Herkes yemekhaneye gitmişti. Öğrenciler öğleden sonraki turnuvayı konuşuyorlardı. Yemekhane yine dolup taşmıştı. Bertun ile Aylin karşılıklı şakalaşıyorlardı. Murat ile ben onları izleyip gülüyorduk.

Bertun, bu sefer birinciliği sen al, kaptırma Aylin’e

Yavuz, bende aynı şeyi düşünüyorum. Bu sefer de ben mi birinci olsam?

Siz ikiniz hemen bu düşüncelerden vazgeçin. Bir daha birinci olsam ne olur?

Hepimiz gülüyorduk. Neşemiz yerindeydi. Yavaş yavaş çalışma sahasına gitmiştik. Öğrenciler coşkuyla turnuvayı bekliyorlardı. Kimileri Aylin, kimileri Bertun, kimileri Duman tezahüratı yapıyorlardı. Turnuva eğlenceli ilerliyordu. Eşleştirmeler yapıldı. Turnuva başladı. Zaman ilerledikçe ilk 8 oluşmuştu. Sonrasında turnuvanın devam etmesi ile ilk dört belli oldu. Murat, Duman ile eşleşti. Aylin ise Bertun ile eşleşti. Aylin ile Bertun ’un karşılaşması başlamıştı. Yarım saat sonra Aylin kazanmıştı. Murat, Duman ile olan turnuvasına başladı. Murat Duman’ı yorabildiği kadar yordu. Yaklaşık bir saat sonra Murat pes etti. Duman çok mutluydu. 15 dakikalık bir ara verildi. Aylin de Murat’a kızıyordu.

Seninle oynamak daha güzel olacaktı. Neden böyle yaptın?

Heyecan olsun diye.

Aman be! Ne heyecanı ya. Ya kazanamazsam?

Kazanırsın. Senden daha düşük seviyede.

Hım… Emin misin?

Evet.

İyi madem. Sana güveneceğim.

Final maçı başlamak üzereydi. Aylin sahada yerini almıştı. Duman da yerini almıştı. Maç başladı. Aylin ilk atak yapandı. Ateş oklarını soluksuz yolluyordu. Duman kurtulmaya çalışsa da bazılarını durduramıyordu. Bundan dolayı elleri ve vücudunun bazı yerleri yanmıştı. 10 dakika sonra pes etmişti. Aylin çok mutluydu. Yerinde duramıyordu. Naber dercesine Murat’a bakıyordu. Murat kahkaha atıyordu. Turnuva artık bitmişti. Sıralama belli olmuştu.

Aylin

Bertun

Duman

İlk iki benim çetemden oluşuyordu. Bu çok hoş bir duyguydu. Ayla Hanım konuşma yapmak için çalışma sahasına indi.

Buraya gelen bütün öğrencilerimize teşekkür ederim. İlk üçe giren arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Ödüllerini almaları için yanıma davet ediyorum.

Ayla hanım çağırınca üçü de mutlu bir şekilde öğrencilerin karşısına çıktılar. Hepsi çok gururluydu. Bende onlar adına seviniyordum. Çalışma sahasını dolduran bütün öğrenciler Aylin için tezahürat yapıyorlardı. Aylin de onlara el sallayarak selam veriyordu.

Evet, arkadaşlar birinci arkadaşımıza 3000 altın ödülü ile birlikte seviye 50 parşömen veriyoruz. Geçen ay seviye 45 vermiştik bu ay seviye 50 yapalım dedik. İkinci arkadaşımıza 2000 altın. Üçüncü arkadaşımıza 1000 altın ödül olarak veriyoruz. Hepiniz bunu yapabilirsiniz. Sizde burada bulunan arkadaşlarınız gibi çok çalışmalısınız.

Ayla Hanım ödülleri verdikten sonra turnuva sona erdi. Turnuvadan sonra yemekhaneye gittik. Çok mutluyduk.

Kazandığınız parşömeni yarın kullanırsınız artık.

