@wassel
|
Durumlar nasıl? Geldiğin iyi oldu. Çok merak etmiştim. Şu an eve üç kişi girdi. Daha çıkan olmadı. Gölgemi gönderip bilgi edinelim. Senin bu gölgelerin harika. İstihbarat için muhteşemler. Bundan sonra bütün işlerimi seninle yapmak istiyorum. Elimden geleni yaparım. Belki tek gelseydim burayı bulmak için 2 hafta uğraşırdım ve ayrıca çok yaralanmış olabilirdim. İyi ki gelmişsin. Abartma Albert. Yardım ediyorum sadece. Yalnız olsan da yapardın. O sırada Alfa geldi. İçerdeki durumu anlattı. Gölgemin demesine göre karşımızdaki ev göstermelik. Evin içinde tünele açılan bir kapı var. Tünelin ucu büyük bir odaya çıkıyor. Evde iki kişi nöbet tutuyor. Tünelde iki kişi nöbet tutuyor. Büyük odada 12 kişi bulunuyor. Burhan içerde. Yanında Kate adında seviyesi yüksek biri var. Kate’nin seviyesi yüksek iki adamı var. Amir ve Burak. Diğerleri Burhan’ın adamları ve seviyeleri orta. Durum böyle. Ne yapalım? Kate mi? Emin misin? Eminim. Tanıdığın mı? Tanıdığım değil. Adını duymuştu. Kasırga Kate güçlü bir rakip olacak. Kasırga Kate demek. Önemli değil. Sen halledersin. Direk girelim mi? Bilemedim. Evin içindeki nöbetçileri öldürsek. Kapının önüne destek yapsak dışarı çıkamazlar ve içerde bulunanların hepsi haftaya açlıktan ölürler. Hatta kendilerini öldürmeye bile başlarlar. Onlar için iyi bir son olmaz mı? Çok uzun sürer ama harika bir ceza olur. Peki, eve kontrol için kasabadan Tekin’in adamları gelirse ne yapacağız? Bir de kendi adamlarını parçalayıp düzenli bir zamanlama ile yerlerse iş çok uzar. Biz en iyisi hepsini öldürelim. Burhan’ı sona bırakalım. Peki, biraz zorlanacağız ama dikkatli ol. Kate ve adamları güçlüler. Eğer zor durumda kalırsak geri çekileceğiz. Anlaştık mı? Tamam. Hadi gidelim. Gabriel’i yanımda oluşturdum. Öldürdüğümüz zayıf düşmanları özümseyerek seviye atlamasını istedim. Tabi bunu Albert’e çaktırmadan yapmasını, yapamazsa bırakıp sonra özümsemesini istedim. Albert ile eve girdik. Bekleyen nöbetçiler bizi görünce şaşırdılar. Bundan faydalanıp ikisini de hızlı bir şekilde öldürdük. Tünele girdik. Biz tünele girince geride kalanları Gabriel özümsüyordu. Tünel karanlıktı. Tünelde bekleyen iki adamın olduğu yer ateş ile aydınlatılmıştı. Onlar bizi göremiyordu fakat biz onları rahat görebiliyorduk. Kolay bir şekilde ikisini de öldürdük. Odanın girişine geldik. Bu sırada Gabriel arkadan ölenleri özümseyerek geliyordu. Kate ve adamları bizi gördüklerine pek önem vermediler. Burhan adamlarını hemen etrafına toplanmalarını istedi. Kate öne adım atarak bize doğru savunma durumuna geçti Siz kimsiniz? Burada ne işiniz var? Albert öne bir adım attı ve konuşmaya başladı. Sizi adi herifler. Bizim okulumuzun öğrencilerini kaçırıp, işkence edip sonrada öldürüp kurtulabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Hepinizi kılıcımla ince ince doğrayacağım. Okulun ünlü adalet sağlayıcı öğretmeni Albert olmalısın. Öyle her istediğini burada yapamazsın. Seviyen bizden yüksek olsa da burada sayıca fazlayız. Buraya geldiğinize pişman olacaksınız. Albert’in yanına geldim. İstersen sen dinlen Albert. Bunları bana bırak. Zorlanırsam yardım edersin. Olmaz mı? Yapabilir misin? Deneyeceğim. Sen yine de hazır da bekle. Haha… Senin şu rahat hallerin beni gülümsetiyor. Karşıda konuşmalarımıza kulak misafiri olan Kate çok sinirlendi. Ufaklık, sen önce koşmadan yürümesini öğren. Siz ikiniz. Şu çocuğu öldürün. Kate’nin seslendiği elemanlar Burhan’a baktı. Burhan başı ile onaylayınca bana doğru gelmeye başladılar. Albert geri çekilip sırtını duvara yaslayıp yere oturdu. İstediğini yapabilirsin Yavuz. Teşekkür ederim. Gelen iki elemanı kestiğimi ne Kate gördü nede Albert. İki elemanın önünde durdum. Elemanlar hareket edememişti bile. Yere