@uykuluhatun
|
Yüzyüzeyken konuşuruz - ölsem yeridir Felaketler felaketleri doğuruyormuş, ruhum can çekişirken ailemin gerçek yüzün görünce ölmek istedim. Ben kime aittim ? bu dünyada ait olduğum iğne ucu kadar bile bir yer yok. Ben bu dünyada fazlalıktım, ben hiçtim şu an yok olsam o kadar mutlu olacaktım ki! " Ümran." dedi titrek bir sesle. Bana o kadar sıkı sarılmıştı ki. " Sana bir şey söylemem lazım." Affan'dan biraz ayrılıp yüzüne baktım. "Bir şeyi daha kaldırmam Affan." dedim parmaklarım ile ağzını kapattım. " Eğer bir şey daha öğrenirsem kendimi arabanın önüne atacağım." elimi birden ağzından itti. " Sakın , böyle bir şeyi düşünme bile! Her şeyi atlatacağız." Ondan uzaklaştım, hissizlik damarlarıma kadar ulaşmıştı. Ağlamak istiyordum, nefesim kesinlene kadar koşmak çığlık atmak bağırmak istiyordum, bu kadar acı ile başa çıkmak çok zor.. Sadece kelebek gibi bir kaç gün yaşamak istemiştim bugün sanırım son güzel günümdü. Kargaların laneti ruhumun peşini bırakmıyordu. Kargalar zihnimde uçuşup birbirne çarpışırken diğer sesler boğuk gelmişti. Gözlerim bulanıklaşmış etraf dönmeye başlamıştı, zemin ayaklarımın altından kaydığında kendimi buz gibi toprağın üzerinde buldum, sonrası zifiri karanlıktı sonsuza kadar kalmak istediğim yer.. * Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm Çağrı olmasını beklemiyordum, gözlerinden okunuyordu nasıl korkmuş olduğu. Sonra Dinara Sultan'ın başına omzunu koymuş uyuya kalıyordu. "Uyandı!" dediğinde herkes başıma toplandı. " Ne işiniz var burada?" dediğinde Sultan gözlerini devirdi. " Cidden ilk sorduğun soru bu mu?" Zorla bir tebessüm ettim, " Affan nerede?" " Babanla konuşuyor, sen nasılsın iyi mi?" İçimden kahkaha atacaktım babam olduğundan kendi bile emin değildi. " Gitmek istiyorum." dedim başka bir şey söylemek istemedim. ** Hastaneden dışarı çıkana kadar kimseyle konuşmadım herkesin dediklerini duymazdan geldim, ne dedikleri pek umrumda değildi benim ruhumun karga olmasının nedeni hayattı. Babamın yada annemin neden gelmediğini kimse sormadı ailem bile değillerdi. Affan bana doğru gelirken dün gece olanları duyduğuna emindim, suratımı yere eğdim. " Herkes evlerine dağılıyor gençler sen benimle geliyorsun." dedi elime uzandı bu sırada Çağrı Affan'ın elini durdurdu. " Ne yapmaya çalışıyorsun sen ?" " Onu bir yere götürmem lazım." dediğinde Çağrının elini Affan'dan uzaklaştırdım. Çağrı bana bakıp Affan'a omuz atarak uzaklaştı. " Sizinle bir şekilde buluşuruz." dedim beni sürklemesine izin verirken. " Neden bayıldığını anlatmadın ama !" dedi Dinara. " Kızlar eve gidebilirsiniz değil mi?" " Bana bırak Affan." dedi Sultan gülerek. " Nereye gidiyoruz?" dedim Affan peşinde