Kıskanç biri değiIim, sevdiğime 'Canım' diyenin can damarını keserim.

Deniz Güney'den..

İçimdeki bu kıskançlık duygusuyla baş etmek o kadar zor ki, birine dalmamak için kendimi gerçekten zor tutuyorum. Benim çimen gözlüm 4 gündür beni kıskançlıktan kudurtuyor. Kahretsin çok güzel gülüyor.O gözleri yok mu ya beni hasta ediyor.Mutlu olunca yeşile dönüyor , ağlayınca elaya dönüyor , gözünden yaş gelene kadar gülünce kehribara dönüyor. Gece'm hakkında bilmediğim bir şey olmaz mı ya ?

Sıkılınca tırnaklarını yiyor, mahçup olunca ellerine bakıyor , yalan söylerken eli ayağı dolaşıyor. Off off Efser Gece deli ettin kızım beni yaa!

" Gözünden alev çıkarmayı mı planlıyorsun? " diyen Can'a uçan tekme atmak istedim. Sanane lan y- neyse sövmeyeceğim.

" Siktir git ulan okunmuş pezevenk." dediğimde Can histerik bir kahkaha attı. Kulağıma yaklaşınca " Kıskanınca çok güzel oluyorsun bebeğim. " kulağıma üfledi. Ulan Can.
" Dua et müşteriler var " dedim yapmacık bir sırıtmayı dudaklarıma kondurdum. Sakallarımı kaşıyıp, salladığım ayağım daha da hızlandırdım.

O lanet beyaza ihtiyacım vardı.

Beni Gece'mden koparan beyaz hiçte masum değildi. " 5 numaradakiler Gece'nin arkadaşları değil dimi? "

" Sanmıyorum Gece rahatsız gibi baksana " Can'a kaşımı kaldırıp baktım. Sırıtıp çocukların yanına gitti " Efser ! Buraya gel çabuk. " gözleri yine elaya dönüş yaptı yine korkmuştu. Benden korkmasını istemiyordum, ben ona zarar veremezdim ki.

" Onlar kim? " istem dışı ellerim titremeye başladı masayı tutup kendimi oyalamaya başladım .

" Müşteri Deniz nerden bileyim ? " yine çemkirmişti. Onu kızdırmak hayatımın en büyük zevkiydi. Deniz diyen ağzını öpmek vardı şimdi, kendime gelmeliydim. Hafif başımı salladım Efser elini koluma değdirdi " İyi misin ?" sen öyle dokunursan ben nasıl iyi olurum be kadın. Kaç volt elektrik veriyorsun biliyor musun ? Vücudumdaki elektirik akımı fazlasıyla tehlikeliydi.

" İyiyim bir şeyim yok. " dedim sakin bir sesle. Sesimi sakin çıkarmak için savaş verdiğim umarım belli olmuyordur!
" Yapabileceğim bir şey var mı Deniz ? "

Öpsene. O zaman hiçbir şeyim kalmaz benim.

" Yok sadece böyle yavşaklar pardon " öksürüp boğazımı temizledim " uzak dur bakma Can halleder." dediğimde imalı bir şekilde sırıttı. " Ne oldu " diye mırıldandım.
" Yok bir şey ama senin bir şeyin var gibi çökmüşsün göz atlarında morluklar var. " siktir diye geçirdim. Yoksulluk krizleri yüzünden.

" Uykusuzluk sadece."

" Git eve dinlen. " eve gideyim de seni bir atmaca kapsın! Yok canım. Yüzüne dik dik baktım bu kızın her hali mükemmel olmak zorunda mıydı ? At kuyruğu dalgalı saçları, belirgin yüz hatları ve kıvrımlı kiraz gibi dudakları.

Fırsatım varken öpmem lazımdı şimdi böyle kıvranmazdım. Kiraz demişken bu kız cidden kiraz gibi kokuyordu yani teknik olarak kiraç çiçeği kokusu gibi.

O kadar yer dolaştıktan sonra bizim diğer elemanda bulmuştum o parfümü. Kiraz çiçeği oda bir yere siparimiş mi ne ettiriyor muşsun bir düzüne sipariş etmiştim bende.

