@uykuluhatun
|
Beni , kendi ve kapı arasına sıkıştırdı. Büyük elleri belimi öyle tuttu ki neredeyse acıyla inleyecektim. Tek eliyle ensemi ve yüzümün yarısını tuttu, ilk olarak gözlerime baktı.. Onunla göz göze gelmek okyanusun en dibine dalıp saniyelerle savaşa tutuşmak gibiydi. Nefes kesici ve tehlikeli. Evet gerçekten tehlikeli hemde şuanda. Gözleri arzuyla kavrulurken ve belimi bu kadar sıkarken. Midemde geberen kelebekler bu kadarını beklemiyordu. Zaman kavramını yitirmiş ve onun pembe girdabına dalmak istiyordum. Bu girdap sonum olsada kabulümdü. Yaklaştıkça soluklarımız birbirne karıştı ve bir oldu. Kuru ama ateş kadar sıcak dudakları sonunda dudaklarımı buldu. Anında gözlerim kapandı bu duyguyu daha önce hiç yaşamamıştım. Kendini bana bastırınca neredeyse kapıda resmim çıkacak gibi sandım. Belimi kavrayan eli daha sıklaştı canım cidden yanıyordu ama onu durdurmaya yeltenecek gücü bulamıyordum. Pembe girdabı soluk almak için hafif ayrılınca gözlerimi araladım. Sadece burnun burnumun yanına koymuş nefes alıyordu. Alt dudağını yalayınca bir kerede ıslak dudaklarının tadına bakmak istedim elim ensesine gidince bu sefer alt dudağımı yakaladı. Alt dudağımı emerken belimdeki baskı acısına dayanamadım ve acıyla inledim. " Eve gitmek istiyorum." dedim. Daha demin kalp krizi geçirecek ben değilmişim gibi. " Ta-tamam ben hemen geliyorum. " dedi yanımdan ayrıldı. Arkasını dönünce kapıya yaslandım. Sesli nefes alıp verdim. Bu neydi şimdi böyle ? İçimde kopan fırtınadan ödüm koptu. Neydi o güçlü duygu? Nasıl insanın düşünme yetkisini elinden alabilirdi. Başımı geri yasladım dudağıma dokununca hem gülümsedim hemde acıyla inledim sağ tarafım cidden çok acıyordu. Kesinlikle morarmıştı bunu adımın Efser Gece olduğu kadar emindim. Deniz içeri gelince elini yüzünü yıkadığını ve öylesine kurulamaya çalıştığını farkettim. O yine iyiydi ben kulaklarımdan duman çıkacak zannettim ! Bir an havale geçirme olasılığımı bile gözden geçirdim o derece. Kapıyı açıp yavaşca çıktım o gözlere bakmaya cesaretim yoktu daha demin neler yapmıştım! Kendimden utandım Deniz'den utandım! İlk öpücük için fazla mı istekli davranmıştım ama elimde değildi. Beynim akmış gibiydi ama! Anca olanların farkına varıyordum. Sevgili aklım 5 dakika önce nereye kaçmıştı acaba! Hafif çiseleyen yağmur ve sert esen rüzgar yüzümün sıcaklığını azda olsa düşürmüştü. Bir dakika Deniz ne sözüne çiğnemişti ? Kalbim sakinleşmiş beynim eski fonksiyonlarını geri dönmüştü. -geçte olsa- Bende konuşma özelliğimi yeni farketmiş gibi ne konuşsam diye düşündüm. " Deniz" " Efser " dedik aynı anda sonra güldük. " Güzeller önden " diyince utancım 2 kat arttı. Sen bana güzel de böyle çirkin olsam bile güzel hissederim be adam. " Ne sözünü çiğnedin ? " dedim birden. " Anneme söz vermiştim bir konuda ama çiğnedim.. " dedi ellerini cebine soktu. Daha demin kapı girişinde olanlar sırıtmama kalbimin üzerine erimiş çikolata dökmeme neden oluyordu. " Biliyorum geçmişim karanlık sayende kurtuluyorum. " böyle gizemli gizemli konuşması onu daha çekici yapıyor bilmem farkında mı ? Ne diyorum ben ya ! Valla ben demiyorum hormonlarım dile gelmiş. " Anlatayım o vakit. Benim bir abim var bu olay bi 10 - 12 sene önce oldu. Abim hovardanın tekiydi. Bir kızla evleneceğim diye ümit vermişti sonrada kızı hamile bırakmış. Kız kaç defa kapımıza geldi abim ise kovardı hep. Annem babam bu yüzden abimi uzaklarda büyütmüştür. Bende ana kuzusu gibi diplerinde. Sonunda Aslı karnı burnunda kapıya geldi gör ne hallere düşmüş. Elinde bir silah ilk abime doğrulttu sonra ' ben seni kendi canımdan çok seviyorum. ' dedi kafasına sıktı. Gözlerimizin önünde o ve doğmamış