süreklenirken sonra gözlerim ellerimize kaydı.. Bekir elleri soğuk olurdu hep Affan'ın ise tam tersi sımsıcaktı. Motorsikletin önünde durunca , " Bana güven sadece." dedi kaskı bana uzattı. Kendisi kaskı çoktan takmıştı.. Vücudum kitlenmişti, dilime değmiyordu cümleler. Motora binecekken durdu geri döndü elimden kaskı aldı başımdan geçirecekti ki tokamı saçımdan çekti. Kaskı taktı gözlerimin içine baktı. " Lütfen karga güzeli bu sefer sorgulama bir şeyi." dedi motora bindi.Gözlerimi kapatıp mantığımı devre dışı bırakıp Affan'ın arkasına oturdum. Affan'a sarılırken, " Sana bunu çok iyi ödeteceğim." dediğinde gülümsediğini hissettim." Okulda birinci olarak ödet tabi o kadar zekiysen.." dediğinde ben gülümsedim. Yol boyunca korkudan gözlerimi açmadım Affan umarım nefessiz kalmamıştır nasıl sarıldığımı inanın bilmiyorum! Motor durmuş olmasna rağmen sanki hala vücudum hız yapmaya devam ediyordu. " Gözlerini aç karga güzeli cesur olduğunu biliyordum." Rüzgar saçlarıma vururken yosun kokusu genzimi yaktı. Gözlerimi açtığımda yüksek bir yere gelmiştik, biraz ilerisi uçurumdu. " Burada ne işimiz var?" " Bağır , zehrini akıt yanımda yapmak istmiyorsan az gerinde durabilirim." ona baktığımda gülümseyerek ufka bakıyordu. " Doktor psikiyatri ile görüşüp destek almanı istedi. İlaç kullanmadan düzelemez dedi, ben onu iyileştiririm ben ona ilaç olurum dedim." son cümlesini söylerken gözlerime baktı. " İzin ver yaralarını üfleyeyim azıcık da olsa yarana yardım edeyim, merhem olamayacağımı biliyorum ama hafif esinti yapayım az da olsa acısını alayım." gözlerim doldu göz yaşlarım akarken rüzgar oraları daha sert yalıyordu. yanaklarımın ıslak olan kısımları kızarmış gibiydi. Hiçbir şey söylemedim, ona koşmak istedim bana sarılsın her şey geçecek desin istedim ama yapamadım. Uçurum kenarına doğru yürümeye başladım. " Eğer aşağı atlamayı düşünüp her şey son vermek istersen peşinden geleceğimi unutma!" dediğinde omzumun üstünden ona baktım ama rüzgar saçlarımı yüzüme vuruyor görüşümü engelliyordu. " Bedenen olmasa da ruhen atlayacağım o uçurumdan, acılarımın uçmasına izin vereceğim." Affan gülümseyerek sırtını döndü bu ona bakarken gülümserken bir anda suratım asıldı. Sert dalgalar kıyıya vururken derin nefes alıp verdim. " Bekir!" diye bağırdım. sesim yankılandı. "Bekir bu vicdan beni öldürüyor, sen benim yüzümden öldüğünden beri hiç susmuyor, boğuluyorum Bekir! Sen bir kere öldün ben ise çok kez. Her defasında daha kötü öldüm. Can çekişe çekişe öldüm, senin ölü bedenin sürekli gözlerimin önündeydi. Yeni yeni fark ettim benden uzaklaşmışsın Bekir beni yavaş yavaş sensizliğe alıştırmışsın! Bekiir annen sana neden böyle davranıyor diye