Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3.Bölüm +18

@uykuluhatun

# İşkence 3. Bölüm # Midesi hassas olanlar okumasın*

Herkesin bilmediği tek bir gerçek vardı işkence meleğinin bu kadar seksi olması. Melek her adım attığında açılan süt beyazı bacakları erkek müsvettelerinin hayallerini süslüyordu.

Sonunda Akrep Ali dayanamadı yanına yaklaşınca omzuna attı elini, Melek şaşırsada belli etmedi. Baba şefkati göstermişti iğrenç geçmişini unutturmuştu.

" Kurt sürüsüne böyle kuzularla nasıl girdim anlamış değilim ! " diye sitem etti, Ali. Melek dişlerini gösterek gülümsedi, Melisa bu manzaraya iç çekerek baktı. Bazı acılar gizliyken güzeldi. Eylem ise etrafta kestiği yakışıklı çocuklarla bakışıyordu. Bu kızın hiç mi babasından korkusu olmaz? Onun yoktu bu yüzden annesi ona babası kılıklı demiyordu.

Melek arkadan yaklaşan adamı hissedince savunmaya geçti. Asrın Uluhan ne olduğunu anlamadan kendi yerde seksi bir bacak altında buldu.

Melek'in bacaklarına bakarken kolunu bırakıp kravıtı çekti, " Kafayı mı yedin ?" diye bağırdı Melek.

" Hırçın Mavi olduğuna eminim artık " dedi gülümsedi.
Erkekler mide bulandırıcı diye düşündü.

Kim olduğu bilmediği adamın altında kıvranırken kendini geri çekti yırtmacını düzeltti. Başına gelenler bununlada sayılı değildi ,birazdan herkes Hırçın Mavi olduğunu anlayacaktı.

İri bir adam eline mikrafonu aldı, bir kaçtefe çalışıp çalışmadığını kontrol etti.

" Herkese iyi akşamlar dilerim ilk önce! " dedi yalakalrı alkış tufanı kopardı. Hırçın öğürmemek için zor tutuyordu. İnsanlar diye geçirdi içinden. " Biliyorsunuz bugün Asrın Uluhan'ın iş hayatıında büyük bir adım attı, yer altının çakalı yer üstününde çakalı olmaya karar verdi." dedi büyük bir coşkuyla. Daha demin ayağının altına aldığı adamı görünce ufak bir şok geçirmedi değil. Çakalmış ! Önüne geleni çakal yaptılar, diye düşündü.

Asrın Uluhan dedikleri adam herkesi selamladı ve bir alkış tufanı daha!

"Daha bitmedi herkesin merak ettiği Hırçın Mavi aramızda" dediğinde Ali abisi Melek'e , Eylem ise etrafta Hırçın Maviyi arıyordu. Melek sinirden bütün vücudu gerildi o adamı pataklayacaktı. Herkes Hırçın'a bakınıp dehşetle bakıyorlardı ve Asrın'da Melek'e.

O adamı mahvedecekti. Topukluklarını çıkarıp sahneye doğru yürümeye başladı, topuklu ayakkabılarından nefret etsede onlar Eylem'indi. Beni gösterek " İşte Hırçın Mavimiz " ilk olarak dudaklarına bir gülüş kondurdu sonrada adamın suratına yerleştirdi yumruğunu.

Adam yumruğun etkisiyle yere düşerken herkes şok geçirmişti en çokta Eylem. Abla diye saydığı kadın psikopat biriydi.

Melek karakterini kenarlara sıkıştırıp içindeki Hırçın Mavi dışarı saldı sonra kimse onu tutamazdı. Her yumruğunda adamda oluk oluk kan akıyordu. " Sen kimsinde beni millete sergiliyorsun lan yavşak!"

" Din dinle" diye zor çıktı adamcağızın ağzından. " Üzgünüm unuttun mu ben Hırçın Maviyim! " bir tane daha yumruk atacakken nedensizce soluna baktı adamın biri ona silah doğrultmuştu. baldırana sakladı bıçağını tek hamlede alıp adamın iki alnının ortasına fırlattı.