Aslında beraber kullanalım istiyoruz. Geçen kazandığımız seviye 45 parşömeni kullandık. Seviyelerimizi bir artırabildik. Senin taktiğin gibi yapamıyoruz ve bundan dolayı seviye atlamamız yavaş oluyor.

Ben değil de size Murat eşlik etse olur mu?

Onun seviyesi de bize yakın. Senin yaptığın gibi kasabilecek miyiz?

Murat halleder. Olur değil mi Murat?

Benim için sorun yok. İsterseniz katılırım.

Tabi ki isteriz. Yarın sabah çalışma sahasında buluşalım tamam mı?

Tamam.

Yavuz sen ne yapacaksın?

Bende kendime bir parşömen alacağım. Denemek istediğim bir şey var. Yalnız girmem gerekiyor.

Anladım. İyi madem. Yarın akşam yine buluşalım da neler yaptığımızı anlatalım.

Yemekhaneden sonra yurda gittik. Odamıza girince Murat bana gülerek sordu.

Sen neden gelmedin?

Senin gitmen yeterli değil mi?

Yani. Onlar seviyemi bilmediğinden biraz endişeliler ama sen Murat yapar dedikten sonra normale döndüler. Bana güvendiğin için sağ ol.

Tabi ki sana güveneceğim. Nede olsa sen benim sağ kolum olacaksın.

Teşekkürler. Şımartıyorsun beni.

Aramızda biraz gülüştükten sonra Murat kılıcını alıp yatağına oturdu. Kılıcını temizlemeye odaklandı.

Murat, yarın gireceğim zindanı merak ediyorsun değil mi?

Zindanı değil, denemek istediğin şeyi merak ediyorum.

Kolumda ki bilekliği deneyeceğim. İçinde muhteşem bir yoldaşım var.

Ciddi misin?

Evet.

Nasıl bir şey?

Şimdilik seviyesi düşük. Biraz daha geliştireyim kendi gözlerin ile görürsün.

Anlaştık.

Sonrasında yatağa uzandım. Lenita ile konuşurken uyumuş kalmışım. Sabah uyandığımda Murat çoktan gitmişti. Bende Albert’in yanına gittim. Kütüphanede çalışıyordu.

Merhaba Albert.

Merhaba Yavuz, dükkâna mı geldin?

Evet. Bir tane parşömen alacağım. Biraz denemek istediğim şeyler var. Onları deneyeceğim.

Anladım. Bana yardıma geldin sandım.

Yine yardım ederim Albert.

Şaka yaptım. Dükkâna gelmeme gerek var mı?

Ben hallederim.

Dükkâna geçtim. Hüseyin abi temizlik yapıyordu.

Merhaba Hüseyin abi, nasılsın?

İyiyim Yavuz, hoş geldin. Bugün nasıl yardımcı olabilirim sana?

Seviyesi yüksek bir parşömen lazım. Elinde var mı?

Bir bakayım. En son seviye 105 olanları vermiştim. Belki olmayabilir.

Tamam, seni bekliyorum. Beklerken temizliğe yardım edeyim mi?

Çok iyi olur.

Hüseyin abi depoya parşömen bakmaya gitti. Bende temizliğe devam ettim. Gölgelerim ile çabuk bitmişti. Hüseyin abi 15 dakika sonra geldi.

Eline sağlık çabuk bitirmişsin.

Gölgelerim sağ olsun. Sayıca fazla olunca daha hızlı bitirdik.

Anladım. Seviye 95 parşömen bulabildim. Senin için uygun olur mu?

Olsun. Yapacak bir şeyim yok. Onunla idare ederim. Ne kadar altın?

2500 altın versen yeter.

Anlaştık.

Parşömeni alınca Albert’in çalışma sahasına gittim. Sütuna parşömeni koydum ve kelimeleri söyledim. Direk zindana ışınlanmıştım. Karşımda büyük bir kule vardı. Kapısı açıktı. Gölgelerimi araştırmaları için gönderdim. Aradan 10 dakika sonra Alfa yanımda belirdi.

