Yavaştan yorgun ve bitkin duruma girme numarasına döndüm. Sanki aurasını geçmeye çalışıyorum da geçemiyormuşum edası yapıyordum. Sonra pes ettim. Kral çok heyecanlıydı.

Vay be. Ester bir an yenileceksin zannettim.

Evet kralım. Çocuk gerçekten çok güçlü. Bu yaşta bu kadar iyi aura kontrol etmek harika bir duygu olmalı. Aferin sana Yavuz.

Teşekkür ederim. Şimdi kaybettiğime göre ne olacak?

Sen burada bize tüm olayı detaylıca anlat. Beni hiç yorma. Senin olayı çözdüğüne eminim.

Besim Bey ile göz göze geldim. Onaylarmışçasına başını eğdi. Bende olayları baştan sona anlattım. Cüzzam Suikast Birliği’ni öğrendiklerinde sinirlenmişlerdi. Kral bize doğru döndü.

Bu dört casusu Muhaza aldır ve buraya getirsinler. Ester bu casusları sorguya çeksin. Sizde bizim misafir hanemizde dinlenin. Sorgudan sonra Ester yanınıza gelecektir.

Emredersiniz kralım.

Kralın yanından ayrıldık. 1. Komutan Mehtap Hanım bize eşlik etti. Bizi misafirhaneye kadar götürdü. Misafirhanede çalışan görevlilere hizmette kusur etmemelerini tembihledi. Sonra bizi yalnız bıraktı. Besim Bey bana döndü.

Yavuz sen ne kadar güçlüsün. Bir an General Ester’i yeneceğini düşündüm. Metin iyi ki yerine Yavuz gelmiş. İki düelloyu kazandı bir de üstüne General Ester ile düello yaptı.

Çok iyi Yavuz. Tebrik ederim. Şimdi bize yardım edecek mi General Ester?

Evet. Ama bizimle gelmesine gerek kalmadı.

Neden Yavuz?

Çünkü ona her şeyi anlattık. Şimdi Casusları getirecekler. General Ester sorguya çekecek.

Ya bize inanmaz ise?

İnanılmayacak bir şey yok. Bütün kanıtlar ortada. General Ester de görecektir.

Biz misafirhanede sohbetimize devam ettik. Yaklaşık iki saat sonra casuslar yakalanıp getirilmişti. Hepsi şaşkın bir biçimde sağa sola bakıyordu. General Ester onları tek tek sorguya çekti. Bu arada bir gün geçmişti. Biz öğle yemeklerimiz yiyorduk. General Ester yanımıza geldi. Tabi o gelince herkes ayağa kalktı. Sonra o da bizimle masaya oturdu. Kendisi de acıkmış olacak ki yemek tabağı istedi.

Yemek yerken konuşabiliriz. Yavuz her şey senin anlattığın gibi olmuş. Casusların söyledikleri her şey senin anlattığınla birebir uyuyor. Sadece aklıma takılan bir şey var?

Nedir?

Bu kadar bilgiyi bu kısa zamanda nasıl elde ettin? Bir an için bunları senin organize ettiğini düşündüm.

Yüzümde bir gülümseme oldu. O bunu fark etti.

General Ester, benim ruh bilekliği özelliğim gölge adam. Ben gölgelerimi insanların gölgelerine yerleştirip neler konuştuklarını öğrenebiliyorum. Bundan dolayı herkesin asıl niyetini ve ne yapmak istediğini çabuk buluyorum.

Anladım. Harika bir yeteneğin var. Okul bitince ne yapacaksın?

Artan Kasabasında bir güvenlik birimi kurup köyler arası yolları haydutlardan koruyacağım. Sonrasında kasabayı kötü insanlardan arındıracağım. Şimdilik planım bu. Birde bunu yaparken kasabada bir eşya dükkânında çalışmayı düşünüyorum. Serhat abinin bana çok yardımı oldu.