Bingoo , tam isabetti. Diğer adamlarda silahlarına davrandığı zaman olaya Arif ve Şahin el attı. Melek birşeyler demesi gerekiyordu. Adamın ceketinin cebindeki mendili alıp kanlı ellerini sildi.

" Hırçın Mavi'yi gördünüz işte! Hükümdar ailesine yamuk yapan bana uğrar haberiniz olsun!" diyip gidecekken Asrın eceline susadığını belli eden bir soru yöneltti. Bu kadını ilk görüşte aşık olmuştu, bu kadar hırçın olması onu cezbetmişti.

" Köpeklerini salıyormuşsun herşeyi yaptırıyormuşsun , onlar paket haline getirip dosyalatıyormuşsun peki neden ? Avcıysa avını kendin yakalaman gerek."

" Haklısın sizin gibi mikroplarla köpeklerim bile uğraşamaz.Ve yine haklısın avcıysam avımı kendim yakalamam gerek ama benden kaçmak zor değil, Asrın Uluhan imkansız." dedi göz kırptı elindeki kanlı mendilini suratına doğru attı. Yürümeye devam etti Hükümda ailesi çoktan arabaya binmiş uzaklamıştı ki Eylem'in olayı hazmetmesi gerekiyordu. Tanımadığı bir adam fırlattığı bıçağı çıkarıp Hırçına uzattı, ikisininde bilmediği birşey vardı geçmişte birbirlerini tanıyordu. Elinin üzerinde izi görünce beyni sinyaller yolladı, zorla gülümsedi arabaya binerken rüyalarını hatırlamıştı. El üstünü tırnaklarını gezdirdi gözleri acı bir sinyal gönderince herşey somutlandı.

Bu oydu, onlardan biri! Ona tecavüz edenlerden biriydi işte!

"Arif durdur arabayı!" dedi tam çıkıcakken ayağına uzun elbisesi engel oldu. Tek eliyle mini elbise haline getirdi koşarak içeri girdi. Herkes dağılmaya başlamıştı gözleri heryerde o orta yaştaki adamı arıyordu.. Yeni çıkan kirli saklları uzunlamasına yüzü vardı içeride kaln herkesin yüzünü taradı. Asrın seksi Melek'in bu halini görünce dudağını ısırdı, yanına yaklaştı.

" Yardım edebilir miyim Hırçın Mavi yoksa Melek Hükümdar mı demeliyim ?" Hırçın içinde 'ya sabıır' çekti. Belkide bu gevşek adam yardımcı olabilirdi.

" Bana bıçağı veren adam kim ?" dedi sert bir şekilde. Asrın başta olayı anlamadı Sadık'la ne işi olabilirdi ki?

" Ne yapacaksın? "diye sordu. Sadık saf biriydi tamam geçmişte bir hata yapmış olabilirdi ama.

" Sana soruyu ben sordum , insan yerine koyup soru sorayım kendimde bulabilirim ! " ikisinde birbirinden karanlıktı.

Karanlık , karanlığa yok edemezdi.

Tam dönüp gidecekken " Sadık Kır " dedi. Asrın ne yazık ki arkadaşının ölüm belgesini imzaladığını bilmiyordu. Omzundan bakıp tebessüm etti nedensizce çünkü yılların acısı çıkacaktı. Sadık'ı konuşursa geçmişin 5 gölgesi yok olacaktı. Kapının önüne geldiğinde Audi 7 hazır halde onu bekliyordu.

Bu gece uyku yoktu , artık imtikan vaktiydi.

Arabaya bindiğin derin nefes alıp bacak bacak üzerine attı. Verdiği firik önemli değildi ikisinide tanıyordu dönüp bakmazdı bile ona. Arif ise masum bir şekilde aşıktı.

" Şahin ben hazırlana kadar Sadık Kır hakkından bütün belgeleri istiyorum. Bugece büyük bir avım var " dedi başını geri yasladı.

Lanet geçmiş kapalı bir sandık gibiydi kazmadan göremiyordu. Annesini kardeşini hatta üveyliğini suratını hatırlamıyordu hatta adını bile.

Akrep herşeyi planlamış eski benliğini gömmüştü. Ona göre Melek Hükümdar/Hırçın Maviydi.

