Deniz;

Sensiz buraları çok sessiz sanki özlendin.

Gözlerim yuvalarında çıkacakmış gibi hissettim. Beni mi özlemiş ? Doğru okudum değil mi? Gözlerimi 3-5-7 defa kapatıp açtım..Benim onu özlediğim gibi özlemiş miydi?

Tırnaklarımı yemeğe başladım bi yandan da sırıtıyordum. Beni özlemişti beni Efser Gece'yi. Bihter Ziyagil gibi başlayacaktım, beni beni Efser'ini... Allahım rüya değildi dimi bu hemen bacağımı cimcikledim yanımdaki teyze ters ters bakınca dişlerimi göstererek sırıttım.
Şimdi kızmayacağını bilmesem o teyzeyi bile öperdim, adım sapığa çıkar beni otobüsten atabilirlerdi.. Neyse sakin olmam gerek!

Deniz beni özlemişti, öz-le-miş-ti.

Telefonunum ikinci kez titreyince kalbim duracak sandım.

Deniz;

Uyudun sanırım,tatlı rüyalar..

Tatlı mı rüyalar.. daha tatlı şeyler var mesela dudakların.. Sapık Efser zihnimin kuytu köşelerine gider misin !

Alıcı Deniz;
Yok hayır uyumadım.

Kalp krizi geçireceğim biri doktor çağırsın diye çemkiren iç sesime katıldım. " Ayol kızım sen ne tür manyaksın, yerinde durmuyorsun sırıtıyorsun delimi ne ya " diyen teyzeye sövmem gerekirken gülümsedim.

" Noldu kızım sana böyle "

" Aşk çarptı be teyzeem "

" Aha deli valla o çocukcağıza acıdım varya " dediğinde dudak büzdüm

" Ya valla normalde böyle değilim ama aşık olduğum çocuk beni özlemiş " dediğimde kıkırdadı.

" zavallı çocuk " diye mırıldandı.

" Duydum amaa " diye cırladım. Gülüp boş yere geçince gözlerimi devirdim. Teyze mutlu olmam bu kadar mı zoruna gitti be..
Kahretsin Deniz hala mesaj atma- dememe kalmadan telefonum titredi.

Deniz;

Unutulduk sanki artık mesaj falan atmıyorsun?

Seni unutan ölsün be diyen iç sesime öpücük yolladım. Derin nefes alıp kendime gelmeye çalıştım saçlarımı topladım.

Alıcı; Deniz
Yook unutmadım sen mesaj atmayınca atmadım.

Deniz;
Şey o gün dediklerin hakkında konuşamadık..

Alıcı ; Deniz

Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.

Deniz ;

Belli ettin zaten merak etme, ee ne zaman geliyorsun kafesi bana kaldı.

Alıcı; Deniz

Makbuş nerde ?

Deniz ;

Teyzesi vefat etmiş 1 hafta yok.

Ölmüşmüydü, ölüm kadar ani bir şey yoktu. Nerde ne zaman kimin başına gelirdi bilinmezdi.

Ölüm ani ve gerçekti.

Kalbim üzerine bir ağırlık çöktü aklıma ailem geldi. Bu düşünceyi zihnimden hemen def ettim.

Rehberden makbuşu bulup mesaj atma gereği duydum.

Alıcı; Makbuş

Haberi yeni duydum. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun. Yanında olup teselli vermek isterdim Makbuşum ama malesef elimden mesaj atmaktan başka bir şey gelmiyor.. Yapabileceğim bir şey varsa bir telefon uzağındayım..

Acaba saçma mıydı mesajım, umarım az da olsa rahatlar. Ay kadıncağız ne haldedir Allah bilir. Nasılda üzüldüm şimdi. Yol boyunca Deniz ile sohbet ettik, tabi bende sürekli kalp krizi geçirip durdum. Bu herif bana iyi gelmiyor. Tabi inmeme 1 saat kala uyuya kalmasaydım daha da iyi olabilirdi.

