Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm +18

@uykuluhatun

#Cani # 5. Bölüm

Olmuyor olmuyoor Allah'ım afeti düşünmeden geçmiyor dakikalar, diye düşünüyordu Asrın Uluhan.

Sigarasından son nefes alıp yatakta becerdiği kadına bakıyor. Lanet! O Hatunun hissettiği bir gıdım duyguyu hissettirmiyor yanındaki kadın. Başını geri atıp içindeki gri dumanı bırakıyor ama içinde ki yangın geçmiyordu.

Neden siması bu kadar yakın geliyor peki? Kim bu Hırçın mavi! Neden içini yakıyordu, bakışı gülüşü, kadınlığı, vücudu.. " Ah nasıl kadın ama !"

Sigarasının söndürmeden diğerine başlıyor. Bu gece olanlar.. Onun bir tekmeyle altına alışı. Ve seksi uzun bacaklar!

Allahım!

"onun becermek için herşeyimi veririm" diye soluyor Asrın.Ama Hırçın mavi o kadar kolay bir lokma değil. Yer altındaki namı Asrın'ın adamlarında bulmuştu. Çok sevdiği abisini işkenceyle öldürmüştü.

Tamam kabul abisi iyi bir değildi, hatta kadın pazarlayıcı pezevengin tekiydi.

Ama öyle ölmeyi kimse haketmezdi.

Kollarını ve bacaklar kesmişti Mümtaz abisinin sonra bağırsakları deşip Mümtaza geri yedirmişti. Bu düşünceleri hatırlayınca yüzünü buruşturdu.

İşkence manyağı psikopatta olsa çok seksiydi be! Onu sabaha kadar becerdiğini hayal etti.

Maalesef bu zevkli dakikaları çalan telefonuyla son bulmuştu.

" Ne var göt " diye açtı telefonu, Genç delikanlı olduğu zamanlar ki dostlarından iğrensede onlar verdiği sözü tutmaya çalışıyordu.

" Asrın Sadık.. Sadık .." duraksadı telefondaki.

" Ne var Aras ne var! "

" Ö-ldürülmüş " dediğinde dudağındaki sigarayı son anda tuttu. Asrın şok geçirmişti, yarına dair buluşma planı yapmışlardı. Nasıl ölebilir?

" Na-nasıl ?"

" İşkenceyle." Dediğinde beyninden vuruldu.Yer altında işkenceyle ödüren tek manyak HIRÇIN MAVİydi. Bu kadının Sadıkla ne işi olabilirdiki?

" Geliyorum." dedi telefonu kapatıp sıktı. Hırçın Mavi dün gece Sadık'ı sormuştu ve o kim olduğunu söylemişti. Kendine lanetler okuyarak giyinmeye başladı.

**

" Yemin ederim sana zarar vermek i-istemedim sadece çığlık atınca korktum ve ya-anına geldim!" kokudan titremeye başlamıştı İsimsiz.

Hırçın hala saçlarının okşadığında kaybolan siyah silüetleri kafaya takmıştı.. 10 yıldır son dakikalar uyuduğu kadar rahat uyumamıştı.

" Ben ben kabus görüyordum, yani silah için " dediğinde isimsiz kız rahat bir nefes aldı.

" Uyku tutmadı mı seni? "diye sordu silahını belindeki yerine yerleştirirken..

" Uyumuştum ama uyandım sanırım sabaha kadar uyuyamam. " dedi düz bir şekilde.

" o zaman sert bir kahve ?"

" Şey zahmet olmazsa sütlü içsem ? " dedi mahçup bir şekilde.

Gerizekalı! Dedi isimisiz kendine. Manyak karının evinde olduğu yetmiyor birde özel istek mi istiyor! Kafayı ya çok yemiş yada ölüme susamıştı!

" olur ama sen yaparsın. " dedi otoriter bir sesle. Gıkını bile çıkaramadı kızcağız sadece mavi kafalı kadını takip etti.