yığıldılar. Kafaları bir yana vücutları bir yana devrildi. Bunu gören Burhan adamlarına beni öldürmeleri için bağırmaya başladı. Kate ve adamları beni izliyordu. Müdahale edecekmiş gibi durmuyorlardı. Burhan’ın adamlarını da pek zorlanmadan öldürdüm. Evet Burhan. Kızlara işkence ederken senin yanında başka kim vardı. Ormanda Kate’nin adamı Fırat ile karşılaştım. O bana işkence ederken çok zevk aldığını anlattı. Kızların çığlıkları ve bağırışları onu pek keyiflendirmiş. Aynısını ona yaparken o kadar da keyifli değildi. Ne yani, senin gibi bir velet Fırat’ı mı öldürdü? Başka kim vardı seninle, bana isim vermen yeterli sonuçta sende onun yanına gideceksin. O zaman sorarsın? Kate sinirlenmişti. Adamım Fırat öldüyse burada hemen ölmenize izin vermeyeceğim. Haftalarca işkence edip tekrar iyileştirip tekrar işkence edeceğim. Ölmek için yalvaracaksınız. Bırak boş konuşmayı. Kızlara işkence eden başka kim vardı? Gerisini hızlıca öldüreceğim ama kalanları aynı acıları yaşatmadan öldürmeyeceğim. Amir gebert şunu. Kate’nin yanındaki adamı Amir hızlı bir şekilde saldırmaya başladı. Onu savuşturup ara ara saldırı yapıyordum. Şist! Amir, sende var mıydın? Varsam ne olmuş? Bu kalanlar da var mıydı? Hepsi vardı. Bunu bilmek beni sevindirdi. Kızlara bunu yapanları öğrendiğime göre fazla beklemeye gerek yoktu. Albert’e döndüm. Albert, Kate’i oyalar mısın? Tamamdır. Bu sırada Amir’in kafasına vurarak bayılttım. İki gölgemin onu bağlamasını istedim. Arkasından Albert Kate’e saldırdı. Ben Burak’a saldırdım. Burhan kaçmaya çalışsa da arkamdan gelen Gabriel onu yakalamıştı. Albert ile Kate başa baş dövüşüyorlardı. Ben Burak’ı biraz yorduktan sonra onu da bayılttım. Gölgelerime bağlamalarını söyledim. Geriye bir tek Kate Kalmıştı. Albert ile kıran kırana mücadelesi takdire şayandı. Biraz onları izledim. Fazla dayanamadım. Kate’nin bir açığını bulunca yaraladım. Sonrasında bayılttım. Onu da gölgelerime bağlattım. Hepsini sıraya dizdim. Uyanmalarını beklerken diğer cesetlerden kurtulmak için Gabriel’e onları ormanda kimse görmeden özümsemesini istedim. Zaten Gabriel’e seviyesi yüksek cesetler kalacaktı. Ne yapacaksın bunları Albert? Bilmiyorum. Direk öldürüp gitmek istiyorum. Eğer müsaade edersen bunları burada bana bırakıp evde bekler misin? Sen ne yapacaksın? Onların yaptığı şeyleri kendilerine yapacağım. İyi de bünyen kaldırabilecek mi? Benim için sorun yok. Sadece beni bu iğrenç şeylerle baş başa bırakman yeterli. İyi. Evde bekliyorum. Gelen giden olursa haber ederim. Zaten gölgelerimden biri seninle olacak. Bir şey olursa hemen gelirim. Albert gölgelerimden biri ile eve çıktı. Hepsini ayılttım. Dehşet içinde bana bakıyorlardı. Yalvarmaya başladılar. Ama bana işlemezdi. Önce Amir ile başladım. Yaptıkları şeyleri teker teker yaptım. Çığlıkları odayı inletiyordu. Bunu izleyen Burhan şoka girmişti. Altına işemiş pis pis kokuyordu. Onu sona bırakacaktım. Her şeyi görmesi ve kendisine yapacağım şeyleri iyice kafasına işlemem gerekiyordu. Amir son nefesini vermeden kafasını kestim. Burhan’ın önüne attım. Gözlerindeki çaresizlik bana iyi gelmişti. Yaptığı şeylerin ne denli iğrenç olduğunu görmesi gerekiyordu. Amir ölünce onu Gabriel’e verdim. Seviyesi 79 olduğundan saklamasını istedim. Sıra Burak’a gelmişti. Aynı şeyleri ona da yaşattım. Gabriel’e Burak’ı da saklamasını söyledim. Sonuçta seviyesi 80 idi. Kate bana bakarak, Cesetleri ne yapıyorsun? Neden bilmek istiyorsun? Birazdan öleceksin. Ölünce cesedimin ne olacağını bilmek isterim. Hım… Gabriel Fırat, Amir ve Burak’ı oluştur. Gabriel cesetleri oluşturdu. Kate dehşete kapıldı. Sen ne yaptın? Sende bu şekilde bize hizmet edeceksin. Yaptığın kötülükleri bu şekilde ödeyeceksin. Gabriel söyle cesetlerine