sormuştun ya!" boğazım yanıyordu ağzımın içi kurumuş göz yaşlarım boynuma kadar inmişti. " Gerçek annem değilmiş! Hatırlıyor musun salıncaktan düşmüştük ikimizde Leyla teyze hemen koşmuştu yaranı öpmüştü annem ise bana bakıp başını çevirmişti. " dudaklarımı ısırdım. Omzumda taşıdım yükler dizlerimi çökmemi sağladı. dizlerimin üstüne otururken daha çok ağladım. " Bekir yaşayan ceset oldum, tam düzeliyorum dedim tam eski Ümran olacağım hayatıma devam edeceğim dedim annemin gerçek olmadığını öğrendim babam.. Babam ondan olduğumdan bile emin değil." kendimi sarmaladım. " İçimdeki his yok olmam için uğraşıyor Bekir, nefes almamı engelliyor beni her şeyden soyutluyor." Boynuma değen eller ile ürkmüştüm. "Kızım." dediğinde babamın buraya geldiğine inanmadım. ona doğru döndüğümde bana sımsıkı sarıldı. " Sana bunları yaşattığım için özür dilerim!" ellerim istemeye istemeye ona sarıldı. " Annen ile sarhoş iken tanıştık o gece uyandığımda yanındaydım. 9 ay sonra karnı burnu geldi, ne yapacağımı şaşırdım evli olduğumu biliyordu Çağla vardı o zamanlar tabi para göndermeyi teklif ettim kabul etti ama 2 yıl sonra ya çocuğu almamı istemişti ya esirgemeye verecekti. Seni o zamana kadar görmemiştim, o gün gördüğümde simsiyah saçların süt tenin aynı bana benziyordun burnun biraz daha büyük olsaydı kesinlikle benim çocukluğumdun.. Seni o gün eve getirdim annen bildiğin tabi evi terk etti gelmedi sana bakmaya çalıştım ama olmadı, annene aşıktım ve bir hata yapmıştım. Hepsi onun kardeşi yüzünden olmuştu içkiye dayanmadığımı biliyordu sonra kadın çağırmış ve sonuç buralara gelmişti.. Anneni çok seviyordum çok özür diledim çok yalvardım o sıra dikkatim dağınıktı bir gece boks maçına çıktım aklıma sende ve Çağla ve annesindeydi çok yanlış bir hamle yapıp ayağımı pert ettim o günden sonra maçlara elveda ettim annen sandığın kişi ise o zamandan sonra yanıma geldi yine dayanamadı affetti.. Uzun süre küs kalmış olsakta sonunda affetti geçen gün artık sana yaptğı davranışlar sınırını aşmıştı ve olanları öğrendin." kendinden ittirdi yüzümü avuçladı. " Özür dilerim kızım yemin ediyorum seni kırmak değildi niyetim. Sen hayatıma girdin ve hiç pişman olmadım o günleri tekrar yaşayacaksın derlerse yine aynı hataları yapar senin hayatımda olman için her şeyi yapardım." gözlerim doldu. "Baba." dedim sımsıkı sarıldım.. * Affan çoktan gitmiş babamla beni başbaşa bırakmıştı, eve nasıl gidecektim annem sandığım kişinin suratına nasıl bakacaktım bilmiyorum. " Eğer senin kızın değilsem ne olacak?" dedim bizim sokağa girdiğimizde sormuştum.. Onun kızı olmamam olasılığım vardı annem yada babam kimdi bilmiyordum. Biyolojik annem yanımdan geçse onu tanımıyacaktım.
