Yeni Üyelik
11.
Bölüm

11. Bölüm

@yazarist

EFEDEN ASLIYA BAKIŞ...

 

DEFALARCA DEDİK BİRBİRİMİZE ,

SENİ SEVİYORUM DİYE.

DEFALARCA BİRBİRİMİZE GÜLDÜK.

DEFALARCA BİRBİRİMİZE KIZDIK.

VE NETİCE DE İKİMİZDE KIRILDIK...

 

 

Duyduğum sesle hemen gözlerimi açtım. yarı karanlık olan bahçeye bakınca nerde olduğumu hatırlamıştım. aslışın bahçesindeydim. sırıtmadan edemedim. duyduğum sese bir anlam veremesemde sırıtabilmiştim.

ufaklık resmen keçi olmuştu bana. bu tavrı hoşuma gitmedi değil yani. ulaşılmazı oynuyordu demek istesemde o ulaşılmazı oynamıyordu . o ulaşılmazdı zaten. ulaşılmazın ta kendisi...

 

tutulan boynumu ellerimle ovaladım. ve hemen olmasada bir çırpıda ayağa kalkmaya çalıştım.

aslış uyuyor olmalıydı kesin. birazda olsa uyuyabilmesine sevindim. en son bayıldığında çok perişan görmüştüm onu. belki bu gece ona , birazcıkta olsa uyku toparlayabilmesine yardımcı olmuştur ha? evet , evet kesin uyuyordu şimdi.

Eğer uyumasaydı çoktan benim tepemde biterdi güzelim. hani eğlence olsun diyede değil. böyle sırf inatlık olsun diye. beni nasıl öldüreceğini bakışlarıyla anlatmak için be...

 

tekrar duyduğum çığlıkla irkildim.lanetler olsun! lan bu , bu aslışın sesiydi!..

duyduğum ses yüzünden kalbimde bir ağrı oluştu. sanki nefesim kesiliyor gibi geliyordu. lanet.

ellerimi cebime soktum. sinemin bana verdiği yedek anahtarı aradım. aslı sırf benden daha fazla rahatsız olmasın diye dün akşam onu kullanma gereğine girişmemiştim.

dışrıda uyumam önemli değildi benim için. aslı önemliydi. onu korumam önemliydi. başına bir şey gelmemesi önemliydi işte..

 

açtığım kapıdan hızla içeri daldım. etrafta aslımı arayan gözlerimin ilk takıldığı şey her tarafı kaplayan ışıklardı.lan bütün evin ışıkları yanıyordu.

aslı açık bırakmış olmalıydı. onu izlediğim süre zarfında karanlıktan korktuğunu anlamıştım. ne zaman tek kalsa açık bırakırdı bir tanem. işte o anlarda ona tek yapabileceğim şey elektiriklerin gitmemesi için çabalamaktı. daha fazlası elimden gelemiyordu.

 

"ASLI!" diye bağırdım . evin içinde yankılanan sesimden başka ses gelmedi cevap olarak. sanırım sesimden korkmuştu. zira çığlıkları susmuştu.

sessizce ofladım. aslı gibi haykırmak istiyordum ama onu korkutmamak için çığlıklarımı içime akıtıyordum.

canı acıyordu. biliyordum. aynı şekilde benimde acıyordu. o ne zaman çığlık atsa kalbime bir şey saplanıyor gibi hissediyordum. aynı az önceki gibi...

 

 

daldığım düşüncelerimden kafamı sallayarak kurtuldum. aslıdan iz arar gibi çevreye bakındım.yerdeki hırkamı görünce eğilip sessizce parmak uçlarımla hırkayı aldım. aslıma verdiğim hırkamdı.

lanet. kendime bir sürü küfür savurdum. tabi sessizce.

yavaşça odaları dolaşmaya başladım. ilk kattaki odaydı sanırım aslıma ait olan. daha önce bu eve gelmesemde hangi odada kaldığını öğrenebilmiştim. size dedim ya onu hep izliyordum....

 

 

ayak ucunda onun odasına girdim. odaya baktım ama bulamadım aslışı. kendime yine sessizce küfür savurdum. tam çıkıcaktımki banyo olduğunu tahmin ettiğim kapıyı fark ettim. ufaklık orada olabilir miydi? ..

kapının altından hiç ışık süzülmüyordu ama? aslı korkardı karanlıktan..?

derin nefesler aldım. çok temkinli bir şekilde banyo kapısını açtım. karanlık olan banyodan su sesi dışında hiç bir ses gelmiyordu. birazda sinirlenerek içeri girdim. sinirlenmiştim. evet. zira akan suyun altında öylece oturuyordu aslı. dizlerini kendine çekmiş elleriylede kulaklarını sıkı sıkı tıkamıştı.

tam olarak neyden korkuyordu hala bilmiyordum. geçen gün öğrenmemede az kalmıştı hani.... hem aslı hakkında hem de ailesi hakkındaki gerçekleri öğrenmeme bayağı yaklaşmıştım. taki cihan abi bana engel olana kadar. evet cihan başkomserim bana engel olmuştu. zira tam gerçeklerin ortasından beni almış bana ek dosyalar vermişti. ha birde aslıları takip etme işinide muhammedlere vermişti. sırf bana olan kininden be...

