24. Bölüm

24. Bölüm

Şükrü ALTINAY
wassel

Sen boş ver bunları Yavuz, hadi gidelim.

Evde anlatır mısın?

Yemekten sonra belki.

Serhat abinin evine gitmiştik. Zaten pekte uzakta değildi. İçer girdim. Biraz dağınıktı. Bekâr evi böyle olsa gerek. Bizim ev hep düzenli olurdu. Dağınıklık olsa annem hemen kızardı. Dağıtamazdık korkumuzdan. Haha. Mutfağa geçtik, yememiz için bir şeyler hazırlıyordu. Bende etrafı geziyordum.

Yavuz, evinde gibi takıl. Çekinme.

Tamam, Serhat abi.

Gölgelerimi etrafa bakmaları için saldım. Serhat abinin evi 2. kattaydı. Altta ve üstte birer aile oturuyordu. Çocuk seslerinin gelmesinden belliydi. Evin etrafı sessiz görünüyordu. Masayı hazırladık. Yemeklerimizi yedik.

Serhat abi, bu adam kimdi?

Mercan adında bir soylu var. Onun adamı. Benim dükkânımın olduğu caddedeki dükkânları almak istiyor. Eşya satım işini kendi tekeline çevirmek istiyor.

İyi de yaptığı zorbalık değil mi? Kasaba başkanı buna nasıl müsaade ediyor?

Elinde kanıt olmayınca bir şey yapamıyor.

Dükkânın önünde seni tehdit ediyordu ama.

Her tartışılan insanı içeri atamazsın değil mi?

Tartışma değildi ki, seni resmen tehdit etti.

İşte onlara göre tartışma oluyor. Paralı, güçlü insanlar olunca işler biraz değişiyor.

Anladım. Bu soylu Mercan’ın başka dükkânları var mı?

Diğer soylular aralarında paylaştıkları yerleri aldılar. Bu Mercan da diğer dükkânları aldı ama bir tek alamadığı benim dükkân kaldı. Biraz gururuna yediremedi gibi.

Biraz daha konuştuktan sonra bana yatmam için yer gösterdi. Gösterdiği yere uzandım. O odasına gitti. Alfa’yı çağırdım.

Durum ne Alfa?

Kralım. Soylu Mercan adında birinin evine gitti.

Ne konuştular?

Haftaya çıkmazsa öldüreceklermiş.

Soylu Mercan’ın kaç adamı var?

35 adamı var.

Seviyeleri nasıl?

10 tanesi 20-25 seviyede. 10 tanesi 25-30 seviyede. 7 tanesi 30-35 seviyede. 5 tanesi 35-40 seviyede. 2 tanesi 45-50 seviyede. Tehdit eden ise 55-60 seviyelerinde Kralım.

Bunların hepsini öldürsek ne olur?

Diğer soylular karışıklıktan faydalanıp, bunun topraklarını almaya çalışırlar kralım.

Uzun sürer mi?

Soylu Mercan dışardan adamlar getirterek dengelemeye çalışacaktır ama getirdiği adamlarda hainlik yapabilirler. Yaklaşık 2-3 yıl uğraşırlar.

Ben okuldan gelene kadar Serhat abinin dükkân akıllarına gelmez değil mi?

Aldıkları dükkânlar bile akıllarına gelmez kralım.

Ekibi topla, hepsini öldür.

Emredersiniz kralım.

3 saat kadar sonra Soylu Mercan’ın adamları öldürülmüştü. Kendisi evde saklanmış durumda, olayların bitmesini bekliyordu. O arada 1 seviye daha atlamıştım. Seviyem 77 olmuştu. Çok verimli bir gece oldu. Alfa yanıma geldikten sonra uyuyakaldım. Sabah kalktığımda Serhat abi uyuyordu. Masayı hazırlayınca onu da kaldırdım. Beraber kahvaltımız yaptıktan sonra dükkâna geçtik. Dükkân yolunda haberler yayılmış, korumalar yol kenarlarında artmıştı. Serhat abi korumanın birine giderek ne olduğunu sordu.

Bu kadar koruma ne için yollarda toplandı?

Haberin yok mu? Soylu Mercan’ın evine baskın yapmışlar. Bütün adamlarını öldürmüşler.

Ne! Kim yapmış?

Meselede orada. Kimin yaptığı belli değil? Hiçbir iz yok.

O sırada bana dikkatlice bakıyordu. Ama emin olamadı.

Kaç kişi ölmüş?

35 kişi öldürülmüş. Hepsi de eğitimli savaşçılardı. Özellikle seviye 58 olan. Her yeri kesilmiş halde bulundu. Anladığım kadarı ile işkence ederek öldürmüşler.

