@wassel
|
Bu haydutlara bir ders vereceğim ve ayrıca küçük kızları almaya çalışan bu insanlara da bir ders vereceğim. İyi de sen o kadar güçlü müsün? Yani. Biraz güçlüyüm. Neden burada bizimle bekliyorsun? Dört adamı döv, bizi de kurtar o zaman. Bütün suçluları suçüstü yakalamam lazım. Anladım. Abim nasıl? Köydekiler nasıl? Abinin durumu iyi. Köydekiler de iyi durumda. Çok iyi. Sohbetimiz adamlar gelene kadar sürdü. Hava kararmaya başlamıştı. Dışarıdan at sesleri geliyordu. Gölgelerimden öğrendiğime göre Merhum ve çetesinin tamamı gelmişti. Yanlarında 5 kişi ve kızları taşımak için bir araba da getirmişlerdi. Boşuna araba getirmişim diye düşünmeden edemedim. Kızları almak için gelenler bana tanıdık gelmişti. Merhum ile gelen adamın konuşmasına kulak misafiri oldum. Kızları satın almak için gelen adam Burgaz ailesi komutan yardımcısı İsmail’di. Şansa bak. Battal ailesine azıcık daha yardımım dokunacaktı. Evin önünde büyük bir ateş yaktılar. Oturup sohbet ediyorlardı. Komutan İsmail, bu kızları çok ucuza almıyor musunuz? Biraz daha fiyatı yükseltemez misiniz? Sürekli alışveriş yapıyoruz Merhum. Senin de bize indirimin olmasın mı? Bu seferlik yine bu fiyattan olsun ama bir daha ki sefere iki katını isterim. Söylediklerinizi Murat Bey’e ileteceğim. Aranızda anlaşırsınız. Ben sadece kızları almak için geldim. İyi madem. Yanlarında bir delikanlı genç var. Onu da hediye edeyim. Kendi ayağı ile gelmiş buraya. Şanssız velet. Hediyeni Murat Bey’e iletirim. Getirin çocukları dışarı! Merhum emir verdikten sonra bizi dışarı çıkarttılar. Ateşin önünde duruyorduk. Merhum ve 11 adamı evin tarafındaydı. İsmail ve 4 adamı at arabası tarafında duruyordu. Kızları at arabasına bindirmeye başladılar. İsmail altınları Merhum’a verdi. Merhum altınları alıp eve doğru adamları ile gitti. Eve girip içki içmeye başladılar. Kızlar arabaya binince sıra bana gelmişti. Kızların olanları görmemesi için arabanın perdesini çektikten sonra kendimi serbest bıraktım. 4 adamını öldürüp İsmail’i de yanıma çektim. İsmail’in boynuna hançerimi tuttum. Merhaba İsmail, beni tanımadın galiba. Sen de kimsin? Battal ailesinin cenazesinde bulunmuştum. Cem’in okuldan arkadaşıyım. Şu gölge adamları olan mı? Evet. İyi hatırladın. Şimdi sana bazı sorular soracağım. Cevapları net bir şekilde isterim. Eğer yalan söylersen yavaş bir şekilde, acı çektirerek öldürürüm. Ne istiyorsun? Bu haydutlar haricinde alışveriş yaptığınız çeteler var mı? Sana bunları anlatacağımı mı düşünüyorsun? Anlatmayacaksın anlaşılan İsmail’in dilini kestim. Gabriel’e teslim ettim. Diğer cesetleri ormanda özümsemesini istedim. İsmail’e de işkence etmesini ve yavaşça öldürmesini istedim. Sonra arabanın perdesini açtım. Kızlar siz biraz daha bekleyin. Korkmanıza gerek yok. Diğer adamlar ile ilgilenip geleceğim. Mehtap sen arkadaşlarını göz kulak ol tamam mı? Tamam. Bizi fazla bekletme. Korkuyoruz. Size birkaç gölge adam bırakıyorum. Onlar sizi korur. Eve doğru ilerledim. Kapıyı çaldım. Kapıyı açan adamı olduğu yerde biçtim. Kolları, bacakları ve kafası ayrı yerlere düştü. Bunu gören arkadaşları ne olduğunu anlamaya çalışırlarken ben içeri girmiştim bile. 4 tanesini daha parçalara ayırmıştım. Geriye 7 kişi kalmıştı. Merhum ve yanındakiler dehşete kapılmıştı. Bana korkulu gözler ile bakıyorlardı. Diğer 4 kişiyi gölgelerim halletmişti. Merhum ve iki adamı kalmıştı. Şimdi size büyük bir fırsat vereceğim. Sizden başka bu işi yapan çeteleri bana söylerseniz, buradan tek bir vücut şeklinde çıkabilirsiniz. Sen de kimsin? O sırada gölgelerim cesetleri Gabriel’e