Hırçın yol boyunca nasıl işkence edeceğini düşünüyordu. En iyisi araştırıp yazdığı işkence kitabına bakmalıydı. Dudağını ısırarak gülümsedi bu geceki acı inlemler onun bir nebze geçmişinden kurtaracaktı.

Karanlıkta olsa bile gökyüzü gibi maviydi hayalleri. Her zaman hayallerinin peşinden giderdi.

Eve kendini nasıl attı nasıl giyindi o bile bilmiyordu. Üstünü değiştiri arabaya bindiğinde Şahin ortalıklarda yoktu.

" Şahin nerden ? "

" Depoya gitti orada hazırlık yapacak adamın evini biliyorum. " dedi önüne döndü. Her zaman arabasının altında silah burundururdu şuanki gibi.
Silahı alıp beline yerleştirdi, torpidoya doğru eğildiğinde mavi saçları yana kaydı. Şampuan kokan mavi saçları Arif'i kendinden geçirdi.

Hırçın yedek şazörleri alıp cebine koydu. Bacağının yanında bileğinde bıçak yada çakı mutlaka bulundururdu.

Aslında Asrın'a hak verdi, avcıysa avını tek başına yakalaması geliyordu.

Mini dubleksin önüne gelince arabanda yavaşca indi. Saçlarını dağınıl topuz yaptı, güvenlik olmadığı içinde sevinmişti.

Geçmişime bir adım yaklaşmak istiyordu.

Belkide bazı şeyleri hatırlaması gerekiyordu.

Durmaksızın zile bastı " Offf patlama " diye sesler gelirken içinde sevinç duyguları çığlık atıyordu.

Kapı açılır açılmaz Hırçın yumruğu geçirdi. Adam baksırı ile yere düştü neye uğradığını şaşırdı. Bu gece gördüğü seksi varlık karşısındaydı giyinikde gideri var diye düşündü.

" Noluyor fıstığım ? " dedi pişkin pişkin.

" Benimle geliyorsun. " dedi net bir şekilde. Sadık yukardaki kadını unutmuş bu gece ki afetin peşine düşmüştü. Gerizekalı diye geçirdi Hırçın yumruk atmış hiç hesap sormadan arkasından geliyordu. Erkekler !

" Araba fantasizi ? Off " diye dudağını ısırdığında. Hırçın dönüp çenesine tekmeyi geçirdi. Sadık'ın kafası çok güzeldi.

Adam kadının büyüsünden anca kurtulabilmişti.

" Ne yaptığını sanıyorsun sen sürtük! " dediğnde gözü seğirmeye başlamıştı Hırçın'ın.

" Sürtük öyle mi? " dedi kıkırdadı tekme yağmuruna tuttu. Adam kısa süre içinde bayılmıştı. Islık çalarak Arif'i çağırdı,
Adamı bacağında tutup sürüklemeye başladı sonrada bagaja sıkıştırdı.

" Bu gece ölmek için çok yalvaracaksın Sadık Kır, onları duymak için sabırsızlanıyorum.

 

**

 

Sandalyeye bağladıktan sonra " Çıkabilirsin Arif yalnız kalmam şart içimi dökeyim işkence için seni çağıracağım " dedi Hırçın, Arif tebessüm ederek çıktı.

Bir kova dolu suyu Sadık'ın yüzğne fırlatınca yavaş yavaş kendine geldi kurbanı.

Sadık uyanınca ilk gördüğü şey okyanus rengi gözler oldu. Fazlasıyla kokutucu olduklarını düşündü Sadık.

Sesli bir şekilde yutkundu, Hırçın bu durum karşısında gülümsedi.
" Günaydın Sadık " dedi neşeli bir sesle. Adam Hırçın'ın neşeli gelen sesi sayesinde rahatlamıştı. Ama onu ziyate gelen sağlam çıkamazdı.