Uzman insanlar mı yaptı diyorsun?

Soylular arasında ne dönüyor biz bilmiyoruz. Araştıracağız ama pek bir şey çıkmaz bundan. Mesele bu olaydan sonrası. En az 5 yıl uğraşırız bu soylular ile.

Neyse kolay gelsin.

Dükkâna geçtik. İçeri girince Serhat abi bana dönerek;

Yavuz, yolda giderken dikkatli ol. Bak neler olmuş.

Dikkat ederim Serhat abi. İyi yönünden bakalım. Bunlar artık seni rahatsız edemeyecekler. İşleri ile uğraşmaktan dükkanlar akıllarına gelmez.

Evet. Diğer soylular önce bir tereddütte düşerler ama zamanla kendi aralarında savaşa başlarlar.

Size zararı olur mu?

Yok. Bizde rahat nefes alırız.

Sonrasında arabamı almaya gittim. Giderken Bayram ustayı gördüm.

Olanları duydun mu Yavuz?

Evet. Serhat abi ile dükkâna giderken öğrendim.

Yolda dikkatli ol. Sana eşlik etmek isterdim ama küçük esnafı da birinin koruması lazım.

Buralar sana emanet o zaman.

Arabamı aldıktan sonra yola koyuldum. Yaptığım işin bu kadar çok etkisi olacağını düşünmemiştim. Neyse kötülerden kurtulmak iyidir. Biraz durulurlar hiç olmaz ise. Kasabadan çıktım. Öğlene kadar devam ettim. Yollar sakindi. Mola vermek için düzlük bir yerde durdum. Kendime küçük bir sofra hazırladım. Ormandaki kuş sesleri iyi hissettiriyordu. Yeşil ile mavi bu kadar mı güzel olur. Araba sesi duydum. Bana doğru yaklaşıyordu. Arabada bir aile vardı. Kendisi, eşi ve 2 küçük çocuk. Yanımda durdular.

Merhaba, adım Berkan. Eşim Lale. Bunlar da Selim ve Serhat.

Ben Yavuz. Sofram hazır. Bana katılmak ister misiniz?

Bizde mola verecektik. Sana katılmamızda sorun olmaz değil mi?

Daha çok mutlu olurum.

Arabalarını benim arabamın yanına çektiler. Selim 8 yaşındaydı. Serhat 6 yaşında. Çocuklar direk yanıma geldiler. Çok cana yakındılar. Berkan ile eşi arkalarından geldiler.

Yemeğe bizde bir şeyler ekleyelim olur değil mi?

Siz nasıl isterseniz. Benim için sorun olmaz.

Seninle başka kimse yok mu?

Yalnız seyahat ediyorum.

Biz Basta kasabasına gidiyoruz. Astan kasabasında mallarımız sattık. Geri dönüyoruz. Sen nereye gidiyorsun?

Şehir merkezine gideceğim. Okula girme yaşım geldi.

Çok iyi. Bizde gitmiştik. Okulda çok şey öğreniyorsun. Zaten eşimle orada tanıştık. Biz maceracı olmak istemedik orası başka.

Olsun. İnsan ne istiyorsa onu yapmalı. Başkaları istiyor diye sevmediğimiz bir hayatı yaşamamalıyız değil mi?

Aynen. Bizde öyle düşündük. Astan ile Basta arasında ticaret yapıyoruz. Basta kasabasına kadar sana eşlik edelim olur mu?

Benim için sorun olmaz.

Tehlikeli bir durum olursa seni koruruz. Bize güvenebilirsin. Eski maceracı sayılırız.

Çok teşekkür ederim.

Alfa yanımda belirdi. Tabi gölgelerim ile konuşmalarımızı kimse duyamıyordu.

Kralım, yolun ilerisinde 7 kişilik bir grup var. Bu tarafa doğru geliyorlar.

Anladım. Taş hazırlıklarını yapın.

Bundan habersiz olan Berkan’a dönerek,

Berkan abi, bu tarafa doğru gelen 7 kişilik bir grup var. Çocuklar saklanabilir mi?

Nereden biliyorsun?

Yanımda beliren gölgemi gördün değil mi?

Evet

O haber verdi. Gölge adam olduğum için etrafımda gölgelerim bir durum olduğunda bana haber verir.

Anladım. İyi bir yetenek. Gelenler düşman mı?

Bilmiyorum. Tedbir almak en iyisi olur.

Çocuklar arabaların arkasına saklanın. Bizde hazırlanalım.