Hırçın kahveyi açtı kokusunu içine çekti. İsimsiz onun bu masum haline bayıldı! " Sen kaç yaşındasın ? " diye sordu birden. Ah şu diline sahipte olabilseydi keşke.

" 25'e gireceğim, biliyorum daha büyük duruyorum" dedi normal biriymiş gibi.. Aslında Eylem hariç biriyle muhabbet etmeye ihtiyacı vardı. Normal genç bir kız olmak istemişti sadece.

" Bende 18'im " dedi. Hırçın dönüp baktı. Sonrada çok da umrumda diye mırıldandı tabiki bunu kız duymadı.

Mutfak masasında kahvelerini karşılıklı içiyorlardı. Sanki herşey normal onların bu yaptıkları tuhafmış gibi.

" O adamların eline nasıl düştün? " diye sordu Hırçın kahvesinden son yudum alırken.

" Üvey babam beni genel eve sattı, ordan kaçtım kaçarken buldular. " kekelemediği için şükretti. " Annen buna nasıl izin verdi? "

" Haberi bile yoktu annem... O zaten iyi değil , onu dövüyor. " ablasının yerini o almıştı.

" Neden boşanmıyor, gerçek babana ne oldu? " Hırçın bile kendine şaşırdı. Hırçın hiçbir zaman bu kadar konuşmamıştı.

" Kaç defa boşandıi tehtitler dayaklar şantaj diyerek onu sindirdi. dedi omuz silkti kız.

" Genel evin başı kim? "

Bu işe bir son vermeliydi. Başka kızların canları yanmamalıydı.

Adalet yoksa adalet yaratmalıydı.

"Perihan diye biri." kadının adını söylerken midesi bulanmıştı.

" Bana oranın adresini ver bakalım. " diyince kız korkuyla gözlerini açtı.

" Yalvarırım be-beni oraya gönderme! Bir işe girerim! Bütün parayı sana veririm! Yalvarırım evini temizlerim nolur gönderme beni! " masanın üzerinde ki ellerini dokundu buz gibi ellerini geri çekmek istedi Hırçın ama bu isimsiz ona izin vermedi. ,sıcak eller garip hissetimişti.

" Saçmala, İlk olarak dinlemeyi öğren küçük hanım. Perihan hanım başka şekilde görüşeceğim. " dedi masadan kalktı.

Perihan'ın biletini kesmesi gerekiyordu.

İsimsiz bunu demezse çatlayacaktı ama mavi kafalı kadının tepksinden ölümüne korkuyordu.

" Bişey so-ra-caktım " dedi sonunu kekeleyerek. İçinden lanetler saydı!

" Evet " dedi kısa ve öz bir şekilde.

" Ben bi bi süreliğine kalabilir miyim burada? " şükür sonunda kelimeler ağzımdan cümle halinde çıkmıştı.

" Sen nasıl bir manyaksın? Benimle kalmayı mı istiyorsun gerçekten? " mavi saçlarını karıştırdı Hırçın. Bu kız kesinlikle deli! Gözlerinin önünde adamlara nasıl davrandığına şahit olmasa anlayacaktı. Cidden bu kız kendi psikoloğuna götürmesi gerekiyordu.

" Evet " diyebildi. Dışarısı malum it sürüsü gibiydi. Burası daha cazip geliyordu.

" Sen bilirsin sana süre koymuyorum amma velakin elini çabuk tut. " dedi ve masadan kalkıp spor odasına doğru yürüdü.

İsimsiz dudaklarını kemirdi. Mavi kafalı kadın kapıyı aralamıştı gerisi isimsiz kıza gelmişti.