yiğenim öldü. Annem abim gibi olmayayım diye söz verdirdi namusun olacak kadına dokun diye. " kendimi kötü hissettim beni eğlence olarak mı görüyordu. Abisinin yaptığını başka pezevenk ablama yapmştı. " Sana helalim olmadan namusum olmadan dokundum ve sana dokunmadan alamam kendimi affet beni. " diyince midemdeki başını eğen kelebekler gülümsemeye başlamış hatta horona başlamışlardı. Tey tey tey diye. Horonda böyle şey yok bu kelebekler sahibi gibi normal değil ki. " Ben ne diyeceğimi bilmiyorum. " hala o güzelim çekik sütlü çikolata gözlerden mahrum kalmıştım. Bakamıyordum ki ! " Sen küçük hanım. " dedi durdu bacaklarım altında tutup kucağına aldı. Ciseleyen yağmur şiddetini arttırmıştı saçımdaki toka kopmuş saçlarım dağılmıştı. Deniz beni yağmur eşliğiyle beraber döndürmeye başladı. " Denizzz deli misin yol ortasında..." diye bağırdım gülerek umursamadı. Onun kollarında yağan yağmur yada dönmeyle şiddetlene rüzgar kimin umrundaydı. Beni yere indirdiğinde belimden tutarak kendine çekti. " Seni seviyorum kadın, seni öyle bir seviyorum ki bu boyumu aşıyor, kalbim aşkınla çoşup taşıyor. Ve birşey daha senin için bu can emrine amâde.. " dedi burnunu burnumun yanına koydu. " küçük birşey daha kokun bütün uyuşturucuları sollar, bu kokudan ayrı yaşamak asit solumaktan farksız. Beni bırakma bu beden bu acıya dayanamaz." dedi usulca. Deniz Güney'e neden aşık olduğumu merak mı ettiniz ? Adamın kelimeleri kalbini irmik irmik işleniyor açılması mümkün olmasın diye düğüm atıyordu. İnsanın kalbinde düğüm olursa o kişi ne ordan çıkar ne başkasının girmesine izin verir... " Seni seviyorum Deniz Güney. Senin için yaşıcak kadar hemde.. " dediğinde geri çekildi. Ah gözleri, karanlık gökyüzündeki yıldızlar yanında neydi. " Biliyorum sultanım biliiyorum gönlümün dilberi.. " dedi kendine çekti ve alnımdan öptü. Uzun uzun pembeleri alnımda kaldı. " Dünya dursa şuan şu vakitte ne olur ?" " Zamann geçer Gece'm.. Güneş doğar ve batar. Bizi bir gelecek bekliyor ama geleceğin ne getireceği meçhul.." dedi benden ayrıldı. Sonrası belli bize kısa gelen yollar.. Konuşmalar gülüşmeler.. " Artık içeri girsem iyi olacak evdekiler bekler. " dedim dudak bükerek omuz silktim. " Bugün kriz anımda yanımdaydın değil mi?" başımı olumlu bir şekilde salladım. Yağmur durmuş hafif bir esintiye bırakmıştı yerini. " Ben seni hak edecek ne yaptım ? " dedi birden. " Bana gülümsedin. " dedim yanağından öpücük alıp arkamı dönüp merdivenlerdem çıktım. Yoksa gidemeyecektim biliyordum onu bırakamayacaktım. Deniz olmadan nasıl bir hayatım vardı inan ki hatırlamıyorum. Benim hayatım Deniz'den sonrası diye başlamıştı. Ne demişti bir şair sevmeye başladın mı yaşamayada başlarsın. Ayne bu laf benim üzerime cuk diye oturmuştu. Kapı tıklamadan açılınca ıslak botlarımı çıkarıyordum. Kapıyı açan Esra'ydı. " Kimler gelmişş.. " dedim sevecen bir şekilde. Bu kapı olayı o sahneyi hatırlatacak mı böyle sürekli? Of yanaklarım tekrardan ısınmaya başladı Allah'ım! " Benim repliğim olması gerekmiyor muydu onun saat kaç hanımefendi? " dedi sert bir şekilde. İçeri girerken " gerçekten Esra geldiğin o kadar belli ki. " diye mırıldandım. Odama geçerken soyunmaya başladım bu sırada kızlar arkamdan gelmiş Saliha 'da sağolsun gelirken boş gelmemiş havlu getirmişti. " Sen ne bok karıştırdında suratıma bakmıyorsun? " dedi Esra kapıya yaslanarak. " Ne alaka be ? donuma kadar ıslandım az bekle öpcem seni." diye geçiştirdim. Beni öptüğü çok mu belliydi ? " Beline ne oldu " diye bağrdı Esra " Saliha ise bizi izliyordu. Çıkardığım kazağı vücudumu kapattım. " Bişi yok bugün sıra çarptım çıkın ya soyunamıyorum. " diye sitem ettim. Söylene söylene