#Gelecek Yaklaşıyor#
Hırçın derin nefes alıp yoluna devam edecekken Asrın Uluhan yapmaması gereken bir şey yaptı, Hırçın'ın koluna dokundu. Hırçın refleks olarak kolunu tuttuğu ve göz kapatıp açılana kadar Asrın yerdeydi. Hırçın'ın eli Asrının boynuna geçmişti, " Sakin ol kızım." dediği zaman Akrep Ali , kendine gelmişti. " Sakın bana dokunma , son nefesin ellerim de verirsin." Asrını ittirip kendine çekin düzen verdi.
" Tanrım, çok ateşli!" diye düşündü Asrın. Farkında değildi ama Melek Hükümdar'ın etkisi altındaydı. Bu hatun neden bu kadar mükemmeldi. Asrın tek başına ayağa kalkarken , Hırçın o sırada Akrep Ali'ye sarılıyordu. " İyisin." diye fısıldadı ayrılırken.
" İyiyim." dedi mavi gözlerine baktı Hırçın'ın. Onun için ne kadar endişelendiğinin farkındaydı. Melisa dolu gözlerle ona baktı, kocası mafya olduğunu biliyordu fakat yer altı kralığı oldundan bi haberdi. Hırçın'a minnattardı, sevdiği adamı kurtarmıştı. " Güçlü kızım." diye baktı ona. Onun gücüne hayran oldu. Nasıl bu kadar güçlü olabilmişti? Yaşadıklarını hatırlamıyordu , Melisa her gece her çığlığında onun yanındaydı. O küçük korkmuş kıza anımsayıp şuan ki güçlü kadına hayrandı.
" Meleeeek!" diye koşarak inmişti Eylem merdivenden. En son konuşması pek iyi olmamıştı sonra da onu görememiş ve çok özlemişti. Hırçın gülümseyerek baktı, Eylem'e kızamazdı, onun küçüğüydü. Boynuna zıpladığında nerdeyse sendelemişti, " Yavaş, düşeceğiz." gülüşü genişlemişti. Asrın'ın nefesi kesilmişti. Kapı aralığında durmuş, Hırçın'a bakıyordu, "Bu kadın nasıl psikopat olabilir?" diye sordu kendine.. Bu kadar ateşli bir parça hemde!
" Özür dilerim, Melek affet beni!" Burnunu Eylem'in saçlarına daldırdı. " Sorun yok, gelemedim özür dilerim." ayrıldıktan sonra Melisa sarıldı. " Teşekkür ederim güzelim." Herkes salona giderken Asrın'ın suratına kapı kapatılmıştı. Derin bir nefes alıp düşündü, böyle bir bomba lezbiyen mi, diye düşünüp durdu. Neden bir kere olsun ona bakmadı. Halbuki çok yakışıklıyım, bana erimesi gerek. Kafasında bu düşünceler vardı, Hırçın Mavi onun hatunu olması gerekiyordu.
" Beni her zaman beladan kurtaran kızım." dedi koltuğa yerleşirken. " İyi misin vurulduğunu duydum." Kolunda ki sızı gün yüzüne çıkmıştı böylelikle.
" Sıyırdı, dikişe bile gerek duymadım." gülümsedi.
" İyi çok şükür."
" Ne vuruldun mu!" diye ciyakladı Eylem. " Canın çok yandı mı?" Hırçın bir kere daha gülümsedi, Eylem'i gerçekten çok seviyordu, canı pahasına hatta.. Hükümdar ailesi için düşünmeden canını verirdi.
" Yok güzelim , iyiyim dedim ya, sıyırdı geçti."
" Bütün gün buradasın, yemek yemeden bırakmam, senin sevdiğin yemekler olacak bugün." Melisa heyecan yaparak kalkmıştı, Hırçın'a yemek yapmayı çok seviyordu.
" O çakalın ne işi var burada ,." dedi. tiksinircesine.
"Geçmiş olsuna gelmiş, bende çok şaşırdım ."
" Sen olmasan yer altının ve üstünün çakalı olamazdı." geri yaslanırken boynunu kıtlattı. Eylem sosyal medya bağımlısı olduğu için eline telefonu aldığı gibi dünyada kopmuştu.
" Bak, kötü günde yanımızda olmaya hazır. Bazı şeyler bazı şeyleri engeller." diyip göz kırptı.
