Bunun seviyesi kaç?

Seviyesiz.

Bu ne kadar büyük bir yılan. Bize saldırmaz değil mi?

Saldırmaz. Şaşırmalarınız bitti ise burada Ateş ile bekleyin.

Biz gelmiyor muyuz?

Aylin siz burada beni bekleyin. Haber edince Ateş ile son kata gelirsiniz. Ateş yılanlarını oluştur. Kimsenin arkadaşlarıma dokunmasına izin verme.

Emredersiniz kralım.

Yılan konuşuyor.

Evet. Ateş özel bir yılan.

Neyse, onları şaşkınlıkları ile girişte bıraktım. Her zamanki taktiğimi yaptım. En son kata kadar beklemeden hepsini öldürdüm. Zaten zaman geçiyordu ve yılanlar seviye atlıyordu. En son kata geldiğimde 8 saat geçmişti. Kattaki yılanların hepsi seviye 53 olmuştu. Ateş’i çağırdım. Yılanları seviye 80 olmuştu. Son katın girişinde seviyelerinin yükselmesi için bekliyordum. Bertun bana döndü.

Sen her zaman seviyelerini yükselterek mi savaşıyorsun?

Genelde. Hesapları yaparım. Öldüremeyeceğim seviyeyi geçmeden öldürürüm.

Şu an karşımızda seviye 53 on tane yılan var.

Evet. Hepsini Ateş halledecek. Biz büyük bir sorun olmaz ise karışmayacağız.

İyi de aşağıdakileri sen öldürdün. Nasıl yaptın? Seviyen kaç ki?

Seviyesizim. Şimdi bunu düşünme. Gelişmene odaklan.

Murat pek önemsemiyordu. Ama Aylin ile Bertun biraz korkmuşlardı. Yaklaşık 6 saat kadar daha bekleyip hepsinin seviyesi 59 olunca Ateş’i ve yılanlarını gönderdim. Arkalarından bende girdim. Zindan temizlendi sesi ile hepimiz zindan odasına gönderildik. Ayşe Hanım biraz endişelenmişti.

Yavuz, çok geç kaldınız. Normalde yarım saat içinde biterdi. Sizinki neredeyse 2 saat sürdü.

Üzgünüm Ayşe Hanım. Sizi endişelendirdik. Önce Murat, sonra Aylin, sonra Bertun en sonunda da beni iyileştirir misiniz?

Tabi.

Ben bunları söylerken diğerleri bayılıp kalmışlardı. Ayşe Hanım önce Murat’ı iyileştirdi. Yaklaşık 2 saat onunla uğraştı. Sonrasında Aylin’i iyileştirdi. Yaklaşık bir buçuk saat onunla ilgilendi. Bertun bir saatte iyi olmuştu. Beni 6 dakikada iyileştirmişti. Zaten bayılmadan onların iyileşmelerini bekliyordum. Herkesin seviyesi çok iyi artmıştı.

Ayşe Hanım siz olmasaydınız biz bu kadar çabuk iyi olamazdık. Çok teşekkür ederiz.

Önemli değil. Sizin gelişiminiz bizim için önemli.

Çalışma sahasından ayrılıp yemekhaneye gitmiştik. Herkes çok acıkmıştı. Masada şapur şupur yemek seslerinden başka bir ses duyulmuyordu. Biraz zaman geçtikten sonra Murat’a döndüm.

Murat, seviyen şimdi kaç oldu?

Seviyem 41 oldu. Gerçekten muhteşem.

Aylin senin seviyen kaç oldu?

Seviyem 50 oldu. Kendimi çok iyi hissediyorum.

Bertun sen kaç seviye oldun?

Ne yalan söyleyeyim, seviyesizim.

Haha… Ben kaç olduğunu tahmin edebiliyorum. Benim açımdan sorun değil.

Nasıl tahmin ediyorsun?

O da benim sırrım.

Her şeyi sen bil, ama bize söyleme. Olacak şey mi?

Kandıramazsın beni. Duygu sömürüsü bende işlemiyor.

Yemedi değil mi?

Haha… Tabi ki de. Hepiniz adına çok sevindim. Yarın seviye 35-40 parşömenini kullanırız.

Yurda dönmüştük. Yorgun olduğumuzdan Murat ile hemen uyuduk. Sabah olmuştu. Kahvaltımızı yapıp direk çalışma sahasına, zindan odasına gittik. Yine Murat ile bekliyorduk. Biraz zaman sonra Aylin ile Bertun geldi.

Her yerim ağrıyor, Yavuz bugün de mola versek olmaz mı?

Bertun’dan başka mola isteyen var mı?

Benim içinde iyi olur.

Demek Aylin de yorulmuş. Murat sen ne diyorsun?

Aslında bende yorgunum.

Tamam. Haftaya gireriz. Siz dinlenmeye bakın. Benim biraz işim var. Sonra görüşürüz.

Onları çalışma sahasında bırakıp direk kütüphaneye gittim.

Merhaba Albert, nasılsın?

İyiyim. Kitabı ne yaptın?