çıktıklarında aynada sağ tarafıma bakınca bir siktir çekmedim değil. Belim resmen kararmıştı hemde 4 parmak göbeğime yakın yerde başparmağını koydu yer bile! Adamda deli gücü var yahu! Elimi ağzıma götürdüm Esra bakmak isterse ne bok yiyecektim acaba. Kız ne çakal hemen anladı bir şeyler karıştırdığımı. Rahat olmak için pijama takımalarımı hemen üzerime geçirdim dünya varmış ya. Komidin üzerine koyduğum telefonu elime aldım. Bir mesaj geldiğini farkedince kalbim hızlandı. Romantik Ağacım ; Bu kapıda kokun kalmış Sultanım.. (utanan emoji ) " Yaaaa şapşaaal offf utandım ama " gülerek içeri girdim. " Şuna bak şaşkoloz seni, nerdesin sen ? Makbuş uğramadığını söyledi." Dedi Saliha. Allahım gına geldi bunlardan sevgilimleydim lan hayatımın geri kalanını geçireceğim adamın yanından bir rahat verin. Diyemedim yemez çünkü 2 1 olmaz. Dayak yerim şimdi. " Denizleydim gezdik falan filan " ensemi kaşıyarak. " Aman aman " diye alay etti Esra. Dil çıkarmakla yetindim, evet çocuk gibi. Kız kıza sohbet ettik bende abur cubur yiyerek karnımı doyurdum. Sonra Destan enişteciğim karısını almaya geldi ben tam rahat ettim derken küçük Esra olan Saliha beni soru yağmuruna boğdu. Tabiki sevgilimle olanları anlatmayacaktım, belimdeki morluğu bir görse valla yanlış anlardı. Hoş anlaşılmayacak gibide değil! - 2 GÜN SONRA – " Ama ben aşkımı özledim. " diye mızmızladım Saliha'ya. Kafeteryaya grupça oturmuş çay kahve içiyoruduk. " Vizeleri atlattık gidersin bol bol yanına " dedi gülerek. " Sen nasıl umutlumusun sınavlardan? " diye sordu Aykut bana. Burda bişey konuşuyorduk dimi. Hey Allahım. " büyük ihtimal iyi bir not alacağım , 2 gündür ders çalışıyorum beynim ağrdı. " " Siz yine iyisiniz benim 6 senem ama hala 3'teyim " diye atladı Vahdet gülerek. Zavallım finallerde hep kalıyordu. " grup olarak yemeğe çıkalım mı ne dersin Efser ? " dedi Kaan suratıma dik dik bakarak. " Bilmem ki, " dedim omuz silkerek. " Hem sevgili Deniz'inde getirirsin bu bahaneyle tanışırız. " dedi tek kaşını kaldırarak. " Olabilir işi olmazsa geliriz. " dedim gülümseyerek. Oda gülümsedi beni kıskandığını biliyordum kardeşi olarak gördüğünüde. Deniz'in uyuşturucu kullandığından haberi olduğunuda biliyordum. Ama çok seviyordum ne yapayım. Hiç birşey engel olamaz sevmeme. " Saliha gidelim mi ? " diyince olumlu bir şekilde başını sağladı." Alper'i de çağırsana hemde aranızda düzelir. " " Bırak ya boşver bazen fazlasıyla odun olmuyor mu ! öldürüyor beni." Dedi. Ah yine nasıl kızdırmıştı Saliha'yı bilmem. Rehberimi açıp 2 gündür yüzüne hasret kaldığım adamı aramaya başladım. Ömrümün Törpüsü aranıyor.. Sürekli ismini değiştirdiğim gerçeği.. "Dünyanın en güzeli," diyerek telefonu açan bir Deniz yapmışlar böyle tam ısırmalık. " Ayy bitanem benim ya " " Nasıl bitti mi sınavların ?" " Evet canım " " Ah canım diyen ağzınını m derken birleşen dudaklarını öperimm. " dediğinde bir öksürük krizi geldi. Deniz ise kıkırdamaya başlamıştı. Saliha " İyi misin? " diye sordu telaşla. " iyiyim canım gıcık tuttu. " dedim gülümseyerek. " Su olayım iç beni " dedi Deniz sonra kahkahayı bastı. " ya delisin sen be adam. " dedim bende ona eşlik etttim. " Sana deliyim ne yapacaksın yavrum. " " Yavaş gel. " dedim gülerek. Bu sırada Saliha tuhaf tuhaf bakmıştı. " Yoldan yani yavaş gel. " dedim yapmamcık bir şekilde sırıttım. " haa arkadaşının yanında rahat konuşamıyorsun seeen, " dedi imalı bir şekilde. " Evettt bu arada diyeceğim şeyi unuttacaktım okuldaki arkadaşlarım yemeğe çıkalım dedik bazıları seninle tanışmak istiyor. " " Olur güzelim bana uyar, kaçta? " " Bilmem ben sana haber veririm." " Tamam sevgilim , çok güzel olma " dedi duru bir sesle. " Düşünmem