@wassel
|
Ateş’ten yılanlarını oluşturmasını istedim. Gabriel ‘den kraliçe karıncayı oluşturmasını istedim. General Ester, bu gördükleriniz benim hizmetkârlarım. Geride bekleyecekler ve son kata kadar bize yardımcı olmayacaklar. O zaman neden oluşturdun ki? Zaman geçtikçe sizde anlayacaksınız. İyi madem. Giriyor muyuz? Evet. Kaleden içeri girdik. General Ester de güçlü olduğu için onunla daha kolay olacaktı. İlk katı 3 saat içinde temizledik. Biz ikinci kata geçerken Gabriel cesetleri özümsüyordu. İkinci katın birinci bölümünü 5 saatte bitirmiştik. İkinci bölümü 9 saatte bitirdik. Bir saat kadar Gabriel’in cesetleri özümsemesini bekledik. Son kata geçtiğimizde 18 saat geçmişti. Karşımızda 200 tane kara elf vardı ve her birinin seviyesi 128 olmuştu. Gabriel’in 10 tane daha ceset saklama yeri vardı. 10 tane kara elf daha saklarsam 11 Kara Elf ve 10 Elf ile toplam 21 Elf bir takım oluşurdu. General Ester, burada 10 tane kara elf kalana kadar hepsini öldüreceğiz. Son 10 tane kara elfi seviyesi en yüksek olana kadar öldürmeyeceğiz. Neden? Seviyesi yüksek elflere ihtiyacım var. Nasıl yani? Ölen Elflerin cesetlerini alacağım. Gabriel’in özel bir yeteneği var. Cesetleri saklayabiliyor. Sonra lazım olunca bizim için savaştıracağım. Çok iyi bir özellikmiş. Aynen. Ateş’in oluşturduğu 136 yılanın seviyesi 235 olmuştu. Kraliçe karınca bu zamana kadar 10800 tane 96 seviye karınca oluşturmuştu. Sayıca üstünlüğümüzü kullanmaya başlamıştık. Hep beraber saldırdık. 10 saat sonra 10 tane kara elf kalmıştı. Seviyeleri 138 olmuştu. Seviyeleri 150 olana kadar 12 saat daha bekledik. Bu arada Gabriel cesetleri özümsemişti. Seviye 150 olan 10 kara elfi öldürüp cesetlerini aldık. Kalenin arka kısmında duran altın kafesi doğru gittim. Yavuz, zindan temizlendi sesi gelmedi. Elfi serbest bırakınca zindan temizlenecek. Anladım. Altın kafesi açtım. Elf bana gülümseyerek diğer yarım kolyeyi verdi. Sonrada kayboldu. Zindan temizlendi sesi ile çalışma odasına ışınlandık. General Ester bayılmıştı. Gabriel beni iyileştirince elimdeki kolyeyi cebime koydum. Onu burada birleştirmek istemiyordum. Sonra General Ester’i iyileştirdim. Gözlerini açtı. Muhteşem bir şey. Harika bir seviye atlamışım. Seviyem 116 olmuş. İyi çalışmamızın mükâfatını aldık. Sende durumlar nasıl? Çok iyiyim. Kendimi havalarda uçar gibi hissediyorum. Kafesten elfi çıkarınca zindandan ışınlandık. İlk kez kurtarma zindanına şahit oluyorum. Başka birisine anlatsam inanmaz. İyi ki geldin Yavuz. Yoksa ben tek başıma giremezdim. Sizin sayenizde General Ester. General Ester çok mutluydu. Kralın yanına gidip hava atmak için sabırsızlandığı yüzünden anlaşılıyordu. Ne kadar yaşı büyük olsa da içindeki çocuk ruhlu Ester halen belli oluyordu. Hadi gidelim Yavuz. Nereye General Ester? Kralın yanına. Gidip yeni seviyemi söyleyeyim. Biraz daha beni övsün. Haha Çok güzel kahkaha atıyordu. Çalışma sahasından çıkıp, kralın yanına doğru gitmeye başladık. Bu sırada Komutan Muhaza karşımızdan geliyordu. General Ester, zindan bitti galiba. Evet, Komutan Muhaza. İyi bir şekilde bitirdik. Baksana seviyem 116 oldu. Muhteşem olmuş. Tebrik ederim General Ester. Teşekkür ederim. Kral yerinde mi? Evet. Büyük ihtimal ile sizi bekliyor. Neden? Sizin zindana gireceğinizi söyledim. O da bana “General Ester zindandan çıkar çıkmaz yanıma gelip, seviyesi ile hava atacaktır.” dedi. Vay be. Kral beni çok iyi tanıyor. Hadi gidelim Yavuz. Kralımızı bekletmeyelim. Yüzündeki