" Bitanem " diye seslendi Deniz.
Gözlerimi araladığımda Deniz beni seyrediyordu. " Hayatım " diyebildim. Uyku mağruru bir sesle.

" Uyan artık kahvaltıya gidelim " diyince Deniz'in boynuna sarıldım. " Gidelim aşkım " dedim gülerek. .

" Gitmemiz için ilk olarak yataktan kalkıp hazırlanman gerekiyor. " dedi büyülü sesiyle.

" Seni çok seviyorum ben be " dedim yanaklarına öpücük kondurken.

" Hatun, sen var ya çok fenasın biliyor musun? "

" Ah sanırım "

" Isırırım, seni kalk yahu " diyince beni yatakta döndürdü. Ben yüz üstü yatarken totama hafif bir şekilde vurdu. " Kalk da gezeceğiz "

" Tamam da tamam " diyerek yatakta depindim .

" Yemin ederim seni görenler kendi hallerine görüp şükür namazı kılarlar."

" Alınıyorum ama "

" Ağzını öperim sus "

" susmuyorum "

" Öp diyorsun "

" Hayır sen diyorsun " dedim kahkaha atarken.

" Gel buraya ufaklık " derken beni kovalamaca başladı. Ben çığlıklarla kaçarken...

"Hanımefendi uyanın " sesiyle gözlerim açıldı. Yine mi rüya ya yine mi! Bakın bu hormonlarım garip garip rüyalar göstermeye başladı , başlarım böyle işe! Beni kaldıran çocuğu teşekkür edip ton ton nineler gibi yürümeye başladım. Üzerimi değiştirip Makbuş'un kafesine geçmem gerekiyordu.

Bir de Deniz'i görecektim Allahım bir sıcaklık bastı sormayın!

Eve geçtiğimde kızlar işte olduğu için Melike anne ile birlikte kahvaltı yaptık. Herkes ben yokken anılarından bahsedip durdular. Melike annede Denizi soruyordu.

Tabi laf çarpıtsa da komikti.

Özlemiştim onları hem de nasıl!

" Bebeklerim ben gider, kafeyi çok boşladım malum "

" Eminim sadece kafe için bu kadar uğraşıyorsundur. Deniz yoktur oralarda kesin " dedi Onur.

" Kız utandırma " dedi Melike anne beni savunmaya geçerek.

Melike Anneneye öpücük kendimi dışarı attım..

Deniz'i görmeme çok az zaman kalmıştı. Bana karşı hisleri yoktu. O yüzden kendimi toparlayıp ona yüz vermek yerine kendimi geri adım atacaktım.

Kapıdan içeri girdiğimde güler yüzlü bir şekilde beni karşıladı.. Al işte aldığım kararlar sıfırlandı, bu gülüşten nasıl kendimi mahrum ederim?

" Merhaba seni beklemiyordum. " dedi kocaman sırıtarak.

" Merhaba, öyle gelmem gerektiğini düşündüm. " dedim soğukça. Sözde ders çalışcaktım, aynen kanka aynen.

" Nasıl geçti? " omuz silktim. " Değişik bir şey yok, ailemi gördüm geldim. " fazlasıyla seni özledim diyebildim.
Ama diyemedim..

Üstümdekileri çıkarıp siyah önlüğü üzerime taktım..

" Neyse Deniz ben işime bakayım. "

" Dün gece mi çıktın yola? Müşteriler yok be ne işi? Hem neden hemen geldin ki o kadar yoldan geldin. "

" Etrafı da mı silmeyelim? Hem uykum da yok evde durmaktansa kafeye gelim dedim. " dedim ona bakmadan. Sonra bildiğiniz her yeri sildim süpürdüm baktım zaman geçmiyor! Uyuz müşteriler de gelmeyecek günü bulmuş bir kere daha sildim.

Tam lavaboda ellerim yıkayıp çıkıyordum ki Deniz önümü kesti.

" Anladık, konuşmak istemiyorsun da neden 3 katı 3 kere sildin?"

