Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. Bölüm

@wassel

Fazla bir kayıp vermedik. Yaralılarımız vardı. Ama haydut grubu komple öldürüldü. Arabalar da hasar olmamıştı. Haydutların arabaları ekstra kar olmuştu. Yaralıları, elde ettikleri arabalar içerisinde iyileştirmeye çalıştılar. Bu arada Dündar Bey ile yanındaki korumalar hariç diğerleri bırakılan malları almaya geri gittiler.

Aferin sana Yavuz. Yaşına göre çok ileridesin. Düşünce tarzın, yetişkin bir kahramanın ki gibi.

Teşekkür ederim. Sadece fikirlerimi söyledim.

Durumu iyi okuyorsun. Tabi bunda gölge adam özelliğinin büyük rolü var. Sende bunu çok iyi kullanıyorsun. Şimdi bizi büyük bir beladan kurtardığınız için benden ne istersiniz?

Ben sadece yardımcı olmak istedim. Masum insanların haydutlar tarafından öldürülmesini istemiyorum. Hasan amca sen ne dersin?

Dündar Bey, zaten biz de bu yol üzerinden gidecektik. Sizin sayenizde yol açıldı. Bundan daha başka ne isteyebiliriz ki! Çok teşekkür ederiz size.

HAHA. Çok mütevazisiniz. Sizi çok sevdim. Gerçekte bu baskını bize haber vermeseydiniz işim bitmişti. Çok fazla kişi ölecekti. Bu ölenlerin ailelerine tazminat ödeyecektim. Mallarımın çoğunu kaybedecektim. Üstüne bir de piyasadaki duruşum bozulacaktı. Ama şimdi daha bir değerli olacağım. Bu haydutları kasabaya götüreceğim. Olanları herkese anlatacağım. Ünüme ün katacak. Daha fazla kişi benimle iş yapmak isteyecek ve ben daha fazla para kazanacağım. Hem daha iyi adamlarla bile çalışabileceğim. Benim burada çok kazancım oluyor. Bunlar sizin sayenizde olacak. Şimdi rahat olun benden ne isterseniz isteyin, size elimden geldiğince sağlayacağım. Hem kasabaya beraber gidelim. Kasabaya gidene kadar düşünün siz. Acele etmeyin. Herkesin vardır bir istediği?

Böyle sohbete devam ettik. Arkadan diğer arabalar da geldi. Haydutların cesetlerini bir arabaya toparlayıp koydular. Sakladığımız arabamızı da çıkardık. Yola kafile ile devam ettik. Yol boyunca Hasan amca ile ne isteyeceğimizi düşündük. Sonuçta Hasan amca kendisi için değil benim için istediği şeyleri söylüyordu.

İyi de Hasan amca, istediğin şeyler hepsi benim işime yarıyor. Sen kendine neden bir şey istemiyorsun ki?

Benim yaşım geldi geçti. Ben ne yapayım bu saatten sonra. Senin gelişmen için ne lazımsa onu isteyelim. En güzeli parşömen. Sana çok lazım oluyor.

Çok teşekkür ederim Hasan amca.

Olur mu? Senin sayende kaç kez kurtulduk. Senin gelişmen daha önemli.

Kasabaya gelmiştik. Biz kalacağımız otele gitmeden elimizdeki malların bir kısmını dükkânlara teslim ettik. Arabamızı da korumaların olduğu ambara bırakıp otele gittik. Sonuçta araba mal yüklüydü. Otelde odamıza çıktık. Biz odaya girdikten yarım saat sonra Dündar Bey geldi.

Hayırlı akşamlar. Yarın sabah erken yol alacağımız için, belki karşılaşamayız diye uğramak istedim.

Hoş geldiniz Dündar Bey.

Bayağı yorgun olmalısınız. Direk sadette geleceğim. Ne istediğinizi düşündünüz mü? Sonuçta kimseye borçlu kalmak istemem.

Aslında gelişebilmem için parşömen lazım. Bana seviyesi başlangıç olmayan parşömenler verirseniz sevinirim tabi karanlık parşömen olursa daha çok mutlu olurum.

İşte bu. Ben elimizde neler var bir baktırayım. Bir saate gelirim.

Dündar Bey odadan çıktı. Hasan amca ile yol hakkında sohbet ettik. Aradan bir saat kadar geçti. Dündar Bey gelmişti.

Sonunda kafiledeki herkese sordum. Dükkânlara da sordum. Ellerinde ne var ise sizin için aldım. 5 tane parşömen bulabildim. 2 tanesi seviye 20-30, 1 tanesi seviye 30-35, 1 tanesi karanlık seviye 30-40 ve son olanı seviye 35-45. Umarım beğenirsiniz.

Gerçekten mi?

Evet, bak hepsi burada. Bunların hepsi senin. Tekrar teşekkür ederim. Eğer Şehir merkezine yolunuz düşerse mutlaka dükkânıma gelin. Ben dükkânda pek olmuyorum ama çalışanım Halise Hanım bana haber edecektir.

Halise Hanım’ın olduğu dükkân mı sizin.

Evet. Daha önce gittiniz mi?