" Yılan'ın işi halloldu."
" Aferin, güzel kızım. Hastaymışsın bu ara, dikkat et kendine." Dişlerini sıktı, Arif'i gebertmesi gerekiyordu.
" Arif söyledi değil mi?" diyince gülerek bilmem yüz ifadesi yaptı. Sinirle koltuğa yaslandı. " Yeni koruma gerekiyor, Arif yakında mefta." Akrep Ali kahkası dudaklarında fırladı. Arif'in Melek'e ne kadar yangın olduğu belliydi. Bunu aşkı tadanlar anlardı orası ayrı, Melisa ve Akrep bunu küçüklükten beri biliyordu. Ona nasıl baktığının farkındaydılar bunu hiç dillendirmeseler de Arif onun için herşeyi yapardı.
Hırçın'ın aklına takılan bir soru vardu, Canan ne yapmıştı?
**
Canan zor bela evinin yolunu tuttu, ayakları bir adım gitse iki adım geri gidiyordu. Korkuyordu, üveylik onu bulur, görür diye.. Annesini deli gibi özlemişti, sabah bu saatlerde mahalle sakin olurdu. Evini gördüğü an kalbi hızlandı, evini özlemişti. İki hafta uzakta kalmasına rağmen hemde..
İyi ki, dedi. " İyi ki Melek Hanım beni kurtardı. "
O olmasa neler gelmişti şimdi başına? O kalbi güzel bir kadındı, başına gelenler onu bu hale getirdi diye düşündü.
Kapıyı dua okuyarak tıkladı. Nolur üveylik sızmış olsun! Sürekli bunu tekrar etti.
Kapı açan küçük kardeşi olmuştu. " Ahmet." diyince çocuk 32 diş sırıttı. " Abla! " diye bağırınca işaret parmağını dudağına getirip susması gerektiğini söyledi. " Kim gelmiş Ahmet? "
" Canan! " ağlayarak elleri ile ağzını kapattı. " Annem! " diyip sımsıkı sarıldı. " İyisin! Allahım sen çok büyüksün!"
Ahmette ablasının bacağına sarıldı. " Bir evlat acısı daha yaşatmadın bana çok şükür.. "
İçeri geçtiklerinde ikiside ağlıyordu mutluluktan gülen bir tek Ahmet vardı. " Noldu nelere gittin? "
" Anlatacağım, o hayvan evde değil dimi? "
" Yok daha gelmedi, geberisice. " Annesi bir kere daha sarıldı. " Bende polis geldi sandım, kayıp ihbarı vermiştim. " kızının yüzünü avuçladı. " Aç mısın bir şeyler hazırlayayım ben, açsındır, soru bende ki de! " Otur annem, aç değilim. "
" Nerdeydin bu zamana kadar? Bir adamla kaçtı dedi benden korkup, yalan olduğunu anladım. Benim kızım öyle yapmaz ki! " Canan'ın sinirden ellerini yumruk yaptı.
" Hayır anne! beni sattı piç. " diyince şaşkınlıka ağzı açık kaldı sımsıkı sarıldı ağladı. " Allah benim belamı verseydi o ayyaşla evlenmeseydim."
Bir yandan ağlarken saçlarını okşuyordu. İçi yanıyordu Elif'in güzel kızı onun yüzünden kaçıp kaybolmuştu şimdide aynı şey Canan'ın başına gelmişti . " İyiyim annem hiçbir şey olmadı, kaçtım ellerinden sonra bir tane kadın beni kurtardı, on gündür onun yanındaydım o adamlarında icabına baktı. Bize bulaşmayacaklar. " Canan annesini yüzüne baktı, avuçladı. " İşe gireceğim sonra bir ev tutup sizi yanıma alacağım bu evi de satarız olur mu? Senin üzerine zaten. "
Ağlayarak başını salladı. " Olur güzelim. Olur canım kızım. " İçinde küçük bir umut oluştu her ikisininde belki kurtuluşları yakındı.. Kızını bilmediği bir şey vardı iki gün önce kocası evi satmıştı, bütün parayı alıp iki gündür ortalıkta yoktu.
" Ahmet'im sende okula başlayacaksın, ablan sana çok güzel bir hayat sunacak. " Gülümseyerek ablasına baktı. Ablasının ve kendisinin çocukluğu çalınmıştı fakat aynısı küçük kardeşinin başına gelmesine engel olacaktı.