gerek. " " Siyam ikizleri olarak dolaşırız benim için sorun yok zaten öyle bir kazak almak istiyorum 2 kişilik sevgilim olduğunu anlasın millet." Diyince gülmeye başladım. " Ciddi misn ? " " Tabii " " Allahım yaa alnımada ' Denizin sevgilisi' yazdırayım istersen " " valla süper olur , hadi hayatım benim az işim var akşam 6 gibi gelirim öpüyorum o bal dudaklarından. " dedi öpücük yolladı. Gülerek bende ona öpücük attım. " Hey canlısınıda isterim ama " dediğinde hııı dedim ve telefonu kapattım. Herifin içinde tuhaf bir manyak çıktı siyam ikizi olarak dolaşmak ne demek! " Çifte kumrular sizi nazar değmesin tüütütüttü " dedi Saliha eve girerken. " Sabah yüzümü yıkamıştım Saliş gerek yoktu. " dedim gülerek. " Şuna bak yaa. " dedi şalını açarken. "Efserr sen mi geldinn ?" diye içeri girdi Nur. Mini pijamalrın giymiş üzerine sabahlığını geçirmişti. Kızın ateşimi var yoksa cidden kafayı mı yedi. " Aykan'ı mı bekliyordun ? " diyerek laf soktum. Bu arada ilk defa Efser demişti bana. " Gecee" diye uyardı. " Ne var NUR ne var yaa ?" " Noldu sana ters tarafından mı kalktın ? " dedi üzerimi çıkarırken. " Nur farkındaysan uzun süredir böyleyim galiba farkında değilsin. " dedim umursamaz bir tavırla. " Ne zaman affetcekceksin beni ? özledim seni. Seninle dertleşmeyi etrafımda kimse kalmadı. Senide kaybedersem.. ben o zaman yalnız kalırım " " Can seni affetti mi? " " hayır. " dedi ağlamaklı bir sesle. Ağlama işte en zayıf noktamdan vurma beni ! " o zaman neden seni affetmemi bekliyorsun ?" başını geri attı derin nefes alıp verdi. " Seni çok özledim be anlasana. " " Bana o gün haklı olduğum halde tokat attın Nur! Kalbini kırmamak için ağzımı açmadım ama şimdi açabilirim." dedim ellerimi göğsümde birleştirdim. " Aç ağzını hatta kırmaktan korkma!" diye diklendi. " Sen ne kendini beğenmiş biri oldun ya ! Dünya birtek senin etrafında dönüyor sanıyorsun değil mi? Herkes geçmişte kötü anılar yaşamıştır. Ben ne yapayım ? Ailem yoksaydı beni. (sanki çok varmışım gibi) babam kemerle dövdü ama ben erkeklerden çıkarmadım hıncımı! Yakın arkadaşım boynuzladı ama size güvenmekten vazgeçmedim. Bişey diyim mi sen Can'ın tırnağını bile haketmiyorsun! " diyerek yanından geçtim. Kapıyı sertçe kapattım. Sinir krizi geçirtçek bu kız yakında. Bu sırada ablam aradığını farkettim. Deniz olayını duyduktan beri sık sık aramaya başladı hanımefendi. Ablamla yarımsaate yakın konuştuktan sonra Saliha'la mutfağa geçtik. Onun sevdiği böreği yaparken oda çorba yapıyordu. " Seni mutlu olmanı çok istiyordum bakıyordum 32 dişin sürekli gözüküyor. " dedi çorbayı karıştırırken. " Hamd olsun be çok şükür. " dedim tebessüm ederken. " İnşallah tamamına erersiniz. " " Bilmiyorum ki keşke yaa inşallah olur." dedim gülümsyerek. ** " iyi ki sana güzel olma dedim. " dedi Deniz sert bir şekilde. " Alt tarafı göz makyajı yaptım hayatım. " dedim koluna girerken. Saliha evde Alper'in gelmesini bekliyordu işi uzamış eniştemin. " Sorun da o gözlerin çok güzel. " " Off Deniz yürüsene." dedim sahte kızgınlıkla. " Dua et senii süzen olmasın o zaman göstercem. " dedi düz bir şekilde. Başımı sallamakla yetindim. Ah kıskanç sevgilim benim gözümde bir sen varsın anlasan. Yemek yiyeceğimiz restoranta girecekken Deniz'in kolu titrediğini farkettim. " Hayatım üşüdün mü? " " Deniz iyi misin ? " dedim çaresiz bir şekilde. Hali hiçte iyi değildi. ** Bergüzar Korel " Ben Bir Adam Sevdim " Nefesleri düzensizleşmiş ve terlemeye başlamıştı, sanırım bir kriz daha geçiriyordu kahretsin! Tam mutlu olacağız diyorum kriz tetikleniyor! " Deniz iyi misin ?" başını olumlu bir şekilde sarsıntılı şekilde titremeye başladı. Kaan ters birşeyler olduğunu