
kalbimin üzerine oturan file içimden sövmeyi bırakıp gülümsedim. Onun tedavi olması demek ondan uzak olmak demek. Ondan uzak olmak demek özlemek demek..
Yanımdayken özlediğim biriyi uzaktayken ne yapacaktım ?
" Birşey demeyecek misin ? " diye sordu. Yapmacık bir gülümse düştü dudaklarıma.
" Çok sevindim, bu tedavi ne kadar sürüyor ve ne zaman gidiyorsun?"
" Bir ay var daha yani yanında olmak istiyorum , en az 6 ay oda tedavi sürecine göree "dedi gülümsedi.
" Çok sevindim sevgilim.. "
" Benden vazgeçmediğin çok teşekkür ederim " dedi ellerimi tuttu. Ne gibi der gibi baktım suratın eğilip (!) burnuma öpücük kondurdu. " Seni hep yarı yolda bıraktım ve sen bırak süründürmeyi, her geldiğimde sadece muhteşem bir şekilde gülümsedin kadın. Sana bu yüzden aşığım. Aşkımız için savaşıp pes etmediğin için"
" Ben pes etmemeyi sende öğrendim adam, sen ki bana aşka aşık olduran adam. İyi ki varsın. " dedim gülümseyerek.
" İyi ki yarsın! "
Beni kendine çekti, saçlarıma öpücük kondurdu. Öyle güzel sarıldı ki, kemiklerim kırılsa , nefesim kesilse gıkım çıkmazdı!
Bu adam güzel seviyor! Bu adam başka seviyor yahu!
" Ben-"
" içeri gir üşüdün minik hanım."
" Bak hala boy-" diye sözümü kesti.
" İçeri gir ve dinlen dedim. " dedi otoriter bir sesle. Maçoluğu bile tatlı!
"Tamam sevgilim gidiyorum o zaman. "
"Öpücük ? " dedi kaşını kaldırarak.
" Ne öpücüğü? " dedim burnumu havaya kaldırarak.
" O burnunu.. İyi geceler öpücüğü hatun " yanağını çevirdi. "Öp bekliyorum."
" Sen bu gece odunu fazla yedin herhalde! " eğildi ve yanağını gözüme soktu nerdeyse. Yanağına öpücekken birden dudaklarını çevirdi. Dudakları dudaklarıma değinceki elketirik akımı istanbulun ışıklarının yanmasına yeterdi!
" Pislik!" dedim ayrıldıktan sonra. Bende ki lükse bakarmısın hem öpüyorum hemde çocuğu azarlıyorum. Ne çirkefim beee!
" Sana ölürüm hatun."
" şüko görürse sen zahmet etme ben seni öldüreceğim! " utanmaza bak yine öpücük atıyor!
" ayakkabım gelecek kafana " dedim gülerek uzaklaşıyordum.
" ah tam anne modeli, bebeklerimizin annesi " dedi göz kırptı ve uzaklaştı. Gülümseyerek bakakaladım arkasından.
Bu heriften nasıl vazgeçilir ? Bunu birisi bana açıklayabilir mi?Sokaktan çıkana kadar arkasına bakmadı öküz, ben ise o gözden kaybolana kadar arkasından baktım. Gülerek ikişer ikişer merdivenlerden çıktım.
Kapıyı kapatınca sırtımı yasladım.. " Bebeklerimizin annesi " diye tekrarladım. Ah düşüncesi bile muhteşem!
Düşüncesi bile sıcaklık!
Üstümdekileri çıkarıtıp yeni kıyafetlerle banyoya ilerledim. Küveti sıcak suyla doldurup içine girdim. Karın bölgemde ki morluk yeşil ve koyu mor arasında bir renk arasında sıkışmış.
Baldırımdakilerde öyle.. Ah o şerefsiz köpek! Hayır onları düşünerek bu anımı mahvedemezdim.
Nasıl bir herif bu !
Sev , sev doyamıyorum.
Bugünü düşünüp gülmeye başladım, sıcak su ise bütün vucudumu gevşetmişti. Banyomu yapıp odama geçtim.
Saçlarımı kurulayıp giyindim, saçlarımı taramaya üşendiğim için açık bıraktım zaten kısaydı kıvırcık dursada fark yapmazdı. Telefonumu aldığımda ondan mesaj geldiğini görünce kalbim hızlandı.