Etrafı toplayıp bulaşıkları yıkadı, temizlik yapmaktan asla gocunmazdı. Çalışmak utanılacak birşey değildi. Yattığı kanepeye doğru ilerledi. Hoş kanepe kanepe değil onun bazası kadar birşeydi. Daha konforlu ve daha pahalı. Ayaklarını karnına çekti. Annesini düşündü, küçük erkek kardeşini düşündü. Ablası öldükten sonra -ki o öyle düşünmeye başlamıştı, ölmese gelirdi kurtarırdı o üveylikten- annesi hamile kalmıştı. Tutunduğu bir dal olmuştu Ahmeti Ah miniği nasılda burnunda tütmüştü. Peki annesi hala dayak yiyormuydu? Keşke mavi kafalı kadın o şerefsizide pataklsa diye geçirmedi değil. Düşünce güzel hayata geçmesi imkansızdı!

İçerden birşeyler vurulma sesi attıkça o mavi kafalı kadının bağırmasıda yükselmişti.

İsimsiz tırstığı için battaniyenin altına girdi.

Bir süre sonra girdiği odanın kapısı açılınca mavi kafalı kadının ter içinde kaldığını gördü.

Sonrada gözlerini sımskı kapattı.

Hırçın isimsiz kızın onu görünce böyle davranması sevmişti. Kendisinden korkulması hoşuna gidiyordu.Atleti terden ikinci deri görevi görüyordu. İyi bir duşu haketmişti. Biraz da kendini halsiz hissediyordu. Hayır kesinlikle hasta olmaması gerekiyordu! Şimdi olmaz! Duşunu alıp kurulandı. Kot pantolan ve crop giydi. üzerine ceket allıp converslerini giydi.

İlk iş Eylemi görmek sonra Perihan denen sürtüğü bulması gerekiyordu. Motoruna atladığı gibi gazı kökledi. Özgür olmayı seviyordu. Hükümdar malikanesine gelince güvenlik güler yüzle kapıyı açtı. Hırçın Mavi istifini hiç bozmadan içeri geçti. Kapının önünde anı frenle durduğunda Berna ablası kapıyı açtı. Onun geldiğini bu sesle anlıyorlardı. Hırçın motoru bırakıp içeri doğru koşar adım ilerledi.

" Merhaba millet " dedi soğukça. ALİ eşi Melisa ablası sarmaş dolaş film izliyorlardı.

" Merhaba güzelim. " dedi, akrep Ali.

" Eylem 'e bakmaya geldim." dedi yukarı çıkmak için yeltendi.

" Bende şaşırdım zaten kapıdan girer girmez sormadın hayret! " diye hayıflandı Melisa ablası.

" abla biliyorsun beni. "

" Şaka güzelim , Git şu çatlağın odasına " diyince zoraki bir gülüş kondurdu dudaklarına.

Koşar adım Eylem Hanımın odasına daldı.
Eylem karşında gördüğü Melek'le şoka uğramıştı. Elindeki tablette ise Hırçın Mavinin yaptığı işkenceleri okuyordu.

Tableti nasıl kapattığını bilmedi.

" Kapı çalma gibi bir huyun yok mu senin Melek! " hırçın mavi bu tepki karşında çuvallamıştı. Can arkadaşı ona böyle davranamazdı.

" Acelem vardı. " dedi düz bir şekilde. " Belli Orası! " içinde neredeyse kusmak geliyordu. O nasıl bu hale düşmüştü? Nasıl bir psikopat olmuştu? Eli kanlı bir katil nasıl olmuştu!

Onun başına be geldiğini küçüklükten beri neden sürekli psikoloğa gittiğini hiçbir zaman öğrenememişti.

" Sinirlendiriyorsun." dedi dudaklarını arasından. " Bana da yaparmısın işkence? Bayan işkence meleği! " o dövmeyi gördüğü an anlaması gerekiyordu herşeyi ama hayır ahmak kafası anlmamıştı. Soğukkanlı olabilirdi ama bir katil olacağı aklına gelmezdi pardon seri katil!

