@wassel
|
Sizi dinliyoruz Albert Bey Akşam aramızda köyünüz hakkında konuştuk. Eğer izin verirseniz bazı şeyler yapmak istiyoruz. Nedir? Öncelikle, köyün çeşmesini tamir etmek istiyoruz. Bahçe ve tarlalarınızı düzenlemek istiyoruz. Bunlar güzel şeyler. Neden izin vermeyelim ki? Bir de köyünüzün etrafına duvar örmek istiyoruz. Asıl meselemiz bu. Duvar mı? Evet. Köye girişi belli bir yer olması için. Böylelikle baskın olsa dahi köyün girişinden girmek zorunda kalacaklarından yardım istemek için fırsatınız olacak. Gizli bir çıkış yapacağız. Baskın olursa buradan yardım istemek için çıkabileceksiniz. Güzel düşünmüşsünüz. Başka bir şey var mı? Birkaç uygun kişiye de savaşmayı ve saklanmayı öğretmek istiyoruz. Anladım. Herkes burada duyduğuna göre, itirazı olan var mı? Biraz bekledikten sonra kimseden itiraz gelmedi. Biz de düşündüğümüz şeyleri yapmaya karar verdik. Yaklaşık 1 ay kadar köyde kaldık. Gölgelerim sayesinde duvar işini çabuk bitirmiştik. Girişini de güzel bir şekilde yaptık. Toplamda 10 kişiye savaşmayı öğrettik. 3 tarla düzeni yaptık. İki tane de bahçe kurduk. Köyün erzak ve güvenlik durumunu iyileştirdik. İki kişiye de saklanıp yardım isteme konusunda eğittik. Yasemin köy halkı ile iyi geçiniyordu. Köyde kalmak için köylülerden izin alınca çok sevinmişti. Artık bizim gitme vaktimiz gelmişti. Köy halkı ile vedalaşma zamanıydı. Yaptıklarınız için çok minnettarız. Köyümüzün kapıları size her zaman açık. Yolunuz bu tarafa ne zaman düşerse sizi misafir etmekten onur duyarız. Hep beraber yaptık Muhtar Ali. Kendinize iyi bakın. Tedbiri elden bırakmayın. Biz ara sıra kontrol amaçlı uğrarız. Çok memnun oluruz. Görüşmek dileğiyle… Loga Köy ’ünden ayrıldık. Okula dönme vaktimiz gelmişti. Arabamıza binip geze geze yol almıştık. Öğlene doğru okula vardık. Direk Ayla Hanım’ın yanına gittik. Hoş geldiniz, bir aydan fazladır yoksunuz. Anlatın bakalım neler yaptınız? Albert? Albert olanları anlatırken biz de Murat ile dinliyorduk Ayla Hanım arada bize de sorular soruyordu. İşi hallettiğimiz için çok sevinmişti. Çok iyi iş yapmışsınız. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Aferin Murat sende kendini iyi geliştirmişsin. Elimizden geleni yaptık Ayla Hanım. Sizin için bir sürprizim var. Ülkede sayısı iki ya da üçü geçmeyen, seviye 110 parşömenim var. Ne dersiniz? Hep beraber girelim mi? Murat’ın ve benim gözlerimiz ışıl ışıl oldu. Albert’in yüzünde gülümseme oluştu. Yavuz ve Murat’ın gözlerinden çok mutlu olduklarını anlıyorum. Bir şey söylemeyecek misiniz? Süper Ayla Hanım. Hemen girelim mi? Bende bu tepkiyi bekliyordum. Hazırsanız çalışma odasına geçelim. Hepimiz çok heyecanlıydık. Parşömeni nereden bulduğunu sormak aklıma bile gelmiyordu. Ama Albert bunu es geçmedi. Ayla Hanım, bu parşömeni nereden buldunuz? Söylemeyi unuttum. Siz yokken Kral Yakup ile General Ester geldi. Biraz muhabbet ettik. Okulumuzu tebrik etti. Yavuz özellikle seni görmeyi çok istediler. Onlara sizin bir iş için ayrıldığınızı söyledim. Yavuz okula gelirse yanımıza bir uğrasın dediler. Ayrıca gitmeden önce parşömeni okula hediye ettiler. General Ester de bir tane daha varmış. Yavuz seninle girmek istiyormuş. Eğer bu zindanı yaparsa, Yavuz yanıma gelsin. Bendeki parşömeni de kullanalım dedi. Vay çok iyi. Haftaya bir aksilik olmaz ise Murat ile gidebilir miyiz Ayla Hanım? Tabi ki. Ama Murat’ı alır mı bilemem. Murat’ın iznini ben daha önce ondan aldım. Sorun olmayacaktır. Ayla Hanım’ın çalışma odasına girdik. Parşömeni sütuna koydum. Kelimeleri söyler söylemez zindana ışınlandık. Önümüzde uzunca bir köprü vardı. Köprünün sonunda büyük bir kale görünüyordu. Kaleye başka giriş görünmüyordu. Gölgelerimi araştırması için gönderdim. 