Kralım, kule 5 katlı. Kule içerisinde kurt adamlar bulunmakta. Hepsinin seviyesi 95. Katlar arasında kapılar açık olduğu için zaman geçtikçe hepsi birden seviye atlayabilecekler. İlk katta 100 tane kurt adam var. İkinci katta 200, üçüncü katta 400, dördüncü katta 600 ve son katta 800 tane kurt adam bulunmakta. Sayıca çok fazlalar. Herhangi bir katta liderleri yok.

Anladım.

Ateş’i oluşturdum. Onun yılanlarını oluşturmasını istedim. 120 tane yılan oluşturdu. Gabriel ‘den kraliçe karıncayı oluşturmasını istedim. Kraliçe karıncanın dakikada kendi seviyesinde10 tane karınca oluşturma özelliği çok işime yarıyordu. Lenita’yı oluşturdum. Ateş’ten daha büyüktü.

Lenita siz burada bekliyorsunuz. Son kata kadar savaşmanıza gerek yok. Saldırı olursa kendinizi koruyun yeter.

Emredersiniz kralım.

İlk kata saldırmıştık. 3 saat sonra kurt adamların hepsi ölmüştü. Gabriel cesetleri özümsemek ile uğraşıyordu. 1 saat kadar da onu bekledik. 2. Kata çıktık. Burayı 7 saatte temizlemiştik. Gabriel’in cesetleri özümsemesi 1 saat kadar sürdü.3. kata çıktığımızda karşımızda 400 tane seviye 107 olan kurt adam vardı. Amacım seviyelerini yükseltebildiğim kadar yükseltmekti. 14 saat bu katı temizlemek ile uğraştık. Gabriel 2 saatte cesetleri özümseyebilmişti. 4. Kata çıktığımızda 600 tane seviyesi 123 olan kurt adam vardı. Artık katlar zorlaşmaya başlamıştı. 21 saatte burayı temizleyebilmiştik. Gabriel 3 saatte işini zor bitirmişti. Sonunda son kata gelmiştik. Son katta 800 tane 147 seviyesinde kurt adam vardı. Bizim cephede 120 tane seviye 240 yılan, 96 seviyede 31200 tane karınca vardı. Ateş, Lenita da hazır beklemekteydi.

Lenita artık kendini serbest bırakabilirsin. İstediğin gibi dövüş. Herkese söylüyorum, sadece 1 tane kurt adam kalsın. Diğerlerinin hepsini öldürebilirsiniz.

Emredersiniz kralım.

Büyük bir savaş vardı karşımda. Sadece karıncalarım bile onları yok etmeme yetiyordu. 15 saat sonra bir kurt adam kaldı. Diğer kurt adamların hepsi öldürüldü. Kurt adamın seviyesi 162 olmuştu. Gabriel cesetleri özümseyene kadar onu öldürmedik. 5 saat sonra Gabriel işini bitirmişti. Kurt adamın seviyesi 167 olmuştu. Seviyesi 170 olana kadar bekledik. Seviyesi 170 olunca onu da öldürdük. Cesedini Gabriel ‘den saklamasını istedim. Zindan temizlendi sesi ile çalışma odasına ışınlandık. Zindanda yaklaşık 75 saat zindanda kalmıştım. Bizim dünyamızda yaklaşık her saat 10 dakikaya denk geldiğine göre 12,5 saat yoktum. Bu zindanda geçirdiğim en yüksek saatti. Bakalım meyvesini nasıl almıştım. Seviyem 130 olmuştu. Alfa 128 seviye olmuştu. Ateş 184 seviyeye ulaşmıştı. Lenita 159 seviye olmuştu. Gabriel 171 seviye olmuştu. Hepimizin seviyesi çok iyi artmıştı. Özellikle son katta 800 tane 147 seviyesinde kurt adam öldürmek çok etkili olmuştu. Parşömenin seviyesi düşük diye fazla seviye atlayamam diyordum ama zindandaki canavar sayısı, seviye atlamayı çok etkiliyor. Tabi canavarların seviye atlamasını beklemekte çok etkiliyor. Kendimi harika hissediyordum. Çalışma odasından sabaha doğru çıktım. Gabriel’in, beni iyileştirmesi uzun sürmüştü. Sabah kahvaltı için yemekhaneye gittim. Acaba bizimkiler ne yapmıştı, çok merak ediyordum. Masaya oturdum kahvaltımı etmeye başladım. Gelen giden yoktu. Neyse yurda döndüm Murat odada yoktu. Çok merak etmiştim. Albert soluk soluğa karşımda bitiverdi.

