@uykuluhatun
|
Gökhan Türkmen - Korkak
Hissizlik neydi? Yada boşlukta durmak. Bunlar bir nevi aynı görevi üstleniyor. Bilmiyorum bomboşum. Kaç saattir duşun altındaydım yada kaç saattir ağlıyorum bilmiyorum.. Bildiğim tek şey biraz daha suyun altında kalırsam derim yüzüleceğiydi. Dizlerimi karnıma çektim hıçkırıklarım dur durak bilmeden dudaklarımdan kaçmıştı. Ve aşk beni öyle bir imtihan koymuştu ki nereye gideceğimi şaşırmıştım. Durulanıp duştan çıkarken gözlerim iflas bayraklarını sallamaktan bakmıştı. Kalbim darmaduman aklım fikrim oydu. Bornozumla odama gittiğimde kapıyı kitleyip kendimi yatağa bıraktım. Komidinin üzerindeki telefonu elime aldığımda Deniz'den gelen tek bir mesaj olmadığını gördüm. Facebooka girip duvarını işgal ettim.Gördüğüm şey kalbimin tuz buz etmişti. Fotoğraflar kalkmış, ilişki durumu gizlenmişti. Bu bu kadar mıydı? On dakika aşık olduğunu dile getirip sonra beni terketmişti, bu dengesizlik beni uçsuz bucaksız boşluğa sürüklemişti. İki saattir durmaksızın ağlayan ben değilmişim gibi tekrar ağlamaya başlamıştım. Solum acıyor nefesim boğazıma batıyordu! Bu sinirle mesaj bölümüne tıkladım. Deniz Güney ; Konuşmadan bile canımı yakıyorsun ya helal olsun sana. Ben ben seni seviyorum be! Kahretsin bu mesajı geri alma tuşu yokmu! Mesaj atmamalıydım. Bence sinirliyken telefon uzak durabildiği kadar uzak durmalı! Telefonu sinir sağlığım için kapatıp komidinin üzerine koydum. Yorganım ve yastığa sarılıp ağlamaya başladım, yine yeniden. ** " Deniz bitanem hadi ama geç kalıyoruz.. " diye bağırdım, Allahım bir insan nasıl bu kadar geç giyinir ki! Birde kadınlara süslü derler. " Hatun sence bu gömlek ve ceket nasıl olmuş? " " Hayatım farkında mısın? Çocukları şikayet için çağırdılar varya o kara kuzu ah babası kılıklı nasılda şımarık! Allahım okulun camını kırmış. " dedim avuç içimle alnıma vurdum. " Ya hayatım bende onu Devrim'den bekliyordum ama kızımız ikizinden fena! Kime çektiyse artık! " diye sitem ederken dudaklarımı ısırdım. Tamam küçükken birazcık fenaydım kabul. Yalan fazlasıyla fenaydım Kamran'dan beterdim.Kızım aynı annesi gibiydi. " Bence sen, kredi kartınıda getir biliyorsun. " " Zaten ben onlara çalışıyorum bizimkiler kırıyor babaları ödüyor kebap.. " derken kapıdan çıkıyorduk. " İlahi herif, bu kadar yüz verme diyorum şunlara. Yahu kızın gözünü az korkut diyorum. Gidiyorum geliyorum evcilik oynarken buluyorum sizi. " " Baba olmak bunu gerektirir sultanım.. Napayım kıyamıyorum cimcimeye. " dedi göz kırptı yanağıma öpücük kondurdu. Ah herif beni darmaduman ediyorsun. ** Gülümseyerek gözlerimi açmaya çalıştım. Tamamen açtığımda olanların rüya olduğuna inanmak istememiştim. Etrafa bakındım burası benim odamdı. Deniz yok ve biz ayrılmıştık. Bunu hatırlayınca bir kere daha ağlama krize girdim. Sonra sabaha kadar ağlamıştım.. Yorgana sarılarak yastığı ısırarak.. " Gece " sesiyle elimle ağzımı kapattım. " Kapıyı aç! " diye ekledi Nur. Yataktan kalkıp aynadan kendime baktım. Boğazımı temizledim . " Üzerimi değiştiriyorum a-az bekle. " alelacele üzerimi giyindim. Allahım cidden berbat gözüküyordum! Yuvarlak büyük gözlerim gitmiş! Çinlilere benzemiştim. Kapıyı