götürüyorlardı. Bunu gören adamlar daha da bir korkuya kapıldılar. Bizi de bu şekilde öldürmeyeceğini nasıl bilelim? Sizi bu şekilde öldürmeyeceğim. Bana sadece sizin gibi bu işleri yapanların adlarını vermeniz ve köle alışverişi yaptığınız soyluların adlarını söylemeniz yeterli. Yani isimleri verirsek bizi bırakacak mısın? Ben sizi bırakacağım. Tek istediğim size bu olayları yapmanızı isteyen soylular ve diğer çeteler. Merhum ’un yanındaki iki adam saldırmaya çalıştı ama nafile. Daha adımlarını atmaları ile kafalarının uçması bir oldu. Merhum endişeli bir şekilde kanepeye oturdu. Bana doğruyu söyle, sana isimlerini versem dahi beni öldüreceksin değil mi? Hım… Aynen. Senide öldüreceğim. Sadece acı çekmeden öleceksin. O zaman söyleyecek hiçbir sözüm yok. Sen bilirsin. Gabriel, kızlar ile uzaklaşana kadar bekle, sonrasında işkence ile ne bildiğini öğren. Sonrada yapman gerekeni yap. Haşhaşi de etrafı kolaçan etsin. Belki başka birileri de gelir. İşiniz bitince köye gelin. Orada sizi bekliyorum. Emredersiniz kralım. Kızların yanına gittim. Haydutların getirdiği at ve arabaları da alarak köye götürdüm. Köylüler bizi görünce çok sevindiler. Muhtar Aziz gülümseyerek yanıma geldi. Yavuz, kızları getirdiğin için çok teşekkür ederim. Ne demek Muhtar Aziz. Burak nerede? Geliyor. Burak kardeşi Mehtap’ı görünce koşarak ona sarıldı. Gözlerinden yaşlar akarak teşekkür ediyordu. Diğer kızlar da ailelerine gittiler. Köydeki herkes çok mutlu olmuştu. Muhtar Aziz’e haydutlardan aldığım altın, erzak, atlar ve arabaları verdim. İyi de bunlar çok pahalı şeyler. Biz sana karşılığını veremeyiz Yavuz. Köyün sıkıntılarını çözmekte kullanırsınız. Bir de köyü geliştirmekte kullanın. Köyü korumak için 4 tane koruma tutsanız işinizi görürler. Köyün etrafı duvar ile çevrili olduğu için yeterli olacaktır. Atları da tarlalarda kullanırsınız. Çok düşüncelisin, kızlarımızı kurtarmak ile kalmadın bir de köyün geleceğini düşünerek bize bunları veriyorsun. Çok teşekkür ederiz. Akşam yemeği için büyükçe bir ateş yaktık. Kızlar geldiği için kutlamada yaptık. Herkes çok eğleniyordu. Ateşin önünde şarkılar söylüyorlardı. Kurtulan kızlar şarkılara eşlik edip oynuyorlardı. Bunları görmek çok mutlu ediyordu beni. Gabriel yanımda belirdi. Kralım, bildiği her şeyi öğrendik. Tamam. Yarın sabah yolda geri kalanını konuşuruz. Şimdi neşemi bozmak istemiyorum. Emredersiniz kralım. Eğlenmeye devam ettik. Muhtar Aziz yanıma geldi. Bugün akşam benim misafirim olur musun? Olurum Aziz amca. Eğlence bitince Muhtar Aziz’in evine gittim. Burak ve Mehtap’ta oradaydı. Biraz onlarla sohbet ettikten sonra benim için hazırladıkları yatağa uzanıp uyudum. Sabah kalktığımda, köydeki herkesin toplanıp büyük bir kahvaltı sofrası hazırlamış olduklarını gördüm. Hep beraber kahvaltı yaptık. Artık benim gitme zamanım gelmişti. Köydeki herkes ile vedalaştıktan sonra arabama atlayıp yola koyuldum. Yolda Gabriel bana olanları anlattı. Kralım, işkence sonunda Merhum’dan iki tane isim öğrendik. Biri soylu bir aile adı, diğeri bir çete adı. Çete kimmiş? Zalimler grubu adında bir çete. Hım… Yerlerini buldunuz mu? Bulduk kralım. Önce oraya gidelim. Sonra soyluya uğrarız. Emredersiniz kralım. Haşhaşi’nin gösterdiği yoldan devam ettik. İki saat sonra bir kamp gibi yere vardık. Kampta yaklaşık 30 kişi vardı. Kampın girişine yaklaşınca iki adam beni durdurdu. Hey, oradaki arabayı durdur. Arabayı durdurup aşağı indim. Adamlara doğru ilerledim. Burası Zalimler Grubu çetesinin yeri değil mi? Sen nereden biliyorsun? Adın ne? Adım Yavuz. Merhum’dan öğrendim yerinizi. Anladım. Merhum