Herif ;
Birlikte uyuyacağımız pardon seni uyutmayacağım geceler gelsin artık!
Ah sensiz uyumak ne berbat birşey be kadın! Yanımda olsan , öpsem seni koklasam. Boynunu ısırsam.. Upss bunun sonun kötüye gidiyor. İyi geceler sevdam. :*
Yazmıştı yazmasına ama ! Midemden karnıma inen sıcak suda ne! Yada bu sıcaklık nerden geliyor Allahım o ben !
Midemdeki halay başı çeken kelebekler ,horona dönüş yaptılar.
" Ay bana bişeyler oldu." diyerek ayağa kalktım. İlk olarak gidip su dolu bardağı kafama diktim, 1. Bardak beni kesmedi 2 ve 3 te öyle anca 4. Bardakta suya doydum.
" Çok şükür içim yanmış ya" elimin tersiyle ağzımı silip. Dolaba açıp boş boş baktım kapattım.
" Acıktım ben ya " diyerek tekrardan dolabı açtım. Kendime ekmek arası yapıp yedim.
Yemek yemek çok güzel ya.
Göbüşümün doyduğuna emin olduktan sonra odama uyumaya gittim ah sanırım yorgunluktan ölecektim.
**
Gözlerim aralandığında sabahın ışıkları odamı dolduruyordu.
Boş boş tavana seyretmeye başladım, sonra birşeyler düşünmeye, ne düşündüğümü bende bilmiyorum.
Etraftaki hediyeleri görünce sırtıım. Dün gerçekti herşeyle.. Baş ucundaki Makbuş 'un hediye ettiği yüzük bile. Sırıtarak kalktığımda kollarımı esneyerek açtım bu sıra kapı açıldı. İçeri giren Nur gülümsedi. " Günaydın güzelim!" dedi neşeli bir sesle. "Bende seni uyandırmaya gelecektim " derken karnımı kaşımya başlayıp ağzımı hayvan gibi açarak esnedim.
"Bakıyorumda uykudan daha kalkamamışsın! " dedi üzerime atladı! Evet bildiğiniz üzerinde atladı. Ordan Can gibi mi durdum ne ? " Manyak beni geçtim yatak kırılacaaak!"
" Hhaaa çok komik, o kadar ağır değilim " dedi gıdıklamaya başladı.
" ebeninkiiiii bıraka hahahaha deli kız aghaghaghaa" artık haykırmaya geçtiğimde Saliha kapıda belirdi.
" Seni çok seviyorum Gece " dedi boynumu öptü.
" şey ben hemcinslerimden hoşlanmıyorum bebeğim başka kapıya!"
" Ya ite baksana sen ! " diye ciyaklayınca.
" Bakıyorum ne olmuş !"
" ahahah çok komik !" yataktan kalkacakken kendime doğru çektim. Sımsıkı sarıldım. Diğer kolumu Saliha için açıp" Gelsene kürdan!" diye onunla dalga geçtim. Oda hayvan gibi yanıma zıpladı. " Bu yatağa eğer birşey olsun size sorarım ben! " diyince bakışıp gülüştüler ve beni gıdıklamaya başladılar hainler! " hahahhaah yeter ajahahaa altıma kaçırcam gayri ahahahaha yeter laan! "
*
Kızlarlar kahvaltı edip havanın güzelliğinden yararlanmak için alışverişe çıkmaya karar verdik. Tabiki benim öküzüm mesaj atmadı, kabul akşam ki mesaja cevap vermedim ama o ikinci mesaj atmak zorunda. Odun Herif!
Esra ve Pınar'la alışveriş merkezinde buluştuk. Kızlarla zaman geçirmeyi özlemişim bizim tayfadan brinin aldığı kazağı giymiştim ah asker yeşili nasılda yakışmıştı bana!
" ya valla ben acıktım " diye isyana geçti Esra. Ah kız da haklı iki canlıydı o !
" Ay sen hamişsin değil mi?
" Hamiş ne? "diye baktı Nur ve Esra
" Hamile yani " diye aynı anda konuştuk Saliha'yla. Sonra birbirimize bakıp gülmeye başladık.
