Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4. Bölüm

@uykuluhatun

#Geçmişten misafir#

Gözyaşları rüzgarın etkisiyle saçlarına ulaşırken hızlandıkça hızlandı. İçindeki nefrete benzin atmıştı artık durması imkansızdı. O şerefsizler çevresindeydi!
Boş otobanda lastiğin çığlıkları şarkı söylerken, Sadık'ı düşündü. Hiç pişman değildi belki hayatı için yalvarabilirdi ama yapmadı ! Sadece gülümsedi , sadece!

Gözleri dolunca görüşü daraldı, gözlerini sımsıkı kapatıp açınca yanaklarımda yol çizerek boynuna indi.

Çenesi koparmak yetmemişti bide üstünde havlu işkencesini eklemişti. Kan kaybından ölmezse organları ağzından çıkarken ölebilirdi! Tabi ki onun acı çekmesi yüreğine su bile serpmemişti.

Geriye 4 kara ağaç gölgesi kalmıştı sadece 4.

Bir bulsaydı onları! Dünyada böyle işkence görülmeyecekti! Kafasında milyonlarca kez öldürmüştü hepsini yüzlerini hatırlasa gerçek hayattada yapabilirdi.

Lanet hafızasını yoktu işte neden ne için olduğunu bilmiyordu olanlar sadece rüyasıyla ibaretti. Eğer kanıtı olmasada kâbus gördüğünü zannederdi.

Dışardan gecekondu gibi görünen ama içinin saraydan farkı olmayan yuvasına geldi. Motorsikletini bırakacağı sıra bir kızın yalvarışlarını duydu.

Geçmişi beynine acı acı sinyaller yollarken motorunu atarak koşmaya başladı. Onun başına gelen başka bir kızın başına gelmemeliydi!

İki serseri adam bir kızı kaçırmaya çalışıyordu birisi kollarının altından diğeri ayaklarından götürmeye çalışıyordu.
Hırçın kızın bu halini düşündü çaresizliği bir an kendini düşündü ama 3 kişi daha azdı!

Koştu, koştu bütün nefreti ve kiniyle. Adama bir metre kala havaya zıplayarak adamın sırtına ayağına geçirdi.

Domino taşı misali adam devrilince diğer adamda devrildi kızda üstlerine düştü. Adamlar söverken silahını çıkarmaya yeltendi ama çevresinde böyle birşey yaşanması onun yaşadığı yeri öğrenmelerine neden olurdu. Buna izin vermezdi. Uzanan elini Hırçın tek hamlede çekip aldı, adını bilmediği kız arkasına sırıtırken geçmişinin anahtarını elinde tuttuğunda haberi yoktu.

Yerde adam ayaklanırken birtane gömdü diğeri kalkarken dönerek tekme attı. Cebindeki telefonu kıza fırlattı. " Şahin yada Arif yazanı ara " diye emir verdi. İşi bitince pisliğini biri toplaması gerekiyordu. İkisi aynı anda ayaklanınca Hırçın boynunu kıtlattı . Hazırdı.

İri olam yumruk sallarken Hırçın başını son anda çekti diğerine eğilerek ayağına çelme takıp düşürmeye çalıştı. Adam bir anda kendini yerde bulurken Hırçın diğer adamı tutup kafa gömdü.
Kahretsin burnu!

Onunda canı yanmaya başlamıştı ama umursamadı . Adama sendelerken başını tuttu dizini geçirdi diğer adamın Hırçına arkasından saldıracakken korkmuş kız " Arkanda " diye bağırdı son demlerinde olan sesiyle.
Hırçın son andan adamın kolunu tuttu çevirdi iki eliyle adamını kolunu tutarakken bir anda dizime vurup dirseğinin kırılma seslerini duydu. Diğer adam kaçarken sert bir kayaya tosladı.

Arif Kurşun, sevdiği kadına karışmanın bedelini tek yumrukla adama anlattı. Şahin geldiğinde korkan kızı farketti ve o an dünyası durdu. 26 yaşında olmasına rağmen yaşadıkları onu daha yaşlı gösteriyordu. Ama Arif öyle değildi 40'a merdiven dayamış olsa bile hala gençti en azından kalbi..

Arifin zehirli sarmaşık yeşil gözleri Meleğinin kanayan burnundaydı.. Takım elbisesinin her zaman mavi ipek mendil taşırdı. Düşünmeden mendili çıkarıp Hırçın'ın burnuma dayadı. Hırçın böyle birşey beklemiyordu fazlasıyla şaşkındı. Ama bu kadar yakın olmak helede bir erkekle mide bulandırıcı diye düşündü kendini geri çekti.

"Şahin buraları temizleyin , arkada bir delil istemiyorum kameralar dahil. Ve sen Kurşun ne yapacağını biliyorsun " Arif anlamıştı bu adamlar en iyi işkenceleri yapacaktı.