Aferin. Düşüncelerin çok güzel. Gölgelerinden birini oluşturabilir misin?

Tabi ki.

Sonrada benim gölgeme girsin. Nasıl hissettiriyor merak ediyorum.

Anladım sizi. Acaba bizi de dinledin mi diye merak ediyorsun. Ama öyle bir şeyi hiç düşünmedim. Bunu bilin.

Gölgemi oluşturup General Ester ’in gölgesine sakladım. Sonra ona baktım.

Nasıl bir şey hissediyorsunuz?

Gölgemde bir şey olduğunu fark edebiliyorum.

Evet. Seviyesi seviyemden yüksek olan herkes hissedebiliyor.

Anladım.

Tabi durup ta gölgemin seviyesinden bahsedemezdim. Bununla seviyemin onunkinden düşük olduğuna inandırmış oldum. Bazen fırsatlar kendiliğinden geliyor.

Peki, ne kadar kalabiliyor?

Ben ne kadar istersem.

Sen uyurken geri sana gelmiyorlar mı?

Hayır. Ben uyurken bile ne istediysem onu yapıyorlar.

Müthiş bir şey. Eğer ilerde planlarını değiştirirsen krallığa gel. Dediğin güvenlik birimini sana ben kurarım. Hem kralın senin arkanda olduğu bilinir. Hem de daha etkili olursun. Önce bu şehri temizlersin sonra kasabaları sırasıyla haydutlardan arındırırsın. Ne dersin? İyi fikir değil mi?

Hım… Gerçekten çok cazip. Sadece çok büyük bir alanı nasıl kontrol edebilirim ki? Biraz zor bir iş olurdu.

Tek başına olmayacaksın. Senin yanında savaşacak güçlü savaşçılar da sağlayacağım. Bu benimde istediğim bir şey. Adaletin her insana uygulandığı, çıkarların gözetilmediği bir ülke. Çok iyi olmaz mı Yavuz.

Fikirleriniz harika. Belki yaşım daha büyük olsa hemen kabul ederim ama şimdilik bunu düşüneceğim.

Olsun. Aklında bulunsun. Senin gibi bir savaşçıya her ülkenin ihtiyacı var. Bu yaşında bu kadar güçlü olduğuna göre ilerleyen zamanda çok daha güçlü olacaksındır. Şimdi gelelim sizin bu meselenize Besim Bey.

Evet, General biz ne yapmalıyız?

Kraldan Burgaz Ailesine savaş açma hakkınızı alabilirsiniz. Ben onay veriyorum. Ama krallık bu savaşta bir taraf tutmayacak çünkü karşılıklı hataların olduğu çok bariz. Karşılıklı aile bireyleri öldürüldüğü ortada olunca bizim tarafsız olmamız gerekiyor. İlk olay olduğunda gelseydiniz belki bu olaylar bu kadar büyümeden çözülebilirdi. Umarım bizi anlarsınız.

Bu bizim için yeterli General Ester. Cüzzam Suikast Birliği için bir şey yapacak mısınız?

Onların nerede olduklarını bilmiyoruz. Yapmak istesek bile bulamayacağımız ortada olduğu için size boş umutlar vaat etmek istemedim. Cüzzam Suikast Birliğine siz isterseniz savaş açabilirsiniz. Buda sizin hakkınız. Biz size sadece bazı zamanlarda destek olabiliriz. Sonuçta krallığımız büyük bir alanı kapsıyor. Herkese yardım ediyoruz.

Haklısınız General Ester. Yaptıklarınız için teşekkür ederim.

Yavuz, bu taraflarda ne zaman işin olursa beni ziyaret et. Birer çay içer sohbet ederiz. Arada düello yaparız. Belki beraber yüksek seviyeli zindanlara gireriz. Sonuçta senin benimle olman benim daha yüksek seviyeli zindanlara girmeme olanak sağlar. Karşılıklı kazanmış oluruz. Senin de seviyen iyi artar benimde.