" Allah sizi " diye güldü Esra. " Az ilerde yemek yiyelim yoksa sizi yemekle başlarım!"
" Soğuk meze sevdiği bilmiyordum. " dedi Nur onun bu lafına hepimiz güldük.
Oturup biryerlere karnımızı doyurmaya başladık. Mübarek Esra 3 kişik yemek yiyince uzaylıymış gibi ona baktık.
" Yavrum onun hepsiyini yiyecekmisin?"
" Canım iskender adana kebap ve urfa kebap çekti ne yapayım! " diyince yutkundum. Benimde canım çekti şimdi bak!
" Bu Tunç değil mi?" diye ortaya laf attı Nur.
" o da o kız kim lan!" dedi salata yarı ağzında yarı tabaktayken.
"Bilemeyeceğim ! " diye imada bulundu. Pınarr alta kalırmı? " Can o kıza mı sarılıyor? " diyince çatalı tabağa düştü bir anda büyük gözleri biraz daha büyüdü." Ulan Can !" diye ayağa kalktı. Ardından Pınar'da öyle. Ben onlardan eksik kalır mıyım ?
Tabi ki de hayır.
Ciddende kızlarla bakışıyorlar hatta gülüşüyorlardı. Kızlar canlarına okurlardı.
Bir dakika Deniz !
" O kız kim lan!" diyince herkes benimn olduğum tarafa baktı. Ben bağırıdm mı ?
" Gece"
" Nur"
" Pınar " dedi hepsi bir ağızdan.
Saçımı geri attım. Kısa saçın ne kadarını atacaksam artık.
" Kimsin sen ne işin var benim sevgilimin yanına"
" sevfkılı?" dedi kötü türkçesiyle.
" May lov he me !"
Oo şekilini alınca dudakları " Çabuk git yoksa yolarım."
" Ben anlamıyor? Yolarım" diyince saçını tutuncca kız çığlık attı. Tabi saçın tutmam kısa süremi aldı. Havalanıp çuval gibi sırtına aldı Deniz bey. Ama diğer kızlar durur mu helede Nur Cana sarılan kızın parmaklarına tırmakladı.
" Bırak beni yolacağım! Bırak yahu! "
" Sus be kadın, az debelenme! " diye karşılık verdi Deniz.
Esnaf yardım edecekken polis sireni duyduk. Deniz beni aşağı indirip elimi tutp koşmaya başladı. En hızlı koşan çift olarak ara sokaklara gizlendik. Diğer akıllılar kısa süre de yanımzda oldu.
" Allah a-aşkına s-sen uhhh" dedi derin nefes verdi. Soluğu kesilmişti.
" Sen ne yapıyorsun lan kızı yoldun!" diye bağırdı Deniz.
" Az bile yaptım ağzının içine bakıyordu."
"Gece haklı" diye araya girdi Nur. " Hele o kız sana sarılmıştı."
" Aşkım valla ayağı burkuldu!" diye savumaya geçti, Can kendisini.
" Yemişim ayağını! " diye bağırıdı Nur'da.
" Ne yapıyordur o kadar yakın kızlar! " sıra Pınar'daydı.
" Yakın falan değildik " dedi Tunç.
Yalanını sevsinler.
" Evet neden o kadar yakındın kızla? "
" Sen bana neden dışarı çıkacağını söylmedin? " bak soruma soruma karşılıkla veriyor.
" Bak bak noldu paşam gezemedin mi kızlarla!"
Elinin içini alnına vurdu. "Hasta edersin adamı yemin ederim!"
" Sana birşey dedim değilmi Deniz bey!"
" Sen kıskanç olunca ne değişik bişi olsun?"
" Vay be bunlarıda mı görcektik ? "
" Kızım ne diyorsun"
" Kızımda olduk vayy"
" Bak susmazsan herkesin içinde öperim seni! " diyince yutkundum.
Abarttığımın farkındaydım ama kıskanınca kafayı yiyorum ne yapayım! Açken aç ben değil, kıskançken ben ben değilim o slogan yanlış!
" He şöyle susunca daha tatlısın hatun " diyince dizine tekme atınca yüzünü buruşturdu. Dönüp yürümeye başladım. Ama gördüğüm manzarayla hayal kırıklığına uğradım. Hepsi birbirne sarılmıştı.
