Yeni Üyelik
23.
Bölüm

23. Bölüm

@wassel

Arabayı kalacak yer karşılığında okula vereceğini söyle. Hemen sana yer ayarlarlar.

Anladım.

Herkes ile vedalaştıktan sonra okul macerama başlıyorum. Annem sımsıkı sarıldı. Ardından Eylül ile Mart sarıldılar. Hasan amcanın gözleri doldu. Ceyda da üzgün görünüyordu.

Bu kadar üzülmenize gerek yok. Okul bitince döneceğim.

Güçlen de gel evlat.

Arabamı sürdüğüm gibi hiç arkama bakmadım. 1 saat kadar sonra Alfa seslendi.

Kralım, yolda kafilenin birini durdurmuşlar.

Soygun mu var?

Tam kavrayamadım. Sürücüyü ve içindeki 2 genci tartaklıyorlar ama para ve malzeme çalma girişiminde bulunmuyorlar.

Kaç kişiler?

Kralım, 5 kişiler. Seviyeleri yaklaşık 35-40 arası.

Anladım. Gidelim bakalım dertleri ne?

Olay yerine vardığımızda yaşlı sürücü yerde yatıyordu. Benden büyük 2 genç ise biraz hırpalanmış durumdaydılar. Direnmeye devam ediyorlardı. Arabamın yaklaştığını gördüklerinde biraz paniklediler ama benden başka kimse olmadığını anlayınca cesaretleri yerine gelmişti. Etrafta görgü tanığı olduğu için gölgelerimi ağaçların arasına yerleştirdim. Hepsi ellerine iri taşlar alarak kafalarına atmaya hazır bekliyorlardı. Sonuçta gölgeler silah kullanamıyor değil mi?

Küçük, nereye böyle?

Sana ne? Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz bu insanlara? Defolup gitmezseniz taş yağmuruna tutacağım sizi.

Haha. Tek başına böyle bir büyü yapabilecek misin?

Benim için kolay olacak. Gidecek misiniz, kalacak mısınız?

5’i de karşımda harekete hazır bekliyordu. Küçümsedikleri her hallerinden belli oluyordu. Bu avantajımı seviyorum. Haha.

Bakalım taşların nasılmış? Gönder gelsin.

Fazla uzun sürmedi. Kimin kafasına taş gelse yere seriliyordu. Farkına bile varmadan hepsi perişan olmuştu. Kılıcımı kullanmamın vakti gelmişti. Yerde çırpınan haydutları tek tek kılıcımla kestim. Aslında Ateş için iyi birer deneyim olurdu ama görenler var. Benim deneyimime pek etkisi olmadı zaten. Bunu gören gençler biraz korktu ama onlara yardım etmeye çalışınca normale döndüler.

Merhaba, Adım Yavuz. Benden korkmanıza gerek yok. Size yardım etmemi ister misiniz?

Biraz şaşkın şekilde baktıktan sonra kız olan gülümseyerek;

Çok memnun oluruz.

Yaşlı adamın yanına gittim. Bayılmıştı. Onun elini yüzünü yıkadım. Kendine geldi. Biraz oturup sağa sola bakınıyordu. Sonra diğer gençlere yardım ettim. Yaralarını temizledim. Temiz bezle sardım. Yaşlı amca bana yaklaşarak,

Bize yardım ettiğin için teşekkürler. Adım Süleyman. Bu çocuklar da torunlarım olur. Aslı ile Berat.

Adım Yavuz. Şehre gidiyorum. Siz nereye gidiyorsunuz?

Biz Artan kasabasına gidiyoruz. Elimizde biraz mallar var onları satmak istemiştik ama yolda bunlar bize musallat oldular.

Artık onları dert etmenize gerek yok. Hepsi öldü. Haydutlara karşı aşırı duyarlıyım. Onları gördüğüm zaman yerimde duramıyorum. İnsanları acımadan öldürüyorlar. Hem de ne için, kendi keyifleri için. Genelde bir şans veririm ama gitmezlerse yapacak pek bir şeyim kalmıyor.

Bizimle Kasabaya kadar eşlik eder misin?

Tabi ki. Siz istemezseniz bile takip edecektim. Arabayı toparlayalım.

Teşekkür ederiz.

Gölgelerim ile onlara yardım edince daha da şaşırdılar.

Seni büyücü sanıyordum. Gölge adam mısın?

Haha. Evet. Gölge adamım. Onları kandırmak için öyle söyledim. Gölgelerim eşya kullanamadığı için taş attırıyorum. Bu da çok işe yarıyor. Gördüğünüz gibi.