Bugün perşembeydi benim küçüğün finalleri bitmişti ve yarın tatildi. 36 saat ne yapacaktım ben onsuz ? Çıkardı birazdan o da ve ben kafamda kıskançlık kurgularına devam ederim .
Neydi o çocuğun adı Kaan'mıydı neydi az kalsın dövüyordum Tunç iti engel olmuştu. Tabi Gece hanıma rezil olmuştuk , o kızın aklına gelen şeytanın aklına gelmez. dişi şeytan ne olacak. Telefonum çalınca bildiğim bütün küfürleri etmiştim deve kuşu misali kafamı toprağa gömmek istedim. Yer yarılsaydı o an düşseydim öyle böyle değildi rezilliğim!

Efser Gece Şen hayatıma girdiğinden beri kızarıp utanıyorum. Beni nasıl değiştirmişti ve ben bu değişimi sevmiştim.
Annemden sonra sevdiğim ikinci kadındı o aşık olduğum ise ilk kadın.

" İyiyim ben gitmiyorum eve "

" Aman iyi be kabahat bende ne için düşünüyorsam. " dedi üst kata çıktı şimdi sırasıydı.

O orospu evladı Efser Gece'nin kalçalarına mı bakıyordu? Şimdi senin 7 sülalen cinsel münasebete girmez miydim laan !

" Hayırdır arkadaşım boynun ağrıyacak biraz daha öyle kalırsan." nefes al ver sinirlenme.

" Ne diyorsun? " dedi ukalaca

" Nereye bakıyorsun sen öyle? "

" Manzara bakıyordum oda gitti." yumruğumu sımsıkı yaptım. İşaret parmağımla gel gel yapıp kulağımı işaret ettim " Duyamadım."

" Böyle eleman çalıştırın siz hep buradayım rahat ol." dedi. Böyle elemanlar derken dudağını ısırdı. O dudağı kopartıp sokmaz mıyım laann! Sol yumruğumu yanağına geçirdiğim an ağzındaki kanlarla kafasını çevirdi. Can'da beni geri çekmeye çalışıyordu. " Abii sakin , değmez boşver !"

" Siktirtme abini Can sağlığın için bırak." adam çenesini tutmuş işaret parmağını sallıyordu yanındaki adam tırsmış arkadaşını çekmeye çalışıyordu. Son anda attığım tekme kalçasına gelince dengesini kaybedip düştü. " Milleti orasına burasına bakmakla olmuyor adamlık! Lan Can bırak gözünü seveyim ". Lanet beyaz bütün gücümü vakumlamıştı Can'dan kurtulamıyordum. " Al sende itini, zor zapdediyorum adamı görmüyor musun !" oda bağırmıştı. " Abi Efser merdivende sakinleş yukarı sıyrılan kollarımı düzelttim. Benim iğrençliklerimi görmeye gerek yoktu. 4 gündür damar yoluyla kullanmamıştım anca tozla kendimde olurdum.

" Can ne oldu müşteriler telaşlandı " dediği kendisi telaşlanmamıştı sanki. Bir tek benim ismim güzel çıkıyordu o kıvrımlı dudaklardan.

Can'a söz hakkı tanımadan ben daldım araya " Kaşıntısı varmış dedi abi beni kaşı bende dedim hay hay " Gecem yüzüme bön bön bakarken gülmemek için kendimi zorladım.

O iri gözlerinden öperim kirpiklerini dudaklarımda hissetmek isterim.

" Deniiiiz " diyip gözlerini devirdi. Can'da ona bakarken başına yapıştırdım " Ne bakıyon lann"
" Benden de mi " herkesten abicim herkesten..

" Oğlum ara sıra öküzlerle bağlantın var mı diye merak ediyorum, ne mal bişi oldun sen "

" Abii darılıyorum ama "

" Defol git başımdan gitsene soğuk varlıkla uğraşsana "

" O da dersten çıkmıştır bir arıyım bende " Ah aslan gibi adam olmuştu kedi, sanki sen çok farklısın diyen iç sesimi görmezden geldim.

" Can 5 numarayı temizle sonra ne halt yersen ye. "

Efser'i gördüm , nutkumun tutulduğu bir manzaraydı onun gözleri, resmedip bir ömür saklamak istediğim. Onun yeşili benim anlamsız siyahıma anlam katıyordu.
Maalesef benim siyahım onun yeşilini gölgeliyordu.