10 dakika sonra Alfa yanımda belirdi. Kralım, kale elflere ait. Hepsinin seviyesi 110. Kalenin girişinde hazır bekleyen 100 kişilik bir elf ordusu var. Hepsi çok hızlı ve atikler. Sanki savaşa hazırlanmış gibi bekliyorlar. Kalenin birinci katında 200 kişilik bir elf ordusu var. Hepsi düzenli ve nizami bir şekilde bekliyorlar. Kalenin son katında 400 kişilik bir elf ordusu var. Elflerin lideri de son katta bekliyor. Liderleri bir Kara Elf. Kara Elf mi? Farkı ne? Elflerden daha hızlı ve daha güçlü olmakla birlikte iki kat daha büyük. Ten renkleri de siyah. Anladım. Başka bir şey var mıydı? Kara elfin yanında altın bir kafes var. İçinde bir Elf kızı var. Elf kızının seviyesi yok. Tutsak mı? Öyle görünüyor Kralım. Durumu bizimkilere anlattım. Köprüyü geçtik. Kalenin önüne geldik. Ateş’i oluşturdum. Yılanlarını hemen oluşturdu. Gabriel de kraliçe karıncayı oluşturdu. Albert ve Murat’a burada kalmalarını söyledim. Ayla Hanım ile beraber içeri girdik. Önümüzde eşyalarını kuşanmış çok güzel bir elf ordusu vardı. Sayıları çok olmasına rağmen karışıklığa sebep olacak şeyleri hemen önlüyorlardı. Hep birlikte saldırdık. Yaklaşık 8 saat sürdü. Bütün elfleri öldürdük. Gabriel cesetleri özümsemeye başladı. Ayla Hanım ile birinci kata geçtik. Bu sırada Murat ile Albert kaleye girdiler. Önümüz de giriştekinin iki katı bir elf ordusu vardı. 15 saat içinde burayı da temizledik. Son kata çıktığımızda karşımızda 400 kişilik elf ordusu ve liderleri olan bir kara elf vardı. Seviyeleri 133 olmuştu. Bu şekilde onları yenemezdik. Ateş’i ve yılanlarını çağırdım. Yılanlarının sayısı 110 ve seviyeleri 175 olmuştu. Kraliçe karıncayı çağırdım. Oluşturduğu karınca sayısı 13800 olmuştu ve her biri 96 seviyedeydi. Artık rahat bir şekilde kazanabilirdik. Gabriel, ceset saklama kapasiten kaç? Şu an 28 ceset kapasitem var kralım. Bunların 12’si dolu. 16’sı boş. Güzel. Bunları öldürünce kara elfi ve 10 tanede elfi saklamanı istiyorum. İlerde iyi bir yıkım ekibi olacaklar. Düşünsene kendi içinde bir yok etme grubun var. Gölgelerimi göstermeden istediğim grubu yok edebileceğim. Görenler bunlar elf deyip geçecekler. Evet kralım. Herkese saldırmalarını söyledim. Kara elf ile 10 elf haricindekileri öldürmelerini söyledim. Yıkım ekibimin seviyesini yükselte bildiğim kadar yükseltecektim. Yaklaşık 17 saat sonra kara elf ile 10 tane elf kalmıştı. 10 elfi de öldürdüm. Onları Gabriel’in saklamasını istedim. Seviyeleri 150 olmuştu. Şimdi bu kara elfi daha yüksek seviyeye getirmeliydim. Seviyesi 155 olunca öldürmek zorunda kaldım. Gabriel ‘den onu saklamasını istedim. Zindan temizlendi sesi gelmemişti. Altın kafese doğru ilerledim. Kafesin içinde ki elfe seslendim. Merhaba, adın ne? Luna. Senin adın ne? Yavuz. Seni çıkarma mı ister misin? Evet. Altın kafesin kapısını açtım. Elf içeriden çıkıp bana doğru yürüdü. Beni kurtardığın için teşekkür ederim. Bu elimde ki kolyemin yarısı. Diğer yarısını da bulursan kolye senin olacak. Kolyenin özelliği ne? Kolye benim yuvam. Kolyeyi elde edersen, benim efendim olacaksın. Şu yılan ve gizlediğin bileklikte bulunan gibi. Hadi al. Bunu hak ettin. Kolyenin yarısını elime aldım. Elime alır almaz Elf kayboldu. Zindan temizlendi sesi ile çalışma odasına ışınlandık. Çalışma odasına girer girmez hepimiz bayıldık. Gabriel beni iyileştirdiğinde bir saat geçmişti. Seviyem muazzam artmıştı. Kendimi çok iyi hissediyordum. 