" Şey iyi temiz olsun diye"

" Efser " diyince müşterinin biri geldi.

" AA müşteri geldi. " ondan uzaklaşırken gelenin Kaan olduğunu gördüm.. Üniversitede arkadaşım.

" Hoş geldin" dedim gülümseyerek.

" Hoş bulduk güzelim nasılsın? "

" İyiyim, ne içersin? "

" Kahve alayım, sohbet ederiz hem "

" Hemen " dedim. Deniz kasa bölümüne geçmiş bize ters ters bakıyordu.

Kahvesini içerken baya bağa sohbet ettik. Deniz bu durumdan cidden rahatsız olmuştu. Ama benim umrumda mıydı? Tab iki de hayır! Kudur bebeğim kudur! Bu sırada zihnimde İsmail Yk kudur beybi çalıyor... Ortamı siz hayal edin. Benim iş saattim bitemedi kadar tek tük müşteri geldi. Deniz müşteri gelir gelmez beni çağrıyor , müşterilerle fazla samimi olmayalım demeyi unutmuyordu.

İçimden onun bu haline kahkaha atsam da yüz ifadem masum bir şekilde bakıyordu.

" Deniz ben çıkıyorum " dedim saate bakarak. " Bekle Efser bende geliyorum " dedi menün arasına fazlasıyla para bıraktı.

" Tamam hadi gidelim "

" Birlikte mi gidiyorsunuz? "

" Evet Deniz bey görüşürüz. " dedim gülümseyerek önünden geçtim..

**

Nasıl bir karmaşanın içine kendimi soktuğumun farkında değilim, Deniz'i kıskandırmaya çalışıyordum. Onun bize bakarken ki asık suratını görmek çok zevkliydi.

" Kaan hiç gerek yoktu eve kadar, " dediğimde gamzesini göstererek sırıttı. Yalan yok çocuğu arkadaş olarak beğeniyordum. Dediğim gibi arkadaş olarak, çok iyi birisiydi.

" Benim için lafı olmaz bücür kardeş. " dedi ve ne yaptı biliyor musunuz saçımı okşayarak dağıttı. Allah'ım kısa olduğumu bu kadar gözüme sokmak zorunda mı ? Karın boşluğuna yumruk attım "Ahh! Gece sadece şakaydı."

" Boyumla alakalı şakaları sevmediğimi söylemiştim." dedim sert bir şekilde 1.55 nedir ya sanki polis çağırmak için yapmışlar beni. Bu iğrenç espirime yüzümü ekşiterek baktım. Bazen ben bile kendimden soğuyorum, size oluyor mu ? Şu iç sesim! Bu saçma düşüncelerim ile kendi kendime savaşırken;

" Ben gideyim yine uzaklara daldın. " diye mırıldandı.
" Evet mümkünse, 2 aydır konuşmuyoruz adam akıllı ve sen bugün acısını çıkarttın en azından benden gevezelerde varmış bunu öğrendim. "

" Gecee " diye uyardı. Elimi görünmez fermuarla kapatıp el salladım. Kaan yoluna devam ederken gözüme karanlık bir gölge belirdi sokak lambası yüzüne vurunca , Deniz ? Aman Allahım bizimi takip etmişti? Hemen gecenin karanlığına saklanmıştı. Elmacık kemiklerim ısındı bir an da, aklıma gelen muzip fikir sırıtmama neden oldu.
Hadi bakalım Deniz Güney benden saklandın telefondan saklanacak mısın bakalım. Telefonumu açıp Deniz aramaya başladım.

- Duman- Senden daha güzel çalmaya başladı.

O olduğunuda kanıtlayınca kapının kilidini açtım. Bu olayın zaferi dudaklarıma varınca 32 dişim görünecek bir şekilde ödülendirdim.

Kimseyi görmedim ben Senden daha güzel Kimseyi tanımadım ben Senden daha özel..