İçki, sigara, uyuşturucu dünyama alamazdım onu, yapamazdım bu kötülüğü ona. O kadar bencil değildim benim yanımda o kiraz çiçeğini solduramazdım.

Gönlümün sultanıydı. Kalbimin sevinçleri gözlerimin ışığıydı ama bunu anlamıyordu yada ben anlamasını istemiyordum bana açıldığı zaman bir çok duygu bir anda yaşadım. Sevinçle hüzün gibi.

Benim yapamadığımı yapmış bana açılmıştı. O gün sabaha kadar şarkı sigara ve onun fotoğraflarına bakmıştım. Ondan önce sadece nefes alıyormuşum denize düştükten sonra yaşamaya başlamıştım. Onun sakarlığı benim hayatımın anlamı olmuştu. Birisinin bana çarptığına hiç bu kadar sevinmemiştim.

Efser Gece benim devrelerimi yakmıştı.

Sigara içmek için biraz yürüyüş yaptım mahalleye varıp gelene kadar 3. sigaramı içiyordum onun yanında içmemeye özen gösteriyordum. Son nefes çekip yere attım ve ayağımla ezerek söndürdüm. Göğe bakarken içimdeki gri dumanı bıraktım.

Soğuk bir gündü ama rüzgar yoktu. Efser hemen üşüyordu bunu fındık burnunun pembeleşmesinden ele veriyordu.

Makbuş yerine yakın yere arabamı park etmiştim alalı çok olmamıştı ama Gece hanım yüzünden bir yerlere gidemiyordum. Mercedes Sport tourner bu arabaya bayılıyorum, benim beyaz güvercinim.

Kapıdan içeri girdiğimde beynimden vurulmuşa döndüm. Burnumdan nefes alıp vermeye başladım. Kaan züppesi dirseğini Gece'min omzunamı atmış lan ? Koparırım o kolu şimdi. Adım atacakken Can yine durdu önümde " Abi yengenin arkadaşları sadece " hala derin derin burnumdan nefes alıp veriyordum.

" Ya oğlum bir şeyde kullanmıyorsun ama kafa bir milyon lan görmüyor musun dirseğini kızın koymuş o kol yavaş yavaş açılıp beline inecek ben bu numarayı yermiyim ?"

" Abi yengemi düşün kız senin dengesizliklerine alışık değil ne hakla karışıyosun derse "
" Hakkınıda hukkunuda çekil önümden "

" Peki Efsere anlat her şeyi "

" Yapamam. " sesim yalvarır gibi çıkmıştı.

" O zaman karışma kızın hayatına "

" Birisi ona canım demiş olsa düşünmeden çakıyı gırtlağına batırıp nefesini keserim adam kolunu benim dokunmaya kıyamadığıma değdirmiş. Can sen ne diyorsun. "

" Konuş, birini döverek erkek olunmaz cesaretin varsa konuş lan"

" Bu işi halledikten sonra belanla cinsel münasebete gireceğimm" dediğimde önümden çekilmiş mal gibi sırıtıyordu. " Belam ve ben bekliyor olacağız. " dedi göz kırptı.

Kızamıyorum da ben bunlara " okunmuş pezevenk " diye mırıldandım.

Eski ciddiyetime geri döndüm eğer o gelmezse almasını bilirim. Deri ceketimi düzeltip nefes aldım. " Gece gelsene " ona ikinci ismiyle hitap etmediğim için biraz afalladı gözlerini kısarak bana baktı. " Efser Gece " diye soluğunca nasıl kalktığını bilemeden geldi yanıma. Gözlerinde anlayamadığım bir şeyler vardı korku mu ? Hayır benden korkmasını istemiyorum.

" Gidiyoruz"
" Nereye , neden? "
" Sadece benimle gelir misin? " kolunda tutup çekelemeye başladım başka çarem yoktu. Benim içim kan ağlarken sert durmam gerekiyordu Gecem , üzgünüm. Benim güvercinin önünde durduğumuzda duraksadı. " Şaka mı?"