Yola koyulduk. Benim arabamı onların arabasının arkasına bağladım. Onların arabalarına geçtim. Süleyman amca çok yorgun görünüyordu. Aslı ile Berat’ta yaralı oldukları için benim sürmem en iyisi olacaktı. Yolda pek konuşmadık. Onlar yorgun olduğu için ses çıkarmadım. Aradan 3 saat geçti.

Biraz mola verelim mi? Ne dersiniz?

Olur tabi. Sende çok yoruldun. Yardımcı da olamadık sana.

Önemli değil. Siz dinlenmenize bakın. Ben bir şeyler hazırlayınca çağırırım sizi.

Bende yardım edeyim.

Emin misin Aslı? Yaraların daha iyileşmedi.

Biraz hareket etsem bir şey olmaz.

İyi madem.

Aslı ile masayı hazırladık. Berat ile Süleyman amcayı çağırdım. Hep beraber oturduk yemeklerimizi yedik. Süleyman amca sorular sormaya başlamıştı.

Yavuz, Şehir de ne işin var? Mal mı satacaksın?

Okula gidiyorum. Haftaya 15 yaşıma gireceğim.

Anladım. Zor karşılaşılan bir ruh bilekliğin var.

Evet. Köyde çok işime yarıyor. Köyün neredeyse bütün işlerini halledebiliyorum.

Okulu bitirince ne yapacaksın?

Büyük ihtimal ile köye yerleşeceğim ya da Artan kasabasında Serhat abinin dükkânında çalışırım. Tam belli değil. Belki kasabada ödül avcılığı yapabilirim. Bayram Usta beni çok istiyor.

Şu ünlü Bayram usta ve ekibi mi? Hani Artan kasabasındaki çeteleri çökertmişti.

Evet.

Sen nereden tanıyorsun?

Otelde karşılaşmıştık. Biraz karışık bir durumdaydık. Öyle işte.

Dede zorlama, anlatmak istemiyor.

Evet Aslı. Haklısın.

Siz nereden geliyorsunuz?

Yanlı köyünden. Uç köyünün yukarısında.

Ben Uç köyündenim. Bizde Hasan amca ile mal satmaya gideriz kasabaya.

Muhtar Hasan mı?

Evet.

O zaman onun anlattığı genç sen olmalısın?

Ne anlattı ki?

Haha. Köyümüzün gururu, köydeki tek kahraman, İyi kalpli…

Bunların hepsini benim için mi söylemiş?

Yanında mal satımına giden bir genç varmış. Onun için söylüyordu. Sende onunla mal satımına gittiğine göre.

HAHA. Hasan amca bayağı bir abartmış. Ben sadece ona yardım ediyorum.

Bu yaptıklarını gördükten sonra ne demek istediğini anladım ben. İyi ki yolumuz seninle kesişmiş.

Benim yaptığımı herkes yapabilir. Elimden ne geliyorsa yapmaya çalışıyorum. Siz de yapardınız.

Çok mütevazı olduğunu söylemişti Hasan.

Siz nereden tanışıyorsunuz?

Beraber ruh bilekliğini almak için şehre gitmiştik. İkimizde alamadık ama iyi birer arkadaş olmuştuk.

Aslı ile Berat alabildiler mi?

Onlar da alamadı.

Üzülmeye gerek yok. Herkes elinden geleni yaparsa herhangi bir sorun kalmaz hayatta.

Orası öyle. Köy de durumlar nasıl?

Hasan amca iyi. Köyde işler iyi. Pek bir sorunumuz yok.

Sevindim.

Sizin köy nasıl?

2-3 ay da bir hırsızlar gelmese çok iyi olacak. Tam her şeyi hazırlayıp planlıyoruz, gece araba mallar ile çalınmış oluyor.

Bu arabada ki malları nasıl çalmadılar.

Bunlar sadece bizim mallarımız. Kimsenin haberi yok çıktığımızdan.

Aranızda haber veren var.

Bulamadık onu.

Dikkatli olun. En güvendiğiniz kişi oluyor. Bizim de başımıza geldi. Sonuçta buldum onu ama Hasan amca üzülmesin diye bir şey anlatmadım ona. Haini öldürüp kurtuldum. Yolum köyünüze düşerse sizin haini de bulurum.

Bulabilir misin?

Tabi ki.

Daha önce gelseydim köyünüze. Hasan söylemişti.