 

lambayı açmaktan korksamda elimle lambayı yaktım. usulca aslının karşısına geçtim.

 

"aslı ?" dedim sakin bir sesle konuşmaya çalışarak.

beni takmadığını anlayınca elimi hafifçe omzuna dokundurdum.

tam yine tepki vermedi diyecektimki aniden ayağa fırladı. dirseğini boynuma kadar kaldırmıştı. beni çevresinde döndürüp daha az önce önünde çömeldiği duvara yasladı. üsttelik elinde kanlı bir makası boynuma beni rehin alır gibi değdirdi.

üstüme gelmekte olan soğuk suyla irkildim. lanet . karşımda siyah sütyeniyle sırılsıklam olan aslıya baktım. kıyafetlerine bakılırsa -yamyaş olmuştuda- epey zamandır suyun altındaydı.Hem de soğuk suyun altında. -Suyun soğuk olduğunu üstüme dökülünce fark ettim...-

kaşlarımı çatıp aslının makas tuttuğu elini kavradım. ya bu kız beni hemen şuan doğrayacaktı ya da ben o hasta olmadan onu kendine getirecektim. zira karşımda kendini kaybetmiş bir aslı vardı.

yarabbim birde eliyle kanlı makası sımsıkı kavramamış mı! beni benden alıyor bu hali be..! bir saniye ben az önce kanlı makas mı dedim?..

 

büyüyen gözlerimle kollarından akan kana baktım. lanetler olsun be! kendi kollarınımı doğramıştı?

 

"aslı sen kendine ne yaptın böyle..!?" dedim sitemli bağırarak. daha ben bağırır bağırmaz irkildiğini fark ettim. makas tutan elinden elimi çektim.

"Özür dilerim güzelim. Özür dilerim... Bağırmak falan istememiştim sana.." dedim içimdekileri bastırmaya çalışarak.

 

"seni öldürücem psikopat!" dedi hırsla ve makası boynuma şah damarıma doğru bastırdı.

sırf tekrar irkilmesin diye ona dokunmamaya çalışıyordum. beni öldürmesinden korkmuyorum demiycem. o benden ne kadar nefret ederse etsin asla bile isteye katilim olmazdı. ona güvenim tamdı. onu tanıyordum nede olsa...

sırıtıp kafamı soğuk suya doğru yani duvara yasladım. teslim olduğumu gösterir gibi yapıp ellerimi havaya kaldırdım.

 

"öldürebilirsin ama bana bir daha psikopat deme aslış.. beni tanıyorsun nede olsa. ben gıcık olabilirim. tamam kabul ediyorum ALLAH var sonuçta. dayanılmazda olabilirim ama PSİKOPATMI ALLAH AŞKINA!.." .

beni tanırmış gibi yüzüme bakındı. şuan burun buruna olmasak , kötü durumda olmasak yüzüne yapışmış saçlarında kaybolabilirdim. hani kaybederdi ya kendinde . o derece seksiydi güzelim...

 

"benimle oynama mert!" dediğinde gözlerinden yaş gelmeye başlamıştı çoktan!

lanetler! bana mı öyle geldi yoksa aslı az önce bana mert diye mi hitap etmişti..?

sinirle nefesimi tuttum. hem bana mert demesinden hem de ağlamasından olsa gerek sinirlenmeden edemedim. eğer biraz daha ağlamaya devam ederse ne kadar mert varsa hepsini bir araya getirip bağocaktım. aslışımın gözleri önünde hemde...

 

"kendine gel aslı. benim efe .hani gıcık efe!!! hatırlamıyor musun beni?" dedim beni unutmasına içerleyerek. ha birde kollarına verdiği zararda vardı...

 

" e- e- efe?" dedi titreyerek. beni tanıdığı için sevinsemde kollarından damla damla akan kanı gördüğümde gülüşüm soldu.

"aslı bak makası bırak. ". Hadi güzelim . Dinle beni...

"bırakayımda beni öldür öylemi mert ?. efe olduğuna inanmamı mı bekliyorsun, cidden mi?". bu sefer kendime sesli küfür savurdum. durun hatta sizde duyun, ben böyle mert diye bahsettiği abisinin varya..... sonrada kendimi varya.........

 

"öldürcem seni psikopat. bu sefer kaçamayacaksın!"

makası daha sert bastırdığında aslının gözlerine derin derin baktım. biliyordum. sinir kirizi geçiriyordu . ama beni içten içe tanıyordu. yani kızlar yakışıklılığım ortada. kim beni unutabilirki ama?

 

"tamam bak sana hiç karşılık vermiyorum. öldürürsen öldür be. ama öldürmeden önce şu suyu sıcak yap küçük kız üşüyeceksin."

sustu bir süre sanırım bana bir karşılık vermeyecekti. buna üzüldüm açıkçası. eğer o kendini düşünmeyecekse ben onu düşünebilrdim.

aklımdaki fikri uygulamak için hemen elimi çeşmenin koluna attım. ve daha o bir tepki veremeden suyu ılıktan bir kaç tık sıcak yaptım.

başımda hissettiğim tek damla sıcak suyla kalakaldım. zira aslı daha ilk damlada çığlık atmaya başlamıştı. kocaman büyüyen gözlerle ona bakakaldım. bana uzattığı makası öyle bir hırsla duvara sapladıki bir an beni yaraladı sandım.