5 saat içinde herkesi iyileştirmiştik. Hepimiz oturmuş elimde duran yarı kolye parçasına bakıyorduk. Kolyeyi cebime koydum. Nasıl hissediyorsunuz Ayla Hanım? Seviyeniz kaç oldu? Kendimi harika hissediyorum. Seviyem 114 oldu. Bu müthiş bir şey Yavuz. Hayallerimin de ötesinde. Harika, çok sevindim. Albert sende durum nasıl? Bende çok iyiyim. Seviyem 108 oldu. Ayla Hanım’ın dediği gibi, Hayallerimin de ötesinde. Murat? Ben söyleyecek kelimeleri bulamıyorum. Çok teşekkür ederim. Seviyem 106 oldu. Harika. Çok sevindim hepinizin adına. Yavuz, senin seviyen kaç oldu? Hım… Aslında çok şey paylaştık. Size söylemeyi çok istiyorum ama okula gelmeden önce babama söz vermiştim. Verdiğim sözü bozmak istemiyorum. Babamı gördüğümde onunla konuşup verdirdiği sözü almasını isteyeceğim. Ondan sonra söylerim. Olur mu? Hepsi birden güldü. Ayla Hanım bana doğru ilerleyip sarıldı. Biliyoruz Yavuz, seni çok seviyoruz. Ayla Hanım sarılınca Albert ile Murat’ta sarıldı. Çok mutlu olmuştum. Kendimi güvende hissetmiştim. Teşekkür ederim hepinize. Bu kolyenin diğer yarısını bulmam gerek. Büyük ihtimal ile diğer yarısı General Ester ’in parşömeninde. Olabilir. Bana bu parşömenlerin, ortak parşömen olduğunu söylediğini hatırladım. Hemen gidersem şüphe eder. Biraz zaman geçsin Murat ile gideriz. Bakalım öyle mi? Aklıma takılan bir şey de var. Nedir? Sizde gördünüz. Elfin seviyesi yoktu. Evet. Bende gördüm. Bu ne anlama geliyor? Biliyor musunuz? Kimse bilmiyordu. Alfa bana bir şeyler anlatmaya başladı. Kralım, belki sorunuza cevap olabilir. Anlat Alfa, seni dinliyorum. Kralım, eşyalarda yaşayanların seviyesi olur ama seviyesi yoksa efendisinin seviyesi kadar seviyesi olur. Büyük ihtimal ile sizin seviyeniz kadar seviyesi olabilir. Anladım. Güzel olur. Benimle beraber seviye atlayan bir Elf. Neyse onu almak için sabırsızlanıyorum. Alınca her şeyi ilk elden öğreniriz. Çalışma odasında biraz daha kaldıktan sonra Murat ile ben yurda döndük. Albert kütüphaneye geçti. Ayla Hanım’da yazması gereken bir rapor varmış. Ona devam etti. Murat ile odamızda oturuyorduk. Yavuz, bu General Ester zindana beni de alır mı? Bana sözü var. Hem almazsa bende girmem olur biter. Bize zindan mı yok, değil mi? Sağ ol Yavuz. Sonrasında Murat yeni seviyesi ile alıştırmalarına başladı. Bende uzandım. Aklımda Elf vardı. Onu kazanırsam nasıl bir özelliği olduğunu merak ediyordum. Aklıma Lenita geldi. Onunla biraz konuşsam sorun olmazdı. Lenita, seviyen kaç oldu? Kralım, 152 seviye oldum. Harika. Nasıl hissettiriyor? Muhteşem kralım. Elfler hakkında bir şey biliyor musun? Elfler muhteşem yaratıklar kralım. Sadık birer hizmetkârdırlar. Ne iş verilirse onu bitirmeden gelmezler. Tabi bazı özel Elfler de var. Özel Elfler nasıl? Onların büyü kullananları özel Elf oluyor. Çoğu dövüş üzerine yetişse de bazıları büyü kullanabiliyor. Hiç seviyesiz elf gördün mü? Seviyesiz elf görmedim kralım. Hepsinin bir seviyesi var. Peki, senin gibi eşya da yaşan elfler gördün mü? Onlar çok nadirdir. Hem savaşçı hem de büyücü oluyorlar. Seviyeleri de efendilerinin seviyesi ile aynı olsa da bazı Elfler efendilerinin iki katı kadar seviyede olabiliyor. Zindanda gördüğümüz elf, nasıldı sence? Yarım kolye içinde olanı diyorsunuz değil mi? Evet. Nadir olanlardan kralım. Çok iyi. Şimdi onu daha çok istiyorum. Biraz zaman geçsin, General Ester’e gideyim. Seviyelerimize alışmamız iki haftayı bulmuştu. Okul turnuvası haftasına girmiştik. Her zaman ki gibi sabah seviye 15-20 sınıfı kendi arasında turnuvasını yaptı. Murat yine birinci olmuştu. Arkasından seviye 21-29 sınıfı turnuvası başladı. Buradan da Derman birinci olarak çıkmıştı. Seviye 30 ve üstü sınıfı turnuvası daha heyecanlı geçmişti. Burada birinci Aylin olmuştu. Öğleden sonra genel okul turnuvası yapılacaktı. Bu turnuvaya sınıflar arasında ilk üçe girenler ve seviyesiz sınıfı öğrencileri girecekti. Üst sınıflar da direk giriyordu. |
0% |