Ama bir sorun vardı Melek neden yapmıyordu. Melek kıza dönünce kız gözlerinden ve saçlarının korkunç maviliğinden korktu ama bu gözleri tanıyordu. Nerden olduğunu bilmesede..

" bu gecelik bende kal yarın seni bırakırız " dedi ve dönüp evine doğru yürümeye başladı.

Çaresiz korkmuş olan kız o mavii saçlı psikopat kadının yanında kalmanınn daha güvenliği olduğunu düşündü.

Ona yardım ettiyse kötü bir olmazdı diye düşündü ama giyinişi adamları gözleri ve saçları bunun tam zıttı gibiydi.
Üzerimdeki kanlı kıyafetleri de dahil.

Böyle bir kadının bu harabe evde ne işi olabilir diye düşünürken evin içine girince küçük dilini yutacaktı nerdeyse. İçerisinin dışıyla alakası yoktu! " Duş al sana kıyafet bulacağım karnını doyur ve sonra uyu" dedi, Hırçın tek seferde. Açık kahve saçlarını yanına alıp gülümsemeye yeltendi ama Hırçın çoktan odadan çıkmıştı..

Üvey babası dün onu genel eve satmıştı eve dönemezdi dışarı çıksa kaçtığı yerdekii adamlar onu bulup öldürebilirdi. Eliyle yüzünü havuçladı saçlarını karıştırıp mavi saçlı kadının gelmesini bekledi. Onun kıyafetleri bol geleceğini düşündü kendinde iriydi. Kalçaları daha geniş beli ince ve göğüsleri büyüktü tam anlamıyla mankenler gibiydi.

Vucüt ölçüsünün 90 60 90 olduğuna emindi. Peki bu mavi saçlı kadın kimdi? Onu tanıyordu o gözler yabancı değildi.

Korktuğu maviler odak noktasına girince dudakları gülümsemek için ısırmak zorunda kaldı.

" Bol gelebilir duşunu al dolap ağzına kadar dolu ne istersen ye " dedi kıyafetleri yüzüne vurarcasına fırlattı. Birbirinin adları umrunda değildi nasıl olsa sabah bu kız burdan gidecekti. Kız banyoya girerken o da odasına girdi kanlı kıyafetleerden kurtulmaya ihtiyacı vardı. Geçmişindeki 1 gölgeden kurtulmuştu ama geride 4 tane vardı. Hepsinde bir iz vardı ama sonuncu kişiyi hatırlamıyordu sanırm o sıra bayılmıştı.

Bulamadan ölmeyecekti geçmişini, çocukluğunu , geleceğini elinden alanları öldürmeden son nefesini vermeye niyeti yoktu. Vucüdundaki kurşun izleri bunun göstergesiydi. Bir ara çatışmalara çok karışmıştı o sıralar Akrep Ali'nin korumasıydı Şahin ve Arif gibi.

Ta ki yer altı kralı onu taciz edene kadar.

O zaman tek kurşunla hayatına son verdi ve Akrep Ali'yi kral yaptı. Sonra düşmanları kat kat arttı. Arif ve Şahin küçüklükten beri tanıdığı için Ali Bey Hırçın'ı koruması için görevlendirdi. Sonrada işkenceleri çoğaldı.

Nefreti gün be gün çoğaldı, rüyaları kâbusa döndü ne uyku fayda etti nede içtiği ilaçlar..

İsimsiz kızın banyodan çıktığını farkedince kendisi girip bir güzel duşunu aldı.. Yüzüne değen her su damlasıda göz yaşlarını serbest bıraktı. Gözyaşları içerde bekleye bekleye asite dönmüştü bu yüzden akarken de canı dahada çok yanıyordu. Küvete oturup hıçkıra hıçkıra ağladı..

Dünü için bugün için ve yarın için..

**

" Hanginiz vurdu lan "diye kükredi. Adamlar korkudan sinmişti hafif cılız olanı kolu zaten kırılmıştı canı fazlasıyla yanıyordu. Faka bastık diye düşündü iki adi adam.

Herşeye kabulü ama Hırçın Meleğine saçının teline zarar vermişlerdi. Buna kayıtsız duramazdı!

Elektirik kablolarını hazırlanıp adamların vücuda bağladı. Ayaklarındaki su dolu kap ve elektirik sonları geldiğini anladılar ama çok geçtiler. Cidden sert bir kayaya tostlamışlardı.

Arif acımadan yüksek volt elektiriği dayadı her iki adama.. Çığlıkları boş depoda yankılanmasıyla geçmişe dönüş yaptı Arif..

Gökyüzünü gördüğü ilk güne..

yeşillerinin mavisinde kaybolduğu anı.. Hiç unutur muyudu? Kendini unutsa gökyüzünü unutmazdı..