Neredesin Yavuz? Murat ile arkadaşlarının girdiği zindan temizlenmediği için tehdit oluşturmaya başladı. Hemen müdahale etmemiz gerekiyor. Çabuk benimle çalışma sahasına gel. Ayla Hanım bizi bekliyor.

Tamam.

Direk çalışma sahasına gittik. Ayla hanım beni zindan odasında bekliyordu.

Yavuz bu zindana girmemiz gerekiyor. Sen, ben ve Albert girip hızlıca temizlemeliyiz.

Kaç saat oldu?

Dün sabahtan beri içerdeler. Yaklaşık burada 24 saat oldu. Orada daha çok olmuştur.

Anladım. Hemen girelim.

Zindana müdahale etmek için hızlıca bizde girdik. Önümüzde 3 katlı bir kale vardı. Alfayı gönderdim. 10 dakika sonra geldi.

Kralım, Kalenin içinde Orklar var. Birinci ve ikinci katlar temizlenmiş ama son katta seviyesi 3 tane seviyesi 194 olan Orklar var. Murat onları zor tutuyor. Aylin ile Bertun yaralı bir şekilde Murat’ın arkasında bekliyorlar.

Hemen gidelim.

Üçüncü kata gidene kadar olan biteni Ayla Hanım ve Albert’e anlattım. Ateş ve yılanlarını oluşturdum. Kraliçe karıncayı oluşturdum. Lenita’yı saklamaya devam ettim. Murat’ın yanına gittiğimizde, Murat çok yorgundu. Hemen saldırıya geçtik. Murat’ı Gabriel iyileştirdi. Aylin ile Bertun’u da iyileştirdi. Bu arada Orkların sayısı 2’ye düşmüştü. Son Orku öldürmemelerini kendi adamlarıma söyledim. Yaklaşık 3 saat sonra bir tane seviye 197 Ork kalmıştı. Onunda seviyesi 200 olunca öldürdüm. Cesedini Gabriel ‘den saklamasını istedim. Sonuçta seviye 200 Ork ’um olacaktı. Zindan temizlendi sesi ile çalışma sahasına ışınlandık. Zindandan çıkan herkes bayılmıştı. Sadece ben ayakta durabiliyordum. Ayşe Hanım iyileştirme büyüsü yapıyordu. Tabi Gabriel’i ortaya çıkarmamıştım. Sırlarım bende kalmalıydı. 10 saat sonra herkes iyi bir şekilde kendine gelmişti. Ayla Hanım, Murat’ı, Aylin’i ve Bertun’u karşısına alıp iyice bir azarladı. Murat çok mahcup olmuştu.

Nasıl bu kadar düşüncesiz olursunuz. Seviye 197 nedir? Nasıl o kadar yükselmesine izin verirsiniz. Ya biz fark edip gelmeseydik. Zindandan çıkan canavarlar anında iki katı seviyeye ulaşacakları için şehrimiz harabeye dönerdi. Düşünsenize seviye 394 olan üç tane Orku kim durdurabilecekti. Bırak şehri tüm ülke kargaşa yaşardı. Nasıl buna izin verirsiniz. Hepinize ceza. Yanınızda öğretmen olmadan zindana giremeyeceksiniz. Bir hafta da oda cezası veriyorum size. Yemekhane haricinde bir yere gitmek yok. O da yemekten yemeğe. Anlaşıldı mı?

Anlaşıldı Müdüre Hanım.

Ayla Hanım çalışma odasından çıkıp gitti. Albert kütüphaneye döndü. Ayşe Hanım olanlardan çok endişelenmişti. Murat, Bertun ve Aylin ile yemekhaneye gittim.

Neler oldu?

Kimse pek konuşmak istemiyordu. Sonradan Murat anlatmaya başladı.