" Annem ben gideyim şimdi o adamlar karşılaşmayayım olur mu? " Kızını kendine çekti sımsıkı sarılıp öptü. " Kıyafet de alayım, çok kısa süre sonra her şey güzel olacak. "Annesinin kollarında zorla ayrılıp odasının önünde durdu. Rahat bir yaşam onu bekliyordu, namusu ile para kazanıp kimseye muhtaç olmayacaktı. Annesi ve kardeşine bakacaktı, belki kayıp olan ablasını da bulabilirdi.. Bir umut hala yaşadığına dairdi.
Kıyafetlerini sırt çantasını koyarken üstünde ki kıyafete bakıp gülümsedi.. Neden Melek'ten ayrılmak onu boşluğa itmişti? Halbuki kadın manyağın biriydi ve çok tehlikeli!
" Elifff! " sesiyle yerinde sıçradı. Gelmişti işte! Eli ayağına dolaştı, ablasının oyuncağı olan tavşanı son anda alıp çantasına sıkıştırdı.
Birden kapı açılınca kendi ayağına takılıp düştü.. " Vayy vay kimleri görüyorum! " Canan, korkudan küçük dilini yutmuştu 5 dakika erken çıkmış olsaydı hayvan herifle karşılaşmayacaktı. " Uzak dur benden! " geri geri emeklerken sırtı duvarı buldu. " Çok iyi para veriyorlar herhalde dilin uzamış! "
" Onlardan kaçtım! "
" NE demek kaçtım? " dedikten sonra yanağında bir tokat hissetti. " Ulan ya peşime düşerlerse? O zaman öldürürüm seni! "
" Hepsi ölü merak etme! " diyince duraksadı adam. " Kim öldürdü?"
" Beni kurtaran bir kadın!" diyince kahkaha atarak başını geri attı. " Bırak Bülent kızımı! " diye ittirmeye başladı. Annemi ittirdiği gibi duvara çarptı. Ahmet öbür odada ağlamaya başlamıştı.
" Allahım sen bize yardım et! "diye geçirdi Canan içinden. Canan annesini sarıldı üveylik saçını tutup çekmeye başladı, " Bırak beni! " diye bağırdı. " Kızımı bırak, bana vur onu bırak! "
Elif kızının önüne geçmeye çalışsada Canan izin vermedi.Elif çok uğraşmıştı Bülent'en uzaklaşmak için, karakollara gitti uzaklaştırma istedi fakat pek sonuç alamadı. Boşanmak istedi çekişmeye gitti, hepinizi öldürürüm diyerek geri çektirdi.
" Bırak lan!" sesiyle herkes duraksadı.
Bu Şahin'in sesiydi. Canan'ın yüreğinde bir çiçek filizlendi. Şahin, Bülent'i tuttuğu gibi yumruk yağmuruna başladı. " Ulan senin adamlığın bir kadına kuvvet uygulamak mı! "
" Hayvan seni! Şerefsiz it!" Yumruk tekme ne yapabildiyse yaptı Şahin, nefes almadan dövdü. Canan titrek elleri ile Şahin'in omzuna dokundu. " Şahin bayıldı tamam. " sakin bir sesle.
O an kendine gelmişti. " Hadi gidiyoruz. " diyerek odadan çıktı. Ahmet'i kucağına alıp arkasına baktı. " Hadi Canan! Ne bekliyorsunuz! " elleri kandı fakat umrunda değildi. Bakmaya kıyamadığı kadına nasıl el kaldırırdı?
Canan ile annesi bakıştı, " Anne gidelim artık güvendeyiz. dedi gülümseyerek."
Buradan kurtulmak için her şeyini verebilirdi. Başında ki tülbenti düzeltti, yerde yatan adama baktı. İki kızına da o pislik yüzünden sevgi gösterememişti. " Gidelim! " diyince herkesin suratında bir gülümseme peydahlandı.
Son model bir arabayı görünce Elif şaşırdı. " Herşeyi anlatacağım. " diyerek arabaya bindi Canan. Annesi arkasından yanına bindi. Kapıyı açıp Ahmet'i ablasının kucağına bıraktı. Kısa bir an göz göze geldiler. Evet, Şahin yakışıklı değildi ama çok güzel bir kalbi vardı. Ve güzel kalbi çoktan Canan'ı kendine aşık etmişti.