O gözleri unutmak imkansızdı. Okyanus rengi olan masum maviler ve korkmuş bedeni.. Koca bir yıl uzaktan gördü ne sesini duydu ne doya doya o gözlere baktı.. Evlenmiş olsa belki kızı yaşında olacak kıza aşık olmuştu . İmkansız olduğunu bile bile.. Bunu bir tek yanındaki onunla yaşıt olan Şahin anlardı.. Bir adam tarafından döverken ölme döşeğine gelmişken kurtarmıştı Arif onu o zaman on iki yıl önce.. Ondan sonra Şahin baba bilmişti Arif'i yanından ayrılmamış ve mafyaya karışmıştı. Geride kalan annesine her ay gizlice erzak ve bir miktar para yollardı geçmişe dönemezdi. Hepsi için çok geçti.

Burnuna gelen yanık kokusuyla hayallerinden çıktı Arif. Adamlar çoktan tahtalı köye gitmişler üstüne üstün pis bedenleri pişmişti.

Şarteri kapatıp ellerini yıkamaya gitti bu sırada Şahin içeri girmişti. Şahinde bir farklılık vardı bunu Arif ilk görüşte anlamıştı.. Şahin aklı o kızdaydı. Kıza çoktan kalbini kaptırmış büyük iri karamel gözlerini hasret kalmıştı. Kısacık bakışsalarda bu Şahin'e yetmiş ve artmıştı.

" Neyin var Şahin " o ise iğrenerek, kararan adamlara bakıyordu.

" Bişey yok abi " diye geçiştirdi. Babası bildiği adam onu iyi tanıyordu ama duygularından emin değildi emin olsa o isimsiz kız istermiydi onu?

İstemezdi kim ne yapardı ki ölümle burun buruna geleni adamı. Hem beğenmez beni diye düşündü , zayıftı fazla zayıf ve onu baya olgun gösteriyordu. Beni beğenmez ki diye geçiştirdi .

Mankenler taş çıkaracak fiziği masum bir güzelliği vardı. Hırçın'da güzeldi ama seksi güzelerdendi masumluk yüzünden bile yoktu.. Ama kalbi ? Peki o masum muydu?

Geçmişi bir bilse bir hatırlasa herşey ortaya çıkacaktı..

**

" Bırakın beni nolur bırakın " sesiyle uyandı isimsiz kız. Zaten diken üzerinde uyumuştu. " Nolur beni bırakın yalvarırım " sesleri o mavi saçlı psikopat kadının odasından geliyordu. Korktu ama yalvarışları yakarışları o iki adamın onu tecavüz edeceğini söylediğinde ki gibiydi.. O kadın düşünmeden yardm etmişti ona sıra ondaydı.. Orta sehbaya konulan vazoyu alır almaz kızın odasına daldı . Etrafta kimsecikler yoktu ama o kadın debelenyordu.

Kâbus görüyordu sanırım yavaş yavaş geri çıkacakken yakarışlarını içi eridi kızın.

Annesi kâbus görünce saçlarını okşuyormuş o zaman bağırmayı yada ağlamaya kesiyormuş annesi öyle diyordu ona.. Belkide bu hırçın kadında işe yarar diye düşündü..

Mavi yumuşacık saçlarına dokundu.. " Geçti.. Ben yanındayım , geçti " diye fısıldadı. İşe yaramıştı! Nefes alışı normala dönmüş yüzündeki gerginlik ortadan kaybolmuştu. Bağırması kesilmişti..

Annesi herşeyin en iyisini bilirdi.. Onu çok özlemişti üveylik keşke gebermiş olsa annesine namusuyla bakardı. Üveylik gibi iki gün önce genel eve satmazdı! Evi geri dönemezdi onu almaya gelirlerdi.

Peki ne yapacaktı?

Keşke ablasının yaşadığına dair bir iz olsa onun yanına gitse diye düşündü.

Bilmediği birşey vardı şuan ablasının saçlarını okşuyordu.. Bunu sanırım ikiside öğrenemeyecekti..

İsimisiz yavaşça ellerini çekip kapıya doğru gidecekken silahın tıklama sesiyle yerinde donakaldı.

" Amacın ne " Hırçın derin derin nefes alıyordu bu kızın odasında ne işi vardı onu öldürmek mi istiyordu? İlk defa kâbusla uyanmamıştı.. Bu harika bir duyguydu.

Kızcağız korkudan küçük dilini yutacaktı " Şey şey bağırıyordu valla sadece saçlarını okşayıp sakinleştirmek istedim işe yaradı a- ama uyandın ö-özür dilerim" dedi. Ne yani bu kızın dokunmasıyla kabusu görmemişti..

Bu kız kimdi neden siması tanıdık geliyordu?

 

Loading...
0%