" Bunu öğrenmek istesem 17 yıl önce öğrenmez miydim? Biyolojik olarak kızım olsanda olmasanda sen benim canımsın, canımın içisin." dedi boynumdan kendine çekip saçıma öpücük kondurdu. Gülümserken gözlerimden yaşlar indi.. Kapıyı çaldığımda annem mahçup bir şekilde bana baktı. " Özür dilerim Ümran." dediğinde gülümsedim gözlerinden belliydi ağlamıştı.. " İnsan kızından özür diler mi?" diyip ona sarıldım. Olanları yutmam lazımdı, yapamasam bile rol yapmam lazımdı. Bir süre daha dayanmam lazım! Annem bana sımsıkı sarıldı ağlamaya başladı. "Yemin ediyorum sana soğuk davranmam yada kızmam üvey olmanla alakalı değil.. Sen benim kızımsın benim tam zıttım olan kızım.. " " O cümleleri duymamış olsaydım aklımın ucuna gelmezdi anne, ben biraz dağıldım toparlanmam lazım." diyerek ondan ayrıldım annem yüzümü tutup avuçladı. " hadi uzan biraz yemek getireyim sana." başımı olumlu bir şekilde salladım.. yatağıma yattığım an ağlamaya başladım.. Bu kadar acıyı görmezden gelmek çok zordu.. * Affan yani nam-ı diğer Baykuş bey'in mesajıyla uyandım. " Karga güzeli, yaşam belirtisi ver!" Alıcı ; Baykuş Nefes alıp vermek yaşamaksa bugünde yaşıyorum. Bir süre tavanı izleyip yatakta oyalandım, kış gün yüzün göstermişti yağmur yağmaya başlamıştı. "Kargalar bu dediklerini duysa alınır yaşanacak bir sürü yılın var.." Aklıma uykuluHatun diye bir yazarın söz geldi ve onu yazıp gönderdim. Alıcı ; Baykuş Beynimde yankılanıyor bir karganın sesi, yoksa bu içimde ki ölünün habercisi mi? Telefonu kapatacakken bir mesajla kaşlarım çatıldı. " Çağrı? Bu da iyiyce abarttı." "Kapının önündeyim hemen inmezsen zile basacağım." gözlerimi devirip derin nefes verdim . Şeytan diyor bas zile babam yaşasın bir boks maçı ama kahretsin vicdanlı biriyim. Merdivenlerden aşağı inerken annem tamda yukarı çıkıyordu, "Nereye Ümran yemek getiriyordum." " Anne bir arkadaşım geldi de meraklanmış döneceğim ben hemen babamı oylarsın muttfakt yerim ben." " peki ama çağla seninle konuşmak istiyor." " on söyler misin biraz zaman geçtikten sonra bu konu hakkında konuşmak istiyorum." annem başını olumlu sallarken çoktan kapıdan çıkmış binada koşarak aşağı iniyordum. Çağrı tam zile basacakken onu durdurdum. " Sen nasıl bir belasın?" " Sana da merhaba Ümran." Sakin kalmalıyım. dişlerimi sıkıp kendimi kontrol etmeye çalıştım. " Neden geldin? Hem parka gidelim babam görürse boks maçında bulursun kendini." dedim kolundan tutarak sürükledim. " Bu inek neden camdan bakıyor." dediğinde dediğini duymazdan gelerek onu peşimden sürükledim. onu parkın başında bırakıp salıncağa yöneldim. " Anlat derdin ne?" diyerek sallanmaya başladım. " Kelebekim." dedi gerçekten yumuşatmadan söyledi bunu. " Senden hoşlanıyorum başta aşırı gıcık oluyordum ama sonra göz yaşını sildikten sonra sürekli seni düşünürken buldum kendimi. Sürekli sana bakma isteği beni mahvediyor." dedi, ne yapacağımı şaşırmıştım ona bakmalı mıydım? uzun süredir böyle şeylerden uzakta olduğumdan dolayı afallamıştım. " Peki beni alakadar eden taraf neresi?" Böyle söylemem garip olmamıştır umarım... Çağrı dediğime inanmış gibi baktı. " Sen ciddi misin Ümran?" " Evet?" dedim sorar gibi." " Bende bayılmanın benim senden hoşlandığımı duyunca oldu sanıyordum değil miydi?" diyince kahkaha attım. " Ne? Ahahahhahahaa bir daha der misin? ahahahah altıma yapıcam şimdi. " Allahım egoya bakar mısın! " Ne bilim ben söyledikten sonra bayılmışsın hastaneye falan geldin sonra bir şey olmamış gibi davrandın." saçını karıştırırak bana baktı. " Çağrı gerçekten garipsin..." " Benden kalır yanın yok. bana bir şans verir misin ?" dediğinde ona dümdüz baktım. Ardındaki Affan ise sinirli bir şekilde bakıyordu.
|
0% |