Bu adamın duman dinlemesine bayılıyordum be! Mırıldananarak yukarı çıktım. Bir saniye bana özel değildir değil mi bu ses? Amman Efser abart! Kapıyı açtığımda Esra boş boş tv zaplıyordu.
Nurcum ise sınav kağıtları ile boğuşuyordu , kıyamam.

Beni gördüklerinde ikisi de ayaklandı. Sınav kağıdı demişken uzun süredir gözlüğümü takmıyorum gece yatarken de acısını çekiyordum.
Esra bildiğiniz üzerime atladı " Az kaldı seni göremeden çıkacağım sandım " kemiklerimi kırmaya devam ederken söylemişti " Nereye gidiyorsun ? " bende ona sarıldım nasılda özlemiştim.
" Hey Esra , sülük gibi yapışmayı bıraksan kıza" diyerek tişörtün eteğinden çekti. Esra ve Nur beni paylaşamıyordu, Allah'ım rüyaysa uyandırma.

"Gece sana bir şey diyeceğim ama dalga geçme "oda sımsıkı sarılıyordu sanırım ikisinden biri beni göğüs kafesinin içine sokmayı düşünüyordu. " Çok özlemişim öyle böyle değil " dedi kafasını saçlarıma gömdü. Benim buz kütlemin buzları erimişti.
Ayrıldıktan sonra " İyi ki özlediniz peki hayvanuslar neden aramadınız ? " dedim sinirli gözükmeye çalışarak bu sırada da ellerimi göğsümde birleştirdim. " Dinliyoru?"

" Ya valla bak annem başıma olan derdibırakıp gitti "

" Sahi o neden gitti?"

" bir ay sonra evleniyorum "

" Ne güzel - 1 dakika NE DEDİN ! " yanlış duydum değil mi ? Yanlış ! Gözlerimi kısıp olayı kavramaya çalıştım, doğru mu duydum?

" Destan dünden razıymış zaten evlenmeye annemde hazırlık için gitti."

" Kızım sen kafayımı yedin ! Düğününde giymek istediğim elbisenin içine bu göbekle nasıl gireceğim ! Ben bir ayda nasıl eriteceğim bu göbeği" Esra'nın düğünde giyeceğim elbiseye bakmıştım hatta mezuniyette de onu giymeyi düşünüyordum. Ama hayallerimi sıçmık gibi bıraktı.
Ah, terbiyesiz iç sesim. Ne çektim senden be.

" Bir ay sonra evleniyorum ve derdin elbise mi ? Hem ne olacak senin göbeğin ayva göbeği" dedi umursamaz bir tavırla tabi kendi fit! Bu kız ikizler bak bu kadar dengesiz olmasının başka açıklaması olmaz.
" Ni ilcik sinin gibiğin iyvi gibiği! " diyerek alayla onu taklit ettim.

" Dua et kızım Destan'la yemeğe çıkıcam benimle alay etmeyi gösterirdim. " çantasını alıp kapıya yöneldi. Kapıda ayakabılarını giyip bana öpücük atınca tutamadım gülmeye başladım.

" Deli " diye mırıldandım. Kapıyı kapattıktan sonra tek kaşımı kaldırarak Nur'a yöneldim.

" Şey ben biliyorsun " üstüne yürümeye başladım. Sinsi sinsi sırıtmaya başladım " Hayır ! O bakışı biliyorum sakın sulu sulu öpme beni ! Efser Gece uyarıyorum! "

" Koş!" dediğimde dediğimi yapıp koşmaya başladım azda olsa uzun bir karidorumuz vardı. Tam kapıyı varınca sırtına atladımm ve yatağa düştük. " Allah'ım kaç kilosun kesin kemiklerim kırıldı!" dediğinde kol atlarından gıdıklamaya başladım. Esra ayak altından Nur ise kol altından gıdıklanıyordu.

Benimde belimden tikim var kızlara pek belli etmesem de. Yoksa sonum hiç hayre alamet değil. Zaten yapmaya yapmaya unuttum gibi bir şey.