gülümse ile yola devam ettik. Kaç tane ara holden geçtik saymadım ama kralın yolunu bulmak gerçekten zordu. Sonunda Kralın odasının önüne geldik. Korumalar kapıyı açtı. Kralın önünde durduk. Kralım, zindandan çıktık. Seviyem 116 oldu. Krallığımız için harika bir başarı. Evet, General Ester. Tebrik ederim. Krallığımıza daha iyi hizmet edeceğinden eminim. Teşekkür ederim kralım. Yavuz, sen nasılsın? Bende çok iyiyim kralım. Sağlığınıza duacıyız. Teşekkürler. En yüksek seviye parşömeni kullandığına göre şimdi ne yapmayı düşünüyorsun general? Şimdilik seviyeme alışmaya çalışacağım. Peki ya sen Yavuz? Okula gideceğim. Hepsi birden kahkaha attı. Çok âlemsin Yavuz. Ayla Hanım’a selamımızı söyle. Muhaza seni dükkâna götürsün. Ödül olarak istediğin bir şeyi almanı isterim. Teşekkür ederim kralım. General Ester ile kralın yanından çıktık. Komutan Muhaza’nın yanına gidiyorduk. Odasına girdik. Masasında evrakları inceliyordu. General, Doğuda bölge yöneten Bayram Bey’in cesedini bulmuşlar. Yatağın başlığına kafası kesik bir biçimde asılı olarak bulunmuş. Komutanları Altan ve Mehmet halen bulunamamış. Kim yaptıysa bulamadık. Araştırmalarımız devam ediyor. Acaba kendi komutanları yapıp kaçmış olmasınlar. Kaçsalar da yine bir ipucu bulurduk. Ortada hiç iz yok. Acaba soylular arasında bir çatışma mı çıktı. Diğer soylular da şaşkın. Biraz korkmuşlar ve koruma sayısını artırmışlar. Bayram Bey’i koruyan bir sürü adam vardı ama yine de yatağında ölü bulundu. Bunu yapan iyi bir suikastçı olmalı. Haklısın Komutan. Onları dinliyordum. Acaba ben yaptım desem ne derlerdi ki? Neyse hazır araştırma demişlerken bizim köyden ölen iki çocuğun olayı vardı. Bir sorayım ne yapmışlar? General Ester, siz böyle konuşurken aklıma bir olay geldi. Nedir? Ben 12 yaşıma girdiğimde şehir merkezine, köydeki 12 yaşına giren iki arkadaşım ile beraber, Ruh Bürosuna gidiyorduk. Artan kasabasında mola verdik. Akşam bizim muhtar ile dükkânları gezmeye çıktık. Oda da iki arkadaşım yorgun oldukları için kalmışlardı. Biz dükkândan döndüğümüzde odanın içinde arkadaşlarımın dehşet verici parçalanmış cesetleri vardı. Sonrasında sürücümüz Murat abi de öldürüldü. Şehir merkezinden gelen araştırma ekibi vardı. Esra Hanım ve üç arkadaşı olayı araştırıyordu. Onlarda tam suçluları yakaladık diyorlarken öldürülmüşlerdi. Bu olayı hatırlıyor musunuz? Evet, hatırlıyorum. Arkadaşlarımızı öldürenleri araştırmak için Muhaza ile beraber bir grup koruma ile yola çıktık. Ama hiçbir şey bulamadık. Demek olaya şahit olan çocuk sendin. Bendim. Peki, neden Muhtar Hasan ile beni bulmadınız? Şahitlerin hepsi öldü diye bilgi almıştık. Sonrasında araştırma sonlandı. Anladım. Size şahitler öldü bilgisini kim getirmiş ise sizi kandırmış. Arkadaşlarımın parçalanmış şekilleri halen gözümün önünde. Biraz daha güçleneyim, bunu yapanların hepsini bulacağım. Aslında bilgiyi getiren de bir hafta sonra ölmüştü. Bayağı zor bir araştırma olacak. Öldürülen Bayram Bey, ne iş yapardı? Ticaret ile uğraşıyordu. Diğer kasabalardan mal alıp, şehir merkezinde satardı. Bir de tarlaları vardı. Mahsul zamanı iyi para kazanırdı. Anladım. Şu kralın bahsettiği dükkâna gidelim mi? Doğru, sana kral ödül vermişti. Sen bendende bir ödül al. Yani iki tane istediğin şeyi alabilirsin. Ciddi misin? Evet. Muhaza, Yavuz’u dükkâna götürür müsün? Kral ona ödül olarak istediği bir şeyi alabilirsin dedi. Benim hesabımdan da istediği bir şeyi alsın. Anladım General. Hadi