Ulan bunlarla yola mı çıkılır? Yolda kalırım yeminle!
" tüüüü sizee ne çabuk affetiniz lan ben daha kavgayı bitirmedim!" diyince herkes gülmeye başladı.
Şimdi geride dönemem. Burnumun dikine gideceğim ne yapayım! Geldiğim yoldan geri dönecekken bir anda geri çekilince hafif çığlık attım.
Kocaman elleri suratımı kaplarken gözlerim sinirle Deniz'e baktım!
" Tipini ısırırım kadın! Ne kıskanç birşeysin ya " eli ağzımdayken konuşmaya çalıştım. " Aman 2 dakika sussan kıyamet kopacak." dedi ellerini ağzımdan çekti.
" Kıskancım lan kıskanç, o Simge'ye ne oldu biliyormsun ? " dediğimde tek kaşını kaldırdı. " Sıcak bol şekerli kahveyle haşlandı!"
" Yok artık"
" Var artık! Seviyoruz işte!" diyince gülümsedi. Benim sert çehrem son anda yumuşamaktan vagzçeti. Eliyle saçlarıma itecekken eli titremeye başladı.
Lanet uyuşturucu herşey onun yüzünden !
Onun yüzünden kavgalıyız , Deniz onun yüzünden bu halde!
" Ben şu yandaki çocuk sana bakıyor diye dalmıyorum ama ! "
" Aynı şey değil"
" Evet aynı şey"
" Tamam Deniz birşey demiyorum."
" turistlere yol tarif ediyorduk, turisti dövdün lan turisti!"
" Kapa çeneni lütfen. " diyecekken beni sertçe duvara çarptı sırtımı.
" Gece ben senin arkadaşın değilim düzgün konuş benimle! "
" Gidebilir miyim ? Kalbimiz kırılmadan ?" diyince kolunu açıp gitmem için izin verdi. Ne kadar kırmadıysak artık birimizi.
Tamam suç bende olabilirdi ama ama.. Aması yok bana böyle davranması beni kötü hissettiriyordu.Ben onu olan sevgimi bu şekilde dışa vuruyordum. Onun bırak kadının yanında geçmesine dişi sinek bile yaklaşmasını istemiyorum Kafam dağıtmak için Makbuş kafesine gittim. Ona yardım ettim muhabbet ettik. Zaman öyle geçmişti. Bugün okula gitmem gerekiyordu aslında önemli bir dersim vardı amma velakin bu morallen gitseydim hoca anlatmış olsaydıda anlayamazdım.Seviyor , sövüyor, kırıyor , gidiyor, geliyor ve tamir ediyordu. Peki nereye kadar ? İnanın bende bilmiyorum. Onun ani ruh değişimi bana olan sert tutumları beni çileden çıkarıyordu.Beyaz lanet onu gün be gün benden uzaklaştırıyordu.Uyuşturucu onu gözlerimin önünde eritiyor başka herife dönüştüyordu. Hayır bu tedavi 1 ay beklememeli, hemen yapılmalı.
" Makbuşum ben çıkyorum!" diyip öpücük atıp kafeden hızlı bir şekilde çıktım. O kadar dalgındım ki çarptığım bayandan bile özür dilemedim.
Hızlıca eve gitiğimde Saliha'yı ders çalışrken buldum. " Kolay gelsin güzelim."
" Ben hatırlamana sevidim Efser!" upsss onu orda unutmuştum değil mi? Ah birde Esra'yı, telefonuma bakınca kapndığı gördüm.
Esra ağzıma kesin beni mahvedecekti.
" özür dilerim ben "
" Sen ne Efser? Nasıl bu hallere düştün inanmıyorum sana!"
" Ne demek bu ?"
" Ne demek mi ? Bir gidiyorsun 3 gün sonra hastaneden çıkıp geliyorsun bunu ben ordan bir arkadaşım söylemese bilmeyeceğim bile. Sonra eve bi gülerek geliyor yada ağlıyorsun. Sürekli uzaklara dalıyorsun. Sürekli birşeyler gizliyorsun ve işin gücün Deniz!"