açınca başımı yere eğerek Nur'un içeri geçmesine izin verdim. " Yüzünü saklamaya çalışma yan odada ben yatıyorum. Hıçkırıkların odamı doldurdu. " " Nur ben demiştim deme sakın. " dedim yatağa otururken. Beni kendine çekti sımsıkı sarıldı. " miniğim , aşk hesapsız bir şey. Hepimiz aşkın masum kurbanlarıyız, derin nefes al ve olanları anlat. " dedi soğukkanlılıkla. Burnumu çektim. " Sakın ağlayayım deme çakarım, terlikle vururum ağzına. " dedi. Şakayla karışık bir ciddiyetle. Ağlayacak olmasam bu halimize gülerdim. " Biz ayrıldık." " orası meçhul yoksa hayvan gibi ağlamazdın." Gözlerimi devirip derin nefes aldım, " Deniz benden vazgeçti. O o uyuşturucu bağımlıs..ı " diyince Nur'a baktım. Hiç şaşırmış bir tip yoktu. " Fazla masum olduğumu kendisinin iyi biri olmadığını anlatmaya çalıştı ve bıraktı. " dedim burnumu çekip ellerime baktım. " Senin gibi cazgır bir kıza masum mu demiş, sanırım Deniz kafayı yemiş. " dedi alayla. " Haa? " diyebildim. " Can benden birşey saklamıyor merak etme. " dediğinde onunda Deniz'in bağımlı olduğunu bildiğini anladım. " Vay anasını satıyım herkes biliyor , bir ben mi salak mışım? Ben mi anlamamışım. " Dediğimde Nur gülmeye başladı. " Efser Gece cidden safsın kızım.. " "Ben masum bir kız değilim sırf bu yüzden benden ayrılması hiç adil değil! " başımı geri attım. " cidden farklısın herkes ben safım masumum der sen.. " " Nefesim benden vazgeçti Nur, vazgeçti. " gözlerimin tekrar dolmaya başladı. Allahım! Gözyaşının geldiği yere pamuk tıkamak istiyorum! " Bu durumun nasıl olduğunu biliyorum eminim benden başkası seni bu kadar iyi anlamaz." " Dediklerini yedirmek istiyorum.. " " Bizde içinde ki kötü kızı ona gösteririz.. " dedi ve göz kırptı. Haaah! Şimdi sıçtık. ** " Nur ben bu kıyafet ve makyajla hayatta dışarı çıkmam! " siyah deri mini bir etek, üzerine siyah dar kesim bir gömlek ve göz makyajı. " AA evet haklısın bordo ruju nasıl unuttum! Tabiki çıkamazsın! " dediğimde gözlerimi devirdim. Aynada kendime baktığımda başka bir Efser vardı. Sakar komik masum görünen Efser gitmiş yerine seksi kendine güvenen bir Efser gelmişti. Bu ben olamam kesinlikle! " içindeki kötü kız fazla seksi! Tanrım, Can'ı bırakıp sana mı yönelsem ? " " Nur! " dedim sahte kızgınlıkla gözlerimi devirdim. " Deniz, Tünel diye bir bardaymış ve biz oraya gidiyoruz. " herifin ismi yetiyor kalbimin hızlı atmasına! " Gidelim yoksa ben dururken kalp krizi geçireceğim. " Nur gülümseyip yanağımdan makas aldım. Ceketini alıp önümden ilerledi. Kombine en uygun topuklu botlarım olduğu için onları alıp kapıya çıktım. Kendimi çıplak gibi hissediyorum. " Nur bekle yahu, bu topuklarla koşarak nasıl geleyim?" " Sende haklısın alışmamış götte don durmamış.. " dediğinde sinir oldum. " Ya senin bize örnek olman gerekirken... Senin ne pis ağzın var." " Öğretmen değilim şuan. Arkadaşıyla barda eğlenecek sıradan bir kadınım. " " İyi " dediğimde bizi bekleyen taksiye bindik. Yok boyunca bana sakin ol diyen Nur başımı şişirmişti. " Tünel burası mı? " " Evet yavrum. " " Kapıdaki iri adamlar kim? " " Güvenlik mi desem korumamı? " " İyice rezil olduk sanada he " dediğimde kıkırdadı. İçeri girdiğimizde