Kate’e benim yaptığım şeyleri yapsınlar. Emredersiniz kralım. Kendi arkadaşlarının Kate’e işkence etmesi Burhan için biraz manidar oldu. Zaten Burhan şoktan çıkamadı. Kate ’e olanlardan sonra onu da Gabriel’in saklamasını istedim. Seviyesi 83 bir ceset bize iyi hizmet edecekti. Burhan’a sıra geldi. Ona en ince detayına kadar işkence ettim. Gabriel’in onu özümsemesini istedim. Arkamızda bir tane bile ceset kalmamıştı. Bu katilleri öldürünce seviyem iyi artmıştı. İyi dediysem 85 ten 86 olmuştu. Ama Gabriel seviye 40 oldu. Albert’in yanına gittim. Üstümdeki kanları görünce; Ne yaptığını sormayacağım. Geride ceset kaldı mı? Hiçbir iz yok. Güzel. Hadi gidelim. Bugün biraz dinlenelim. Temizlenebileceğim yakında bir yer var mı? İlerde dere var. Oraya gidelim. Biraz ilerledikten sonra dereyi buldum. Üzerimi temizledikten sonra Yogan kasabasına döndük. Öğlen olmuştu. Otelin yemekhanesinde oturup bir şeyler yedik. Dün Albert ile konuşan adam da oradaydı. Albert’i görünce şaşkınlığı yüzünde vurdu. Albert, dünkü adam bu değil mi? Evet. Bize ihanet etti. Ne yapacağız onunla. Hiçbir şey. Oraya gittiğimi ama hiçbir şey bulamadığımı söyleyeceğim. Başka bir bilgi var mı diye soracağım. Sende gölgelerine takip ettir. Bakalım başka kimlere ulaşacağız? Anladım. Albert adamın yanına gitti. Bana dediğini yaptı. Sonra geri geldi. Yemeklerimizi yedik ve biraz sohbet ettik. Bir zaman sonra adam ayrıldı. İki kişi ile buluştu. Bu iki kişiyi de takibe aldım. Bunlar da Soylu Tekin ile buluştu. Biz bu sırada odaya çıktık dinleniyorduk. Yataklarımıza uzanmış konuşuyorduk. Albert, senin adamın buluştuğu kişiler Soylu Tekin ile buluştu. Hepsi şaşkın halde. Kate ve Burhan’ı arıyorlar. Bakalım başka ne yapacaklar. Tekin için bir şey yapacak mıyız? Daha karar veremedim. Sen ne düşünüyorsun? Kızlara zarar verenleri cezalandırdık. Gitmemizde sakınca yok. Haklısın? Birkaç gün daha Tekin’i takip ettir. Bir şey çıkmaz ise gideriz. Zaten çok yorgun olduğumuzdan yattık uyuduk. Sabah olmuştu. Kasabada geziye çıktık. Albert korumalara Burhan hakkında sorular soruyordu. Kimsenin bildiği bir şey yoktu. Öğlene doğru Soylu Tekin’in evine gittik. Kapıda bizi hizmetlisi karşıladı. Buyurun, ne istemiştiniz? Tekin Bey ile görüşmek istemiştik. Ne hakkında? Oğlu Burhan hakkında. Kim geldi diyeyim? Astan Okulundan geldiğimizi söylersiniz. Biraz bekleyin. Kapıyı kapattı. 10 dakika kadar bekledik. Sıkıntıdan evin etrafına bakındık. Kapı açıldı. Hizmetli bizi Tekin Bey’in yanına götürdü. Tekin Bey tekli koltukta oturuyordu. Bizim, karşısındaki koltuklara oturmamız için el ile işareti ederek, Buyurun, şöyle oturun. Benimle oğlum hakkında konuşmak istemişsiniz? Evet, Tekin Bey. Oğlunuzu arıyoruz. Nerede olduğunu biliyor musunuz? Öncelikle siz kimsiniz ve neden arıyorsunuz? Astan Okulundan geliyoruz. Adım Albert, yanımda ki öğrencimiz Yavuz. İki öğrencimiz kaçırılmıştı. Sonrasında Yogan ormanlarında avcılar öğrencilerimizi buldular. Bunlardan Melis adındaki öğrencimiz ölü olarak bulundu. Diğer öğrencimiz halen yaşamakta. Hayatta kalan öğrencimizin verdiği bilgiler sizin oğlunuz olduğu yönünde. İşlediği suçlardan ötürü onu şehir merkezi güvenlik konseyine götürmeye geldik. Yani okuldan oğlum öğrenci kaçırıp öldürmüş mü? Bu imkânsız. Oğlum böyle bir şey yapmış olamaz. İftira atmadığı ne malum? Bundan dolayı oğlunuzu konseye götürmeye geldik. Herhangi bir suçu yoksa saklanmasına da gerek yok. Değil mi? Bende arıyorum. Bulursam kendim getiririm. Bize müsaade. Tekin Bey’in evinden ayrıldık. Biz ayrıldıktan sonra yanına adamını çağırıp oğlunu bulmasını istedi. Otele döndük. Akşam yemeği için yemekhaneye indik. Albert’e yanlış bilgiler veren adam da oradaydı. Yanımıza doğru geldi. |
0% |