mu gönderdi seni Evet. Patrona haber edeyim. Sende içeri gel. Ateşin orada bekle. Olur. Pek bir zorluk çekmeden içeri girmiştim. Beni Merhum ‘un adamı sanmaları işime gelmişti. Ateşin yanına geçip oturdum. Etrafı izliyordum. Ufak bir köy gibi duruyordu. Çadırın birinden iri yarı bir adam çıktı. Ateşe doğru yaklaştı. Seni Merhum mu gönderdi? Yine ne istiyor? Benim adım Yavuz. Buraya bazı şeyleri konuşmak için geldim. Yavuz mu? Merhum ölmeden önce senin adını verdi. Onun gibi sende küçük kızları kaçırıp satıyorsun değil mi? Merhum öldü mü dedin? Sen kimsin? O sırada etrafımı adamları sarmıştı. Ben sakin bir şekilde konuşmaya devam ediyordum. Senin de sonun Merhum gibi olsun istemiyorsan, senden bunu yapmanı isteyen kişilerin adını söyleyebilirsin. Sana söyleyecek bir şeyim yok. Öldürün şunu. Yavaşça ayağa kalktım. Gölgelerim adamların gölgelerinde bekliyordu. İşaretimle etrafımda bulunanlar kılıç ve mızrak darbeleri ile delik deşik olmuşlardı. Hepsi yere yığıldı. Karşımda liderlerinden başka kimse kalmadı. O da şoka girmişti. Sen kimsin? Bunu nasıl yaptın? Benden ne istiyorsun? Seni kim gönderdi? Sorularının ardı arkası kesilmiyor. Söylediğim gibi adım Yavuz. Sana bu işleri yapman için kim destek veriyor yani sana bunu kim yaptırıyor? O sırada Gabriel cesetleri özümsüyordu. Bunu gören adam korkuya kapıldı. Olduğu yere düştü. Benden ne istiyorsun? Sonunda akıllıca bir soru sordun. Merhum benden bir şey öğrenemezsin dedi ama işkenceden sonra her şeyi anlattı. Verdiği isimlerden biri sendin. Önce sana geldim. Senden sonra bir soyluya gideceğim. Tabi senin verdiğin isimleri de es geçmeyeceğim. Şimdi bana anlat. Bu işleri yapman için sana kim destek oluyor ve kime çocukları satıyorsun? Beni öldürürler, nasıl söylerim? Seni öldüremezler, senden sonra onları öldürmeye gideceğim. Ölüler seni bulamaz. Sen onu bilmiyorsun. Yanında çok güçlü adamlar var. Adı ne? Adı Bayram. Doğuda bir bölüm toprağı yöneten soylu. Yanında çok güçlü iki adamı var. Adamları kim ve seviyeleri kaç? İlk adamı Altan diye biri. Seviyesi 93 ve yanında 25 adamı bulunmakta. İkinci adamı Mehmet diye birisi. Seviyesi 91 ve 30 adamı bulunmakta. Anlayacağın onlara bulaşmak ölmek demek. Anladım. Başka söylemek istediğin bir şey var mı? Lütfen beni öldürme. Ne istersen yaparım. Senin adamın olurum. Bu işleri bırakırım. Zaten midem kaldırmıyordu ama yapmak zorunda kalıyordum. Lütfen bana bir şans ver. Biraz düşüneceğim. Önce söylediklerinin doğru olup olmadığını kontrol edeceğim. Bu sırada arabalara burada bulunan mal ve erzakları yerleştirmeye başla. Haşhaşi’yi yanıma çağırdım. Haşhaşi? Evet kralım. Merhum ’un ismini verdiği soylu kimdi? Bayram adında bir soyluymuş. Doğuda bir bölgeyi kontrol ediyormuş. Anladım. Bunun verdiği bilgi ile aynı. Sen git doğudaki bu yeri incele. Sonra Martı köyüne gel. Emredersiniz kralım. Adamın yanına yaklaştım. Senin adın ne? Adım Mert. Sana bir şans vereceğim. Gerçekten mi? Evet. Seni öldürmeyeceğim. Adını verdiğin soylu ve adamlarını ölmüş bil. Yani seni öldürmek için kimse gelmeyecek. Bunun karşılığında benden ne istiyorsun? Seni bir köye götüreceğim. Burada çocukları kaçırılıp, satılan insanlar bulunmakta. Onlara borcunu, orada korumalık yaparak ödeyeceksin. Ücret olarak geçimini sağlayacaklar. Ne dersin? Çok teşekkür ederim ama beni kabul ederler mi? Seni koruma olarak götüreceğim oraya. Yanına birkaç adam da bulursun. Geçmişini unutabilirsin. Yeni bir sayfa açarsın. Düzgün bir hayat yaşarsın. Yanlış bir şey yaparsan öğrenirim. Her yerde gölgelerim var. Kaçma şansın da olmaz. |
0% |