farketti ki yanımızda bitti. " Noldu bir sorun mu var? " dedi Deniz'in kolundan tutacaktım ki beni ittirdi bende yere düştüm. Kaan beni kaldırırken tuhaf tuhaf Deniz'e bakıyordu tam ona bağırcakken elimle sus işareti yaptım. Hayır tabiki ağlamayacaktım! " Kaan bizim gitmemiz gerek hasta olduğunu söyle içerdekilerine." " Efser" dedi Kaan uyarıcı bir şekilde. " Kaan " dedim vurglayarak. Sinirle soluyup içeri girdi. Deniz'e yaklaştım çenesini tutup gözlerime bakmasını sağladım. " Deniz gözlerime bak. " dedim sakin bir şekilde. Biraz kriz için araştırmalar yapınca son günlerde kriz anında nasıl davranılmasını öğrendim.. " Bırak gideyim Gece ne olur bak. " dedi yalvarırı gibi. " Hayır efendim benimle geliyorsun." dedim koluna girip çekiştirmeye başladım.. Sahilde bulutuğumuz yere gelin onu banka oturtttum. Saçlarını yolarcasına çekiştirmeye başlamış yüzünün rengi değişmişti. " Sakin ol hiç bişey düşünme tamam mı? " " Efser yeter , olmuyo bırak beni" " Bitanem aynı anda nefes alacağız tamam mı ? bak," dedim derin nefes aldım. Başını geri atınca boyunda çıkıklık gözüme takıldı.. " Tamam lan tamam. " dedi derin nefes verdi. Biraz nefes alıiveriş yaptık benden daha hızlı ve kısık alıyordu.. " Bir boka yaradığı yok bırak beni gideyim! " dedi ayağa kalktı. Bende onunla ayaklandım " Bak kurtulmanın çok yolu var sadece sen iste. " gülümsedi ama bu onun gülümseyişi değildi. " Ben oraya yatacağıma ölmeyi yeğlerim! Boyundan işlere karışmaa! "dedi ellerim ittirdi. Arkasından bakakaldım. Ağlamaklı bir şekilde nefes verdim. "Yine mi?" diyebildim ve sonra banka oturdum. Elleriimle yüzüme kapattım, hayır ağlamayacaktım.başımı kaldırıp gökyüzüne baktım. Ağlamayacaktım ağlamayacaktım derken gözlerim kapandı ve yanağıma göz yaşım aktı.. İstemesemde durduramıyorum onları orada! Sevdiğim adam gidiyor aşk benden gidiyor ellerimden kayıyor ve ben bir şey yapamıyorum.. Sessizliğimi hıçırıklara bıraktım.. hıçkırıklar ise şiddetli bir yağmura.. Yağmur her tenime değdikçe hıçkıırklarım çoğalıyordu. Ben aşkın bu kadar can yaktığını bilmiyordum! Sol yanı ateşe verdiğini bilmiyordum! Ama pişman değilim, ben ona sırılsıklam aşığım.. Artık nefesim duman gibi çıkarken ben titremeye başlamıştım. İçimdeki yangını yağmur bile söndüremezken eve gidip ne yapacaktım. Ne kadar süre orada oturdum bilemedim, önemi de yoktu zaten.. Ellerimle kollarımı sarmaladığımda yanıma birinin oturdudğunu farkettim. Bir de sapıkla mı uğraşacaktım? Yok daha neler yemin ediyorum ayakkabımla kafanı delerim içimdeki bu öfkeyle. Tam kim diye bakacakken " Merak etme senin odunundan başka kimse yanına gelemez." dedi yağmur azalsada yinede yağıyordu. Deniz yanıma gelmişti, kırıyor gidiyor yapıştırcı alıp kalbimi tabir ediyordu. Bakalım kalp ne zamana kadar buna devam edecek. " Yağmur iyi geldi evine gittiğimde Saliha daha eve gelmediğini söyleyince orda kaldığını anladım. Benim ne kadar adi biri olduğumu onlara söylememişsin. Keşke söyleseydiin." dedi yorgun bir sesle. Burnumu çektim. " Deniz ben sana aşığım gerisi umrumda mı ? " Ona dönüp baktım. Onunda gözleri kıpkırmızıydı. " Hasta olacaksın eve gidelim." alt dudağımı sert birşekilde ısırdım. " Umrumda değil , seni seviyorum ama dayanamıyorum sürekli beni dışlamana. " dedim ayağa kalktım. Oda benimle kalktı. " Bilmiyor muydun ? Sana söyledim ! Sana bağımlı olduğumu söyledim ama uzak durmadın! Ben senden uzak duramıyordum ama sende uzak durmadın sorumlusu kim! Ben mi saçmalamıyı kes!" " Biliyorum ama beni de düşün." dedim ağlayarak beni bir anda kendine çekti ilk olarak saçımı öptü sımsıkı sarıldı sonra dolgun pembeleri alnıma değdirdi. Ne kızma kaldı içimde ne öfke bu adam