" Sınırını zorlama istersen Eylem! Sadece yargısız infaz yapma! " öfkelenmeye başlamıştı.

" Yargısız infaz mı? Kızım sen seri katilsin nasıl davranayım? Birde bunu bir parti de öğreniyorum Ve öğrendiğim adam senin tarafından dövülüyor! " içinde tuttuğu öfke zehirli sözlere dönüşmesi umrunda değildi. Melek bunu haketmişti.

Kapıda duran Berna Ablayı görünce sinirlendi gidip sertçe kapıyı kapattı. Eylem hafiften tırsmaya başlamıştı. Sonuçta karşısındaki bir psikopattı!

" Sana zarar vereceğimi düşünmüyorsun değil mi? " sanki düşüncelerini okumuştu. Saçlarını sinirle çekti.

" Hayır " dedi Eylem, ayağa kalktı. " anlat o zaman nasıl bu hale düştün? " delice merak ediyordu.

" Bu konuyu açmayacağım. " dedi soğukça en büyük yarasıydı.

" Sana nasıl güveneyim Melek! " diye sesini yükseltti.

Burdan çıkınca Perihan sürtüğüne uğraması bütün sinirini o kadından çıkarması gerekiyordu.

" Neler yaşadığımı bilmiyorsun Eylem! "

" Anlat bileyim! "

" Net hatırlamıyorum. Yıllardır kullandığım haplar bazı şeyleri engeliyor! " dedi birden , söyleyip söylememek arasında kalmıştı.

" AA ben bişi hatırlamıyorum psikopat olayım mı dedin! "

" Seni zeki birşey sanıyordum! " dedi sinir seviyesi sınıra ulaşmıştı.

" Öyleyim zaten! Lütfen Melek konuşma, çık odamdan! " diyince Melek kendini kötü hissetti.

" Ben 14 yaşımda tecavüze uğradım! " deyiverdi.. Ah bu kelime dudaklarından çıkması.. Onun için o kadar acıydı ki.. Bu acının tarifi yoktu.

Eylem şoka uğraşmış, o şokla yatağa pat diye oturmuştu..

Canından çok sevdiği Meleğine nasıl kıymışlardı.. Düşündüğü şeyler için kendine lanet okudu.

" Hemde 5 kişi tarafından " dedikten sonra gözlerini dışına çıkarmıştı Eylem.... " Melek... " diyebildi..

" Ben bilmiyordum. " diye ekledi.

" Artık biliyosun, o yaşımda bunları yaşadım. Elektroşoklar yüzünden geçmişin yarısı karanlık. Aslında rüyalarım da olmasa bana o iğrençliği yapanları da hatırlamayacağım.. İçimden öldürme güdüsü var üzgünüm. " dedi arkasını dönüp kapıyı çarparak çıktı. Eylem duydukları karşısında ağlamaya başladı..

Bu kadın nasıl bu kadar güçlü olabilirdi? Küçücük bedeni nasıl dayanmıştı bu kadar acıya!

Ağlayarak yastığa sarıldı. Kendinden nefret ermişti.. Onu kırmıştı bu yüzden kendinden nefret etmişti . Hırçın baskın yapacağı için Arif ve Şahini aramıştı... Sabahın 9'da baskın... Cidden Hırçın kafayı yemişti. Aldığı adrese doğru ilerlemeye başlarken, Arif ve Şahin nasıl yataktan kalktığını bilememiştim. Her zaman jilet gibi ütülü takım elbiselileri giyip son model arabalarına atladı. Telefonlarına gelen adresle dahada hızlandılar.

Hırçın silahlarını sırtına koyup önü kısa arkası tişörtünü düzeltip verilen adresin kapsını çaldı. Isıssz bir mahalledeyim bu bina. İsimsiz kızı düşündü buraya gelirken bu kadar yolu ezberlemişti?

Kapıyı açan iri yarı adamı görünce gözlerini devirdi. Sadece bir kişimi bütün binayı koruyordu.