Berkan mızrağını çıkarıp gelenlere doğru pozisyon aldı. Lale okunu çıkardı bir ağacın arkasında siper aldı. Ben Berkan’ın yanında duruyordum. Çocuklar arabanın arkasında saklandılar. Gözlerinde korku vardı. 7 atlı yaklaşıyordu. Bizi görünce duraksadılar.

Merhabalar, Artan kasabasına gitmekteyiz. Yollarda durum nasıl?

Artan kasabasından geliyoruz. Yollar sakindi.

İki araba görüyorum. Başka sizinle olan var mı?

Ailecek yolculuk yapıyoruz.

Anladım. Gelirken yolda haydut veya çete görmedik. Siz yine de dikkatli olun.

Sonra yollarına devam ettiler. Tedbiri bırakmadım. Onlar gidene kadar hazırlıklı durdum.

Oh be. Bir an için küçük bir haydut grubu sandım. Neyse gittiler artık. Çocuklar çıkabilirsiniz.

Bence biraz daha bekleyelim. Bizi gözlemleyip sonradan gelebilirler.

Aferin Yavuz. Her zaman tedbirli olmak lazım. Senin gölgelerin haber verir değil mi?

Tabi ki.

O zaman sorunumuz yok. Sana güveniyoruz.

Teşekkür ederim.

Yarım saat kadar sonra Alfa belirdi.

Kralım, giden 7 kişi geri geldiler. Ormandan geliyorlar. İki arabayı gördükleri için çok mal sattığımızı ve çok paramız olduğunu düşünüyorlar. Ne yapalım?

Hepsini öldürün. Kimse sağ kalmasın.

Emredersiniz kralım.

Berkan gölgenin yanımda oluştuğunu görünce bana döndü.

Bir sorun yok değil mi?

Giden 7 kişinin tamamen uzaklaştığını söylediler. Artık rahat olabiliriz.

Bizden seviye olarak düşükler ama kalabalıklardı. Biri yaralanabilirdi. İçim rahatladı. Toparlanıp yola devam edelim.

Biz arabaları hazırlarken Alfa ve ekibi arkamızdan gelenleri öldürüyorlardı. Cesetlerin üstlerinden 2 eşya ve 650 altın çıkmıştı. Günün karı işte. Basta da eşyaları satıp yola devam ederim artık. Basta kasabasına varmak üzereydik. Berkan iyi bir aile babasıydı. Eşine ve çocuklarına iyi davranıyordu.

Yavuz, Basta da kalacak yerin var mı?

Otelde kalmayı düşünüyorum.

Kaç gün kalacaksın?

Akşam kalıp, sabah yola devam edeceğim.

Bizimle kalmak ister misin?

Yani isterim. Sorun olmaz değil mi?

Neden sorun olsun ki. Misafir odamız var. Orada rahat kalırsın.

Teşekkür ederim.

Basta kasabasına girmiştik. Berkan abinin evine doğru yol alıyorduk. Yolda dükkânların önünden geçerken,

Berkan abi, bende 2 eşya var. Onları bu dükkânlardan birine satayım. Satmak için biraz dursak olur mu?

Tabi. Bende seninle geleyim. Ucuza almasınlar eşyalarını.

Teşekkür ederim.

Berkan abi ile dükkânın birine girdik. Dükkân sahibi Berkan abiyi tanıyordu.

Hoş geldin Berkan, işler nasıldı?

İyi diyelim iyi olsun.

Yanındaki genç kim?

Yolda tanıştık. Adı Yavuz. Elinde eşya varmış. Onları satması için senin dükkâna getirdim.

İyi etmişsin. Merhaba Yavuz. Benim adım da Melih. Elinde hangi eşyalar var?

Masanın üzerine uzunca bir kırbaç ve yanına da muşta koydum. Kırbaç ateş özellikliydi. Muşta toprak özelliğindeydi. Bana göre değillerdi.

Hım. Berkan yanında olduğu için sana satış fiyatlarımı söyleyeceğim sonrada almak istediğim fiyatları söyleyeceğim. Böylelikle yine elinde eşya olursa fiyatları hakkında muhakeme yapabilirsin.

Gerçekten mi? Teşekkür ederim.

Kırbaç, ateş özelliğinde. %10 Aura, %5 ateş hasarı. Bunu herhangi bir ateş kullanıcısına 3000 altına satabilirim ama özellikler kırbaç arayan bir ateş kullanıcısına 4000 altına satabilirim. Aradaki farkı gördün değil mi?

Evet.

Şimdi muştaya bakalım. Muşta toprak özellikli. %15 ek hasar veriyor. Bunu herhangi bir toprak kullanıcısına 1200 altına verebilirim ama muşta arayan bir toprak kullanıcısına 1700 altına verebilirim.

Bölüm : 17.10.2024 09:45 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...