beni susturmayı çok iyi biliyordu. " Senin için krizlerim arttı , 5 ay önce ölüme yaklaşmak için kullanıyordum ama birden sen çarparak zorla hayatıma düştün sonra dedim ki yaşamak için 2 yeşil göz yeter. Sonra yaşamak için çırpındım, yıpranıyorum ve sen görmüyorsun Gece." dedi.. Üzüntülü bir sesle. Kıyamıyom lan ben buna kıyamıyorum! " Sakarlığım sonunda bir işe yaradı desene." " Sakarlığın hayatım oldu." dedi saçıma öpücük kondurdu. " Ama ilerde batırmazsan iyi beni," dedi gülerek koluna vurdum. "Denizz yaaaa" ciyakladım bildiğiniz. " Bende dedim bu kız niye çemkirmedi! " ondan ayrılıp başımı başka yöne çevirdim. Havada sakinleşmişti aynı ben gibi. " Hele hele surata bak ya anında trip moduna geçti. Öperim valla trip atma ." dedi omuz silktim, daha demin bi taraflarını yırta yıırta ağlayan ben değilmişim gibi. Tam öpecekken " Hapşuuğğ " elimle burnumu tuttum. Gözlerimi açtığımda Deniz gözleriniz kapamıştı. Beni denize atın ayağımada kaya bağlayın! " Benle yaşa sevgilim, bu arada akşam yemeğinde nohutmu yedin naptın sen? " dediğinde gülmeye başladı. Ama ben utançtan kıpkırmızı oldum. " valla şaka yaptım aşkım sırf şu tepkiyi almak için " dedi yanağımı sıktı. Yüzümü çekip yürümeye başladım. Başlarım şakasına ! " Efser Gecee bekle beni" diye bağırdı ama durur muyum. Burnumda akmaya başladı zaten. Dün sümüklü der bugün böyle bende korum böyle işe! Ayııı ne olacak. Yolda geçen taksiyi durdurdum. Gidiceğim yeri söylediğimde abi gaza bastı Deniz arkamdan koşmuş ama yetişememişti.Oh olsun ayı herif. Telefonum çalmaya başladığında meşgule atıp ismini değiştirdim. BOZAYICIM. Bak yine sahiplenme ekimi kullanmadan edemedim çokta kibarımdır yani. ** " Bu kadar üşütene kadar nerdeydin? " diye vır vır konuştu Nur. Evde bir o vardı nane limon yaptı Allah razı olsun. Şimdi hakkını yemiyim. " Dışarda" dedim soğuk soğuk. " Sana fırında rosto yapayım mı ?" dedi Nur hevesle. Nur ve mutfak hangi tuğla başına düştü acaba. Peçeteyle burnumu sildim battaniyeyi kollarımın altına çekip nane limondan bir yudum aldım. " Yok canımm gerek yok." " Of ben seni bu kadar zorlamadım kızım 1 aydır süründürüyon beni. Özür dilerim nolur affet ya! " diye ciyakladı başım ağrıdı. " Her istediğini yaparım. " diye ortaya koca bir idda atti. Şeytan diyorki evi ve odanı temizlet. Şeytana neden uymuyum ki. " Hayırdır neden sırıtıyorsun?" " Her dediğimi yapacaksan evi bir güzel dip köşe temizle ve benim odamı da " diyince büyük gözleri dahada büyüdü. " Ciddi olamazsın" gülümsedim. "Çok ciddiyim." " Affetcek misin peki ? " dedi dudak büzerek. " Bana abur cubur getirrisen düşünürüm. " " Gecee sabahın 10'da mı ? " başımı olumlu bir şekilde salladım. " Peki peki" dedi ilk olarak markete gidip alışverişini yaptı gelince bana bir tabağa cips kuruyemiş doldurdu ve vişne suyu! Yaşaşın. Hasta olunca iştahım açılıyor ne yapabilirim ? Nur evleri dip köşe temizlerken bende tv keyfi yapıyordum. Tabi ara sıra bilerek düşürmüyor değildim o ise bana bir bakış atıp sadece gülümsüyordu canım yaa.İkindile yakın bütün evi temizleyip fırında makarna yapmıştı yanınada bilmediğim sebze dolu çorbayla önüme geldi. Az kalsın havuçu bütün atıyormuş şuna bak. " Ne oldu neden yüzünü buruşturdun ?" " Havuçlar diyorum yüzüyor." dedim ciddi bir şekilde. " Bıcakla kesince besin değeri düşüyor. " bilmiş bilmiş. " Hadi yesene. " dedi elini çenesinin altına koydu. Zorla gülümseyerek çorbayı içmeye çalıştım görüntüne zıt olarak tadı iyiydi ve kendimi daha sağlıklı hissediyorum desem inanır mısınız. Makarnamı da güzelce yedikten sonra peçeteyle ağzımıda sildim. Göbüşüm doymuştu nasılsa mis gibi uyku ve yarına birşeyim kalmazdı. Deniz mi, gece 50 defa aramıştı. Arayan kim bozayıcım , ya valla bende bulmuşta bunuyorum yemin ederim. " Efser sabahtan beri canımı çıkardın yaa affet beni artık. " " Sakın yaklaşma bana hastayım sende hastalanma aman aman" dediğimde bir ya sabıır çekti kız ama bende az değilim şimdi. Sabahta telefonumu kapatmıştım Deniz uyuz olsun diye. Nur'un laptopunu alıp face girdiğimde arkadaşlık isteklerini görünce şok oldum. 