" Kime bakmıştınız güzel hanım? " adam karşındaki seksi varlığa baktı.

" Perihan " diyebildi düz bir şekilde. Okyanusu olan gözleri etrafı incelemeye başlamıştı.

" Öyle biri yok. " diyebildi adam bu seksi varlık ya polis ise o zaman sıçtıklarının resmiydi.

" Canım ciddi olamazsın! Daha iki gün bir kız kaçtı burdan onun için geldim. " dedi itekleyerek kapıyı açtı. Elinden kaçırdığı kadını nasıl bilebilirdi?

" Perihan! " diye bağırınca çalıştırdı kadınların hepsi başına toplanmıştı. Üç katlı bir müstakile çevrilmiş eve baktı. Zevkle döşenmişti.

Aslında yaşlı çirkin bir kadınla karşılaması gerekirken manken kadar seksi bir kadın karşısına çıktı.

" Sende kimsin? "

" Perihan sen misin? "

" Evet sen kimsin? " kadını odaya doğru itiklemeye başladı. " Napıyorsun! "

" Bu genel evi ne zamandan beri işletiyorsun? "

" Ne genel evi ayol " dedi kumral kahverengi gözlü kadın. Kadını yere ittirip kapıyı kitledi.

" Ah güzelim, bu kadar hatun ne işiniz var bir evde? "

"Bak.. polis misin? "

" Keşke güzelim.. Ben senin ecelinim " dedi kadının suratına yumruğunu geçirdi. Kadın ne olduğunu anca acıyan burnuyla anladı.vLanet kadın kesinlikle burnunu kırmıştı! Bu sırada kapı zorlanmaya başlamıştı. Ama ilk işi bu Perihan'dı. Bu kadar kadın bu işi severek mi yapıyor? "

Diye kükredi Hırçın , fazlasıyla öfkeliydi.

" Evet sürtük Ah lanet ! burnum " demeden bir tane de karnına tekme yedi. Sonra saçlarını geriye doğru çekti.

" Ciddi misin? " saçlarını bırakıp belindeki silahı çıkarıp susturucu çıkarıp silahın ucuna taktı.

kumral kadının kadınlığına dayadı. " Ciddimisin ! "

" Lanet olsun hayır! Bana birşey yapma! Cidden bak bak istediğin şiddetli sekse sana yardımcı olabilirim. " dedi kadın yalvarırcasına.

Sanırım şuan kusabilirdi, Kesinlikle kadın ona ne teklif etmişti öyle?

Silahığı alıp kadının çenesine vurdu.

" Pis sürtük! " dedi ve tükürdü. Bu sırada koca adam kapıyı kırmış Hırçına yumruğu geçirmişti. Elindeki silah elinden uçarken kendini yerde bulmuştu. İri adam bacağından tutup götürecekken ani bir hareketle ters dönerek adam tekmeyi yapmıştımıştı.

39 numaralı ayakabısının izi adamın suratında çıkarken kızlar çığlık atmıştı.

Arkadan gelen adamları bakıp baş işareti verince. Arif iri adama daldı, şahin ise yerde yatan yarı baygın kadını almıştı.

" Bütün kızlar burda mı?" diyince herkes ağlayarak başlarını sallamıştı.

" Bana bir sözcü lazım hepinizle koro şeklinde konuşamam. " diyince hepsi korkan gözlerle bakmıştı. Hırçın dudağını ısırdı ve sinirle saçlarını karıştırdı.

" Lan bana sözcü lazım dedim! Anladınız mı? " diyince korkak sarışın bir kadın öne çıktı.

" Sizi burda zorla mı tutuyordu? " diyince sarışın kadın ağlayarak başını salladı.
" Kaçanlara ne oldu? "

" Ya art ardına t-tecevüze uğradı Ya yada kırbaçlandı. "

hırçın tecavüz olayını duyunca sinirlendi.