sağır edici gürültü vardı. " Deniz bar bölümünde " dedi ama gürültüde ne dediğini anlamadım. " Ne diyorsun? " diye bağırdığımda yüzünü buruşturdu. Kulağını işaret edip duymadığını söyledi. İçeri girdiğimde derin bir nefes aldım. Dans pistine millet birbirine değerek dans ediyor ve gülüşüyorlardı. Kimse tutmasın kusacağım! Nur'un kulağına eğildim. " Vazgeçtim ! Sıçarım böyle işe çok iğrenç burası! " dediğimde sinsice sırıttı. " Çok geç Deniz seni gördü " diyince takıldığım tek yer Deniz oldu! Kalbim hızlandı. Başımı çevirdiğimde bir çift sinirden kararan gözlerle göz göze geldim. O kadar sinirli bakıyordu ki yutkunma gereksimi duydum! Göz göze gelmemizi saniyeler sürsede etkisi bir asır sürdüğüne iddaa girebilirim! Deniz içkisini fondipleyip sinirle ayağa kalktı etrafta Nur'u aradığımda kız dans pistine çıkmış dans ederken buldum. Ulan Nur, senin ipinle kuyuya mi inilir lan! " Ne işin var burada?" diye soludu alkol kokan nefesiyle. " Senin ne işin varsa! " dedim. Aferin kızım devam böyle ezdirme kendini! " Efser!" dedi dişlerinin ardından. Oh paşam kendi sürterken birşey yok ama ben yapınca suç!Onu bunu bırakta kavga etmek bile onunla çok güzel! " Ne var ya ne! Sen beni bırakmadın mı? Ne karışıyorsun gitsene. " " Gideyim mi gerçekten?" gitme sakın! Beni al götür burdan, Özür dile affederim hemen ben, malım çünkü. " Evet." Ah lanet dil! Neden hep mantık? Anlatsana biraz. " Hatun sen katil olma sebebisin! " hatun dedi bana dedi. "Ben senin hatunun değilim! Unuttun mu ayrıldık! " biri şu dilimi kessin ne diyorum ben, dilim ne konuşuyor. " İyi ne halin varsa gör. " dediğinden sanki nefes boruma bıçak bastırmıştı. Allahım bu can fazla mı geldi bana? Neden ölmek geliyor içimden? Neden nefesim kesilsin istiyorum? Solumdaki acının sahibi, solumu parçaladı! Ağlamayacaktım. Burnumu çektim, boyun eğmeyecektim. Gözlerim etrafı taradığında Nur'unda diğerleri gibi dans ettiğini gördüm. Kesinlikle böyle dans etmeyeceğim. Bir süre önce kalbimin deli gibi atmasını sağlayan kişinin kalktığı yere oturdum. Barmenin " Ne alırsın? " sözüyle son anda düşüncelerimden sıyrıldım. " Bi-bira alabilir miyim? " adam küçük kahkaha attı. " Tabi ki güzelim. " dediğinde göz devirdim. Önüme sürahi kadar bir su bardağıyla kusura bakmasın ama çişe benzeyen bir şey koydu. Zorla gülümsedim , cidden bunu mu içiyorlardı? " Afiyet olsun. " dedi keçi sakallı barmen. Kesin afiyet olurdu. Bir yudum almadan çiş gibi kokuyor mu diye baktım, cidden baktım. Sonra iğrenç sıvıdan bir kaç yudum aldım. ** Bardağı bitirmem neredese bir saatimi almıştı. Ama ne sinir vardı ne de öfke.. Yüksek sesli bir müzik bile ninni gibi gelmeye başlamıştı. Etrafa bakındım Deniz gideli çok olmuştu! Gelir diye çok beklemiştim ama gelmemişti. Yine hayal kırıklığına uğratmıştı beni. " Böyle güzeller yalnız bırakılmamalı" diyen sese doğru döndüm. Saçlarımı 3 numaraya vurmuş sağ kulağında küpe olan benim yaşlarındaki çocuğa baktım. " Bana mı dedin? " diye sordum safca. " Benim gözüme bu kadar güzel bir yeşil rastlamadı, güzelim. " dediğinde içimdeki gülme hissini koyverdim. Sanırım salak ona güldüğümü zannetti. Allahım! " İstersen burdan eve gidebiliriz , kimsecikler yok. Rahatsız edemez bizi " dediğinde gülen suratım birden sertleşti. Beni ne sanıyordu! Hayvan herif! Önündeki içkiyi alıp suratına fırlattım. " Mal! " diyerek bar masasından kalktım. Kalkınca hafif başım dönsede inatla yürüdüm. Kapıdan dışarı çıkacakken Selim'in bir haltlar karıştırdığını anladım. Gizlice yanındaki adama birşeyler verip para aldı. "Tabi yaa , torbacı o! " Bir kaç adımla yanına varmıştım. Rabbim adama bir boy vermiş gerisini boşvermişti. Keşke boyu kadar beynide olsaydı! " Ooo kimleri görüyoruz, Efser Allahım dehşet olmuşsun!" dedi kulağıma eğilerek. " aynen ondan, sana birşey diyeceğim. " " Ne diyeceksin? Senin sevgilin bir saat önce falan buradaydı seni nasıl bıraktı burada? " " Sanane yahu! Bende mal satmak istiyorum. " dediğimde gülmeye başladı. O gülünce teknik olarak bende güldüm. " Sen ciddi misin ? Hahahaha sen ve ahhahaha" biradan mı bilmiyorum kızsamda gülme isteği geliyordu içimden. Başımı gülerken olumlu bir şekilde salladım. " Sen ciddisin ? Kafayı mı yedin? " dedi tüm ciddiyetle. " Evet." dedim sakin bir sesle. " Kızım bu işe girersen çıkamazsın. " " Sıkıntı yok, bir kaç mal satayım görürsün sen." " Efser bir git işe kızım. " dedi bana çarparak barın çıkışına doğru yürüdü. " Lütfen bak bari hap satayım . " dediğimde kolumu sıktı. " Bu Güney sana yaramamış! İyice mal oldun! " canım yanıyordu bu bir, ikincisi neden herkes aynı şeyi söylüyor Allah aşkına! " Sanane yahu sanane sen mal verecek misin? " " Kızım gerizekalı mısın sen! Neden bağırıyorsun? " " Yukardasın ya, duymuyorsundur diye! " " Hah! Espiri miydi bu " dedi. kesinlikle artık Tunç'la aynı ortamda kalmayacağım! " Gider başka bir satıcı bulurum zor bişey sanki! " " Ya başını belaya sokacaksın kızım. " diye sinirle soludu. Bende karanlık sokağa doğru ilerlerken Selim arkamdan koştu. Kolumdan tutup. " Tamam tamam diğerlerine çalışma. Benim etrafımda olacaksın ama bu kıyafetle değil. Becerip kenara atmasınlar sonra. " diyince midesine vurdum. " Düzgün konuş! " " Yarın sahilde ol. " dediğinde sözünü kesip , " saat kaç gibi? Nerde satacağım? " " Amma konuştun he , yarın öğlen gel " dedi arkasını dönüp yürüdü. Sonra Nur'a mesaj atıp gittiğimi söyledim. Taksiyi çevirip evin adresini verdim. Ayağımda ki botları çıkarınca dünyalar benim oldu. Tam odama girecekken Saliha'nın gazabına uğradım. " Efser bu ne hal?! " diye bağırdı. " Sorun orada bişey yok! Az kumaş kullanılmış!" dedi kapıya yaslanırken. " bir kere daha dersimi aldım Nur'a uymak şeytana uymakla eş değer! " " Hee şunu bileydin! Can'a acıyorum yazık valla yazık. " pijama takımını giydiğimde rahatlama hissi birşeyde yoktu. " Sen bi sevemedin Nur'u " dedim banyoya geçerken. Aynada kendime baktığımda akan makyajımı gördüm. Pamuğa krem sürüp gözlerimi sildim. Sonra rujumu. Elimi yüzümü güzelce yıkadım. " Dünya varmış Allahım.. " " gece yarısı eve geliyorsun be içki mi kokuyorsun? Ne haltlar karıştırıyorsun Sen? Artık tanıyamıyorum seni! " dediğinde ayağa kalktım. " görmüyor musun halimi? Ne kadar acı çektiğimi farketmiyor musun? Ölüyorum lan ölüyor! Deniz'den uzak kalmak yaramıyor bana! " " Siz ayrıldınız mı? " dedi o