45 arkadaşlık isteği 10 mesaj 50 bildirim. Yok canım ! kimin facene girdim ben böyle? Duvarıma girince olayı çaktım Deniz birlikte çekildiğimiz her fotoyu attığını üzerinde güzel güzel şeyler yazdığını farkettim. Ah adam deli gibi aşığım. Duvarına girince sabaha karşı bir durum atmış . Bir kadının dudaklarında değildir . Allahım bu adam neden bu kadar tatlı ki! Seni yerim yer ayy diyerek ekranla bakışıyorudum. Anasayfamda gördüğüm sözüde ona karşılık olarak paylaştım. Bir kadınım ben ve insan kadın olunca Herşeyi unutur yüreğinin içindekinden başka - Lale Müldür Bence cuk diye oturmuştu bu laf. Fac'de gezinip sıkıldıktan sonra çıkış yapıp, battaniyemide alıp odama doğru gittim azıcık kestirsem fena olmazdı hani. Battaniyeye sarılalrak uyumaya çalıştım bir an önce atlatmam gerekiyordu.
*** " Hayatımm sen ne uykucu bir şey oldunn yaa" dediğinde afallayarak gözlerimi açtım. " Günaydın sevgilim." diye mırıldandım. Beşiklere bakınca 4 dünya tatlı gözün bana baktığını farkettim. " Bunlar ne ara uyandılar yahu azıcık kestireyim dedim." " azıcık kestirmen 8 saatse uyumanı düşünemiyorum hatun, " dedi ayağa kalktı. Evrimi kucağına aldı ah bunun kızına düşkünlüğü öldürüyor beni! Evrimde tam babacı zaten ama benim aslanım öyle mi annem der başka bişey demez. Zaten Deniz oğlunu kıskanıyor benden yok böyle bir şey! " Noldu paşam ayı babiş almadı mı sen kucağına diyince sevincten totosunu ileri geri sallamaya başladı. Yeşil gözleri ve burnuyla aynı ben! Ama Evrim öylemi çikolata rengi ve huysuzluğuyla aynı babası! " Şuna bak tabi çocukta haklı cuk cuk emiyor bende olsam bayram ederim!" " Denizzz ayıpcı senii " dedim kıkırdadım. " Ne yaa onlara şey yaptığın kadar bana şey yapsann ahh " dedi dudağını ısırdı. " Sen çok hınzır oldun bu ara terbiyesiz edepsiz." dedi oğlumun kurban olduğum yanaklarımı öptüm. " Koca ne zaman terbiyesiz olurmuş ah yalnız kalsak göstercem edepsizde terbiyeside bu sonradan gelmeler izin vermiyor. " dedi Evrimin burnuna burnu dayadı. Evrim onu burnunu ısırmaya çalışırken Devrim yanağını emmeye çalışıyordu. " Tabi yetmedi memeler, yüzüde em. Devrim götünü ısırcam babası. " diye uyarıda bulundu. Ah bir evde 2 laz çok fazlaydı cidden. *** " Neye gülüyor acaba? " sesiyle gözerimi kırpıştım. "De-deniz " rüya içinde rüya görmeye mi başladım, tövbe estağfirullah. " Hayrola beni gördün diyemi dudak büzdün ama rüyanda gülüyordun kimi gördünde güldün ?" kıskanç. " Biskolata reklamındaki adamlar girmiştide rüyama gerçek olmadıkları için üzüldüm. " dediğimde suratındaki kasları gerildi. Yüzü ciddileşti ayağa kalktı elindeki çiçek buketi ve orta büyüklükteyi ayıyı yere attı. " Bende mallık ne işim varsa burada !" dedi kapıdan çıktı. "Oha ciddi sandı" " Denizz yaa bekleesene " dedim bende yataktan çıktım. " Ne var ya. " dedi tam kapıdan çıkacakken. Kapıyı kapatıp önüne geçtim hey bir kapı şeysi daha istemiyorum ama ben , belkide istiyorumdur bilemedim şimdi." Seni kim aldı eve? " " Nur çıktı oda zaten 10 dakka önce. " dedi elini kemere koydu. Haşin sevgilim Allahım sinirlenmesini yerim ben bunun! " BAK bisko-" " O reklamı yapanların ebelerine koyum ben! " diye kükreyince yerime sinmedim değil. Morluk olan yer sızlamaya başladı birden. " Valla görmedim yemin ederim bak sadece