" Gece ahhahaha Allah aşkına bırak Geceee! " dediğinde bırakıp yanağını öperek ısırmaya başladım." Seni öldüreceğim ciddiyim"

" Sakin olmazsan ve bana zarar vericeksen seni bırakmam ."

" Söz en sevdiğim romanları bir daha okumak nasip olmasın !bırak ezme oldum altında!"

" Şapşik " diyerek başını vurdum. Yatağa yatınca ne kadar efor harcadığımı farkettim nefes nefese kalmıştım ve boğazım kurmuştu.
" Gel buraya hıyarto!"

" Cık cık dil anlatım öğretmeni olarak kınıyorum, türkçemize saçma bir kelime eklememelisin!" dedim ciddi bir şekilde, gülmemek içi kendimi zor tıtuyordum.

" Gel buraya salatalığın kaba versiyonu hıyar ailesinin minik üyesi. " dediğinde tutamadım kendimi daha fazla kahkaha atmaya başladım Nur'da tutamadı kendini bana eşlik etmeye başladı. Yeni türevler oluşturmuştu kendisi, bu kadar mıç mıçlık yeterdi. Ben tv başına Nur'da sınav notlarına geri dönmüştü.
Gözlüğü takmam gözlerimi ne kadar rahatlatmıştı anlatamam.

" Neyin var Gece ? "

" Hıı yok bişeyim neyim olsun ki " aslında çok şey beynimdeki sesleri susturamıyorum.

" Efser Gece seni yalan söylediğini anlayacak kadar tanıyorum. " dediğinde dönüp ona baktım. Koltuğundan kalkıp yanıma gelmişti koltuktan destek alarak yumruğuna başını dayamıştı. " Dinliyorum? "

" Esra .. O gidecek yani ayrılacak bizden benim inanasım gelmiyor." Bide Deniz öküzü var tabi.

" Büyüdük Efsercim sen hala büyüyorsun. Biliyorum büyümek çok sancılı bir süreç ama atlatıyorsun. Esra'ya veda etmek kolay değil ama sen çok güçlüsün."

" Neden herkes güçlü olduğumu söylüyor ben güçlü falan değilim. " sesim sert ve kırılgan çıkmıştı. Öyleydi ben güçlü bir kız değildim.

" Güçlü değilsin değil mi ? 18 yaşında hiç bilmediği bir şehire gelmiş bir kız, iftira atılmış sokakta yaşamış ama içindeki gülen kalbi solmamış. Sonra şans eseri bir arkadaşa rastlamış onunla eve çıkmış kızı tanımadan! sonra bir kaç ay sonra cebindeki ekmek parasını köpeklere mama alıp sahile gelmiş o kız. Zavallı bir gelini görmüş hiç düşünmeden ona yardım etmiş.Elindeki sargı beziyle kendi yaralarını sarmak varken başkasının yarasını sarmış o kız ! Sence o kız zayıf mı ? " sesinin dozunu artmıştı her dediği kalbime iğneyle işlenmişti.

" Ben sadece Esra'yı özleyeceğim. " dedim ellerime baktım gözyaşlarım ise elime akmaya başlamıştı. Konuyu değiştirmek istemiştim.

" Gece Esra'yı bende özleyeceğim böyle yaparak onu daha da üzeceksin. Destan'ı tanımadan önce kitap karakteriyle yaşıyordu zihninde unuttun mu ? " öyleydi kitabi yüzlerce okumuş Destan Yıkılmaz'a aşık olmuştu sonra Destan Kara olarak hayatına girmişti. Esra aşkı ondan sonra tatmıştı. Kötü bir dönemden geçmiş ve kitaba tutunmuştu.

" Ben bilmiyorum. " burnumu çektim . " Sakın , sümüklerini başkasının üzerine sil bu tişörtü yeni aldım! " dediğin gülmeye başladım " Evet işte beni Gecem. " saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. " Deniz'le nasıl? " dediğinde Deniz'in duvarına girmiş onunla olan fotoğrafımız gösterecektim ki. Kaldırmış. Kalbimin üzerine oturan fil. Çok ağırdı.