" Başka birileri var mı? "

" Evet Perihanın sevgilisi onun adamları.. " çok korktukları seslerine bile yansımıştı.

" pekala bu şekilde polise teslim olun onlar sizin güvenliğinizi sağlayacaktır."

20 kadının çoğu mızmızlanırken Hırçın ağzını açtı. " Cidden milletin altına girmek hoşunuza mı gidiyor? "

" Bizi bulurlarsa öldürürler. "

" Emin olabilirsiniz bence onlar sizden önce ölecek! az ilerde karakol Var adam akıllı giyinin Ve düşün önüme. " en iyisi buydu. Polisler onlara neler olacağını karar verirlerdi. " Sizi kadın sığınma evine alırlar yeni isim yeni hayatınız olur, dönebilecek bir yeri olan dönsün dönmeyecek bir yeri olan karakola gitsin." dedi tek solukta.

kadınlardan birisi sözcü olarak konuşacak olanları anlatacaktı. Onlar içeri gidene kadar seyretti. Sonra cebinden sigara paketini çıkarıp bir dal alıp dudaklarına hapsetti. Zippo çakmağı ile sigarasını yaktı. dumanı içine çekince gülümsedi. Umarım bundan sonra hayatları daha iyi olurdu.

Motoruna atladı iki defa daha çekip sigarasını fırlattı.

Gri dumanı salıp motorunu çalıştırdı. Şimdi işkence zamanıydı. içimdeki sevinç çığlıklarını sadece dudaklarına tebessüm dökerek belli etti. Deposuna geldiği zaman ağzı kulaklarındaydı kadınlara işkence etmek daha zevkliydi. kötü kadınlara.. iri adamı sedyeye bağlamışlardı kadın ise işkence sandalyesinde.

" Bize Ne yapacaksın! " diye bağırdı.

" İstediğim her şeyi " dedi omuz silkti.

" Sevgilim seni bulunca sülaleni becerecek emin ol! " diyince Hırçın kadının yanında bitmiş ve Osmanlı tokadı yapıştırmıştı. Arif gülümsedi. Kadınının bu kadar haşin olmasını seviyordu..

elini bile tutmadığı kadını.. gözlerine iki saniyeden fazla bakamadığı kadının..

" Şahin bana naylon getir . " kadını sona bırakmak istiyordu. Başına ne geleceğini görmesini korkudan altına etmesini istiyordu.

" Bırak beni sürtük! " diye bağırdı.

" Cıkk cık yanlış cevap iri adam. " dudaklarını sıktı ve tırnaklarını yüzünün etine geçirdi.

" Lanet olası sürtük, burdan kurulunca seni koca göğüslerinnden asacağım! " diyince sinirle güldü. O kadının tepkisini merak ettiği için ona bakıyordu. Sonra iri olan adamın yüzünden elini dolaştırdı. " Bu gözlerin benim göğüsleri görmüş ise şekilli kalçalarımın da görmüştür. " dedi ve uzun tırnaklarını adamın gözlerine batırdı.

Adamın çığlıkları kadının çığlıklarıyla ritim tutmuştu.

hırçın parmaklarını çıkarırken patlamış gözlerlele elini çıkarmıştı.

tek hareketle elimdeki işten gözlerden kurtulurken ayaklarıyla gözleri ezdi. İşkence aletlerinin olduğu yerdeki avluyla elini sildi. dudaklarını yalayıp psikopat gibi sırıtmıştı.. O bir vampirdi ve teni kana susamıştı.

" Arif kadını soy, Sadece iç çamaşırı kalsın. " Arif istemiyordu. Hırçın Melek'inden başka bir kadına dokunmak istemiyordu.

" Hırçın hanım ben - "

" Ne Arif !" sanki arkalarında bağıran adam yokmuş gibiydi. Adamın çığlıkları kadının yalvarışları arka fon müziği olarak geliyordu.

