemsemedim.

Sultanım deyişi hala kulaklarımdaydı " bana söz ver. Hep gül olur mu ? " demişti. Aklıma gelen düşünce gözlerimi açıp kaşlarımı çattım. Hafif ellerimi cama yasladım onun evine gittiğim zamanda bana öyle söz verdirmişti. Rüyamdaki gibi samimi ve içten demişti ikisini de bunu yeni farkettiğime inanamıyorum.

Soğuk kollarıma ısırıklar bırakınca daha fazla dayanamadım pencereyi kapatıp sık pileli perdeyi çektim. Cama yaslandım ne olacak şimdi ? Ona olan hislerimden artık emin peki ben hala çözülmez bir denklem içerisindeyim. Adamın ruh hali sürekli değişiyor ben ne yapacağımı bilmiyorum , başımı iki defa cama vurup düşünmeye çalıştım. Dün gece yılbaşıydı bana mutlu yıllar bile yazmamıştı Makbuş , Can , Tunç bile atmıştı. " Offf offf off " diye mırıldandım derin bir nefes verdim.

Kıyafetlerimi toplamam gerekiyordu gitmeliydim artık onu çok özlemiştim dayanamıyordum uzaktan da olsa görmem lazımdı.

Kıyafet işlemimi halledip seyahat şirketini aradım biletimi 2 ye ayarlamıştım. Gidecektim hem de bu gece.

İçeri girdiğimde bizim afacanlar uyanmış yaptığımız pastayı yiyorlardı insan beni de çağırırdı. Nankörler hıh.

" Pastayı ben yapayım siz çağırmayın çok darıldım ama " dedim mız mız bir şekilde ablam yazmasını çıkarıp saçlarını dağınık topuz yapmıştı. Eskiden göz kalemsiz çıkmayan kız şimdi en doğal haliyleydi.
Kamran ise çocuktan beterdi çatal ağzında bana mahçup bir şekilde bakıyordu.

" Size çok darıldım gidiyorum ben " dediğimde ikizler ağlamaklı moda geçmişti.

" Hatta biletimi aldım gidiyorum bu gece" dediğimde ablamın lokması boğazında kalmıştı sonunda Kamran bey ağzından çatalı çıkarmıştı.

" Üzgünüm göz bebeklerim gideceğim" dedim dudak büzerek.

" Ama teyzee " dedi, Miraç sonunda titi yerine teyze demişti.

" Gitme biz seni çok sevdik teyzee nolur " ay ağlamaya başladı Miray aynı teyzesi valla ota boka ağlıyordu.

" martın sonunda yine burdayım dayınızla beraber doğum günü kutlamaya geleceğiz anlaştık mı ? "

" Aniden ne bu Gece ? " dedi ablam ciddi bir sesle. " Finallerim başlıyor ders çalışmam lazım ve Makbuş bana fazladan izin verdi bide finaller yüzünden de gidemeyeceğim."

" Sen zaten part timelık eleman değil misin ? " Kamran cidden kızmıştı suratı asılmıştı.

" Evet ama paraya ihtiyacım var "

" Bank-"

" Kamran onlar senin, ben kendi ayaklarımın üzerinde durabiliyorum. " dedim kesin bir şekilde.

⚡⚡⚡

" Böyle aniden gitmen hiç içime sinmedi ." dedi ablam kırgın bir sesle. Bense sadece sarıldım ona " seni seviyorum abla ikizlere iyi bak " deyip ayrıldım gözlerinde akan yaşa hakim olamadım. Hayır ben ağlamayacaktım.

İkizleri sulu sulu öptükten sonra onlar arabaya bindiler. Eniştemle vedalaşınca onlarda çocukların yanına gitti.

" Kamran yüzünü asık görmek istemiyorum ama "

" Finaller bahane o çocuk yüzünden değil mi ? " ah kıskanç kardeşim nasılda kıskanmıştı Deniz'i. Yine aklıma geldi yine özledim.
" Kamraann " diye mızmızlanınca dayanamadı kollarını açtı.

" Eve gidince arayamam fazla mesajlaşırız oldu mu" dedi çaresiz bir sesle olumlu bir şekilde başımı salladım ve ayrılarak otobüse yöneldim. Arkama bakarsam göz yaşlarıma hakim olamayacaktım. Yerime oturana kadar dişimi sıktım onlara öpücük yollayıp el salladım.

Araba hareket etmeye başlayınca rahatladım birazdan gözlerimin musluğunu açabilirdim.

Sonunda araba hareket etti derin nefes alıp geri yaslandım. Sızlayan burnuma daha fazla dayanamadım ve ağlamaya başladım. O kadar dolmuşum ki yolculuk bahane olmuştu. Titreyen telefonumu çantamdan çıkarıp ekran kilidini açtım. Miraç ve Miray her şeyimi karıştırıyorlardı tabi ki Deniz'le olan fotoğrafımı görmeye izin vermeyecektim.

Ukala Yarım ;

Ağlamayı keser misin ? Sümüklerin buraya kadar geldi.