" Ne işim var burda Hırçın !" dedi titrek bir sesle. Ah işte şimdi tam anlamıyla neşesi yerine gelmişti. Bacak bacak üzerine atıp düşünüyormuş gibi yaptı, o geceki çığlıklar aklına gelince yerinden kalkıp Sadık'ın saçlarını geri çekti

" 10 yıl önce ne bok yedin Sadık? "

Adam neredese korkudan altına kaçıracaktı. " Hatırlamıyorum çok çok uzun zaman önceydi. " Hırçın adamın kafasını ittirdi ve bir tane vurdu.

" Arkadaşlarınla ne bok yediğini unuttun mu yoksa ben hatırlatayım mı ?" dedi işkence aletleri olan masaya gidip çekici aldı. Elini içine vururken Sadık ' sıçtığımın resmi ' diye geçirdi.

" Yemin ediyorum hatırlamıyorum! " diye bağırdı. İşkence sandalyesine seviyordu kolları kelepçeliydi ordan kaçamazdı. Çekici hızlı bir şekilde elinin üstüme indirdi

Adamın çığlığı depoda yankılandı. " Ciddi misin Sadık daha başlamadık bile! "

" Yemin ederim lanet olsun hatırlamıyorum !" dediğinde çizik olan yere elini bastırdı.
" Bu izi açıkla bana "

" Kedim yaptı !" diye yalan söyledi. Bu olayı nasıl bilebilirdi ki?

" Bu sefer ki hedef çenen olur. " dedi soğuk bir şekilde, çekici sağlamaya başladı.

" Yalandı tamam mı biz yıllar önce bir bok yedik. "

Hırçın'ın kalbini hüzün kapladı geçmişi kâbusu karşısındaydı. Kendini sandalyeye bıraktı.

" 14 yaşında bir kıza tecavüz ettiniz 5.nizde " dedi Hırçın sakin bir şekilde. " masumluğunu kirlettiniz hemde defalarca " dolu gözlerle Sadık'a baktı.
Sadık son nefeslerini aldığını farketti.

" Sen sen nerden biliyorsun ? "

" Diğer 4'nün adını ver" dedi net bir şekilde.

" Olmaz! " dedi fısıldayarak , bir çekiç darbesi daha yedi. Bağrışları arasında " söyleyemem! "

" O orospu evlatları içinmi acı çekeceksin ? Aslında solağım, " dedi sırtında silahı çıkarıp doğrulttu. " Kolay ölebilirsin Sadık sen seç "

Bu fikri o düşünmüş ama gerçek olacağını ummamıştı. " O kız sensin değil mi? Ölmemişsin. " Sadık çok pişman olmuştu ama o kızı unutmak çok daha kolaydı. Abisinin adını veremezdi.. Ölümün yaklaştığını hissetti, çakır keyif olması onu birazcık korkusuz yapmıştı.

Gözleri dolmuştu ağlamayacaktı, Hırçın. bu soysuzun önünde olmaz ! " Asrın Uluhan'da içlerinde değil mi? " nedense o adam ısınamamıştı, onda bir şey vardı, biliyordu.

" Hayır yok, onlar yanından geçse haberin olmayacak inan bana! " dedi cesaretle ve gülümsedi, sanırım çenesini son kullanışı bu oldu. Hırçın silahı atıp çekici var gücüyle çenesine geçirdi.

Sadık'ın çenesi sallanırken " Ariff! " diye bağırdı.

Arif tüm olanları duymuş ağlamıştı. Derin nefes alıp kendine geldi, " Buyrun Melek Hanım "

" Havlu işkencesini sen yap olur mu ? Bu varlıkla aynı ortamda kalamam daha fazla. "

" Zevkle Melek Hanım " dedi sırıttı. Sadık bugece bin kere ölmek isteyecekti.

" İşi bitince evini yakınlarına at iz bırakmadan " Arif gülümsemekle yetindi ve havlu işkencesi için hazırlıklara başladı. Hırçın üzerindeki kanları umursamadan motorsikletine atladı.

**Havlu işkencesi ;

Havluyu ince rulo şeklinde sarılır, sonra kurbanın ağzından aşağı salınır. Bir süre sonra mide sindirime başlar, salgılanan asit sayesinde havlunun bir kısmı mide yapışır. Havluyu çekmeye başladığınızda bütün organlar havluyla beraber çıkar

 

Loading...
0%