kadar masum sordu ki bir an bağırdığım için kendimi kötü hissettim. " Evet. " ellerimi saçlarıma geçirdim. " Ben .. Neyse " diyerek odama gittim kapıyı hızlıca çarptım. Kapıyı kitleyip yatağın üzerinde bağdaş kurdum. " Allahım nolur O'nu bana hayır eyle! " dedikten sonra hıçkırık kaçtı dudaklarından. " Gördüğüm rü-rüyalarım çıksın nolur Allahım onu bana hayırlı eyle! Ben ben ...." sonrası dilim varmadı. Yastığa sarılıp ağlamaya başladım.. Sabaha karşı açlıktan ağlamaya halim kalmadığı için kalkıp kendime tost yaptım yanında vişne suyuyla birlikte afiyetle mideme indirdim. Sonra kendime gelmek için ılık bir duş aldım. ** " Selim bunları niye küçük küçük poşete koydun alt tarafı hap yani alan neden iki tane üç tane alsın ki? " dediğimde Selim derin nefes aldı. Ne dedim ki şimdi? " Ya Efser kızım sen iyi misin? " " Hap lan uyuşturucu bu! " " Ne toptan almıyorlar mı? " " Efser git Allah aşkına şurada dur almaya gelecekler. " " Aman be iyi! Söyledin mi? Deniz bilecek mi? " " Bugün barda gelince söyleyeceğim yani biriyle konuşurken " başımı olumlu şekilde başımı salladım. Evet Deniz benim torbacı olmamı öğrensin diye uğraştığım doğrudur. " sen neden bana yardım ediyorsun ?" " Yaptıklarımın yüzünden.. yapmamam gerekiyordu. " " Hmmm." " Bak ilk müşterilerin geliyor satabildiğin kadar sat. " dedi. Sanki domates satıcam yahu! Etrafa baktığımda iki lise öğrencisinin bana yaklaştığını gördüm. Gerçekten bunlar mı alacaktı? Kendimi kötü hissetmeye başladım. Nerde kaldı içimdeki kötü kız! Gömlekleri dışarda birinin kravatı var diğerinin yok üzerindeki kapşonlarda çabası. Nasıl öğrencilik bu? Bizim zamanımızda böyle miydi ? Ahh ahh şimdiki nesil çok kötü çok. İçimdeki dedikoducu teyze ters ters baktım. Benim yaşlılığım çok fena olurdu çok! Esmer olan çoçuk burnuna dokundu. " Mal sendeymiş. " dedi soğuk kanlılıkla. Bu çocukların ailesi ne diye veriyorlardı Allah bilir. " Taze bitti. " diyiverdim. El kadar bebeyi nasıl zehirerim? Bu vicdanla nasıl yaşarım, ben sadece kötü kız olduğumu duysun istemiştim.. " Ne diyorsun be? " diye atara geçti uzun olan . " Anlamıyor musun? Bitti bak heceleyeyim mi, bit ti." "Hasta mısın sen ?" diye üzerime yürüdü. Manyak mıdır nedir?! " Hastayım lan var mı.." diye diklendim bende. " Bırak Murat gidelim. " dediğinde omuz silkip yanımdan uzaklaştı. Birden kolum yukarı kalkınca anı kalp krizi geçirdim . " Selim korkuttun manyak mısın! " " Malları neden satmadın? " " El kadar bebe lan onlar.. " " Sanane ya sanane.. " " Selim sen hayvan birşeymişsin. " dediğimde ellerini boğazıma doladı! " Bırak beni manyak! " sesiyle çırpınıyordum. Hayır ölürsem de kimsede suç yok , cidden kendi kuyumu kendim kazıyorum. Düşmana ihityacım yok kendime yeterim. " Bence de bırak kızı Selim.. " dediği anda Selim kaskatı kesildi. Parmaklarına boğazımdan çekince öksürük krizi tuttu. " Öhö öhö sen sen öhö öhö öldüreceğim! " Arkaya bakmadan Selim'in duruşundan fırsattan istifade bacak arasına tekmeyi geçirdim. " Bana bulaşma dedim değil mi! Hayvan " dedim yüzüne tükürdüm. Sesin geldiği yöne doğru başımı çevirdim. Bunlar Deniz ve bana saldıran adamlardı! İnstagram ; uykuluhatunhikayeleri
|
0% |