uyuz ol diye." dedim dudak büzdüm. " Neden beni görünce dudak büzdün o zaman " " Rüyamın gerçek olmadığına üzüldüm gerçek gibiydi." " Ne gördün? " dedi elini kapıya yasladı. Sıcak mı oldu burası ne peteği 80 ne mi açtı bu kız naptı ne etti ya. " şey ya şey " diyince sırıttı. " Bizimi gördün ?" dedi kaşlarını kaldırıken bu komik haline kahkaha attım. " Evett " dedim gülme arasında. " Nasıl gördün anlatsana " dedi iyiyce yaklaştı. " Şu kapıdan ayrılalım da anlatcam. " dedim kaçmaya çalışırken. " III olmazz kokunu özledim. " diye fısıldadım. Oyy dağlar çok sıcak buralaarr.. " ne gördün? " dedi saçlarıma dokundu. " Bizi şeydik biz evliydik bide ikizlerimiz vardı. " " Hımm ikiz birde çok istiyorsan yaparız hatun." ddiğinde gözlerimi kısarak ona baktım. Adam heryerde sapık! Onu ittirdim " Ayıpcı seni! " " Ayy kızarmıştaa benim bal suratlımm." ondan kurtulup tekli koltuğa oturdum. Gülümsedim başımı salladım. " Sözde hasta benim sevgilim maşallah benden iyisin valla" " İyilleştim. " " Beni görünce mi ?" dedi arsız bir şekilde. " yooo" diyerek omuz silktim. " Ama benim ilacım sensin." dedi öpücük attı. Ya salaaaak bu çoçuk cidden onu yüzünden bende iyiyce mal oldum valla. " Benim hatunum var bitane çok hamarat ama bir ben görmedim. " dedi yayılaarak oturdu. " Hiçç kusura bakma şuan hastayım başka sefere," hala burnum tıkalıydı. Bu arada arkadaşlarıma özür borcum vardı. " Kaan mıdır nedir bugün faceden bana mesaj attı senden uzak durcakmışım ben bağımlı pisliğin tekiymişim. " " NEEE!" " Ya gi.dicem kırcam ağzını yüzünü sana ayıp olcak diye bişi yazmadım bile. " dedi gayet sakin bir şekilde. " İyi yapmışsın valla onun adına özür dilerim " " Mutfak nerde ben kalkıyım çay falan demliyim sana kalsak." dedi gülerek elimle yerini gösterdim. Dudağını ısırarak kalktı bende arkasında odaya gittim. Kahverengi tatlı bir ayı almış ve bir demet kırmızı gül. Romantik ayım benimmm yaa. Gül demetini koklayıp gülümsedim nasılda güzel kokuyorlardı. Ayıyı komidin üzerine koyup telefonumu ve gülleri alıp mutfağa gittiğimde Deniz çoktan çayı demlemiş pencerede sigarasını içiyordu. "Sorun olur mu? " diye sordu. Olumsuz bir şekilde başımı salladım. Çiçekleri vazoya koyup telefonumu açtım gelen bildirimleri dumamak için sessize aldım. Bardakları falan hazırlarken belime sarıldı. Sigara karışık odunsu koku gülümseme yetti. Boynum ve kulak arkasındaki yere bir öpücük kondurunca ürperdim. Ah bu adam! Ne hallere sokuyor beni! " Rüyanın gerçek olmasını çok istiyorum. " dedi tekrar öpüp kokladı. " Çocuk kısmı değil fesat sevgilim evlilik kısmı. " diyince ikimizde kıkırdadık. Denizz off " dedim elimdeki beline dokunurken. Acıyan yere gelince acıyla ah diyince " O günde canını yaktım dimi? " dedi acıyan yeri yokladı. " Bakabilir miyim?" dedi kulağıma doğru. " Olur " diyince nefesimi tuttum desem yeridir. Belimi açınca dokunduğu yerler yanıyordu. " Bu bide iyileşmiş hali ne hayvan herifim. " diyince belimi kapatıp önüme doğru döndüm. " Önemli değil. " dedim gülümseyerek. " Ciddiyim evlilik konusunda şu okulun bitsin de " diyince midemde kelebekler halaya başladı. " Bu bir teklif mi ? " dedi sırıtarak. " Hayır bee böyle teklf mi olur sadece haberin olsun diye dedim. " diyince çenesine öpücük kondurdum. " Her sabah kokunla uyanmak nasıl bir mutluluk olur biliyor musun Efser Gece. " dedi gülümsedi. " hayali bu kadar güzelsee " diyiverdim. Öyle der demez dudağıma dudağını değdirip çekti. Dedikleri aklıma geldi.. Ben onun ilkiydim oda benim! Biz son olacaktık! Allahım inşallah.. " Güney olacaksın kaçışın yok. " dedi gülerek. " Kaçmak isteyen de yok zaten " diyince dudaklarını dudaklarıma üzerine kapattı..
|
0% |