Çok teşekkür ederim General Ester. Bir arkadaşım var. Adı Murat. Onun seviyesini de yükseltmeye çalışıyorum. İlerde benim sağ kolum olmasını istiyorum. Onu da getirsem olur mu?

Onun seviyesi kaç?

Onun seviyesini şimdilik 83 yapabildim.

Yaşı kaç?

Benimle yaşıt. 16 yaşında.

Çok iyi. Kendin gibi güçlü biri getiriyorsun. Olur, onu da getir. Onunla da tanışmak isterim.

Teşekkür ederim.

Kralın yanına gidelim. Size savaş hakkı fermanını versin.

Misafirhaneden kralın odasına doğru çıktık. General Ester bize saraydaki resimleri anlatıyordu. Yapılan resimlerin her birisi bir savaşı ve o savaşta yapılan kahramanlıkları anlatıyormuş. Kralın kapısının önüne geldiğimizde iki korumada General Ester’e selam verdikten sonra kapıyı açtılar. Kral tahtında oturuyordu. Yanında Başkomutan Muhaza vardı. Muhaza elinde fermanı tutuyordu. Biz kralın önüne geldik ve selam verdikten sonra konuşmaya başladık.

General Ester ’den her şeyin doğru olduğunu öğrendim. Sizin savaş hakkı fermanınızı hazırlattım. Besim Bey savaş açabilirsiniz. Biz tarafsız olarak sizi gözlemleyeceğiz. Gerekliliklerini General Ester size açıklamıştır. Umarım orta yolda buluşur daha fazla kan dökmezsiniz.

İzin verdiğiniz için teşekkür ederim kralım.

Besim Bey yine de orta yolu bulmayı deneyin. Benden size bir tavsiye olsun. Yavuz, her zaman krallığa uğrayıp beni ziyaret edebilirsin.

Teşekkür ederim kralım.

Çıkabilirsiniz.

Kralın odasından çıktıktan sonra General Ester bizi uğurladı. Besim Bey bölgesine gidene kadar pek konuşmadı. Konağa geldiğimizde Semih ile ben ayrılacakken Besim Bey beni de içeri davet etti.

Yavuz, sende bizimle içeri gel. Senin fikirlerine de ihtiyacımız var.

Olur.

Besim Bey’in odasında Başkomutan Metin, yardımcı Selim, yardımcı Yusuf ve ben vardık. Besim Bey konuya girdi.

Fermanımızı aldığımıza göre nasıl bir yol izlemeliyiz? Sırayla fikirlerimizi söyleyelim. Önce Metin sonra Yusuf sonra Selim en son Yavuz sen fikrini söylersin.

Öncelikli olarak onların gücünü konuşmalıyız. Bizden seviyesi yüksek komutanları var ve yine Cüzzam Suikast Birliğinden istekte bulunabilirler. Bence hiç ailesini filan öldürmemeliyiz. Direk Murat Bey’den kurtulalım. Sonrasında yerine kim geçecek sorunu ile uğraşırlarken seviyesi yüksek komutanlarına suikast düzenleyip öldürelim. Başsız ve komutansız kalınca diğer aile üyelerini öldürürüz.

Güzel fikir. Sen ne diyorsun Yusuf?

Metin komutanımın planı çok iyi.

Selim sen ne diyorsun?

Bence de Metin komutanımın planı güzel.

Yavuz?

Güzel plan. Sadece zamanlamayı iyi yapmalısınız. Ben yarın okula döneceğim. Size elimden geldiğince yardım ettim. Bundan sonrası sizde. Şu Cüzzam Suikast Birliğini listeme ekledim. O dört suikastçıyı ilerleyen zamanda bulup öldüreceğim. Başka da yapabileceğim bir şey yok.