" Ne yapmamı bekliyorsun Saliha! Herkesin bir sorunu var, kendi dünyamda nasıl sorunlarla savaşıyorun biliyor musun ? Bilmezsin çünkü size yansıtmamaya çalışıyorum. Tükeniyorum ya tükeniyorum! Deniz'i uyuşturucu tüketirken ben ona yardım edemiyorum diye tükeniyorum. Onun dengesizliklerine katlanırken tükeniyorum. Tükeniyorum anasını satiyim! " dedim göz yaşlarımla birlikte.
Nur'un laptopu elime alırken Saliha'ya ters bir bakış attım. O ise yaşadığı şokla kendine gelmeye çalışıyordu.
" Ben bilmiyordum Gece ben"
" Bilmiyorsun ama yargılıyorsun değil mi ? Birinizde beni anlasın. " diyerek odama yöneldim. " İşim var sonra akşam yemeği için yardım ederim." Dedim kapıyı sertçe kapatım. Google amcayı açıp bağımlılık tedavsi yapan merkezleri araştırmaya başlaladım..
Uyuşturucu bağımlsının düzelmesi için en az 6 ay gerektiğini okudum.. Eğer hasta düzelmeye gayret göstermezse 1 buçuk yıla kadar uzadığını. Tedavi merkezleri adresini alıp laptopu kapattım. Elimle yüzümü avuçladım.
" Ne yapacağım Allahım? Kurban olduğum bana çıkış yolu göster!" diye dua etikten sonra ayağa kalktım. Lavaboya gidip elimi yüzümü soğuk suyla yıkadım.
" Ben ben bunu yaparım, vazgeçmek yok Efser. Pes etmek yok!"
Bir kere daha elimi yüzümü yıkayıp havluyla kuruladım. Sonra mutfağa geçiş yaptım. Aklımı meşgul etmem gerekiyordu hemde hemen!Dolaptaki kırmızı biberleri çıkarıp yıkadım sonrada yeşil biberleri..
Ortaya karışık birşey çıkardı artık.
**
Patates ve biberleri kızatıp salatayı yaparken Saliha mutfağa geldi.
" Mis gibi kokuttun." dedi sevecen bir şekilde.
" Sağol. " dedim soğukça. Arkadan belime sarıldı. Başını sırtımı sürütnce gülmemek için dudaklarımı ısırıdım.
" Kedi gibi sırnaşcak mısın ?"
" Afeet Efseyyy noluuğğğ"
" Böyle konuşmazsan affederim."
" Çok özür dilerim."
" Önemli değil" dedim ona doğu döndüm ve sarıldım. "Ben ben çok yoruldum ne yapacağım ?"
" Tedavi olsun ? "
" Öyle olacak ama onsuz ben ne yapacağım ?"
" Birlikte olmanız için tedavi olması şart. Aşk sabır işi azizim! Sabır aşkın meyvesidir! Unuttun mu bunu bana sen söylemiştin.
"
" Alper'le çok kavga ettiğiniz zaman demiştim değil mi? Haklısın sabır. Yarın kliniklere gideceğim. " derin nefes alıp verdim.
" Gül bakalım güzelim, benim Gece'm her zaman güçlü olmak zorunda.." diyince acıyla gülümsedim, başka çarem yoktu zaten..
" Böyle işte " dedi güldü. " Hadi ama yemek yiyelim ben çok acıktım!"
**
Nur'da geldikten sonra kahvaltı tarzı akşam yemeğini yedik. Saliha kafa dağıtmak için film gecesi yapmaya karar verdik.
Saliha ve Nur iki zıt film için tartışınca bıkkınlık geldi.
" Ayy yeter ikisinide izliyeceğiz, bu fikir saliha'ya ait olduğu için ilk onun ki sonra senin ki sonra yatış, kapiş?" diyince bağırınca ikiside tuhaf bir şekilde bana baktı.
" ben kola alıp geliyorum, birşey istiyor musunuz ?" dedi Nur.
" Tamam bende şey yapayım mısır patlatayım ?"diye öneride sundu Saliha Nur'un sorusunu yoksayıp. " Cips falanda al " demekle yetindim.
Saliha mutfağa Nur bakkala gidince koca salonda tek başıma oturdum..
Denizle bir an evli olduğumu hayal ettim.
" Aşkım hadi ama gezecektik söz vermiştin! " diye mızlandım.
" Hatun sen git gez " dedi umursamaz bir şekilde.