Pek bakamadım ama yarın kendimi ona vereceğim.

Şimdi niye bakmıyorsun?

Aslında senin çalışma sahanı kullanabilir miyim?

Her zaman, sormana gerek yok. Ne çalışmayı düşünüyorsun?

Aslında zindana girmek istiyorum. Sorun olur mu?

Olmaz. Sen keyfine bak. Benim yapabileceğim bir şey var mı?

2 saat sonra çıkmazsam odaya gelip bana bakar mısın? Eğer yerde yatıyor olursam, beni iyileştirmesi için Ayşe Hanım’a götürür müsün?

Sorun değil. Sen yapman gerekeni yap. Gelir seni kontrol ederim.

Teşekkürler.

Ben Albert’in çalışma odasına girdim. Sütuna doğru gittim. Parşömeni sütuna koyup söylenmesi gereken kelimeleri söyledim. Artık zindandaydım. Demek seviye 60-65 zindan böyle oluyor. Gökyüzü alev alev yanıyor gibiydi. Gece olmasına rağmen gökyüzü etrafı aydınlatıyordu. Önümde 12 katlı karanlık ve alevler içerisinde bir kule duruyordu. Gölgelerimi istihbarat için gönderdim. Ateş’i ortaya çıkardım. Yılanlarını oluşturup beklemeye başladı. Alfa gelmişti.

Kralım, ilk katta 8 tane ateş golemi var. Her birinin seviyesi 60. Bu kat temizlenmeden diğer kata girilmiyor. Diğer katlarla ilgili bilgi sahibi olamıyoruz.

Anladım. Eğer diğer kulelerdeki gibi ise alt katı temizleyince önümüzdeki kattaki canavarlar seviye 61 olmalı. Neyse kapı açılınca durumu biraz öğreneceğiz.

Seviyelerini yükseltmeden direk alt kata daldık. Hepsini yarım saat içinde öldürdük. Diğer katın kapısı açıldı. İçerde seviye 60, 10 tane ateş golemi vardı. Acaba diğer katta seviye 60, 12 ateş golemi mi var? Neyse şunları öldürünce görecektik. Direk kata girdik. İçerideki ateş golemlerini öldürdük. Yaklaşık yarım saat kadar daha sürdü. 3. Katın kapısı açıldı. İçeride seviye 60, 12 ateş golemi vardı. Artık hesabıma güvenebilirdim. Buradaki golemleri hemen öldürmedik. Seviyelerinin artmasını bekledik. Seviye 69 olunca hepsini öldürdük. 4. Katın kapısı açıldı. İçeride seviye 60, 14 ateş golemi vardı. İyice emin oldum. Son kata kadar bu taktik ile savaştık. 12. Kata geldiğimizde içeride seviye 65, 30 ateş golemi vardı. Son katta işler değişmişti. Seviye 65 olarak başlamıştı. Zaten bunun olmasını bekliyordum. Bu kata gelebilmek için tam 25 saattir savaşıyorduk. Ateş’in yılanlarının seviyesi 120 olmuştu. Bu büyük bir güç demek oluyordu. Buradaki ateş golemlerinden 10’u haricindeki diğer golemleri öldürdüm. Kalanların seviyelerinin 79 olmasını bekledim. Bu zindandan en az 2 seviye kazanmam gerekiyordu. Umarım düşündüğüm gibi olurdu. Yaklaşık 10 saat sonra seviyeleri 79 olmuştu. Zaten diğerlerini öldürmek 4 saat sürdüğü için 19 saat beklemiş gibi olduk. Ateş ve seviyesi 130 bulan yılanları ile saldırıya geçtik. 1 saat içinde hepsini öldürmüştük. Yaklaşık zindanda 44 saat kalmıştık. Bu benim için bir rekordu. Zindan temizlendi sesi ile Albert’in çalışma odasına gönderildim. Albert çok endişeli görünüyordu. Yanında Ayşe Hanım da vardı. Biraz onlara baktım sonrasında bayılmışım. Ayşe Hanım bana 1 saat boyunca iyileştirme büyüsü yaptı. Sonrasında kendime geldim.

Yavuz, 2 saat ile 8 saati karıştırman normal mi?

Ne söylesen haklısın Albert. Bu zindanın 44 saat süreceğini kestiremedim.

Tek başına girersen öyle uzun sürer.

Çok teşekkür ederim. Eğer burada olmasaydınız en az bir hafta uyurdum.

Sen iyi olduğuna göre, benim gitmem gerek. Çok fazla burada kaldım. Diğer öğrencilere de yardımcı olmam lazım.

Üzgünüm Ayşe Hanım. Benim yüzümden işleriniz aksadı.

Sen iyisin. Ben diğerlerini hallederim. Albert görüşürüz.

Ayşe Hanım çalışma sahasından çıkmıştı. Albert bana biraz kızgın biraz üzgün bir şekilde bakıyordu.

Üzgünüm Albert. Seni gereğinden fazla beklettim ve endişelendirdim.