" Efser binsene güzelim konuşcaz sadece ama burada değil hadi " diyince dediğimi tekrarlatmadan arabaya bindi. Bu kızı seviyordum be hemde çok.

Arabayı hızlı bir şekilde sürmeye başlayınca Gece korkup emniyet kemerini taktı. " Deniz kemeri tak. "

" Sevmiyorum "
" Lütfen " bana bu kelimeleri kullanma çimen gözlüm.
"Hatırım için azıcık varsa " insanın zayıf noktasınıda biliyordu hemen dediğini yapıp ona baktım.

" Önüne baksana kaza yapıcağız. " sana bakmak varken önüme neden bakayım be Gecemm.

" Tamam ödlek ördek yavrusu " dedimde sırıttığını farkettim.

Sultanım benim.

Virajlı yolda arabayı sola park ettim. burası ıssız bir yerdi. Korkarak etrafına bakındı arabadan indi, acilen nikotine ihtiyacım vardı. Kaputa kalçamı dayayıp cebimden sigara paketini çıkardım bir dal alıp dudağıma hapsettim. Yanında içmemeye özen göteriyordum ama artık her şeyi söyleme zamanıydı. çakmağı yakmaya çalışırken ellerim tekrar titremeye başladı. Efser, elime bakınca şaşırdı. çakmağı "siktir" diyerek yola fırlattım sigarayıda alıp kırdım. Ellerimle yüzümü ovup kendime gelmeye çalıştım.

" Deniz iyi misin korkutuyorsun " sesi uysal kediler kadar narin çıkmıştı. Kendime gelmem şarttı. Üşümüştü , pembeleşen burnunu öpmek istedim.

" Nedir 3 gündür yaptıkların?" kaşlarını çatarak bana baktı.

" Ne yapıyormuşum? " soruma soruyla karşılık veriyordu inatçı keçi.

" Erkeklerle çok yakınsın "

" Bundan sana ne? " dedi ellerini göğsünde birleştirdi.

" Nasıl bana ne al şu ceketi giy " dediğimde ceketi tuttuğum elimi itti.

" Evet sana ne ! Sen neyimsin ? "

" Ben ben.. Senin arkadaşınım " İkimizde bağırmaya başlamıştık.

" Arkadaşım bana karışamaz istediğim kişiyle dolaşırım sarılırım sevgili olurum bundan sa na ne ! "

" Konuşmayacaksın dedim o kadar Gecee delirtme! " yine burnunu hava dikti." Sen benim hiçbir şeyimsin " dedi sakinlikle. Zıt yöne doğru yürüdü.

" Gece dur ! " dediğimde sırtı bana dönüktü. " Beni sevemezsin ! Çünkü senii sev sevmiyorum ! " dediğimde bana doğru döndü. Gözleri dolmuştu ağlamasına dayanamazken ben onu ağlattım kendimi yumruklamak istiyorum. Ben her şeyi itiraf etmeye gelmişken ne dedim. Kendime inanamıyorum! Hızlı adımlarla yanıma geldi. Dolu dolu gözlerle bana baktı ve tokat attı.

O tokat kalbime çok ağır geldi. Tam gidecekken elini tuttum küçük sıcacık elleri ellerimin içinde kayboldu.

" Benimle dalgamı geçiyorsun Deniz ! Benimle mi oynuyorsun ! " bağırsa da kırgın çıkıyordu kırılan kalbinin parçaları benim kalbime batmıştı.

" Seni sevmiyorum çünkü " başını sallayarak önüne eğildi dudaklarından hıçkırıkları dökülmesin diye dudaklarını kemiriyordu. Sulu yeşil gözlü hatunum benim.

Elimle çenesini yukarı kaldırdım gözlerine daha yakından bakmak için biraz eğildim. " çünkü sana aşığım " dediğimde gözlerinde sönen ışıltı birden parladı ve gözlerimi kamaştırdı. Biraz daha yaklaşıp burnumu burnunun yakınına getirip kokusunu yavaşca çektim. Gece gerçekten güzel kokuyordu.

Kokusunu çekip ciğerlerimde yangın çıkarmasına izin verdim. Ciğerlerim böyle yangına kurban olur, kuruyan dudaklarımı hafif ıslattım gözlerimi ne ara kapatmıştım bir fikrim yoktu , açtığımda Efser gözlerini hala kapalı tutuyordu.