Ruh Bürosuna gittiğimizde şehir merkezindeki dükkânları gezdik. Halise Hanım’ın olduğu dükkân çok güzel düzenlenmişti. İşini nasıl yapacağını biliyordu. Bende çok heyecanlanıp saçmaladığım için onun ilgisini çekmiştim. Bu şekilde Halise Hanım ile tanıştık. Bana çok yardımcı olmuştu. Giderseniz yanına benim için teşekkür edin.

Teşekkür etmek ile kalmayacağım seni fark ettiği için onu da ödüllendireceğim. Görüşmek üzere.

Dündar Bey odadan çıkınca Hasan amca yatağına uzandı. Zaten çok yorulmuştu. Sabah erkenden kalktık. Rutin işlerimizi hallettikten sonra Serhat abinin dükkânına uğradım. Biraz sohbet ettik. Ama benim için elinde bir şey yoktu. Geri otele döndüm. Hasan amca ile yola koyulduk. Hava biraz yağmurlu olsa da bizi pek etkilemedi. Öğleye doğru mola vermek için bir ağaç kenarına yerleştik. Zaman hızla geçmişti. Yol bitmek bilmiyordu. Akşam olmak üzereydi. Basta kasabasına varmıştık. Arabadaki malların bir kısmını dükkânlara sattıktan sonra arabayı korumaların koruduğu ücretli yere bıraktık. Otele geçtik. Yorgunluktan gezmek aklımıza bile gelmiyordu. Sabah olduğunda Hasan amca ile kasabayı gezdik. Eşya dükkânlarına uğradık. 1 tane seviye 30-35 parşömen bulduk. Buraya kadar geldiğimize değdi. Bununla birlikte, evdekini de sayarsam toplam 7 tane parşömenin oldu. Bu kadar parşömen ile eve dönmek daha mantıklı geldi. Yine de satmadığımız mallar var. Hasan amca ne diyecek, otele geçince sorarım. Biraz daha dükkânları gezdik pek bir şey çıkmadı. Hasan amca eskisi gibi fazla soru sormuyordu. Bu sefer tedbirli davranıyordu. Otele döndük.

Hasan amca, arabadaki malların hepsini satıp geri dönelim mi?

Hayırdır? Şehir merkezine gitmek istediğini sanıyordum.

Aslında gitmek istiyorum ama elimizde yaklaşık 1 yıl yetecek kadar parşömen var. Zaten sonrasında okula gitmek için şehir merkezine gideceğim. Daha fazla zaman harcamadan eve dönüp çalışsam daha iyi gibi geldi. Ne dersin?

Haklısın. Sonuçta istediğimiz elde ettik. Daha fazla gitmemize gerek yok. O zaman kalan malları satayım. Yarın sabah geri döneriz.

Hasan amca malları satmak için çıktı. Bende yatağa uzandım. Bu parşömenler sonunda seviyem kaç olabilir diye düşünürken:

Kralım, Hasan amcayı iki kişi takip ediyor.

Beta ile Katana yanında olsun, herhangi bir sorun olursa müdahale etsinler. Eğer sorun çıkmaz ise onları da takip edin. Bakalım ne istiyorlar. Yeni deneyimlerim olabilecekler mi? HAHA

İki kişinin takibinden habersiz Hasan amca dükkânlara kalan malları satıyordu. 3 saat kadar sonra otele geldi.

Yavuz, arabadaki malları sattım. Bazılarını değerinin altında satmak zorunda kaldım ama önemli değil. Yarın gitmeye hazırız.

Tamamdır Hasan amca.

Sabah hazırlandık. Yola koyulduk. 2 saat kadar gittik. Gölgem ilerde haydutların pusu kurduğunun haberini getirdi. Büyük ihtimal ile dün takip eden adamlar olmalıydı. Yine şans yüzüme güldü.

Kralım, ilerde 20 kişi pusu kurmuş bizi bekliyor.

Anladım. Seviyeleri ne âlemde?

Kralım, seviyeleri 20-30arası değişiyor.

Biz gelene kadar halleder misiniz yoksa bir mola vermeye ikna mı edeyim Hasan amcayı?

Mola verirseniz iyi olur. Ortalıkta iz bırakmamış oluruz.

Hasan amcayı mola vermeye ikna ettim. Güzel bir yeşilliğin orada durduk. Bu arada Alfa ve takımı önümüzde pusu kuran grup ile ilgilenmeye gittiler. Aradan yarım saat geçti. Alfa yanıma gelmişti.

Kralım, sorunsuz bir şekilde yolumuz temizlendi.

Güzel. Seviyem de yükselmiş. 47 seviye olmuşum.

Akşama doğru Artan Kasabasına varmıştık. Otele geçip dinlendik. Sabah Serhat abinin yanına gittim. Dükkân yine düzenliydi.

Günaydın Serhat abi. Nasıl durumlar?

Günaydın Yavuz, Şehre gidiyordun. Ne oldu?

Gitmeme gerek kalmadı. Yolda bir kafileye rastlamıştık onlara yardımımız dokunca bana parşömen verdiler. Zaten bende parşömen için gidiyordum.