 

"kahretsin efe..! kapat şu suyu. sıcak sudan nefret ederim!" dedi.

ellerini kulağına koyup sıkı sıkı bastırdı. kollarından dirseğine süzülen kanı görebiliyordum...

lanet. eğer aslıyı tanımasam, tanımasam delirmiş sanardım. lan bana bir efe bir mert diyordu..!

sinirle suyu kapattım. ellerimi hızla ona doladım. bana itiraz edemeden sımsıkı sarıldım ona.

"o burada efe. beni yakmaya geldi yine. küçükken yaptığı gibi... o burada efe!". hırsla beni itmeye başladı. Onu fazla sarsmamaya çalıştım...

lan ne demek beni yakmaya geldi? abisi aslıyı neden yaksın sıcak suyla!? aklım bir türlü almıyordu.

 

"aslı kendine gel güzelim. ne yakmasından bahsediyorsun! ben suyu açmadımmı az önce..?"

 

"suyu sen açmadın efe. bana yalan söyleme . yalanların beni iyi hissettirmiyor şuan."

 

"ne yalanı kızım? harbi diyorum. suyu ben açtım. sıcaktan nefret ettiğini bilmiyordum . yemin ederim bilseydim bir daha dokunmazdım sıcak suya. bende ederdim nefret. hemde hallice..."

hızlı atan kalbini hissedebiliyordum. bir serçe gibiydi. ellerimde titriyordu. ne kımıldıyordu ne de kendine geliyordu. tanıdığım aslıyı alıp saklamışlar gibi hissediyordum...

 

"o burada değil mi?"

 

"değil!" dedim dişlerimi sıkarak. eğer burada olsaydı çoktan ölmüştü zaten!

 

" beni bir daha zorla banyoya sokmayacakmı?" dediğinde gözlerime korkuyla baktı. lan seni neden zorla banyoya sokacak abin!

 

"sokmayacak aslı!" en azından ben ellerini kırıcaktım sokmaması için. orası garantiydi yani.

 

"sıcak suyun altında beni yakmayacakmı? "

 

"lan!" dediğim anda aslıyı bıraktım.

harbidende psikopatmı bu abi? ne demek aslıyı zorla banyoya sokup sıcak suyla yakmak!?

 

"efe sen efesin değilmi?" dediğinde ansızın bu sefer ağlamamak için kendini tutan bendim. aklıma geleni yazamıyordum bile. benim dokunmaya kıyamadığım aslıma yoksa o.. o abisi olucak mert dokunmuş-

"lanet olsun sana mert!" diye bağırıp duvara tekme attım. Da marlarımda sert bir şeylerin dolaştığını hissediyordum.

ismi neydi buraya ne yazabilirdim içimdekilerle alakalı bilmiyorum ama tek bildiğim artık katil olacağımdı. aslımı zorla banyoya sokan o elleri kırıcaktım ilkin. kendisinide sıcak suda haşlayacaktım. eğer bende efeysem aslımın üstüne yemin olsun, ALLAH ŞAHİDİM OLSUN, O PSİKOPATI HAŞLAYACAKTIM!!!...

 

bana korkuyla bakan aslıya baktım. zorda olsa gülümsemeye çalıştım. hala kendinde değildi.hala beni karıştırıyordu... sakinleşmesine yardımcı olmam lazımdı. kendini kaybetmesine değil!

 

"evet aslış. ben efeyim. .. senin hiçbir şeyin, münevver annemin küçük kuzusu , recep babamın küçük askeri, abimin sağ kolu , arkadaşlarımın efes antik kentiyim." dedim konuyu dağıtmaya çalışarak. yalandan yüzüme tebessüm ekledim.

 

"antik kent?" dedi az öncekinden farklı bir ses tonuyla. sakin bir ses tonuydu galiba! Hah işte biriciğim bu...

 

"sadece senmi bana garip lakaplar takıyorsun aslış! ooo kızım bana bir sürü lakap takılıyor. ama ben en çok hangi lakabı seviyorum biliyor musun?" kaşlarımı bir sır saklıyormuş gibi çattmıştım.

 

"hangisini?" dedi. buruk buruk sırıttım.

 

"gıcıklık...". bu sefer o buruk buruk gülümsedi. gülümsedi ama hala gözlerinden yaşlar akıyordu. kızaran minik burnu titriyordu bir tanemin.

 

"gıcıksın efe. "

 

"gıcığım." dedim fısıltılı bir sesle.

eğer normal olacaksa gıcık olmaya razıydım. yeterki normal olsun aslışşş başka birşey istemiyordum.

ha birde o iti öldürmekte istiyordum. bu uğurda ölsemde o köpeği öldürecektim. aslım için . o buna değerdi. aslıma herşey değerdi..

Loading...
0%