İkimizin kalp atışları karışmıştı.

Dudaklarım dudaklarını istiyordu ama yapamazdım bende usulca alnına çıkıp usulca öptüm.

Geri çekildiğimde fırtınadan çıkmış bir enkaz gibi hissediyordum. Ciğerlerim oksijen yerine kiraz kokusunu solumak istiyordu.

" Ben özür dilerim. " dedim sakince bu kadar duygusallık yeterdi.

" Ne için ?" dedi saf saf.

" Biz olamayız.. "

" Ama - "

" Efser uzatma " dedim sert bir şekilde yine gözleri doldu çimen gözlümün. Biri kalbimden bıçaklasın bu cehennem ızdırabını yaşatmasın.

" Sandığın gibi biri değilim "

" Umrumda değil seni seviyorum." dediğinde içimde adlandıramadığım bir sızı oluştu.

Gösterecektim belki bu şekilde. kollarımı sıvadım ve izleri gözüne soktum.

" Efser ! Ben lanet bir bağımlıyım ! " dedim sert bir şekilde. Bi an şaşırıp duraksadı " Bende sana bağımlıyım ne olmuş ! " dediğin bende daha çok şaşırmıştım.

Efser Gece 'den devam..

" Efser ! Ben lanet bir bağımlıyım ! " dedi sert bir şekilde, daha fazla dayanamadım. " Bende sana bağımlıyım ne olmuş ! " dediğimde benden daha çok şaşırmıştı.

Kalbim 4 nala koşan atlar gibi atsa da sakin olmak zorundaydım.
O da beni seviyordu daha önemli ne olabilirdi?

Bırakırdı kurtulurdu ne olurdu ki. Bir anda gerildi.

" Giy şu ceketi arkama geç " dedi soğuk bir şekilde bu sırada Deniz'in arabası kadar bir lüks, siyah bir araba bize yaklaşıyordu. " Siktir onlar! "

" Kimler "

" Gece kaç dediğim an koş arkana bakmadan hatta ormandan git hızlı ol, geldiğimiz noktaya git koş arkana bakma cebimde telefon var son aramaları tuşla seni kafa dağıtmaya geldiğimiz yerde beklediğini söyle"

" Sen "

" Bana bir şey olmaz sen kaç " gözlerinin içine baktım, sanrım gözlerinin dilini yeni çözdüm. Denize bakarken telefonu çıkarıp çaktırmadan aramalara girdim. 3 adam bize yaklaşıyordu. " Şimdi " dediğinde Deniz adamlara doğru koşmaya başladı. Hafif tepelik yerden inerken kayarak indim ve totomun üzerine düştüm. " Kızı istiyorum " sesi eko yaparken korkudan ne yapacağımı bilemedim. Kendimi toparlayıp koşmaya başladım bu acıyan totoyla ne kadar koşabilirsem artık. Telefondan gelen ' aloo ' seslerini yeni farkettim bu sırda gök gürüldedi çığlık atmıştım

" Efser sen misin ? " dedi alalacele. " Evet benim bir adamlar geldi Deniz onlara saldırdı benimde peşimdeler " yağmur yağmaya başlamıştı. Ne olduğunu çözememişken başıma gelen olaya bak, cidden!

" Gel buraya sürtük " dediğinde arkama baktım tazı gibi koşan kel bir adam bana yaklaşıyordu. " Caaaaan çok korkuyorum nolur yardım et "

" Sakin ol neredesin "

" Kafa dağıtınız bir yermiş yol var aşağısı ormanlık." korkudan ve koşmadan şurada kalp krizi geçirecektim. Beynim sanırım sıvılaşmıştı.

" Gece sakin ol ana yola çık "

" Ta- " demeden çığlık kopardım. Adam saçımdan tutup çekmişti telefonda benimle birlikte düşmüştü. Islanan kıyafetler(benden bir kaç beden büyük olan ceket ) bana çok ağır gelmişti.

Sırtıma taşların batmasıyla canım dahada yanmıştı. Çığlığım yankılanarak yayılmıştı. Kel adam pis pis sırıtırken " sürtük illa işi yokuşa süreceksin " dediğimde sürtükde aklım kaldı. Kimdi lan o benim namusuma el uzatacaktı !