Anladım. Parşömen demişken dün akşam 2 parşömen satın aldım. Bakmak ister misin?

Getir abi getir, neden soruyorsun ki? HAHA

Bak bakalım. Seviye 40-45 ve seviye 50-55. Nasıllar?

Muhteşemler. Yani eh işte idare eder. Ne kadar?

HAHA. Fiyatı düşsün diye bir de beğenmemezlik ediyor, iyice numaracı oldun.

Çok mu belli ettim. Aman! Neyse, harika işte. Çok pahalıya saymazsın değil mi?

Bilmem?

Yapma be Serhat abi. Kaç zamandır birlikte iş yapıyoruz.

HAHA. Tam bir esnaf konuşması. Tamam tamam. Benim biraz işlerim var. Dükkânı kapatıp gitmekte istemiyorum. Bugün yerime bakarsan akşam ikisini de sana veririm. Ne dersin?

Anlaştık.

Neyse ben dükkânda kaldım. Bir zaman sonra Hasan amca geldi.

Nerede kaldın Yavuz? Gelmeyince başına bir şey geldi diye çok merak ettim.

Bugün dükkâna bakmam lazım. Serhat abinin işi varmış. Dükkânı bırakacak kimse bulamamış. Benim bakmam karşılığında 2 tane seviyesi yüksek parşömen verecek.

İyi antlaşma yapmışsın. Dur bende sana yardım edeyim.

Çok iyi olur Hasan amca. Burada yalnız olunca canım sıkıldı.

Öğleye doğru 3 kişi dükkâna girdi. İri yapılı bir adam ve yanında iki tane bayan vardı. Bayanlar büyücü gibi duruyordu.

Merhabalar, büyücülerime asa lazım. Bana da iyi bir çekiç. Elinizde neler var?

Yan tarafta asa vitrininden istediğinize bakabilirsiniz. Çekiçler bu tarafta.

Kızlar siz aslara bakın. Bende çekiçlere bakacağım.

Aradan biraz zaman geçti. İri yapılı olan:

Bu çekiç güzelmiş. Hasar artışı bayağı iyi. Bu ne kadar?

Asalar da gelsin hepsine bir fiyat vereyim. Hem indirimde yaparım.

İri olan kızların yanına gitti. Onlarla birlikte asaları inceledi. Anlamadığım çekici hemen beğendiler ama asayı neden bu kadar çok incelediler?

Kralım, asalardan bir tanesi kızın özellikleri ile tam uyuyor. Paraları yetişmez ise sadece asayı alıp çıkmayı düşünüyorlar.

Anladım. Öyle bir durum olursa ne yapalım?

Kralım, kalan miktarı 1 ay sonra getirmelerini isteyebilirsiniz. Bu şeklide size borçlanmış olurlar.

Ya gelmezler ise geri.

Hım. Konuşmayı yaparken bir gölge yanınızda bir gölge kapıda oluşturun ve gelmezlerse onları bulacağınızı söyleyin. Eminim sizin normal bir insan olmadığınızı büyücüler anlayacaktır.

Tamam.

Ellerinde 2 asa ve çekiç ile geldiler.

Benim adım Ramus ve arkadaşlarım Lita ile Serri. Bu iki asa ve çekiç ne kadar olur?

Aslında size dürüst olacağım. Lita’nın asayı çok beğendiğini anladım. Bunu fiyat yükseltmek için kullanmayacağım. Olan fiyatları söyleyeceğim. Lita’nın beğendiği asaya 1000 altın, Serri’nin istediği asaya 1200 altın ve Çekiç içinse 1500 altın verseniz yeterli.

HAHA. Gerçekten çok dürüstsün. Normalde beğenilen üründen daha fazla para isterler ama sen daha az para istedin. 3000 altınımız var. Senin için olur mu?

Zaten fiyatları düşürüp söyledim. 700 altını önümüzdeki ay getirirseniz olur. Sizi bulamayacağımı düşünmeyin?

Tabi bunu derken gölgelerimden ikisini Alfa ile konuştuğum gibi oluşturdum. Bunu fark ettiklerinde biraz durakladılar.

Gölge adam özelliğin mi var?

Sayılır.

Teklifin bizim için çok iyi. Anlaştık. Önümüzdeki ay 700 altınını getireceğim.

Ben burada olmayacağım. Serhat abi olacak. Ona verirsiniz.

Sen burada çalışmıyor musun?

Bugünlük bakıyorum. Şanslı sayılırsınız.

Haha. Adın ne?

Yavuz.

Yavuz, sana borçlandık. Bunu unutmayacağız. Teşekkürler.

Deyip çıktılar. Lita’nın yüzündeki mutluluk çok güzeldi. Çıkarken yandan bakışları üzerimdeydi. El sallayarak gitti. Bugün iyi bir satış yaptım. Bakalım akşam Serhat abi gelince ne söyleyecek diye düşünürken bir adam daha geldi dükkâna. Simsiyah giyinmiş. Üzerinde kısa bıçaklar ile orta boy kılıç var. Kısa bıçaklar botlarının üst kısmında. İlginç. Bakalım ne isteyecek.

Loading...
0%