6 saat öylesine beklemek gerçekten sinir bozucuydu. İyi şekilde dönmen bütün sinirimi aldı. Yani çok endişelendiğimden kendime kızmaya başlamıştım. Şimdi bunları bırakalım. Nasıl bir zindana girdin de bu kadar saat çıkamadın?

Bunu söylemesem olmaz mı?

Halen güvenmiyor musun?

Aslında güveniyorum ama kendim hakkımda sana bilgi verirsem, hayatının tehlikeye girebileceğini düşünüyorum.

O kadar önemli mi?

Öyleymiş.

Anladım. Pekâlâ, o zaman seviye kaç zindana girdin? Bu bana biraz tahmin etme şansı verir.

Seviye 60-65

Benimle dalga geçmiyorsun değil mi? Ben bile öyle bir zindana tek başıma giremem. Ciddi misin?

Evet.

Tamam. Başka soru sormuyorum. Rahatlayabilirsin. Haftaya bugün benimle bir işe gelmeni istiyorum. Senin için uygun mu?

Benim için sorun olmaz.

Anlaştık. Mızrak sanatları kitabını okumayı unutma. Sana çok yardımı dokunacak.

Kütüphaneden yurda geçmiştim. Canım hiçbir şey istemiyordu. Odaya girdim. Bizimkiler içerdeydi. Aylin, Bertun ve Murat masada oturmuş bana bakıyorlardı.

Nerede kaldın? Seni hiçbir yerde bulamadık.

Biraz yalnız kalmak istedim. Siz ne yaptınız?

Bize kızmadın değil mi? Planlarını aksattık sonuçta.

Aklımdan bile geçmedi. Sadece biraz yorgunum.

Bizim gelişmemiz için çok çabaladığını görüyoruz. İstersen şimdi zindana gidebiliriz.

Aslında geç kaldınız. Bu yorgunlukla size yük olurum ama isterseniz size gölgem eşlik edebilir. Onunla zindana girebilirsiniz. Parşömen burada. Gerçekten çok yorgun olmasam size eşlik etmeyi çok isterim.

Sen yorgunsan haftaya girelim. Zaten öyle karar vermiştik. Bize kızgın değilsin değil mi?

Yok canım. Kızgınlık filan yok. Biz arkadaşız sonuçta. Haftaya daha iyi olur. Sizde seviyelerinize iyice alışırsınız.

Tamam, o zaman. Biz gidelim. Siz dinlenin.

Görüşürüz.

Aylin ile Bertun gitmişlerdi. Murat kılıcını temizliyordu. Ben yatağa uzandım uyumaya hazırlanıyordum.

Yavuz, bize kızmadın değil mi?

Dediğim gibi kızmadım. Sonuçta sizin seviyelerinizde bende çok bitkin olmuştum.

İyi. Ben seni rahat bırakayım.

Gözlerimi kapattığım gibi uyumuşum. Sabah olmuştu. Murat masada beni bekliyordu.

İyi yorulmuşsun. Genelde sen erken kalkardın.

Evet. Dün yorucuydu. Müdüre seviyenden bahsetmeyi unutma belki seviye 30 ve üstü sınıfına alır.

Pek umudum yok ama deneyeceğim.

Kahvaltıdan sonra derse gittik. Uzun zaman sonra sınıfa girebilmiştim. Sınıftaki arkadaşlar beni görünce sevindiler. Anlıyordum onları. Sonuçta Jason öğretmeni oyalayacak biri daha lazım. Jason öğretmen geldi. Direk beni yanına çağırarak,

Yavuz, müdürün odasına git. Seni bekliyor.

Cezam daha bitmedi mi?

Bitti ama seni çağırıyor.

Anladım.

Kesin Albert zindan olayını anlatmıştır. Neyse bakacağız bir çaresine. Müdürün odasına gittim. Kapının önüne geldiğimi anladı. Beni içeri çağırdı.

İçeri gel Yavuz.

Umarım bir sorun yoktur.

Herhangi bir sorun yok. Albert geldi. Onunla hafta sonu okul dışına çıkman için izin istedi.

Beni çağırdığınıza göre izin vermediniz.

Hayır, yanlış anladın. Okul dışına çıkman için izin verdim. Yapacağınız iş hakkında sana bilgi vermemi istedi.

Peki. İş nedir?

Albert’e yapacağı yolculukta yardımcı olman.

Nasıl bir yolculuk olacak?

Bir suçlunun peşinden gidecek. Getirebilirse getirecek, getiremez ise orada cezasını kendi verecek. Sende ona yardım edeceksin.

Yakalayacağımız kişinin suçu nedir?

Öğrencilerimizden ikisini kaçırdı. Sonra onlara istenmeyecek şeyler yaptı. İkisini öldürdüğünü düşünüp ormana bıraktı. Ama içlerinden birisi yaşıyordu. Ormanda gezen avcılara denk geldi de hayatı kurtuldu. Şu an öğrencimizin durumu iyi. Tarif ettiği kişiyi bulmak için Albert görevlendirildi.

Anladım. Elimden geldiğince yardımcı olacağım. Bu tarif edilen kişi ile ilgili bilgi alabilir miyim?