Verda Yiğit, bir ortaokulda görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenidir. Çok yakın oldukları ailenin oğlu olan Cihan Karaer onu sevdiğini ve onunla evlenmek istediğini söylediğinde hayatının nasıl devam edeceğini bilemez hale gelmiştir.
Genç adamla yüz yüze gelseler de çoğu zaman sohbet etmemişlerdir. Cihan`ın ne istediğini bilen ve ona saygı duyan tavırları, Verda`nın hoşuna gitmiştir ve ona bir şans vermek istemiştir.
Verda`nın kalbi gün geçtikçe Cihan`ı içine alırken, Cihan ondaki değişimi gördükçe kalbinin tamamlandığını hissetmeye başlamıştır.
İki genç Allah`a dualar ederek birbirlerini tanımaya başladıklarında, içten içe mutlu bir sonları olacağını hissediyorlardır.
"Yüreğimi sarmalıyorsun. Yüreğimin etrafına kendine ait bir koza örüyorsun, o koza içeriye sadece seni kabul ediyor. Orada nefes alıyorsun. Sen, yüreğimde yaşıyorsun, Verda."
Ağrı`da görev yapan Dilhan Hande, sınıf öğretmenidir. Öğrencisinin elinde gördüğü dergiyi inceleyip şüphelendiğinde polis olan babasına haber verir. Askerler dergiyi bulmak için okula geldiğinde, işler çok farklı yollara sapar.
"Bu benim künyem," dedi. "Sana bunu bırakıyorum, Hande çünkü sana her daim döneceğimin sözünü veriyorum. Bir asker künyesiz kaldığında kaybolmuş gibidir, ben sana her geldiğimde kendimi bulacağım ve kendimi bulmak için hep sana geleceğim."