gidelim Yavuz. Muhaza’nın odasından çıktık. Komutan Muhaza ile dükkâna doğru gidiyorduk. Bakma öyle sakin konuştuğuna, Esra onun öğrencisiydi. Onu öldürenleri bulmak için çok uğraştı ama kanıt bulamadı. Bize bilgi veren adam öldükten sonra yine araştırmaya devam etti. Ne kadar çabalasa da kanıtları bulmaya çalıştıkça işin içinden çıkamıyordu. Anladım. Yani durum böyle. Dükkândan ne almayı düşünüyorsun? Yüksek seviyeli parşömen almak istiyorum. Seviyemi biraz daha artırmam gerek. Aferin. Kararlı olmak en iyisidir. Sonra bir dükkânın önüne geldik. Ufak bir dükkândı. Öyle abartılacak bir görünümü yoktu. Başka dükkâna gitsek olmaz mı? Neden? Sanki istediğimiz şeyleri burada bulamayız gibi geldi. Görünümüne aldanma. Amaç şüphe çekmeyen bir dükkân. Bu dükkân sarayın özel dükkânı. Burada istediğin her türlü eşyayı bulabilirsin. Tabi saraya bağlı bir komutan ile gelmişsen. Anladım. Ben yalnız gelsem fazla bir seçenek olmayacak ama sizinle geldiğim için en iyisini verecekler. Aynen. Aferin Yavuz, çok akıllısın. Dükkân içine girdik. Kimse yoktu. İçerisi çok küçüktü. İki tane vitrin vardı ve içinde kalitesi düşük eşyalar vardı. Komutan Muhaza masanın üzerinde bulunan zile bastı. Arka kapıdan bir adam girdi. Hoş geldiniz komutam Hoş bulduk. Bu arkadaşımın adı Yavuz. İstediği iki şeyi alabileceği söylendi. Anladım. Yavuz, benden ne istiyorsun? Elinizde yüksek seviye parşömen var mı? Evet var. En yüksek seviyede iki tane parşömen alabilir miyim? Tabi ki. Ben arka depodan getireyim. Dükkân çalışanı arka depoya geçti. Komutan Muhaza ile bekliyorduk. Dükkâna 3 tane iri yarı adam girdi. Üçü de birbirine çok benziyordu. Aynı tarz kıyafetler giyinmişler. Eşyaları bile aynıydı. Sadece saçlarının uzunlukları farklıydı. Biri uzun saçlı, diğeri orta uzunlukta saça sahip, ötekisi de kısa saçlıydı. Uzun saçlı olan konuşmaya başladı. Komutan Muhaza da buradaymış, nasılsınız komutan? İyiyim. Ödül avcısı Sarı kardeşler nasıllar? Bizde iyiyiz komutan. Neden buradasınız? Soylular bizden Bayram Bey’in katilini bulmamızı istedi. Ödül olarak da iyi altın verdiler. Altının yarısını aldık. Yarısı da iş bitince verecekler. Bir şey buldunuz mu? Yapan iyi gizlemiş. Hiçbir kanıt bulamadık. Sizde bir kanıt var mı? Bizde bir şey bulamadık. Kanıtı bırak bir iz bile bulamadık. Bu da bizi korkuttu. Birkaç gün daha bakıp gideceğiz. Yarı altında bize yeter. Dükkâna neden geldiniz? Sizi buraya girerken gördük. Bilginiz var mı diye sormak için geldik. Neyse bize müsaade. General Ester’e saygılar. Geri dükkândan çıkıp gittiler. Dükkân çalışanı da gelmişti. Evet, istemiş olduğunuz en yüksek seviye iki parşömeni getirdim. Seviyeleri kaç? İkisi de 105 seviye. Çok teşekkürler. Dükkândan çıktık. Komutan Muhaza ile sarayın önüne geldik. Artık ayrılma zamanı geldi Yavuz. Kendine dikkat et. Teşekkürler Komutan Muhaza. Saraydan ayrılıp okula doğru yol aldım. Direk müdür Ayla Hanım’ın yanına gittim. Merhaba Ayla Hanım. Hoş geldin Yavuz. General Ester ile zindan nasıl geçti? Çok iyiydi. Beni iyi karşıladı. Size selamı var. İyi bakalım. Seviyesi kaç oldu? 116 seviye oldu. Bayağı iyi artmış. Ben 115 seviye olana kadar seninle dört zindana girmiştim. Tek zindanla beni geçti. Ama onun seviyesi zaten yüksekti Ayla Hanım. Haklısın. Neyin çekişmesini yapıyorum değil mi? Başka bir şey oldu mu? Saraya gitmeden önce bir küçük çocuğa yardım ettim. Ondan biraz geç geldim. Yardım etmek iyidir. Fazla detaya girmene gerek yok. |
0% |