" Tabi tek gideyim.. Ben giderim bana laf atanlara gıkımda çıkarmıyım " dedim dudak büzerek.
" Bak şuna şimdi seni nasıl dışarı yollarım? "
" Birlikte gidebiliriz koçişim " dedi dudaklarımı ısırdım göz kırptım.
" Benim daha iyi bir fikrim var. " dedi muzipçe sırıtırken.
" Neymiş o? " otomatik olarak kaşlarım çatılmıştı.
" Gel buraya " diyerek beni üzerine çekti..
"kime diyorum ben! " diye bağırdı Saliha kulağımın dibinde. Tamda sırasında! Yahu benim içim ne fesat.
Hayallerim bile tövbe yarabbim! Bu herif benim kadınlık hormanlarımı altüst ediyor!
" Ne bağırıyorsun be? " diye çemkirdim. geç gelemezdin değil mi Saliha!
" Kızım bir saattir sana bağırıyorum sen halıya bakıp mal mal sırıtıyorsun. Korktum yemin ederim! Valla bildiğim duaları okumaya başladım. " diyince gülmeye başladım.
" İlahi Saliha " diyince demir kapı tıklandı.
İki poşetle içeri daldı.
" Hadi film gecesi başlasın! "
İlk olarak salya sümük ağlatan bir izledik sonra Nur'un isteği üzerine mideye zarar bir film izledik.
Saliha benim kadar dayanıklı çıkmadı tabi ilk durağı tuvalet oldu.
" Ya ne iğrenç bir film lan bu! " diye atarla içeri girdi. " Gerilim korku şiddet psikoloji işkence " derken sözünü kestim.
"Tamam Allah aşkına tamam. " diye araya girdim. " Herkese iyi geceler " diyerek kalktım.
Odaya doğru ilerledim.
Telefonumu elime alınca mesaj görmeyince yanaklarımı havayla şişirdim.
Alıcı ;
Odun yârim ;
İyi geceler ömrümün geri kalanı..
Bence şuan ki adı tam uygundu. Anında titreyen telefon kalbimi titretti.
Odun yârim;
İyi geceler kadınım. Senli geceler inşallah..
Diyince 32 diş sırıttım. Çok seviyorum be.
Alıcı; Odun yârim;
Sana benzeyen bebeklerim olsun istiyorum..
Tutamadım yine kendimi. Kesinlikle kaşınıyorum.
Odun yârim ;
Yaparız, sıkıntı yok. İstersen bu gece? ;*
Ah kesinlikle edepsiz! Yüzüm yanmıyor yada sıcaklık basmadı (!)
Alıcı; Odun yârim;
Edepsiz sevgilim. Uyu artık. iyi geceler.
Odun yârim;
Beni edepsiz yapan sensin birkere! Uyu bakalım. Seni uyutmayacağım geceler gelecek!
O günler gelse be! Diyen arsız iç sesime ters bakış attım. Cidden bu ben olamazdım.
Nevresim başıma kadar çektim. Uyumak en iyisi!
***
Sabah en geç ben kalkmıştım. bugün adresini aldığım yerlere gitmem gerekiyordu. Kahvaltı etmekten vazgeçip giyindim kapıdan dışarı çıktım. Dolmuş beklerken çalan telefonum açtım.
" Efendim Kaan? "
" Olum vizeler başladı Nerdesin sen? "
" Bugüne mi alındı ? " hay şansımı s..
" Evet Gece. nerdesin? Çabuk gel "
" Finalde kurtarmaya çalışırım. İşim var görüşürüz. " diyip yüzüne telefonu kapattım.
İlk gittiğim yerde şok geçirerek çıktım. 20 günlük parası 2.500 lira dedi. (yıl2015asgari ücret 1000 lira)
O kadar parayı nerden bulacaktım ki?
Matem gittiğimde orası daha uygundu.
Aylık bin lira.
benim başka bir iş bulmam gerekiyordu. Hatta tam günlük bir iş bulmam lazımdı.Böyle part timelık işle olacak değildi. Denizde o kadar para olsaydı eğer Veli arabasını almazdı herhalde yada borç yapmazdı . Burda iş bana düşüyordu. Deniz için herşeyi yapabilirim.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 13.02k Okunma |
1.15k Oy |
0 Takip |
50 Bölümlü Kitap |