" Ben o kadına dokunmak istemiyorum ." dedi birden , Hırçın şaşırdı.

" Bunu sonra konuşuruz. " dedi tehdit dolu bir sesle. " Şahin sen hallet." diyince , onunda aklında sadece isimsiz kız vardı. Ama hırçınla ters köşe olmak istemiyordu.

Şahin kadını soyarken adama yöneldi. " Nolur affet ahhhh" diye bağırmıştı adam. Hırçın'da merhamet yoktu. Hele de böyle olanlara.

işkence aletlerinde bakıp baltayı seçti.

parmağını keskin yerine dokondurdu. anında kanayan parmağını görünce gülümsedi. Kanını dudaklarına götürdü, parmağını emdi. Beyaz dişleri kırmızı kana bulanmıştı. Perihan çığlıklarına bir çığlık daha eklemişti.. Sonunu düşünmek istemiyordu.

" Bu işe girdin mi çıkış yok iri adam. hırçın maviye gelip iyi ağırlattı demem. " dedi kahkaha attı. İlk sol bacağına indirdi baltayı. vurmasıyla üstüne kanlar sıçradı, bir kaç balta darbesi daha indirdi. Adam bağırmaktan kızarmaya geçmişti. gözlerin artık olmayan yerinden akan kanlar hafif gölet oluşturmuştu. Hırçın tiksinerek kopan bacağı itti. Sonra diğer bacağına ve kollarına hızlı bir şekilde yaptı. Adamın bağırışları arasında gözlerini kapatıp şarkı dinliyormuş gibi sallıyordu. Gerçekten korkutucu gözüküyordu.

" Bu adamı nerden buldun Perihan ne ses var mış " diyerek dalga geçti Hırçın. Perihan korkudan altına çoktan ıslatmıştı, yalvarıyordu kekeliyordu ama sanki Hırçın onu duymuyordu.

" Susma zamanı gelmedi mi sencede? " diyince kadın sadece " bırak beni yalvarırım " diyebildi. Hırçın son darbe olarak baltayı adamın yüzüne hızlıca sapladı.

" Sonunda! ses gitti. " diyince adamın hafif yarılmış yüzüne baktı ve dudak büktü. " Çok iyi bir işti. " diyip gülümsedi.

" Bırak beni " Periha'nın bağırışları kulağının pasını siliyordu.

" Senin kırbaçın gibi olmaz biliyorum ama benim jiletli kırbaçım da çok iyidir. " dedi dişlerini gösterek güldü.

kadını ucunda küçük küçük jilet olan kırbaçla vurmaya başladı. kadının çığlığı Arif sağır edecek cinstendi. Artık genç değildi 35'e merdiven dayamıştı. Ne kalmıştı şurada. Ama onun kalbi gençti. meleğini gördükçe gençleşen bir kalbi vardı.

Kadının vücudundaki kesik izleri onu tatmin edince, " Naylonla şunu sar." diye emir verdi Arif'e. Ne yapacağını anlamış yüzünü buruşturdu.

sonra ateşin çoğalması için jel sürdü Arif. Bu davranışla Hırçının gözüne girdiğinden bir haberdi.

" Sanırım yeni bir manyak geliyor. " dedi gülerek. kadın vücudundaki acılara dayanamamış bayılmıştı. kanlı ellerini üstğne silip sigarasından bir dal aldı. kanlı elleriyle siyah zipposunu dokunup sigarasını yaktı, ucu yanan sigarasını bir nefes çekti. Bu sigara onun şifasıydı! Sigarasından nefes alırken diğer elinde yanan çakmağı kadının üzerine attı.

Naylon birden alev alarak erimeye sonra ise kadına yapışmaya başlamıştı.

kadının çaresiz çığlıkları , Hırçının kulakrında senfoni olarak kalmıştı..


 

Loading...
0%