" Deniz'le hiçbir şeyiz nasıl gidebilir ? " dedim soğukca. Kalbimi biri söküp FSM köprüsünden atabilir mi, buna ihtiyacım var.

" Ne oldu bitanem ? "

" Nur ben onu anlamıyorum vallahi anlamıyorum. " derin nefes aldım gözlerimin muslukları sonuna kadar açılmıştı.
" Ya bazen tamam diyorum bana karşı duyguları var, bazen umrunda bile değilim gibi geliyor ve ben bu dengesizliğe dayanamıyorum. " hıçkırarak ağlamaya başladım. Nur'da neredeyse ağlayacak gibiydi surat ifadesi buna işaretti.

" Sabah umursamaz görüyorum akşam üstü beni arkadaşımdan kıskandığını farkediyorum. Kapıma kadar gelmiş Kaan'la ne yapacağım diye " dediğimde Nur'un dudakları bir o şeklini aldı. " Ciddi olamazsın nerden anladın? "

" Sokak lambası ışığında yüzünü farkettim ve telefondan onu aradım telefon çalınca kapattım "

" Oha nasıl kötü olmuştur" dedi gülerek.

" Kesin kızarmıştır ve sövmüştür telefona " dedim kıkırdadım.

" Bak Deniz kabul etmek istemiyor ama senden hoşlanıyor sen biraz belli etsen. "

" Söyledim ona açıldım bana atkısını vermeden "

" Sana atkısını verdi ve sen söyledin OMG ! "

" Türk gibi tepki vermezsen çakarım." ağzını kapatıp mahçup bir şekilde sırıttı.

" Sana cevap vermedi mi ?"

" Hayır 2 gün sonra iyi geceler yeşil göz diye mesaj attı "

" Kusura bakma ama baya kalasmış haa "

" Hiç kusura bakar mıyım canım , sadece kalaslara hakaret ettin. " deyince gülmeye başladık

"Sana tavsiye verecek en son kişiyim yani ama sen çok özelsin, her şeyi unut bunu unutma." gülümsedim, koltuktan kalkıp odama yöneldim " Efser kıskandır ki sana ne kadar bağlı olduğunu anlasın, kıskançlık ile sevgisini ölç. " dedi göz kırptı. Gözlüğümü komidine bırakıp banyoya yöneldim.

Duş alırken azıcık ağlayıp çıktım kendime gelmiştim şimdi.
Valizimden Deniz kokan atkıyı çıkarıp sarıldım. Işığı kapatıp yatağa uzandım kokusunu içime çekip ciğerlerimin bayram etmesini sağladım. Bu adam güzel kokuyordu. Güzel ve farklı.

Komidinin üzerindeki telefonum titreyince uzanıp aldım.

Deniz ;

Uyuya kalmışım beni aramışsın bir şey mi oldu ?

İstem dışı sırıttım, yalanını sevsinler. Beni kıskanıyorsun Deniz Güney fakat yakında kuduracaksın.

Alıcı; Deniz

Sadece aradım o kadar.

Deniz ;

Özledin yani ;)

Ukala illa delirtecek.

Alıcı; Deniz

Özlemez olur muyum canım özledim hatta çok. Kendim özlemeyi bıraktım Kaan'la birlikte özledik :)

İçimin yağları eridi bee, acaba böyle göbeğimi eritebilir miydim.

Deniz ;

O kim.

Ahhahaha işte böyle oh olsun. Allahım içimdeki ergen coştu!

Alıcı ; Deniz

Birlikte kafeden çıktığımız arkadaş :) malum yorgunum iyi geceler.

Yorgunum demişken cidden kemiklerim sızlıyordu. O kadar yoruldum ki bir şey düşünmeden uyuyabilirdim. Deniz'i kokusuna sarılıp derin nefes aldım ve gözlerimi kapattım.