"Deli " diye mırıldandım bu çocuğun başka derdi yok muydu ?

Alıcı ; Ukala Yarım

İğrençsin ! Hem ağlamıyorum bikerem.

Ukala Yarım;

Adımın Kamran olduğuna emin olduğu kadar eminim.

Benim ikizim beni hep iyi tanıştı. Biz ikizdik , çift yumurta ikizi olsak bile hissederdik bazen ve kesinlikle oda ağlıyordu.

Alıcı; Ukala Yarım

Senin de benden aşağın yanın yok hani.

Ukala Yarım;

Olabilir kabul

Kamrandı işte hiç bir şey saklamazdı direk her şeyi bodoslama söylerdi. Kulaklıklarımı takıp karışığa ayarladım.

Göksel'den bir parça çalmaya başladı göz yaşlarımı silip geri yaslandım.

Bugün yudum yudum içtim seni
Hatıralardan bir kadeh
Dilimde hiç eskimeyen bir şarkı gibi
Söyledim söyledim seni
Dönüyorum plaklar gibi sarhoş
Denize bıraksam kendimi
Kumlara uzatsam gölgeni
Havada umut, ruhum firar
Güneşte kurutsam kalbimi
Bugün adım adım gezdim seni
Hatıralardan bir yokuş
İçimde hiç eskimeyen bir resim gibi
Çok özledim özledim seni
O güldüğüm aşıklar gibi bir hoş
Denize bıraksam kendimi
Kumlara uzatsam gölgeni
Havada umut, ruhum firar
Güneşte kurutsam kalbimi

Şarkı bitince göz yaşlarıma hakim olamadım. Deniz yine karşıma çıkmıştı.

Göksel haklıydı Deniz'e bırakmam gerekiyordu. Her şey onda bitiyordu bana da onu beklemek düşüyordu. Her saniye biraz daha severek biraz daha bağlanarak bekliyordum işte. Mesajlara girip Deniz'le olan konuşmaları tekrar okudum. Mesaj atsa mıydım belki merhaba belki iyi geceler 4 gündür konuşmamıştık. 4 gün boyunca sesinden mahrum kalmıştım.

Titreyen telefonumla gözlerimi devirdim belli ki bu gece rahat vermeyecekti bana. Kamran sahiplenirdi beni ailemdeki beni sahiplenen tek kişiydi belki de o.
Şimdi kıskanç Kamran'la uğraşacaktım. Küçüklük anılarımız aklıma gelince sırıttım ne günlerdi.

" Efser hadii valla Binnaz teyze terlikle kovalar beni " diye fısıldayarak bağırdı. Ne yani 12 yaşındayız diye canımız erik çekemez miydi.

" Az bekle yaa elimdeki poşet az dolsun " dediğimde gözüme 'al beni' diye bağıran eriğe uzandım. Lanet olsun kısa kollar , parmak ucuna biraz daha yükselmem gerekiyordu. Kırılan dar parçasıyla az kalsın aşağı düşüyordum.

" İn aşağı yeter lan yüreğim ağzıma geldi"

" Tamam be " diye sızlana sızlana aşağı iniyordum dal kırığı belimi çok açıtmıştı.

" Ahh yumurcaklar ben size sormaz mıyım gelin buraya ! "

" Gecee Gecee inn " derken son anda atladım. Bacağımıda acıttım yaa ağlıcam valla eğer Binnaz ablaya yakalanırsak babam mahvederdi bizi. Bisikletime atladığım gibi pedalları cevirmeye başladım. Binnaz hanım arkadan bağırsada kulak asmadık.
Kamranı gezdirebilmek için bisikletime sepet yaptırmıştım. Murat abim sayesinde Kamran'la her yeri geziyorduk.

Bursa'nın en sevdiğim yanı saklanacak yeri çok olmasıydı. Binnaz tehlikesini atlattıktan sonra sakin bir yere çekip eriklerimizi afiyetle yemeğe başladık.

" Kızım var ya senin bu huyun yüzünden yakalancaz benden demesi"

" Aman ya ne olacak olursa olsun " deyip omuz silktim.

" Babama söylerse ne yapcaz "

" Onu da o zaman düşünürüz Kamrannn" dediğimde kıkırdadı.

" Var mısın Neriman abla'nın kirazlarına dalmaya ? " dedim muzipçe.

" Ya bizim kirazlarımız var ya "

" Olsun böyle daha eğlenceli oluyor "

" Off Efserr "

O gün bizi Neriman abla yakalamış ama kızmamıştı. Sonuç olarak biz Kamranla tuvaletten çıkamamıştık. Ne kadarda iğrenç anılardı böyle gülüp başımı salladım. Acaba şimdi ne yazmıştı.

Deniz;

Sensiz buraları çok sessiz sanki özlendin.

Gözlerim yuvalarında çıkacakmış gibi hissettim. Beni mi özlemiş ? Doğru okudum değil mi? Gözlerimi 3-5-7 defa kapatıp açtım..Benim onu özlediğim gibi özlemiş miydi?

 

 

Loading...
0%