" Düzgün konuş it soyu "

ayak ucuma geçip tokatı yapıştırdı.

Babam gibi tokat atmıştı ve ben yıldızları saymaya başladım. " Ne oldu lan it nerden geldiğini öğrenince zoruna mı gitti ? " dediğimde iğrenç bir şekilde sırıttı.
Sanırım kusacağım.

" Canını yakmak istemiyordum ama bütün çığlığını herkes duyacak!" dedi. İri gözlerim daha da açıldı. Geri geri sürünürken alay ederek bana yaklaşıyordu. Kafamı kaldırdığımda az ileride büyük bir taş vardı oraya gitmem gerekiyordu.

" Hadi ama kaçma " dedi neşeli bir sesle. " Bana dokunma pahalıya ödersin !" diye bağırdım. Bir Allahın kulu geçmiyor mu burdan yaaa! Bacaklarımda tutup kendine çekti. Üzerime abandı iğrenç nefesi burnuma kadar ulaştı. " İmdaaatttt yardımm edinnn " derken ceketimi cıkarmaya çalışıyordu. Bir elimi yüzünü çizerken diğer elim o büyük taşı arıyordu.

Tırnaklarım derisine geçerken elimi itip bir kere daha tokat attı. Dudağım ve yanağımdaki sızı üzerimdeki ayıdan daha ağırdı. " Beğendin mi " dedi utanmadan. Sonunda taşı bulmıştum " Asıl sen beğendin mi ?!"
" Neyi "
" Bunuu " dediğimde taşı gözle yanak arasındaki yere yapıştırdım. Adam acıyla inlerken üstümden ittim kalktığımda ne olur olmaz diye bir tane daha geçirdim, adrenalin vücudumu ele geçirdiği için artık o kadar korkmuyordum.

Nefes nefese koşarken en iyisi yukarı çıkmak diye düşündüm. Yağmur azıcık yağıp dinmişti sadece üzerimdekiler ağırlık yapmıştı. Yukarı doğru tırmanırken ayağımdan geri geri çekildim. Beni önüme çevirip ardı ardına tokat ve yumruk geçirdi . Babam sağolsun bünmem dayağa bağışıklık kazanmıştı.

" Daha acın yeni başlıyor " dediğinde kemeri çözmeye başlamıştı.

Ben pes etmemeyi öğrenmiştim sana mı yenilecektim.

" Hiç sanmıyorum " diye mırıldandım.

" Ha " dediğinde avuçladığım toprağı yüzüne attım. Gözüm diye feryat ederken bacak arasına son gücümle tekme attım. Bu sefer onun bağrışları yankılanıyordu kıvranarak çömeldiğinde fırsat bu fırsat toprak tepeyı tırmanmaya başladım. Dağılan suratım sızlıyordu. Tam son adımı atacaktım kendimi yukarı çekiyordum ki yine ayağımı tuttu.

Buda iyiyce Polat Alemdara bağladı ya, bi öl adam, bi geber! Dönüp ona baktığımda kanlı sıratıyla bana bakıyordu. " Benden kurtulamazsın " dedi.

" Sen öyle san " dedim ve güzelim botlarıma yüzüne tekmeği geçirdim. Kendimi yola attım ve hızlı hızlı yürümeye başladım. Adrenalin vücudumdan gitmeye başlayınca korku bedenimi ele geçirdi.

Motor sesi gelince " Çok şükür! " dedim. Tunç ve Can geliyordu. Dönerek frenle durdu Can.

İkiside motordan indi motor yere çakıldı. " Deniz o adamların e e elinde " Can gelip sarıldı " Suratına ne oldu"

Derin derin nefes alıyordum " A adamla boğuştum o orda sanırım ö öldü."

"şşşt geçti " dedi Can , canım yanmaya başladı.

" Onu hastaneye götür Deniz bende " dedi Can adamın olduğu yere yöneldi.

" Tamam abi " dedi Tunç " Yüzün baya dağılmış yenge atla arkama " dedi yüzüme bakarken. Tunç birden çoğalmaya etraf dönmeye başladı.

Sonra mı ? Sonra her yer zifiri karanlık.