Herkes hata yaptığında ikinci bir şansı hak ederdi değil mi?
Peki hatalarla dolu bir insan bu kadar yara aldıktan sonra ne yapabilirdi?
İhanet; insanın arkasına zamansız bırakılmış bir hançer. Saplandıkça derinleşen, durdukça kanatan..
Hafızada unutulmaz bir iz bırakan ve gün geçtikçe yakmaya devam eden..
Peki ya ihaneti gerçekleştiren? Ardına bile bakmadan kaçıp giden? Özüne bakıldığında bu yaralı ruh hala sevilir mi yeryüzünde yada yaşamaya devam edebilir mi içinde ki vicdan azabı ile?
Ben Rüya Alaca..
Zihnim de bir hafıza oyunu ve kapkara olan geçmişim benim kaybolduklarım.
İnsanlar beni her zaman görürler. Yoldan geçen herhangi birisi olarak. Gün içinde belki de her yerde, ama onlara namluyu doğrulttuğum zaman, ölümü iliklerine kadar hissettiklerinde anlarlar kim olduğumu.
Ecellerini getirecek olan Rüya Alaca`yı işte o anda tanırlar.
Sırlar saklı olduğunda güzeldir ve bir şey açığa çıktığında artık bir işlevi kalmaz. Ve en iyi tutulan sırlar asla paylaşılmayan ve saklı olan sırlardır.
Ben bir sırdım. Bakıldığında gördüğün ama üzerinde hiç durma gereksinimi duymadığın yıllardır prangalara vurulmuş bir sır.
Bir gün zamanı geldiğinde bu hapis hayattan kurtulup bu bataklıktan çıktığımda zaman yeryüzünün sesli insanlarını sustukları için ben kelepçeleyeceğim ve yaralı olan ruhumla haykırarak ben bağıracağım..
…