Elif i'in o arabaya binmesi Hırçın Mavi'yi geçmişe biraz daha yaklaştırdığını kimse bilmiyordu.
**
" Aras hala bulunamadı mı Sadık'ın katili? " Asrın koltuğa geri yaslanmıştı. " Hayır, Hırçın Mavi olduğunu neden kabul etmiyorsun? " dedi Vedat sertçe.
" Sadık ondan ölümüne korkuyordu ve Hırçın Mavi'nin onu öldürmesi için sebep de yok. " sinirle soludu. Tanrım o kadın neden aklından çıkmıyordu?
" Peki Asrın, umarım son nefesi o kadının elinde verirsin o zaman görürsün. "
" Vedat Sadık'ın o kadınla hiç işi olmadı, korkak o biliyorsun değil mi? Ne Akrep Ali'ye ne Hırçın Mavi'ye bir yamuğu olmadı. Onlara dokunmayan yılan bin yıl yaşar."
" Aynen Asrın aynen." dedi cebinden sigarasını çıkarıp dudaklarına bıraktı.
**
Eylem ile odasına çıkıp yatağa uzandılar. Annesinin kopyası olan Eylem'e çok imreniyordu. Bazı şeylerden habersiz ve korkak.
Korkak olmayı isterdi, hiçbir şey yaşamamış normal hayat sürmek isterdi. Zamanında ondan çocukluğunu ve masumluğunu alanlar yüzünden böyle bir şey artık mümkün değildi.
Böyle bir hayat istemezdi, kim isterdi ki? Sürekli elleri kan kokan psikopat.
O hiçbir zaman normal bir kadın olmayacaktı ve annelik duygusunu tadamayacaktı.
" Film izleyelim mi Melek? "
Gülümseyerek başını salladı. O sırada gözünün önüne Canan geldi. Korkmuş ürkek kız. Kâbuslara geri dönüyordu.
" Ben film arıyorum hem bir şey konuşmam gerek." birden heyecan yapmıştı Eylem.
" Nedir? " bağdaş kurup onu dinlemeye başladı. Bileğindeki toka ile saçlarını topladı.
Nikotine ihtiyaç duydu.
" Ben sigara içerken anlatsan? "
" Olur. " Pencereyi açıp kalçasını mermere dayadı. Cebindeki paketten ince bir sigarayı dudaklarına bıraktı. Arka cebinde ki çakmağını alıp sigarasını yaktı. Derin nefes alıp Eylem'e baktı. " Aramız iyi mi? " dedi sıkıntılı bir sesle. " İyi güzelim bazı iletişim bozukluğundan kaynaklı durumdu bizimki." dudağından çıkan dumanla gülümsedi. "Özür dilerim tekrardan ben ben bilmiyordum."
" Önemi olmadığını söylemiştim." dedi sigaradan bir nefes daha aldı. Bu konunun tekrar tekrar açılmasından hoşlanmıyordu. O konu açılınca kendisini savunması ve güçsüz hissediyordu. Geçmiş onun için zayıflıktı..
" Asıl konuya gel." dedi gülerek başka bir şey olduğunu biliyordu. " Evet." dedi ellerine bakıp hınzırca gülümsedi.
" Aşık oldum! " dedi sevinçle. Hırçın gülümsedi fakat kendisini kötü hissetti.
Eylem ilk defa aşık oldum demişti. Çok seviyorum, çok hoşlanıyorum lafını fazlasıyla duymuştu ama ilk defa o kelimeyi kullandı. Aslında onunda adına sevinmiş olsada, neden erkeklerin ona dokunmasına ölümüne korkuyordu? Rüyaları ondan uzaklaşmış olsa daha normal olmaz mıydı? Belki birine karşı birşey bile hissedebilirdi.
Hırçın bunları düşünürken Arif'i uzandığı yerden herkesin bulunduğu fakat onun tek kareye baktığı fotoğrafı tutuyordu. Melek'i gülümserken yakalandığı bir kare.. Hırçın Mavi'nin sadece mutlu bir hayat sürmesi için herşeyden vazgeçebilirdi.. Ona olan aşkı o kadar büyük o kadar kırılmazdı..
Okur Yorumları | Yorum Ekle |