Yolumuza devam ettik. Akşama doğru Kasabaya varmıştık. Ayrılma zamanı geldi.

Bize eşlik ettiğin için teşekkür ederiz. Dönüşte köyümüze uğrar mısın? Seni misafir etmeyi çok isterim.

Tabi ki. Tanıştığıma memnun oldum. Yarın sabah yola çıkacağım. Bir aksilik yaşarsanız otelde beni bulabilirsiniz.

Sağ olasın.

Ayrıldıktan sonra arabayı korumaların araya bıraktım. Serhat abinin dükkâna gittim.

Hoş geldin Yavuz. Hasan amca nerede?

Yalnız geldim. Okula, şehre giderken onu yormak istemedim.

Büyüdün demek, yalnız seyahat ediyorsun. Aferin.

Benim için bir şey var mı?

Hemen de konuya gir. Olsaydı sen sormadan söylerdim. Akşam nerede kalacaksın?

Her zamanki otelde.

Olmaz. Benimle gel. Bende kal.

Rahatsızlık etmeyeyim.

Ne rahatsızlığı. Benim için iyi olur. Evde yalnız kalıyorum.

1 saat sonra gelirim. Bayram Usta ve ekibine bakayım. Gelmişken görmeden gitmeyeyim.

Tamam. Dükkânda olurum. Fazla geç kalma.

Otele gittim. Yemek bölümünde bayram usta ve arkadaşları oturmuş muhabbet ediyorlardı. Yanlarına yaklaşınca Bayram Usta beni gördü.

Yavuz, ne iyi ettin de geldin. Gel otur yemek ısmarlayayım.

Olur.

Hasan amca nerede?

Okul için şehre gidiyorum. Onu yormak istemedim. Köyde kaldı.

Çok düşünceli birisin. Aferin. Gelirken bir sorunla karşılaştın mı?

Yolda, Yanlı köyünden gelen bir arabaya 5 kişi saldırıyordu. Onları durdurdum. Arabadakilere yardım ettikten sonra onlara eşlik ederek geldim.

Arabadakiler kimlermiş?

Süleyman amca, Aslı ve Berat.

Onları kurtaran sen miydin? Çok teşekkür ederim. Benim akrabam olurlar.

Öyle mi! Sizden bahsettim aslında. Neden tanıdığını söylemedi ki.

O genelde söylemez. Böyle birisi.

Köylerinde hain varmış, bulamıyorlarmış. Sana bahsetti mi?

Dedim ya söylemez diye.

Benden duymadın. Sen bakarsın köye bir ara. Her 2 ayda bir mallarını çalan hırsızlar varmış. Benim okul işi olmasa gidecektim ama zamanında okula yetişemiyorum.

Söylediğin iyi oldu. Yarın ekip ile bir bahane ile onunla iletişime geçer, köye onunla gideriz.

Sevindim. İçimde uhde kalacaktı.

O iş bizde merak etme. Ne zaman kasabadan ayrılacaksın?

Yarın sabah. Okula erken girip etrafı bir gözlemleyeyim dedim.

Yani, senden de bu beklenirdi. Haha

Haha.

Fazla durmadım. Serhat abi bekliyordu.

Teşekkür ederim yemek için. Ben kalkayım. Serhat abi dükkânda bekliyor beni.

Biz teşekkür ederiz. Dikkatli ol.

Onlardan ayrıldım. Dükkâna gittim. Dükkânın önünde Serhat abi birisi ile tartışıyordu. Yanlarına gittim. Tartıştığı kişi İri bir adamdı. Yaklaştıkça daha güçlü olduğunu gördüm.

Serhat abi, sorun mu var?

Merhaba Yavuz, dükkânımı satın almak istiyor.

Satacak mısın?

Ben satmam dedikçe o ısrar ediyor.

Çocuğun yanında konuşturma beni. Bu dükkânı haftaya boşaltacaksın. Anladın mı?

Serhat abi, bu bildiğin tehdit ediyor. Nasıl bir dükkân alma yöntemi? Zorla mı alacakmış?

Sen karışma ufaklık, senin de canını yakarım.

Hey! Yavuz’u karıştırma. İşin benimle. Burada sana satılık dükkân yok. Hadi güle güle…

Sen öyle san. Haftaya boşaltmış olacaksın.

Adam hararetli bir şekilde gitti. Tabi gölge klonlarımdan birini peşine takmıştım. Bu ve bunun arkasındakilerden kurtulmam gerek değil mi?

Loading...
0%