Bu kadar yardımcı olman bile bizim için çok önemli. Sen olmasaydın bu casuslar ile bunlar bizi bitirirdi. Bu yaptıklarını hiç unutmayacağız. Cüzzam Suikast Birliğine gelince onlar bizi aşarlar. Biz onlara bir şey yapamayız.

Bu konuşmalardan sonra Besim Bey’in odasının önünde bekleyen Semih ile misafirhaneye gittim. Bayağı yorulmuştum. Semih ile biraz sohbet ettikten sonra yattım. Sabah olunca Besim Bey ve komutanlarla vedalaştıktan sonra okula gitmek için yola çıktım. Okula vardığımda Ayla Hanım’ın yanına gittim. Odasında çalışıyordu. Kapıya yaklaşınca beni hissetti. Kapıyı çalıp içeri girdim.

Merhaba Ayla Hanım, Battal ailesindeki işlerimi bitirdim.

Hoş geldin Yavuz. Nasıl geçti?

Ayla Hanım, Battal ailesi içinde 4 tane casus vardı. Onları buldum. Bu casuslar ile bağlantıya giren kişileri buldum. İşin ucu Burgaz Ailesi lideri Murat Bey’e çıktı. Hatta bunlar bir suikast birliğinden suikastçı tutmuşlar. Cem’i bu suikastçılar öldürmüş.

Hangi suikast birliği?

Cüzzam Suikast Birliği adında bir birlik.

Hım… Onlara bulaşmak iyi olmaz. Genelde kendilerine bulaşan soyluları öldürmeleri ile bilinirler. Onların bakış açısı şöyle; suçlu biz değiliz, işimizi yaptık, suçlular bizi tutanlardır diye söylüyorlar.

O zaman kimse suçlu olmaz ki. Neyse, Battal ailesi Burgaz ailesine savaş açma fermanı çıkarttı. Kral bu konuyu öğrendi. Öncesinde gelseydiniz bu durumlara düşmeden daha önce anlaştırabilirdik dedi. Battal ailesinde benim işim kalmadığı için okula geri geldim.

İyi etmişsin Yavuz. Hızlı çözmüşsün olayı. Kral ve General Ester ile görüşme şansın oldu mu?

Evet. Özellikle General Ester bana iş teklifi etti.

Çok iyi. Sen ne dedin?

Düşüneceğim dedim. Bir de aura baskılama düellosu yaptım.

General Ester ile mi?

Evet. Bayağı güçlü bir adam.

İyi de seninle neden düello yapmak istedi?

Kralın bir huyu varmış. Savaş hakkı isteyenler, kralın belirlediği iki kişi ile düello yapmalı ve ikisini de yenmesi gerekiyormuş. Sonrasında savaş hakkı fermanını veriyormuş. Durum böyle olunca Besim Bey için düelloya ben girdim. Bana gösterdiği iki tane subay vardı. Bunlar genç yaşta olduğu için gelecek vaat ediyorlar diye çıkardı karşıma. Ben ikisini de yenince General Ester benden şüphelendi. Bunun için benimle düello yapmak istedi. Bu şekilde onunla aura baskılama düellosu yaptım.

Vay. Çok iyi Yavuz. İki subayın seviyesi kaçtı?

Subay Veli’nin seviyesi 80, Subay Zeki’nin seviyesi 85.

Aferin sana. Bizi onurlandırmışsın. Büyük ihtimal ile ilerleyen haftalarda beni de ziyaret ederler.

Evet, öyle bir şeyden bahsettiler. Hatta size teşekkür etmemi istediler.

Benlik bir durum yok ki. Sen kendin çalışıp başardın.

Öyle demeyin Ayla Hanım. Sayenizde hızlı geliştim.

General Ester nasıldı?

Çok güçlü bir adam. Beni yenince biraz rahatladı.

Anladım. Sana ödül olarak verdiğim parşömenleri aldın mı?

Daha almadım. Bugün uğrar alırım.